Yazarlar
Noelle Acheson CoinDesk'in eski araştırma yöneticisidir.
Twitter'da Takip Et: @NoelleInMadrid
Sabır erdemdir. Ancak piyasalar hızlı hareket etmeyi gerektirebilirler. Uzun vadeli yatırımcılar geceleri rahat uyusalar da manşetleri hep kısa vadede getiri yakalayanlar süsler.
Ancak iş kripto geliştirme noktasına geldiğinde sabrın selamet olduğu görülüyor. Beta aşamasında olan ve hızlı büyüme vaat eden ağların çoğu tasarımlarının yetersizliği nedeniyle kaybolup gittiler. Bitcoin gibi örneklerde ise yavaş ve organik bir büyümenin, zamanın etkilerine direnme, güçlü ve dirençli rakiplerle mücadele etme noktasında avantaj sağladığı görüldü. Yavaş geliştiği söylenen ağların bile kullanıcı sayısı ve küresel anlamda bilinirlik açısından iyi yol aldığı durumlar söz konusu. Tüm bunlara karşın bu yeni teknolojiye yönelik gelişim ve küresel farkındalık noktasında henüz işin daha başındayız.
Kriptoyu eleştirenler net ve açık anlaşılır bir fayda ortaya koymama noktasını vurguluyorlar. (Aslında bunun zıttı yönde birçok delil var.) Kripto dünyasını “bizim için henüz erken” bahanesine sığınmakla suçluyorlar. Bu eleştirileri getirenler genelde geleneksel piyasa yaklaşımlarına aşina olan ve belirli bir evrimsel süreç sonunda net ve açık sonuçlar görmeye alışkın kişiler yapıyor. Hatta geçenlerde internetin yükselmesinin çok da zaman almadığını vurgulayan bir yorum bile duydum.
Aslında internet o kadar da hızlı gelişmedi. Bugün muazzam bir ağ haline gelen bu yapının temeli olan ARPANET üzerinden ilk mesaj 1969’da gönderilmişti. Herkesin erişebildiği web sitelerin temeli olan html ise 22 yıl sonrasında hayata geçti. Bundan yedi yıl sonrasında ünlü bir ekonomist internetin pek bir işe yaramayacağını söylemişti. İlk bitcoin işleminin 2009’da yapılmasından bu yana henüz 14 yıl geçmiş durumda. Sektöre internete olduğu gibi 22 yıl verirsek 2031 yılına geliriz ki bu dönemde nasıl bir sektörler karşı karşıya olacağımızı siz hayal edin. Yani henüz erken aşamadayız.
Bunu kanıtlamak için kripto konusunda günlük haber başlıklarına bakmamız yeterli. Mevcut blok zincirlerinin evrimi, yeni blok zinciri tasarımları, kullanım senaryoları gibi konularda birçok haber görebiliriz.
En uzun süredir hayatta olan blok zinciri Bitcoin bile evrimine devam ediyor. Şimdilerde topluluk bu ağın değiştirilemez token’lar için kullanılıp kullanılamayacağını tartışıyor. Bir tarafta evrimin, deneylemenin ve bekçi köpeklerine ihtiyaç duymadan iş yapmanın gerekliliğine inananlar var. Diğer tarafta ise “aptalca resimlerle” uğraşan ve ödeme senaryolarını kötüleyen bir güruh söz konusu.
Bunların yamacında bitcoin’in (BTC) hiçbir zaman ödemeler için kullanılamayacağını söyleyen bir kesim de var. Gelişmekte olan ve gelişimde geride kalan bazı pazarlarda ödeme fonksiyonunun işlediğini bugün bile görüyoruz. Özetle, Bitcoin’in faydası tartışılsa da teknolojik potansiyeli git gide büyüyor ve yaygınlaşıyor.
Ethereum gibi bazı diğer ağlar dünyasında rüzgarlar çok daha sert ve yoğun esiyor. Fonksiyonelliğin değişimine dair yükseltmeler, adres yönetimi gibi temel bileşenlerde radikal değişimler, güvenlik ve mahremiyet teknolojilerine dair kapsamlı denemeler, mevcut yapıların revizeleri ve “Ethereum katili” sistemlerin gelişmesi gibi dinamikler görülüyor.
Bırakın uygulamaları teknolojinin standartları konusunda tartışmalar yaşandığı bir döneme erken aşama demeyeceğiz de ne diyeceğiz? Tarihçi ve ekonomist Carlota Perez teknoloji yaygınlığında çeşitli aşamalar olduğunu söylüyor. İlk aşamada altyapının kurulumu gerçekleşirken teknolojinin gelişmesiyle birlikte yaygınlaşma süreci başlıyor. Şu anda büyük ölçekli adaptasyon sürecinden oldukça uzağız. Daha kurulum sürecinin erken dönemlerindeyiz. Bununla birlikte dağıtık bir yapı içerisinde küresel ölçekte ses getirecek bazı kullanım senaryoları oluşturmaya çalışıyoruz.
Ayrıca tüm bunları yaparken düzenleyicilerin direnciyle de karşılaşıyoruz. Bu can sıkıcı olsa da anlaşılabilir bir durum. Blok zinciri teknolojisi birkaç uygulama veya hız sağlama gibi bir vaat sunmuyor. İşlem yapma biçimlerimizi temelinden değiştirmeyi vaat ediyor ve bu da sistemin bekçilerinde bir tehdit algısı oluşturuyor. Finans dünyasındaki değişimin yavaş olmasını anlayabiliriz zira riske edilecek çok şey var. Ancak direnç, sosyal bir gerginlik riskini de beraberinde getiriyor.
Tarihle biraz ilgili birisi bile medeniyetimizin döngüsel biçimde geliştiğini ve her bir döngünün radikal, yeni teknolojik inovasyonlarla tetiklendiğini görür. Blok zinciri teknolojisinin yeni bir döngü mü başlatacağını yoksa internetin üzerine kat mı çıkacağını göreceğiz. Ben ilk seçeneğe inanıyorum ama bunu görmek için 14 yıl kısa bir süre.
Kriptoyu eleştirenlerin bu erken aşama söyleminin arkasına saklanarak kötü uygulamaların ve üçkâğıtların göz ardı edilemeyeceğine dair söylemi haksız değil. Ekosistemin genç ve yeni olması daha düzgün ve iyi işleyemeyeceği anlamına gelmez.
Bizler de dışarıdan bakıp bizleri bir şey yapmamakla, daha fazla çaba göstermemekle ve böylesine büyük bir değişimde başarılı olamamakla suçlayanları ve önümüzdeki büyük engelleri daha iyi anlatabiliriz. Doğru çıkar noktalarını öne çıkarıp kolaycılıktan ziyade anlamlı bir yol tutturabiliriz.
Marc Andreessen 2014 yılında yaptığı bir konuşmada Bitcoin’i 1994 yılının internet dünyasına benzettiğini söylemişti. Ben bu teşhise katılmıyorum. Andreessen bu yorumu yaptığında Bitcoin daha çok 1980’lerdeki internet gibiydi ve nasıl ve ne şekilde fayda sağlayacağının yollarını arıyordu.
Ancak şu da var ki birçoğumuz internetin ilk döneminde yatırım yapma şansını yakalayamadık. Bu kuşaklardan kaynaklanan fırsattan girişim sermayedarları ve çevresi gayet iyi biçimde yararlandılar. Ancak blok zinciri ekosisteminde bir internet bağlantısı olan herkes dünyanın her yerinden erken aşamada yatırım yapma imkânına sahip. Üstelik bugün teknolojinin doğrudan kendisine yatırım yapmak mümkün.
Peki “erken” dönem ne zaman sona erecek? İnsanların adaptasyon ve yeni uygulamalara dair konuları varlık fiyatları kadar yoğun konuşmaya başladığı zaman. Düzenleyicilerin yeni finansal uygulamaları tehdit değil fırsat olarak görmeye başladıkları zaman.
O günler çok uzakta gibi görülebilir. Ancak o kadar da uzak değiller. Beş, on, yirmi yıl sonrasında kripto ekosisteminin vazgeçmediğini ve hız kesmediğini göreceğiz. Uzun zaman var olan bir şey inşa eden herkes kararlılığın ana başarı unsuru olduğu bilir. Bu değişim uzun zamandır bekleniyor ve hızlanmanın tam da eşiğindeyiz.
Günün Gelişmeleri İçin E-Bültenimize Abone Olun
E-Bültenimize abone olarak kişisel verileri koruma politikamızı onaylamış ve CoinDesk Türkiye ürün ve hizmetleri için iletişim kurulmasına izin vermiş olursunuz.
YASAL UYARI
Bu sitede yer alan yatırım bilgisi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihlerini dikkate alarak, kişiye özel olarak sunulmaktadır. Bu sitede veya e-bültenlerimiz kapsamındaki sözel, yazılı ve grafiksel dahil olmak üzere tüm bilgi ve analizler; herhangi bir karara dayanak oluşturması noktasında herhangi bir teminat, garanti oluşturmamakta ve yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla paylaşılmaktadır. Coindesk Türkiye hiçbir şekil ve surette ön onay, ihbar ve ihtara gerek olmaksızın söz konusu bilgileri değiştirebilir veyahut silebilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı vermeniz beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu sitedeki yorumlardan, eksik bilgi ve/veya güncel olmama gibi konularda ortaya çıkabilecek zararlardan Coindesk Türkiye ve çalışanlarının herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
Noelle Acheson CoinDesk'in eski araştırma yöneticisidir.
Twitter'da Takip Et: @NoelleInMadrid
Noelle Acheson CoinDesk'in eski araştırma yöneticisidir.
Twitter'da Takip Et: @NoelleInMadrid
Kripto Varlık
Sosyal Meyda Trendi
Trendleri İncele
Kripto Paralar
@2022 CoinDesk