Yazarlar

Piyasalar

Şirketler

Teknoloji

Öğren

Politika

DeFi

TV&Video

Podcast

Etkinlikler

Sponsorlu İçerik

Consensus Magazine

E-Bülten

Politika

Düzenleyiciler Kriptoya Şüpheli Yaklaşırken Japonya Web3’e Kucak Açıyor

Yürürlükteki düzenlemeler sayesinde FTX Japonya müşterilerinin ciddi kayıplara uğramasını engelleyen Japonya; stabil paralar, NFT’ler ve DAO’lar konusunda politika ve düzenleme çalışmalarıyla kriptonun geleceğine hazırlanıyor.

31 Ocak 2023 09:56

Güncellenme: 31 Ocak 2023 15:17

“Diğer birçok ülke olduğu yerde kalıp soğuk rüzgarları iliklerine kadar hissederken Japonya kripto sektöründe benzersiz bir rol üstleniyor.”


Bu satırlar, Japonya’da iktidarda olan Liberal Demokratik Parti’nin Web3 proje ekibinin kaleminden çıkmış. Diğer bir ifadeyle söylemek gerekirse: Diğer ülkelerin kriz gördüğü yerde Japonya fırsat görüyor. 


Tokyo’ya yaptığım seyahatte Japonya’nın dünyanın geri kalanından ne kadar farklı olduğunu görmek hiç de zor olmadı. Konuştuğum hiçbir kimse FTX çöküşünden veya sonrasında gelen olumsuzluklardan karamsarlığa düşmüş görünmüyordu. İktidardaki Liberal Demokratik Parti’nin Web3 ekibinin ve Temsilciler Meclisi’nin bir üyesi olan Masaaki Taira, FTX olayının politika yapma sürecine bir etkisi olmadığını söylüyor.


Amerika’dan Avrupa’ya ve Asya’ya her yerde kanun yapıcıların ve düzenleyicilerin kriptoya bakışındaki kuşkular artarken Japonya Web3 promosyonunu ülkenin stratejisinin bir parçası olarak görüyor. Küçük ama son derece aktif olan bir politikacı grubu merkeziyetsiz otonom organizasyonlardan (DAO) değiştirilemez token’lara (NFT) kadar birçok konuda yönerge önerileri veriyorlar. Japon borsalarının token listelemesi kolaylaştırılıyor. Vergi konusunda yapılan bir düzenleme ile girişimcilere önemli bir avantaj oluşturuldu. Coinbase ve Kraken Japonya’dan çekildi ancak geçmişte Japon düzenleyicileri rahatsız eden Binance Japonya’da bir borsa satın almayı başardı. Şu anda Japon borsalarında işlemine izin verilmeyen stabil paralar için de yeni bir yol çiziliyor. 


Tüm bunlar akla şu soruyu getiriyor: Japonya neden şimdi kriptoya bu kadar kucak açıyor?


Geçmişin hacker’ları geride kaldı

Bu soruya verilecek basit bir cevap şu olabilir: Japonya kripto konusunda zaten cehennemi yaşamış durumda. Yani fırtınaya dayanabileceğini kanıtladı. Ve bu korkuların önemli kısmı da geride kaldı.


Japonya kriptoya erken aşamada adapte olmaya çalıştı ve bu süreçte sorunlarla karşılaştı. Japonya merkezli borsa Mt. Gox, 2014 yılında hacklenmişti. Sonrasında 2018 yılında hacker’lar bir kez daha sahneye çıktı ve Japonya merkezli borsa Coincheck’ten 500 milyon dolar çaldı. Bu tarihteki en büyük kripto hacklerinden biri olarak kayda geçti. Japonya bu olaydan önce Asya’nın kripto merkezi olarak görülüyordu. Hack olayı düzenleyicileri çok ciddi biçimde ürküttü ve Japonya kripto haritasından silinme noktasına geldi. Bir süreliğine borsalarda yeni token listelemek neredeyse imkânsız hale getirilmişti.

Görülen o ki Japonya haritadan silinmemiş, sadece kendine çeki düzen vermek üzere geri çekilmiş. Japonya, bu hack olaylarının ardından müşteri varlıkları ve borsa varlıklarının net biçimde ayrılmasını ve borsa varlıklarının büyük kısmının soğuk cüzdanlarda tutulmasını zorunlu kıldı. FTX olayının patlamasıyla birlikte bu yaklaşımın ne kadar işe yaradığı görülmüş oldu.


Japonya’da kriptoyu düzenleyen kurum olan Finansal Hizmetler Kurumu’nun (FSA) fintechlerden sorumlu üst yöneticisi Ryosuke Ushida “FTX Japonya’nın Japon müşterilerinin varlıklarının iflas davasından ciddi biçimde etkilenmeden geri verilmesi söz konusu olabilecek” diyor ve ekliyor:


“Birçok ülkede kripto varlıklar iç içe geçmiş durumda. Japonya’da ise kanunen ayrıştırılıyorlar. Bu da FTX Japonya’nın varlıkları geri vermesini kolaylaştırıyor.”


“Varlıkların bu şekilde ayrıştırılmasının zorunlu hale getirilmesinin nedeni Mt. Gox ve Coincheck gibi olaylardan aldığımız derslerdir. Neyse ki ya da ne yazık ki bu tür acil durumlara alışkınız. Diğer ülkelere bakıldığında bu konuda deneyim sahibiyiz.”


FTX Japonya’da müşterilerin paralarını çekme süreci Şubat ayı gibi başlayabilir.


Stabil paralar Japonya’ya giriyor

FTX olayından önce Mayıs ayında çöken Terra’nın algoritmik stabil parası terraUSD (UST) olayı manşetleri süslemişti. Bu olay dünyanın her bir tarafında stabil paraların kripto işlemlerinde ne kadar önemli bir rol oynadığını göstermişti. Stabil paraların ABD Doları gibi varlıklara bire bir çıpalandığı iddia edilse de bu iddiaları destekleyecek kadar fiat para rezervi olup olmadığı gibi şüpheler var. 


Washington D.C.’de elden ele gezen birçok stabil para önergesi söz konusu. Avrupa Birliği ise MiCa düzenlemeleri üzerinden stabil paraları onaylama sürecinin son aşamasında. Singapur da stabil paralara dair kuralları hayata geçirmeye çalışıyor. Ancak tüm bunlara karşın düzenlemeler tam anlamıyla hayata geçmiş değil. 


Yani Japonya bu alanda da liderliğe soyunabilir.


Japon bankası MUFG’nin dijital planlama bölümünde ürün yöneticisi olan Tatsuya Saito, “Japonya izin gerektirmeyen stabil paraları düzenleyen ilk ülke olabilir. Japonya’daki stabil para kanununun Haziran 2023’te kabul edilmesi bekleniyor” diyor. MUFG, özel blok zincirleri ve Ethereum gibi herkese açık yapılar üzerinde stabil para çıkarmak istene bankalardan oluşan bir konsorsiyuma liderlik ediyor. Progmat adı verilen yazılım platformunun bu yıl hayata geçirilmesi bekleniyor. 


Yani diğer ülkeler stabil paraları dizginlemeye çalışırken Japonya tam tersi yönde yol alıyor. Bunun nedeni Japonya’da stabil paraların yasak olması. 


FSA’den Ushida, “Tether, USDC Japon borsalarda listelenmiyor. Bunun nedeni stabil paraların gerçekten stabil olup olmadığını, rezervlerin yeterli olup olmadığı gibi konuların netleşmesini beklemek” diyor. 


Yeni kurallar oluştukça stabil paraların yolu da açılıyor. Japon borsaları Haziran’dan başlamak üzere, stabil para işlemleri için özel bir lisansa başvurabilecekler. Böylece Tether, USDC gibi küresel stabil paralar Japonya pazarına girebilecek. Ancak bu kolay olmayabilir. Saito, Japon borsalarda işlem gören stabil paraları destekleyecek dolar karşılıklarının Japon bankalarında tutulması gerekeceğini belirtiyor. 


Dünyanın birçok yerinde stabiliteleri sorgulanan stabil paralara kucak açmak tuhaf gelebilir. Ancak Japon yatırımcıların veya borsaların neden stabil paralara ilgi gösterdiğini anlamak çok da güç değil.  Fakat devletin bu konudaki motivasyonu ne olabilir?


Saito’nun vurguladığı bir teoriye göre Japon hükümeti Yen bazlı stabil paraları küresel piyasaya sürmek ve Japon Yeni’nin kullanımını artırmak istiyor. 


NFT’ler ve DAO’lar

Japonya’daki iktidar partisinin bazı üyeleri DAO’ların ve NFT’lerin potansiyelini anlamakla kalmıyor, bunlar için politika yönergeleri oluşturmak için ciddi çaba sarf ediyorlar. Proje ekibi, geçen yıl detaylı bir NFT white paper’ı yayınladı.


Bu belgede, “Japonya, uluslararası arenada rekabetçi olan animasyon ve oyunlar gibi fikri mülkiyetler açısından zengin bir ülke. Bu varlıkların NFT ve Web3.0 ekonomisinde de değeri yüksek” ifadesini vurguluyor. Belgede NFT iş geliştirme ve fikri mülkiyet haklarının korunması gibi alanlara dair politika önermeleri yer alıyor. 


İktidar partisinin Web3 Proje Ekibi’nden Masaaki Taira Japonya’nın birçok varlığının olması gerektiğinden daha az değer bulduğunu vurguluyor. Bunun nedenlerinden biri deflasyon iken bir diğer neden de bu varlıkların çoğunun yaratıcılarının elinde kalması ve küresel pazara açılamaması. NFT’ler bu içeriğin dijitalleştirilmesine ve daha geniş kitlelere ulaşması için bir fırsat sunuyor ve değerini artırıyor.


Taira, “İçerik sahipleri ve büyük şirketler hâlâ Web3 ve blok zinciri konularına tedirgin yaklaşıyorlar. Şirketler, ortada net bir düzenleme olmadığı için kanunları çiğnemekten korkuyorlar” diyor. 


“Bu büyük şirketlerin çok parası ve iyi teknolojileri var. Ancak devlet bunlara yeşil ışık yakmazsa NFT alanına girmeye cesaret edemezler.”


Japonya’nın kendini lider olarak pozisyonlandırdığı bir diğer alan da DAO’lar. Japonya dijitalleşme bakanlığı kendi DAO’sunu hayata geçiriyor. Web3 Proje Ekibi DAO’ları sosyal sorunları çözmekten Japon ekonomisini canlandırmaya birçok alanda değer katacak bir unsur olarak görüyor. 


Temsilciler Meclisi ve Web3 Proje Ekibi üyesi olan Akihisa Shiozaki, “Resmi DAO’ya sahip olan bir ulus devler yok” diyor ve ekliyor:


“DAO formunda iş yapmak isteyenlerin limited şirket üzerinden koruma altına alınacağı bir DAO kanunu üzerinde çalışıyoruz.”


Bunun nedeni insanların bu yeni dünyaya girmesini kolaylaştırmak. Shiozaki, “Bir DAO’nuz varsa ve DAO bir yanlış yaparsa ve insanlar bundan zarar görürlerse hakkınızda dava açılır. Sanki bir şirket gibi sorumluluk taşımalısınız” diyor. 


Düzenlemelerin netleşmesi

Japonya’nın rekabet avantajına sahip olduğu bir diğer alan da düzenlemeler konusundaki net ve belirli tutum. ABD’de SEC, CFTC ve eyalet bazında birçok ayrı düzenleme kurumu varken Japonya’da bir tek FSA bu konuda yetkili. 


ABD’de bir token’ın menkul kıymet sayılıp sayılmadığına dair hâlâ ciddi bir kafa karışıklığı söz konusu. FSA’den Ushida, “Kripto varlıklar ve menkul kıymetler farklı kategoriler ve şu andan borsalarda listelenen token’lar kripto varlık olarak görülüyor, menkul kıymet olarak görülmüyor” diyor ve ekliyor: “Bizde ise menkul kıymet tanımı çok net. Neyin menkul kıymet kategorisine girdiğini görmek için Finansal Enstrümanlar ve Borsalar Kanunu’nun ikinci maddesine bakmanız yeter.”


“Eğer tokenize edilen varlığın arkasındaki varlık bir menkul kıymetse (örneğin bono) veya gayrimenkulse menkul kıymet düzenlemesine tabi olur. Kripto varlıkları sınıfına girmeyen fayda odalı token’lar ve diğer finansal enstrümanlar finansal düzenlemelerin kapsamına girmiyor.”


Ancak netlik iş yapma kolaylığı anlamına gelmeyebilir. Vergiler bu konuda önemli bir engel. İktidar partisinin vergi komitesi kısa süre önce verilen bir kanun teklini onayladı. Bu teklifte token çıkaran girişimlerin kurumlar vergisi vermesi gerekmiyor. Ancak diğer bazı vergi konuları henüz çözülmedi.


Diğer yandan bir Japon borsasında token listelemek zor olabilir. Token’lar JVCEA tarafından onaylanmak durumunda. JVCEA tek başına hareket etmiyor.


FSA’den Ushida, “JVCEA FSA’e bir tavsiyede bulunuyor. Her dosya ayrı ele alınıyor. JVCEA’in kaarına saygı duyuyoruz ama bizim de kontrol etmemiz gerekiyor” diyor. 


Token onay süreci kısa süre önce hızlandırıldı. Ekim 2021’de 86 coin listelenmek için beklerken bugün sadece dokuz tanesi bekliyor. JVCEA temsilcisinin verdiği bilgilere göre onay süreci iki yıldan üç aya indi.


Tüm bunlara rağmen listelemenin yavaş kaldığına dair şikayetler dinledim. Örneğin Coinbase Japonya 20 token’dan az listelerken ABD’de listelediği token sayısı 200’den fazla. 


Borsa kuralları

Aslında Coinbase Kraken’in izinden gidip Japonya pazarından çıktı. Coinbase Japonya müşterileri Şubat ortasına kadar paralarını çekme imkânına sahip. Coinbase piyasadan çıkma nedeni olarak “piyasa koşullarını” işaret etse de bu kararının arkasında Japonya’daki katı düzenlemelerin kâr potansiyelini azaltması ve daha önce hiçbir bazının olmadığı yabancı bir pazara girmenin getirdiği güçlükler de yatıyor. 


Japonya’da borsa iletmenin kolay olmadığı belli. Varlıkların ayrıştırılması ve soğuk cüzdanlar gibi kuralların yanı sıra borsalar, müşterilerin fiat paralarını bir Japon bankasına yatırmak zorunda. Borsalar ayrıca maliyetini kendilerinin karşıladığı düzenli denetimler de yapmak durumundalar. 


Japonya’daki en büyük kripto borsalarından biri olan Bitflyer’ın satış ve işlem yöneticisi Takaaki Kato, “Müşterinin varlıklarının yüzde 100’ünü soğuk cüzdanlarda tutmak zorundayız. Beş gün içinde kripto varlıklarını soğuk cüzdana almamız gerekiyor ama biz genelde 24 saate alıyoruz. Müşteri fiat paraları da bankada duruyor ve hem düzenleyicilere hem de her çeyrek halka açıklanan denetim raporları isteniyor” diyor.


Japon borsalar risklere karşı hedge olarak belirli bir sermaye de tutmak zorundalar. Kato, “Satış ve genel giderler tutarının üç aylık bölümü kadar teminat tutmak gerekiyor ve sermaye yeterliliğinin risk miktarının üç dört katı olması gerekli” diyor.  


Bazı kişilere göre bu kadar sert kurallar kârlılığı olumsuz etkiliyor. Ancak özellikle çalkantılı piyasalarda bunların faydası da görülüyor. Kato, “Bitcoin ciddi oranda düşse de bizim sermayemiz etkilenmiyor” diyor. 


Sınırlı etki

2022’de yaşanan dramdan sonra dünyanın her yerindeki kanun yapıcıların koruyucu bir ruh haline bürünmesi beklenebilir. Japonya’da ise durum çok daha farklı. Neredeyse iyimserlik seviyesinde cümleler duydum.


Tabi ki herkes kripto sever değil. Herkeste öyle ya da böyle kriptoya dair bir bilgi var ama bu herkesin kriptoyla ilgileneceği anlamına gelmiyor.


Shiozaki, “Web3 taraftarı olan küçük bir politikacı grubu olmasına rağmen insanlar konuya dair çok da bilgi sahibi değil. İktidar partisinin iyi yanı bilmediği konulara muhalefet etme dürtüsü yok. Bazı genç politikacılar devreye giriyor ve buranın bir mavi okyanus olduğunu anlatıyorlar” diyor. 


Daha Fazla Oku

    JaponyanftDüzenlemedaokripto

Günün Gelişmeleri İçin E-Bültenimize Abone Olun

E-Bültenimize abone olarak onaylamış ve CoinDesk Türkiye ürün ve hizmetleri için iletişim kurulmasına izin vermiş olursunuz.


YASAL UYARI

Bu sitede yer alan yatırım bilgisi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihlerini dikkate alarak, kişiye özel olarak sunulmaktadır. Bu sitede veya e-bültenlerimiz kapsamındaki sözel, yazılı ve grafiksel dahil olmak üzere tüm bilgi ve analizler; herhangi bir karara dayanak oluşturması noktasında herhangi bir teminat, garanti oluşturmamakta ve yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla paylaşılmaktadır. Coindesk Türkiye hiçbir şekil ve surette ön onay, ihbar ve ihtara gerek olmaksızın söz konusu bilgileri değiştirebilir veyahut silebilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı vermeniz beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu sitedeki yorumlardan, eksik bilgi ve/veya güncel olmama gibi konularda ortaya çıkabilecek zararlardan Coindesk Türkiye ve çalışanlarının herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.


Emily Parker

Emily parker CoinDesk'in küresel içerik yöneticisidir. Emily, ABD Dışişleri Bakanlığında internet özgürlüğü ve dijital diplomasi alanlarında çalıştı. Ayrıca Wall Street Journal ve The New York Times'da editörlük yaptı. Aya piyasalarına odaklanan LongHash adlı bir girişimin de kurucusudur. Bitcoin, Ether ve eser miktarda diğer kripto paralara sahiptir.

Fiyatları İncele

Kripto Varlık

Sosyal Meyda Trendi

Trendleri İncele

Trend Haberler

1
Haftaya Bakış: Yıkıcı Değil Kapsayıcı Bir Kripto

7 Ekim 2024 19:25

Kripto Varlık

Sosyal Meyda Trendi

Trendleri İncele

Kategoriler

Yazarlar

Piyasalar

Şirketler

E-Bülten

Politika

Teknoloji

Kripto Paralar

Hakkında

Hakkında

Kişisel Verileri Koruma Kanunu

Künye

Çerez Politikası

Reklam Verin

KVKK Başvuru Formu

İletişim

Kişisel Verileri Saklama ve İmha Politikası


Yasal Uyarı: Bu sitede yer alan yatırım bilgisi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihlerini dikkate alarak, kişiye özel olarak sunulmaktadır. Bu sitede veya e-bültenlerimiz kapsamındaki sözel, yazılı ve grafiksel dahil olmak üzere tüm bilgi ve analizler; herhangi bir karara dayanak oluşturması noktasında herhangi bir teminat, garanti oluşturmamakta ve yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla paylaşılmaktadır. Coindesk Türkiye hiçbir şekil ve surette ön onay, ihbar ve ihtara gerek olmaksızın söz konusu bilgileri değiştirebilir veyahut silebilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı vermeniz beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu sitedeki yorumlardan, eksik bilgi ve/veya güncel olmama gibi konularda ortaya çıkabilecek zararlardan Coindesk Türkiye ve çalışanlarının herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.

@2022 CoinDesk