Yazarlar

Piyasalar

Şirketler

Teknoloji

Öğren

Politika

DeFi

TV&Video

Podcast

Etkinlikler

Sponsorlu İçerik

Consensus Magazine

E-Bülten

Yazarlar

Kripto Amerika’da Kalacak mı?

SEC; ABD’li yatırımcıları koruma iddiasında samimi ise kriptonun ABD’de kalmasını sağlamak zorunda.

7 Mart 2023 12:45

Güncellenme: 7 Mart 2023 12:53

Emily Parker

Emily parker CoinDesk'in küresel içerik yöneticisidir. Emily, ABD Dışişleri Bakanlığında internet özgürlüğü ve dijital diplomasi alanlarında çalıştı. Ayrıca Wall Street Journal ve The New York Times'da editörlük yaptı. Aya piyasalarına odaklanan LongHash adlı bir girişimin de kurucusudur. Bitcoin, Ether ve eser miktarda diğer kripto paralara sahiptir.

Twitter'da Takip Et:

@emilydparker

ABD Sermaye Piyasaları Kurumu’nun (SEC) kriptoya sert şekilde yüklenmesi ABD’de tehlike çanlarının çalmasına neden oluyor. Birçok kişi düzenlemelerden kaynaklanan belirsizliğin kripto sektöründeki oyuncuları ülke dışına itebileceğinden endişe ediyor. Bu endişe çok da haksız olmayabilir.


Kripto şirketi Nexo, geçen yılın sonunda yaptığı açıklama ile ABD’den çekilme kararını duyurmuştu. Şirket, ABD’deki federal ve eyalet bazındaki düzenleyicilerle yaptıkları ve 18 ay süren iyi niyetli müzakerelerin tıkanma noktasına geldiklerini söylüyordu. Arca’da yatırımlardan sorumlu üst yönetici olan Jeff Dorman Bloomberg’e verdiği görüşünde şirketinin takipte olduğu yeni firmaların “ABD ile uğraşmak istemediğini” söylüyordu. İşlem hacmi açısından dünyanın en büyük borsası olan Binance’in ABD’li iş ortaklarıyla bazı ilişkilerini sonlandırma ve ABD’de yaptığı yatırımları gözden geçirme niyetinde olduğuna dair haberler çıkıyor.


Hukuk şirketi Morrison Cohen LLP’nin ortaklarından ve dijital varlıkla bölümünün başkanı Jason Gottlieb, “Bazı projelere ABD’yi kapsam dışında bırakmalarını tavsiye ediyorum. ABD’li müşterilere token satmasınlar, ABD’lilerin siteye erişimine izin vermesinler veya tüm fonksiyonları ABD pazarında kullanıma açmasınlar” diyor.


Bilgisayar oyunları geliştiricisi Iomob’un CEO’su ve kurucu ortağı Boyd Cohen, kısa süre önce CoinDesk’a yazdığı yazıda “Kripto alanında şirket kurmuş biri olarak birinci ağızdan size şunu söyleyebilirim ki danıştığım tüm avukatlar düzenlemelerden dolayı ABD pazarından uzak durmamı tavsiye ettiler” diyordu. 


Kendisi de ABD vatandaşı olan Cohen, “ABD’de dikkate almaya değer bir hukuki altyapı yok” diyor.


ABD’deki üst düzey düzenleyicilerin bu konuda endişe duyup duymadıklarını bilmiyoruz ancak duysalar iyi olur. Zira kripto endüstrinin önemli bir bölümü ABD’yi terk etse de kriptonun kendisi terk etmeyecek. Kripto borsası Coinbase’in ABD’li yetişkinler arasında gerçekleştirdiği bir ankete göre ABD’lilerin yüzde 20’si kripto sahibi. Bu veri tam doğru olmasa da kriptonun ABD’de göz ardı edilemeyecek bir yeri olduğu ortada. 


Kripto var olduğu sürece sıradan Amerikalılar kripto alıp satacaklar, girişim sermayedarları bu alana yatırım yapacaklar ve girişimciler kripto etrafında projeler üretecekler. ABD bu konuda doğru adımları atamazsa ülkedeki kripto projeleri gri bir alanda faaliyet gösterir duruma düşecek ve ABD’liler daha az güvenli olan offshore kaynaklara yönelecekler. Diğer bir deyişle eğer SEC ABD’li yatırımcıları koruma konusunda gerçekten ciddi ise kripto sektörünü ABD’de tutmaya çalışmalı. 


Düzenlemelerin belirsizliği

 Sorun SEC’in çok katı olmasında değil, kafa karıştırıcı davranmasında. Kriptoyu destekleyenler SEC’in bir süredir açık ve net kurallar koymaktansa seçtiği bazı projeleri kanun gücüyle cezalandırma yoluna gitmesini eleştiriyorlar. Bu durum kötü niyetlilerin kurtulmasına imkân verirken kurallara uygun oynamak isteyen bazı oluşumların güme gitmesine enden oluyor. Burada tek konu SEC değil. Sektörün gediklileri Washington yönetimini de eleştiriyorlar.


Son dönemde dikkat çeken birçok düzenleme hamlesi söz konusu. Birkaçını saymak gerekirse; SEC’in BUSD konusunda Paxos’a açtığı dava ve Kraken’in stake programını kapattırması sayılabilir. BUSD olayında neden diğer stabil paraların değil de bu stabil paranın hedeflendiği ve bir stabil paranın nasıl menkul kıymet olarak nitelendirildiği tartışılıyor.


Kraken olayında ise meselenin özü SEC’in yaklaşımında gizli. SEC Komisyon üyesi Hester Pierce kurumun kanunun gücünü kullanarak yaptırım yapmasından ziyade açık yönergeler ortaya koyması gerektiğine dair bir yazı kaleme aldı. Pierce, SEC’in “basmakalıp ve tembel bir düzenleyici kurum” gibi davrandığını söyledi. 


Kripto para endüstrisinin doğası gereği küresel olduğu gerçeğinden yola çıkıldığında projelerin ABD dışında birçok yerde hayata geçme şansı olduğu da görülür. Kripto konusuna dostane ya da en azından açık ve net yaklaşım sergileyen ülkelerin yetenekli işgücünü çektikleri bir gerçek. Dubai kısa süre önce kriptoya dair bir çerçeve açıkladı. Singapur’un göreceli olarak kripto dostu ve açık ve net yaklaşımı birçok Web3 projesinin bu ülkeye kaymasına neden oldu. Hong Kong da kendini Asya’nın Web3 merkezi olarak konumlandırmaya çalışıyor. Japonya da bu oyunda güçlü bir yer arayışı içerisinde. 


Tüm bu gelişmeler ışığında bir sonraki boğa döneminin Asya’dan gelmesini beklemek gerçekçi olacaktır. Bu arada kripto borsalarının kısa süre içerisinde kapsamlı bir düzenleme çerçevesinin hayata geçeceği Avrupa’ya da ilgi gösterdiklerini görüyoruz. 


Hong Kong’da ve Japonya’da kripto işi yürütmek hiç de kolay değil. Her iki ülkede de kripto borsaları ve token listeleme konusunda katı kurallar var. Ancak her iki ülkede de kurallar açık ve net ve projeler kendilerinden ne beklendiğini çok iyi görebiliyorlar.


Peki nasıl tescil ettireceğiz?

ABD’deki sorun şu ki kurallar dahilinde oynamak isteseniz bile bunu yapmak kolay değil çünkü ABD kriptoyu nasıl düzenleyeceğine karar veremedi. SEC Başkanı Gary Gensler, Kraken kararından kısa bir süre sonra CNBC’de verdiği röportajla kripto Twitter’ın öfkesini çekti: “Kraken nasıl tecil edileceğini biliyordu. Diğerleri de biliyor. Sitemizdeki bir formu doldurmaları yeterli. Gelip bu konuda uzmanlarımızla konuşabilirler.”


Kraken kurucu ortağı ve CEO’su Jesse Powell attığı tweetle bu yorumla dalga geçiyordu: “Keşke bu videoyu 30 milyon dolar ceza ödemeden ve ABD’deki bir hizmetimizi tamamen kapatmak zorunda kalmadan önce görseymişim.”


Çalışma arkadaşım Nick De’nin belirttiği gibi SEC’den başka bir yönetici tescil işinin Gensler’in ifadesindeki kadar basit olmayan “kapsamlı bir süreç” olduğundan bahsediyordu.


Bazı kişiler ise kripto projelerinin isteseler dahi kayıt altına alınmadıklarını ifade ediyorlar. Morrison Cohen’den Gottlieb, attığı bir tweette, “Birçok proje (ve avukatları) gelip kendilerini tescil ettirmek için yanıp tutuşuyorlar. Ancak onlara ‘Hayır’ deniliyor” diyordu.  


Gottlieb, “Birçok kripto ürünü için tescile dair bir yol yok. SEC ‘kaydettirin’ diyor. Biz de ‘Seve seve ama nasıl?’ diye soruyoruz. Sorumuza cevap olarak boş bakışlar, özürler, lafı dolaştırmalar dışında bir hukuki yönlendirme gibi bir şey gelmiyor” diyor. 


Polygon Labs’in politika baş yöneticisi Rebecca Rettig, bu durumu Laura Shin’in “Unchained” podcastinde dile getirdi. Rettig’e göre bir şirket SEC’e gidip kendini tescillemek istediğinde genel tepki “sizi ne olarak tescilleyeceğimizi bilmiyoruz” oluyor. Daha da kötüsü, “bir süre sonra SEC’den bir celp almanız mümkün olabiliyor.” 


Bu bir türlü çözülemeyen bir sorun haline geldi. Eskiden SEC’in hukuk biriminde çalışan Lisa Braganca, “2018 yılında kendini tescil ettirmek isteyen bir kripto borsasını temsil ediyordum ancak ne SEC ne de Finra bu konuda en ufak bir ilgi göstermediler. Bu durum 4-5 yılda çok da değişmedi” diyor. 


Yönlendirme eksikliği

 SEC’in bazı hareketleri diğerlerinden çok daha kafa karıştırıcı. Örneğin Terraform Labs kurucusu ve CEO’su Do Kwon hakkında açılan dava pek de rahatsızlık oluşturmadı. Ancak bu hamle çok geç geldi. Do’nun UST stabil parası geçen yıl patlamıştı ve milyarlarca doların buharlaşmasına neden olmuştu. Do Sırbistan’a kaçtı ya da bir başka yerde saklanıyor. 


Bu arada Hong Kong ve Japonya gibi ülkeler stabil para düzenlemelerinde hızla yol alırken ABD hâlâ belirli kanun tekliflerini tartışmakla meşgul. Örneğin SEC, New York Finansal Hizmetler birimine kayıtlı bir şirket olan Paxos’un peşinde düşmekten çekinmiyor. 


Stabil paralara dair kuralların ve yönergelerin olmadığı bir dünyada bu paraları çıkaranlar çizmeyi aştıklarını nasıl bilecekler? Kripto borsası Coinbase’de hukuk üst yöneticisi olan Paul Grewal Uncahained’de bir süre önce şu yorumda bulunuyordu: “Bir Amerikalı olarak için kan ağlayarak söylemek zorundayım ki stabil para çıkarmak isteyen bir şirketin kafasında bu ortamda ABD’nin bu iş için doğru yer olup olmadığı sorusu oluşacaktır.”


Sorun tam da burada. Stabil paralar yok olmayacağına göre başka bir yere gidecekler. BUSD’ye yönelik aksiyonların rezervleri konusunda belirsizlikler olan tehter’in işine nasıl yaradığını hep birlikte gördük. 


Bu olay, ABD’deki bir eksiliğin ABD’li yetkililerin kontrol edemeyeceği ama ABD’li yatırımcılar ve ABD doları üzerinde etkisi olan bir offshore oyuncuya nasıl avantaj sağladığının bir göstergesi. 


Custodia Bank’in kurucusu ve CEO’su Caitlin Long, CoinDesk TV’deki demecinde, “Tether ABD’de iş yapmadıkları söylüyor ama bir yerlerden ABD doları buluyorlar. Büyük olasılıkla ABD-Euro piyasasından yani ABD dışında ve büyük olasılıkla düzenlemelerin de dışındaki offshore piyasalardan” diyordu.


ABD bu durumu neden önemsemeli?

 Şunda net olalım: Washington’daki bazı kişiler kriptonun tasını tarağını toplayıp ABD’den çekip gitmesinden memnun olabilirler. Bu üzerinde düşünmek gereken bir sorundan kurtulmak gibi görülebilir. Bazı kişiler ABD’nin kripto devrimini ve finansal inovasyonun bir sonraki dalgasını kaçırmaması gerektiğini belirtseler de bu argümanlar kriptoyu bir kumar aracı olarak gören politikacıları ikna etmekten uzak. 


Çok daha pratik bir argüman olan ABD’li yatırımcıları koruma fikrini öne çıkarmak daha isabetli olacaktır. Yani ABD topu tutmazsa top uzanacağından daha uzağa kaçacak. Kripto şirketleri ABD’li düzenleyicilerin elinin uzanamayacağı offshore bölgelere gidecek. Ve bu offshore kripto şirketleri ABD’de zarara neden olabilecekler. Buna dair en mükemmel örnek Bahamalar merkezli olarak faaliyet gösteren FTX’in batmasının ABD’de birçok şirketi ve yatırımcıyı iflas noktasına sürüklemesidir.  CFTC, FTX olayının ABD’de emtia fiyatlarını bile etkilediğini açıklamıştı. 


Singapur merkezli Terrafom Labs’in çöküşü de bazı ABD’li yatırımcıların felaketine neden oldu. Braganca, “ABD’de yaşayanlar kriptoyu istiyorlar. Buradan alamazlarsa teknolojiyi kullanarak ikamet ettikleri ülkeyi gizleyip dış borsalardan alacaklar” diyor. 


Net kuralların ve yönergelerin oluşturulması için yapılması gereken çok iş var. Örneğin Japonya borsalara, bireysel ve kurumsal müşterilerin varlıklarının birbirinde ayrılması kuralını getirmiş. Bu düzenleme sayesinde FTX Japonya müşterileri paralarını geri alabildiler. SEC, kripto alanında kalifiye saklama hizmet sağlayıcılarına yönelik yeni kuralları açıklayarak ilk adımı attı. Ancak bu kanun tasarısı henüz istişare aşamasında yani yürürlüğe girmesi için zamana ihtiyaç var. 


Daha da büyük bir sorun şu ki ABD’de kripto borsalarını düzenlemek için bir federal kurum yok. Japonya gibi yapılardaki hukuki avantaj bu konuda yetkili tek bir kurumun olması. ABD’de ise kripto SEC, CFTC ve eyalet bazındaki kurumlar düzenleme işine al atıyorlar. Bu karmaşa Kongre’de tartışılmalı ve bir tanımlama ortaya koyulmalı.


Kısa vadede ABD’de stabil paraların geneline dair kurallar oluşturulmalı ve tek tek bu paraları çıkaranların veya projelerin peşinden koşmaktan vazgeçilmeli. SEC yönergeler ortaya koyarak kapsına gelip bir yönlendirme bekleyen şirketlerin derdine derman olmalı. 


Elbette ki ABD dünyanın en açık ve net düzenleyici sistemini kursa da offshore’da kalmayı tercih edecek şirketler olacaktır. Ancak müşteriler de ABD düzenlemelerinin getireceği koruma etkisini tercih edeceklerdir. ABD’li düzenleyiciler müşterilere bu hakkı tanımak için çaba göstermelidir. 


Gottlieb, “Kanunları yakından takip edip bunlara uygun hareket etmek isteyen ama düzenlemelerdeki sıkıntılar nedeniyle ülke dışına çıkmayı düşünen ya da anonim kalan bazı projeler var. Bu yatırımcılar için pek de iyi bir durum değil zira işler ters gittiğinde bu projelere ulaşmak veya üzerlerinde yaptırım uygulamak kolay olmayacak” diyor. 


ABD’de kriptonun yasaklanması olası görülmüyor. Yani ABD şu anki kafayla devam ederse projeler ya yurt dışına kaçacaklar ya da gri alanlarda faaliyet gösterecekler. Bu projelerin bazıları eninde sonunda SEC radarına girecekler ve bunun sonunda birçok Amerikalı hayat boyu biriktirdikleri varlıklarından olabilecekler. Gri alanda çalışan şirketler ise hiçbir zaman cezalandırılmadan yollarına devam edebilecekler. İnsanlara açık ve seçik tanımlanmış kurallar çerçevesinde bir fırsat vermek gerekmez mi?


Gottlieb, “En iyi dezenfektan güneş ışığıdır” diyor ve ekliyor: “Düzenleyicileri biraz ışık vermezlerse her şey gölgelerde büyümeye devam edecek.” 




Daha Fazla Oku

    SECDüzenlemelerStabil paralar

Günün Gelişmeleri İçin E-Bültenimize Abone Olun

E-Bültenimize abone olarak onaylamış ve CoinDesk Türkiye ürün ve hizmetleri için iletişim kurulmasına izin vermiş olursunuz.


YASAL UYARI

Bu sitede yer alan yatırım bilgisi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihlerini dikkate alarak, kişiye özel olarak sunulmaktadır. Bu sitede veya e-bültenlerimiz kapsamındaki sözel, yazılı ve grafiksel dahil olmak üzere tüm bilgi ve analizler; herhangi bir karara dayanak oluşturması noktasında herhangi bir teminat, garanti oluşturmamakta ve yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla paylaşılmaktadır. Coindesk Türkiye hiçbir şekil ve surette ön onay, ihbar ve ihtara gerek olmaksızın söz konusu bilgileri değiştirebilir veyahut silebilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı vermeniz beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu sitedeki yorumlardan, eksik bilgi ve/veya güncel olmama gibi konularda ortaya çıkabilecek zararlardan Coindesk Türkiye ve çalışanlarının herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.

Emily parker CoinDesk'in küresel içerik yöneticisidir. Emily, ABD Dışişleri Bakanlığında internet özgürlüğü ve dijital diplomasi alanlarında çalıştı. Ayrıca Wall Street Journal ve The New York Times'da editörlük yaptı. Aya piyasalarına odaklanan LongHash adlı bir girişimin de kurucusudur. Bitcoin, Ether ve eser miktarda diğer kripto paralara sahiptir.

Twitter'da Takip Et:

@emilydparker

Emily parker CoinDesk'in küresel içerik yöneticisidir. Emily, ABD Dışişleri Bakanlığında internet özgürlüğü ve dijital diplomasi alanlarında çalıştı. Ayrıca Wall Street Journal ve The New York Times'da editörlük yaptı. Aya piyasalarına odaklanan LongHash adlı bir girişimin de kurucusudur. Bitcoin, Ether ve eser miktarda diğer kripto paralara sahiptir.

Twitter'da Takip Et:

@emilydparker

Fiyatları İncele

Kripto Varlık

Sosyal Meyda Trendi

Trendleri İncele

Trend Haberler

1
Haftaya Bakış: Teşekkürler Bitcoin

6 Mayıs 2024 13:38

Kripto Varlık

Sosyal Meyda Trendi

Trendleri İncele

Kategoriler

Yazarlar

Piyasalar

Şirketler

E-Bülten

Politika

Teknoloji

Kripto Paralar

Hakkında

Hakkında

Kişisel Verileri Koruma Kanunu

Künye

Çerez Politikası

Reklam Verin

KVKK Başvuru Formu

İletişim

Kişisel Verileri Saklama ve İmha Politikası


Yasal Uyarı: Bu sitede yer alan yatırım bilgisi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihlerini dikkate alarak, kişiye özel olarak sunulmaktadır. Bu sitede veya e-bültenlerimiz kapsamındaki sözel, yazılı ve grafiksel dahil olmak üzere tüm bilgi ve analizler; herhangi bir karara dayanak oluşturması noktasında herhangi bir teminat, garanti oluşturmamakta ve yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla paylaşılmaktadır. Coindesk Türkiye hiçbir şekil ve surette ön onay, ihbar ve ihtara gerek olmaksızın söz konusu bilgileri değiştirebilir veyahut silebilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı vermeniz beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu sitedeki yorumlardan, eksik bilgi ve/veya güncel olmama gibi konularda ortaya çıkabilecek zararlardan Coindesk Türkiye ve çalışanlarının herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.

@2022 CoinDesk