Spot Bitcoin ETF onayından sonra spot ETH ETF aslında çok daha büyük bir anlam taşıyan bir onaylama oldu. Bitcoin zaten kategori olarak herkesin üstünde anlaştığı bir varlıktı ve emtia olarak görülüyordu. ETH ise özellikle PoS altyapısına geçmesiyle birlikte menkul kıymet olabilir mi tartışmalarının odağında uzun bir süredir bulunuyordu. SEC’in ETF onayıyla birlikte bu tartışmalara çok büyük ihtimalle nokta koyuldu. Resmi olarak emtia açıklaması yapılmadı ancak “menkul kıymet olsaydı ETF onayı alamazdı”, mantığı üzerinden SEC’in bu belirsizliği sona erdirdiği düşünülüyor.

ETH’nin menkul kıymet olmaması, dolayısıyla belirli bir standardın üzerindeki diğer kripto paraların da menkul kıymet olmayabileceğini göstermiş oldu. Bu da ETH ETF’nin ardından diğer kripto paraların da ETF’sinin çıkabileceği olasılığını yükseltiyor. SEC, ETH kararını yeni vermişken yakın zamanda böyle bir şey beklenmiyor ancak ileride ABD borsalarının ufak çaplı bir kripto para borsasına dönüşme ihtimali oldukça yüksek.

Politik Etki 

Bu onayın bir büyük etkisi de SEC’in politik bağlarının ortaya çıkması oldu. Bitcoin ETF kabul edilirken Grayscale dava açmıştı. SEC, reddetme sebebini mahkemede kanıtlayamayınca Bitcoin ETF’i kabul etmek zorunda kalmıştı. Benzer bir durum Consensys’un ETH için SEC’e açtığı davada da büyük ihtimalle yaşanacaktı. Dava açılmadan önce ETH ETF’nin reddedilmesi beklenirken, dava sonrasında onay ihtimali hızla arttı. Büyük ihtimalle SEC, ret kararını mahkemede yine kanıtlayamayacağını düşünerek ETH ETF’i onayladı. SEC gibi bir kurumun hukuki olarak kendini kanıtlayamaması, tamamen politik hareket ettiğini gösteriyor.

Ayı piyasasındayken Biden’ın kripto para karşıtı politikaları ona oy kazandırırken, günümüzde bu politikalar oy kaybettiriyor. Trump bunu görerek taraf değiştirdi ve kripto para yanlısı bir başkan profili çizmeye başladı. Kripto para piyasası şu anda oldukça karlı bir piyasa ve doğal olarak kimse dışarıda kalmak istemiyor. Geçen sayıda bahsettiğim bankacılık lobisinin kripto lobisiyle yaptığı iş birliği de buna örnek. Bu nedenle Biden’ın kripto paraları düzenleyen FIT21 yasa teklifini reddetmeyeceğini söylemesi, Bitcoin ve ether ETF’lerini onaylaması gibi süreçler aslında Biden’ın kripto para yanlısı olmadan dengeyi sağlama ve herkesi memnun etmeye çalışma hamlesi olarak yorumlanabilir.

Ayrıntılar 

ETH ETF başvuruları onaylandı ancak bürokratik süreçler nedeniyle bu ürünlerin işleme açılmasının 3-4 ay sürebileceği konuşuluyor.

Başka bir ayrıntı ise Fidelity’nin ETH ETF başvurusundaki staking gelirleriyle ilgili maddeyi kaldırması oldu. SEC şu anda ETH staking konusunda onay vermiyor. Hong Kong’un ise bunu bir fırsata dönüştürebileceğiyle ilgili dedikodular başladı. ETH ETF’e SEC’den daha önce onay veren Hong Kong’un staking’e izin vereceği söyleniyor.

Gözler ETH ETF üzerindeyken Grayscale Stacks ve Near için iki yeni trust fonu kurdu. Bu girişimler, ETH sonrasındaki yeni kripto para ETF adaylarını gösteriyor.

Londra Borsası, 28 Mayıs’ta Bitcoin ve ETH ETF’lerini listelemeye başlıyor. WisdomTree, 21shares ve Invesco onay alan 3 şirket.

FIT21 Henüz Yasa Değil 

Kripto paraları düzenleyen FIT21, beklendiği üzere Temsilciler Meclisi’nde kabul edildi. Maalesef sosyal medyada bu kabulle birlikte tasarının yasalaştığıyla ilgili yanlış bir algı da bulunuyor. Tasarının yasa olabilmesi için bir sonraki durağı Senato’dan da geçmesi gerekiyor ki bu ihtimalin oldukça düşük olduğu söyleniyor. Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğa sahip cumhuriyetçilerin aksine, Senato’da çoğunluğa sahip demokratların bu yasayı desteklemedikleri belirtiliyor.

Beyaz Saray ise resmi bir açıklamayla FIT21’e karşı olmalarına karşın veto haklarını kullanmayacaklarını şimdiden açıklamış oldu. Yasayı beğenmese de kripto para regülasyon konusunun oldukça geciktiği ve giderek büyük bir problem haline gelmeye başladığı ima ediliyor aslında. Bu açıklamanın Senato’daki oylamaya etkisini ilerleyen süreçte göreceğiz.

Doğru Algı 

FIT21 konuşulurken bir yandan da Tom Emmer öncülüğünde FED’in CBDC geliştirmesinin yasaklanması için bir çalışma yürütülüyor. CBDC’nin distopik bir izleme aracına dönüşeceği ve finansal özgürlüğü ihlal edeceği beklentisiyle ortaya çıkan bu engelleme süreci, destek bulduğu kadar eleştiriliyor da…

Eleştirenler, tüm dünyanın bir şekilde CBDC üzerinde çalıştığını, eğer böyle birşey onaylanırsa CBDC yasaklayan tek ülke olacaklarını ve ileride CBDC kullanılırsa ABD’nin geri kalarak doların rezerv para statüsünü kaybedebileceğine vurgu yapıyorlar.

Bizim burada odaklanmamız gereken kısım CBDC’nin ne kadar faydalı ya da zararlı olduğundan çok, yasa yapıcıların blok zinciri üzerinde işleyen bu tokenize ekonominin oyun değiştirici olduğunu görmeleri ve ileride doların pozisyonunu etkileyebilecek kadar büyük bir potansiyele sahip olmalarını görmeleridir. Skandallara rağmen Bitcoin gibi sağlam duran varlıklara borçlu olduğumuz bu algının yasa yapıcılara sirayet etmiş olması, sektör için en büyük kazanımlardandır.

Potansiyel Adaptasyonlar 

Kripto paraların zaten kullanıldığı ancak resmi olarak bir altyapısı olmayan iki ülkeden önemli gelişmeler var. Hindistan’da SEC’e karşılık gelen SEBI, hangi kripto para türlerinin hangi otorite tarafından düzenleneceğini öngören bir düzenlemeyi Finans Bakanına sundu. Hindistan Merkez Bankası, kripto para karşıtı bir pozisyondayken SEBI’nin bu şekilde bir hamle yapması, otoriteler arasında fikir birliği olmadığı şeklinde yorumlandı. Bakanın onaylaması halinde Hindistan’da uzun bir aradan sonra ilk kez kripto para dostu bir politika görebiliriz.

İkinci ülke Arjantin’de ise bildiğimiz gibi oldukça sıra dışı bir başkan olan Javier Milei gündemden pek düşmüyor. Şimdi de Arjantin’deki SEC’e denk gelen CNV’nin başkanı Roberto E. Silva, bir blog yazısında El Salvador’u överek dijital varlıklar üzerinden kazanılan ekonomik başarılara dikkat çekmiş. Ardından El Salvador ile olası iş birliklerinin konuşulduğu belirtilmiş. Bu iş birliği vurgusu, oldukça dikkat çekti. Arjantin ekonomik problemlerle boğuşmasına rağmen en zengin 22. ülke konumunda ve El Salvador’dan kat kat büyük bir ekonomiye sahip. Bitcoin üzerinden yapılacak bir iş birliği hepimiz için şaşırtıcı ve pozitif bir süreç doğurabilir.

Kısa Kısa 

• AB, Europeum adlı bir organizasyon kurdu. Bu organizasyonla blok zinciri tabanlı yerli bir altyapı çalışması yaparak ABD merkezli teknolojilere olan bağlılığın azaltılması hedefleniyor.
  
  
• Ethereum, 14 Nisan’dan bu yana tekrar enflasyonist bir token haline geldi. İşlem ücretleri düşüp, Dencun sonrasında layer-2 platformlarının harcadığı gas miktarı da azalınca, yakma oranı artık deflasyon için yeterli olmamaya başladı.
  
  
• Gala hack’lendi. Hacker 5 milyar token basmayı başardı ve 600 milyon kadarını satarak ETH olarak hesabına transfer etti. Geri kalan 4,4 milyar token ekip tarafından kontrolü ele alınarak yakıldı.
   
• Base üzerinde çalışan sosyal medya Farcaster, 150 milyon dolar yatırım topladı.
  
  
• Worldcoin’in Hong Kong’daki operasyonlarının durdurulmasına karar verildi.