Yazarlar
Av. Umut Bakanoğulları, kariyerinin erken aşamalarından beri blok zinciri ve web3 teknolojileri sektörüne özgü hukuk ve danışmanlık hizmetleri veren bir teknoloji avukatıdır. Kurucusu olduğu AVBA Hukuk&Danışmanlık bürosununda birçok kripto varlık ve blokzinciri şirketine Türkiye, Avrupa Birliği ve dünyada kripto regülasyonları alanında danışmanlık vermekte ve aynı zamanda yatırım süreçlerinin yönetilmesi, yurt dışı şirket kuruluşu gibi süreçlerinde destek olmaktadır. Blockchain Lawyers Group'un Türkiye'den ilk üyesidir.
Yaklaşık üç yıldır hazırlık aşamasında olan ve Türkiye kripto ekosisteminin heyecanla beklediği kripto hizmetlerine dair kanun teklifi geçtiğimiz hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunuldu. Bu haber ulusal kamuoyunda haber olduğu kadar uluslararası kripto topluluklarında da duyuldu ve küresel kripto varlık platformlarının Türkiye’de genişleme planları aniden hızlandı. 5 Şubat 2024 tarihli CoinDesk Türkiye yazımda kripto yasasından neler beklememiz gerektiği yönünde öngörülerimi paylaştım.
Bu ayki yazımda ise, kanun teklifinin bu haliyle yasalaşması durumunda doğacak somut etkilerini irdelemeye çalışacağım. Bana göre Meclis’e sunulan kanun teklifi hem varoluşu hem de içerdiği hükümler itibarıyla Türkiye kripto sektörü ve yatırımcıları için olumlu bir gelişme. Aşağıda detaylarını bulabilirsiniz.
Şubat ayı yazımda yasanın “iki ana türü ‘kripto varlık alım satım platformları’ ile ‘kripto varlık saklama hizmeti sağlayıcıları” olmak üzere kripto varlık hizmet sağlayıcısı kavramı ihdas edeceğini öngörmüştüm. Gerçekten de teklif ile kripto varlıklara dair alım satım, ilk satış, dağıtım, takas, transfer, saklama ve henüz belirlenmemiş ancak gelecekte Sermaye Piyasası Kanunu kapsamında yapılacak ikincil düzenlemeler ile belirlenebilecek diğer tüm ilgili hizmetleri sağlayan kuruluşlar “kripto varlık hizmet sağlayıcı” olarak adlandırılmaktadır.
Tanımlama bakımından Avrupa Birliği’nin kripto regülasyonu MiCA’dan daha esnek bir yaklaşımın benimsendiği söylenebilecektir; zira MiCA’da kripto varlık hizmet türleri sınırlı olarak sayılmış olup, bu hizmet türleri haricinde kripto varlıklarla iştigal eden faaliyetler (MiCA’da bir değişiklik yapılmadığı sürece) regülasyon kapsamı dışında bırakılmıştır. Başka bir ifade ile, teklifin mevcut haliyle bir lisans kapsamında olmayacak kripto varlık hizmet ve kuruluşları gelecekte Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yapılabilecek belirlemeler ile bir lisans yükümlülüğü kapsamına sokulabilecektir. Bu doğrultuda, kanun teklifinin teknoloji ve hizmet türleri evrimleştikçe zamana ayak uydurabilecek ve modüler biçimde kurgulandığını görüyoruz. Bu durum kamunun politikalarını uygulaması bakımından yerindeyse de inovasyon alanlarını kısıtlayıcı bir etkisi de olabilir.
Sermaye piyasası aracı kurumlarında olduğu gibi kripto varlık hizmet sağlayıcıların kuruluşu ve faaliyetlerinde özsermaye, kullanıcı fonlarının korunması, kurumsal yönetim, iç denetim, risk yönetimi, iş sürekliliği, bilgi sistemlerinin güvenliği gibi konularda birtakım standartlar ve şartlar aranacaktır. Ayrıca, kripto varlık hizmet sağlayıcıların kurucu ve nitelikli pay sahipleri ile yönetici kadrolarının belirli maddi ve mesleki nitelikler, birtakım suçlardan hüküm giymemiş olma veya cezalara maruz kalmamış olma gibi şartlar aranacaktır.
Daha önceki yazımda da ifade ettiğim üzere hem kripto varlık hizmetlerinin sunumunda hem de bu hizmetleri sunan kuruluşlara dair belirli standart ve yükümlülüklerin getirilmesi, alelade girişimciler tarafından bu hizmetlerin sunulamaması bir güven ortamı yaratacak ve uzun vadede bu alandaki teknolojik gelişmelerin daha sistematik biçimde gerçekleşmesini sağlayacaktır.
Her ne kadar bu aşamada detaylı bir düzenleme yapılmıyor olsa da teklif ile kripto varlıkların ilk satışına yönelik düzenleme yetkisi münhasıran Sermaye Piyasası Kurulu’na verilmiştir. SPK hem platformların ilk satışını yapılacağı kripto varlıklara yönelik olarak listeleme prosedürünün oluşturulması hem de ilk satışı yapan şirketlere ve ilk satış sürecine yönelik usul ve esasların belirleyebilecektir. Böylece ilk satışı yapılacak olan kripto varlıkların teknik yeterlilikleri, satışı gerçekleştiren tarafa ilişkin bilgiler, kripto varlığın taşıyabileceği haklar ve bunların kullanım biçimleri ile arz miktarı gibi konularda düzenleme yapabileceğini öngörüyorum. Türkiye’de ilk satışı yapılacak veya listelenecek kripto varlıklar bakımından yatırımcının korunması açısından bu düzenlemeler faydalı olacaktır.
Teklif ile sermaye piyasası araçlarının Merkezi Kayıt Kuruluşu nezdinde kayden izlenmesine alternatif olarak ‘kripto varlık’ olarak ihraç edilmesi ve dağıtık defter teknolojileri ile kayden izlenmesine imkân tanınmaktadır. Böylelikle, hisse senedi, devlet tahvili, vadeli emtia sözleşmeleri gibi geleneksel yatırım araçlarının ‘tokenize’ edilerek blok zinciri üzerinde ihraç edilmesi ve alınıp satılması yasal bir çerçeveye kavuşacaktır.
Teklifte kripto varlık hizmet sağlayıcılar ile müşterileri arasındaki sözleşmelerin uzaktan iletişim araçları kullanarak veya bir bilişim veya elektronik haberleşme cihazı üzerinden kimlik doğrulanması suretiyle mesafeli biçimde kurulabileceği belirlenmiştir. Ayrıca, kripto varlık transferlerinde gönderici ve alıcıya dair beyan edilmesi gerekli bilgilere dair Mali Suçları Araştırma Kurulu’na düzenleme yapma yetkisi tanınmıştır. Bu doğrultuda, önümüzdeki dönemde Mali Suçları Araştırma Kurulu tarafından kripto varlık hizmet sağlayıcılarının uzaktan kimlik tespitine ve kripto varlık transferlerine özgü yeni düzenlemeler çıkarılması beklenecektir.
Müstakbel bu düzenlemeler ile Türkiye kripto ekosisteminde halihazırda yaygın olarak uygulanmayan yeni bir yükümlülük getirilebilecektir; Şubat tarihli ‘Kripto Yasasından Beklentileri Doğru Ayarlamak’ yazımda da belirtmiş olduğum üzere FATF tavsiyelerine uygun olarak kripto varlık transferlerinde alıcı cüzdan sahibi kimliğinin beyan edilmesi ve kripto varlık hizmet sağlayıcılar tarafından beyan edilen kimlik bilgilerinin uyuşup uyuşmadığını kontrol edilmesi ve uyum süreçlerinde alıcı ve gönderici taraflara dair kontroller uygulanmaya başlanacaktır. Bu durum da kripto varlıklar kullanılarak işlenen veya kolaylaşan mali suçları veya kara para aklanması faaliyetlerini önleyecektir.
Teklif ile kripto varlık hizmet sağlayıcıların her yıl “bir önceki yılki faiz gelirleri hariç tüm gelirlerinin” %1’ini Sermaye Piyasası Kurulu, %1’ini ise TÜBİTAK bütçesine ödemesi düzenlenmektedir. Teklifte kripto varlıklara ilişkin ikincil düzenlemeler çıkarılmasında ve teknik standartlar belirlenmesinde TÜBİTAK’a verilen yetki ve sorumluluklar ile fiili olarak SPK’nın kripto varlık hizmet sağlayıcılarına yönelik denetim ve uygulama faaliyetleri bakımından teknik bilgi ve imkanların sahip olma gerekliliği düşünüldüğünde kamunun kripto varlık sektörüne dair ek bazı insan kaynağı ve teknik kabiliyet edinilmesi gerekecektir. Teklifin yasalaşmasından sonra TÜBİTAK ve SPK’nın ilave mali kaynağa ihtiyaç duyacağını öngörmek çok değil. Bu mali kaynağı yaratmanın kamu maliyesi ilkeleri bakımından yönteminin doğru olup olmadığı ayrı bir tartışma konusu olmakla birlikte, teklifte öngörülen toplam %2’lik vergi sektör menfaatine hizmet edecektir.
Kullanıcıların ise alım satım işlemleri ya da bu işlemlerden elde ettikleri kazançlar bakımından teklifte bir kanuni değişiklik bulunmamaktadır. Bununla birlikte, teklifin yasalaşmasını takiben Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından vergi kanunlarında kripto varlıklara belirsizlik ihtiva eden konularda tebliğ ve genelgeler ile düzenleme yapılması muhtemel olacaktır.
Kanun teklifinde geçmiş finansal hizmet regülasyonlarına kıyasla daha esnek bir geçiş süreci öngörülmüştür. Sadece kanunun yürürlüğe girmesi anında halihazırda faal olan kripto varlık hizmet sağlayıcılar değil, aynı zamanda kanunun yürürlüğünden sonra faaliyete başlayanlar da SPK’nın çıkaracağı ilgili ikincil düzenlemelerin yürürlüğe girmesinden önce faaliyete başlamış olmak ve çıkacak olan ikincil düzenlemelere uyacaklarını ve ilgili lisans başvurusunu yapacaklarını taahhüt etmek şartıyla SPK’ya başvuru yaparak faaliyete geçebilecekler. Dolayısıyla Türkiye’de lisans alarak kripto varlık hizmetleri sağlamak isteyen yerli ve yabancı girişimlerin gecikmeksizin pazara girmek için halen harekete geçebileceği kısa bir zaman dilimi daha önümüzde mevcut.
Teklifin TBMM’ye sunulmasından sonra en çok aldığım sorulardan birisi kanunun merkeziyetsiz finans uygulamalarına yönelik potansiyel etkisiydi. Üzülerek söylüyorum ki MiCA’nın gerekçe maddelerinde ‘tam merkeziyetsiz’ biçimde gerçekleştirilen kripto varlık faaliyetlerinin MiCA kapsamı dışında kaldığı açıkça yazmaktayken TBMM’ye sunulan teklifin ne hükümlerinde ne de gerekçe açıklamalarında böyle bir ifade yok. Başka bir ifade ile merkeziyetsiz ürünlerin kanun kapsamında olmadığını veya merkezi platformlardan ayrı düşünülmesi gerektiğini belirten açık veya üstü kapalı bir ifade teklifte veya gerekçesinde mevcut değil.
Dolayısıyla akıllı sözleşmeler yoluyla uçtan uca takas işlemlerinin gerçekleştirildiği platformlar için de Türkiye’ye yönelik hizmet sunuyor olmaları halinde teklifin yasalaşmasından sonra Türkiye’de lisans alma yükümlülüğü doğması muhtemel. Her halükârda, teklif yasalaştıktan sonra SPK’nın çıkaracağı tebliğler ile getirilecek kripto varlık hizmeti lisanslarının kapsamını ve türlerine dair detayları göreceğiz. Avrupa Birliği yaklaşımına paralel olarak “tam merkeziyetsiz” protokoller için bir muafiyet benzeri bir imkân tanınması ya da AB’den biraz farklı olarak daha basit, süreci daha kolay bir lisans süreci öngörülmesi de söz konusu olabilir. Ancak, mevcut durumda merkeziyetsiz bir alım satım veya takas platformu olarak Türkçe yayın yapan, Türkiye’ye yönelik reklam ve tanıtım gibi faaliyetlerde bulunan platformların tüm ihtimalleri göz önünde tutarak önlemlerini alması yerinde bir yaklaşım olacaktır.
Günün Gelişmeleri İçin E-Bültenimize Abone Olun
E-Bültenimize abone olarak kişisel verileri koruma politikamızı onaylamış ve CoinDesk Türkiye ürün ve hizmetleri için iletişim kurulmasına izin vermiş olursunuz.
YASAL UYARI
Bu sitede yer alan yatırım bilgisi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihlerini dikkate alarak, kişiye özel olarak sunulmaktadır. Bu sitede veya e-bültenlerimiz kapsamındaki sözel, yazılı ve grafiksel dahil olmak üzere tüm bilgi ve analizler; herhangi bir karara dayanak oluşturması noktasında herhangi bir teminat, garanti oluşturmamakta ve yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla paylaşılmaktadır. Coindesk Türkiye hiçbir şekil ve surette ön onay, ihbar ve ihtara gerek olmaksızın söz konusu bilgileri değiştirebilir veyahut silebilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı vermeniz beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu sitedeki yorumlardan, eksik bilgi ve/veya güncel olmama gibi konularda ortaya çıkabilecek zararlardan Coindesk Türkiye ve çalışanlarının herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
Av. Umut Bakanoğulları, kariyerinin erken aşamalarından beri blok zinciri ve web3 teknolojileri sektörüne özgü hukuk ve danışmanlık hizmetleri veren bir teknoloji avukatıdır. Kurucusu olduğu AVBA Hukuk&Danışmanlık bürosununda birçok kripto varlık ve blokzinciri şirketine Türkiye, Avrupa Birliği ve dünyada kripto regülasyonları alanında danışmanlık vermekte ve aynı zamanda yatırım süreçlerinin yönetilmesi, yurt dışı şirket kuruluşu gibi süreçlerinde destek olmaktadır. Blockchain Lawyers Group'un Türkiye'den ilk üyesidir.
Av. Umut Bakanoğulları, kariyerinin erken aşamalarından beri blok zinciri ve web3 teknolojileri sektörüne özgü hukuk ve danışmanlık hizmetleri veren bir teknoloji avukatıdır. Kurucusu olduğu AVBA Hukuk&Danışmanlık bürosununda birçok kripto varlık ve blokzinciri şirketine Türkiye, Avrupa Birliği ve dünyada kripto regülasyonları alanında danışmanlık vermekte ve aynı zamanda yatırım süreçlerinin yönetilmesi, yurt dışı şirket kuruluşu gibi süreçlerinde destek olmaktadır. Blockchain Lawyers Group'un Türkiye'den ilk üyesidir.
Kripto Varlık
Sosyal Meyda Trendi
Trendleri İncele
Trend Haberler
Kripto Varlık
Sosyal Meyda Trendi
Trendleri İncele
Kripto Paralar
@2022 CoinDesk