Avrupa Bankacılık Otoritesi’nden Denetçilere Tavsiye

Avrupa Bankacılık Otoritesi (EBA) çarşamba günü yayınladığı taslak kılavuzunda, Avrupa Birliği denetçilerinin, kara para aklama risklerini değerlendirirken kripto tarzı dağıtık defter teknolojisinin (DLT) özel bir etken olarak kullanılıp kullanılmadığını göz önünde bulundurmalarını önerdi.

Kılavuz bankaların ve ödeme sağlayıcılarının, müşteri ilişkileri açısından blok zincir endüstrisinin geleneksel finansa erişimini kaybettiği endişeleri sırasında bile kripto şirketlerinin denetimini artırma baskısı altında olacağını ileri sürüyor.

Mevcut kılavuz ise; ulusal otoritelerin, kara para aklama tehditleri hakkındaki değerlendirmelerini bildirmek için ekonominin bireysel sektörleri üzerine bilgi toplamasını gerektiriyor. Bu, sahip oldukları müşteri türlerini ve onların yurtiçi ya da yurtdışındaki mali suçlarla olan bağlantılarını da içerir.

Taslak bu listeye, blok zincirinin ve nitekim çoğu kripto paranın zeminini oluşturan sisteme değinerek "sektörde çok rastlanan altyapı teknolojisinin, bilhassa sektörün iş modeli ve işleyişi adına gerekli yerlerde (Dağıtık Defter Teknolojisi gibi)" değerlendirmesinin de eklenmesi öneriyor.

Kripto işlemleri katılımcılarının kimliğinin belirlenmesini sağlayacak yeni bir AB kuralı olan Fon Transferi Mevzuatı, Nisan’da oylanacak. Bloğun bankacılık gözlemcisi ise bu yasaların nasıl uygulanacağını detaylandırmak için şimdiden sabırsızlanıyor.

Kılavuza göre, AB'nin Kripto Varlık Piyasaları düzenlemesindeki (MiCA) kritik yeni lisanslama kurallarının yürürlüğe girmesinin öncesinde bile, denetçilerin kripto şirketlerindeki üst düzey yöneticileri incelerken bankalar için şu anki "yerinde ve uygun" prosedürleri izlemeli.

Avrupa Komisyonu uzun zamandır aynı riskleri taşıyan muadil faaliyetlere de aynı kuralların uygulanması gerektiğini söylerken, bu hamle kripto sektörünün büyük çaptaki banka tahliyeleri endişeleri arasında gerçekleşti. ABD'de regülatörler, Signature Bank'ın kapatılmasının kredi veren kripto dostu bankalara yönelik bir baskıdan dolayı olduğu iddialarını reddetti.

Kılavuz 29 Haziran’a kadar müzakereye açık.