Yazarlar

Piyasalar

Şirketler

Teknoloji

Öğren

Politika

DeFi

TV&Video

Podcast

Etkinlikler

Sponsorlu İçerik

Consensus Magazine

E-Bülten

Yazarlar

Ethereum ‘The Merge’ ve Sonrası

Ethereum dünyasında bu hafta yaşanan merge olayından sonra sırada neler var?

16 Eylül 2022 10:21

Güncellenme: 16 Eylül 2022 14:03

Turan Sert

2017 yılından bu yana Web3 olarak adlandırılan blokzincir temelli merkeziyetsiz teknolojiler konusunda araştırmalar yapan Turan Sert, bu alanda yaptığı çalışmalar sonucu yayınladığı yazıları “Sorularla Blockchain” ve “Sorularla DeFi - Merkeziyetsiz Finans” adlı kitaplar altında topladı. Klasik finans ve teknoloji ağırlıklı kariyerine Arthur Andersen’da denetim ve Garanti Bankası’nda yatırım bankacılığı ile başlayan Turan Sert, Booz Allen New York ofisinde üç yıl süren yönetim danışmanlığı sonrası 2005 yılında Türkiye’ye döndü. Çeşitli Fiba Grubu iştiraklerinde murahhas azalık ya da yönetim kurulu üyelikleri ve 2014-16 yılları arasında Özyeğin Üniversitesi’nde CBO’luk görevinde bulundu. Halen blokzincir teknolojileri konusunda Paribu ve BlockchainIST Center’a danışmanlık vermekte. Turan Sert, yüksek öğrenimini Boğaziçi Üniversitesi İşletme (BA, 1995) ve Harvard Business School (MBA, 2001)’da tamamladı.

Twitter'da Takip Et:

@turansert

Ethereum dünyası, 15 Eylül'de çıkan yeni versiyonu sonrasında geliştirmelere devam ediyor. Bundan sonrasında sırada neler var, gelin birlikte bakalım. Ama öncelikle duymamış birkaç kişi için 'merge' denilen bu hafta yaşanan olayı hatırlayalım.


Neydi 'The Merge'?


"Kripto dünyasında yer gök 'merge' ile inliyor. İyi güzel de nedir bu 'The Merge'?". Efendim, 'merge' yani Türkçesi ile 'birleşme' uzun zamandır planlanan büyük bir değişim.


Değişimin temel nedeni, Ethereum topluluğunun Bitcoin ile birlikte ortaya çıkan, ağın korunması ve işler halde devam etmesi için kullanılan  Proof-of-Work  (PoW) sistemini bırakıp, daha yeni bir teknoloji olan Proof-of-Stake kısaca (PoS) sistemine geçmesi.


'Merge' ile birlikte, bugüne kadar kullanılan Ethereum sisteminin PoW kısmı atılıyor ve bu sistem Aralık 2020'den beri aktif olarak PoS'u kullanan yeni Ethereum'un içine katılıyor.


PoS sisteminin PoW'dan en büyük farkı enerji tasarrufu sağlaması. Malum, geçtiğimiz hafta Beyaz Saray Bilim ve Teknoloji Komitesi tarafından yayınlanan raporda kripto madenciliğinin çevresel etkisinin en aza indirilmesi için kanuni denetim getirilmesi tavsiye edildi. Anlaşılan medyada geçmişte kara para aklama ve terörist faaliyetler konusunda yoğunlaşan kripto karşıtı eleştirel söylem, yavaş yavaş yerini enerji harcama bazlı çevresel etkilere doğru kayacak. Ethereum, PoS ile birlikte enerji harcamasının %99.5 azaltarak kendini bu tartışmalardan sıyırmış gibi görünüyor (ve hayır, Bitcoin PoS'e geçmeyecek).


"PoW sisteminin PoS ile değiştiriyorlar işte, ne var bu kadar büyütülecek?" diyebilirsiniz ama işin aslı bu o kadar da kolay bir geçiş değil. Zira, böyle bir geçiş ile bütün bir madenci kitlesinin ekipmanlarını çöpe atıyor ve onları karşınıza alıyorsunuz. Her ne kadar madenciler PoW sistemini devam ettireceklerini söyleseler de (çatallanma yoluyla bu mümkün), yapılan hamlenin çok başarılı olduğunu söylemek zor. PoW sisteminden PoS sistemine geçiş aslında temel olarak Ethereum topluluğunun asıl karar vericisinin geliştiriciler olduğunu net bir şekilde gösteriyor.


Bunun dışında merge ile birlikte gelecek en büyük değişiklik, Ethereum'un yeni emisyon (para yaratım) politikası. Zira onaylayıcılara yaptıkları iş karşılığı madencilere verilenin %15'i kadar bir ödül verilecek. Bir taraftan Ağustos 2021'den beri kullanıcılar tarafından ödenen fazla işlem ücretlerinin yakıldığını düşünürsek, yeni sistemde eğer ETH üzerindeki ortalama işlem ücretleri yaklaşık olarak 15.7 Gwei'den daha fazla olursa piyasadaki ETH miktarı azalmaya başlayacak (bu rakam değişen bir hedef, ödül verilen onaylayıcı sayısı arttıkça az da olsa yükselebilir, ortaya daha farklı senaryolar da çıkabilir ).


Merge aslında bir stratejinin önemli bir mihenk taşı


Aslına bakarsanız, merge olarak tanımlanan bu birleşme başlangıçta çok daha farklı bir şekilde kurgulanmıştı. İlk yapılan kurguya göre, Ethereum kendisini 64 farklı parçaya bölerek (ya da çoklayarak) kapasitesini artıracaktı.

Sonrasında hem çok karmaşık, hem de riskli olacağı düşüncesiyle bu kurgudan vazgeçildi ve Ethereum üzerinden stratejik bir değişiklik yapıldı. Neydi bu değişiklik? Temel olarak, 'roll-up bazlı' bir başka deyişle Ethereum üzerine kurulu ikinci seviye çözümlere bağlı bir gelecek düşünüldü. Peki ne demek bu? 


Blokzincirler temel olarak herkese açık bir defter olarak çalışıyorlar. Ağ üzerindeki tüm transferler bu açık deftere yazılıyor. Ethereum'da sadece basit para transferleri değil, daha karmaşık finansal işlemlerin de yapılması söz konusu. İşte bu karmaşık işlemler, sistem üzerindeki yükü artırmaya başlıyor.


Nasıl bir yük artması oluyor? Basitçe anlatacak olursak şu anda Ethereum üzerindeki her bir makine (diğer teknik anlatımıyla düğüm ingilizcesi 'node'), blok üzerinde gerçekleşen tüm işlemleri tek tek yeniden hesaplıyor. Bunu yaparak tüm işlemlerin doğru olduğunu kontrol etmiş oluyor. Ethereum sisteme çok fazla yük binmesin diye bu işlem hesaplaması kapasitesine bir sınır koyuyor. Bu nedenle çok talep olduğunda kapasitenin bu talebi karşılayamamasından dolayı işlem ücretleri artıyor (zamanında bir NFT alımı için 100 ABD Doları üzerindeki paralar kısıtlı kapasitede işlemleri önce yapabilmek için veriliyordu).


Sistem üzerindeki yük artmasının ne sıkıntısı var? Yük arttıkça, düğümlerin sistemi yürütmesi zorlaşıyor. Basit bilgisayarlar yerine daha gücü ve kapasitesi yüksek bilgisayarlara ihtiyaç duyuluyor. Basit bilgisayarlar yerini güçlü bilgisayarların alması ise sistemin merkezileşmesine yol açıyor ki, Ethereum geliştiricilerinin en korktuğu konuların başında bu merkezileşme geliyor. Merkezileşme demek, sistemin dış saldırılara ya da etkilere daha açık hale gelmesi demek. Örneğin Solana ağı yüksek işlem yapmaya ayarlı olduğu için nispeten daha pahalı makineleri düğüm olarak kullanmak zorunda kalıyor.


İşte bu nedenle, Ethereum kendisine stratejik olarak farklı bir yol çizmeye başladı. Çizdiği bu yolda, sistem üzerinde ağır yük yaratan herhangi bir finansal işlemin gerçekleşmesi işlevini kendi üzerinden roll-up denen ikinci seviye çözümlere doğru atmaya başladı.

Roll-up çözümlerin birkaç özelliği var. Birincisi, bu çözümler Ethereum ile senkronize çalışıyorlar. Yani, kullanıcı olarak paranız Ethereum sistemi içinde kalıyor ve o sistem tarafından korunuyor. Kullanıcı, parasını köprüler (güven ihtiyacını en aza indiren akıllı kontratlar) aracılığıyla bu ikinci seviye çözümlere atıyor. İşlemlerini orada gerçekleştiriyor ve dilediği zaman geri Ethereum'a çekebiliyor. İkinci seviye çözümler üzerlerinde yapılan işlemlerin sonuçlarını Ethereum ağı üzerine belirli aralıklarla atıyorlar.


İkinci temel özellik bu roll-up çözümler sayesinde Ethereum üzerinde yapılabilen işlem sayısı kat be kat artabiliyor. Zira, bu çözümler Ethereum'un kısıtlı kapasitesini kullanmıyorlar, aynı anda onlarcası bir arada çalışabildiği için paralel olarak ölçeklenme sağlıyorlar. Kapasitenin artması, kullanıcı açısından daha ucuza işlem yapabilmeyi olanaklı hale getiriyor.


"Peki ya, bu ikinci seviye çözümde bir sorun olur ve çözüm çalışmamaya başlarsa?" O zaman ne olacak? Çok büyük bir sorun yok, varlık Ethereum seviyesinde hâlâ kullanıcıya ait (bu özellik, alternatif birinci seviye blokzincirler ya da Polygon gibi yan-zincirlere köprüler aracılığıyla varlık transfer edenler için geçerli değil).


Önümüzdeki dönem nelere gebe?


Önümüzdeki dönemde Ethereum için yine en büyük öncelik ölçeklenme üzerinde olacak. Bunun için de roll-up çözümlü bir dünyaya doğru yol almaya devam edecekler.


Zaten aslına bakarsanız, önümüzdeki birkaç yıl için tüm kripto dünyasının en çok konuşacağı konu modüler blokzincirler olacak. Ne demek tam olarak bu? Her işi kendi başına yapan blokzincir altyapıları yerine bu altyapının farklı katmanlarında uzmanlaşmış yapılar olacak. Ne sağlayacak bu? Öncelikle blokzincirlerin rahatça ölçeklenebilmesini. Modüler demek, farklı katmanlarda farklı çözümlerin birbiri ile uyumlu bir şekilde çalışabilmesi demek. Dolayısıyla, eskinin tek blok (mono-blok) blokzincir çözümlerinin tıkandığı ya da işlemlerin yoğunluktan dolayı maliyetli hale geldiği noktalarda, alternatif çözümlerin devreye girerek bu darboğazları aşabilmesi mümkün olacak.


Bu alanda uzun süredir çalışmalarını sürdüren Polkadot ve Cosmos'un yanında Avalanche subnets, Polygon Supernet gibi yenilikler, birinci seviye çözümlerin birbirleri ile konuşması ve değer transferi konusunda çeşitli çözümler ortaya koydular. Önümüzdeki dönemde ise Celestia, Fuel ve Polygon Avail benzeri modüler çözümler de adlarını sıkça duyuracaklar, zira bu çözümler farklı katmanlarda Ethereum ile uyumlu çalışabilme özelliğine sahipler.


Arkası yarın


Özet olarak, Ethereum'un merge olayı bittikten sonra önümüzdeki dönemde ikinci seviye çözümlerin yanında daha altyapı düzeyinde modüler blokzincirlerin çok konuşulacağını söyleyebiliriz. Ethereum'un da gerek ikinci seviye çözümlerin önünün açılması gerekse kendi altyapısı içinde ölçeklenmeyi sağlayacak birçok planı mevcut. Onları da önümüzdeki yazımızda konuşacağız.



Günün Gelişmeleri İçin E-Bültenimize Abone Olun

E-Bültenimize abone olarak onaylamış ve CoinDesk Türkiye ürün ve hizmetleri için iletişim kurulmasına izin vermiş olursunuz.


YASAL UYARI

Bu sitede yer alan yatırım bilgisi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihlerini dikkate alarak, kişiye özel olarak sunulmaktadır. Bu sitede veya e-bültenlerimiz kapsamındaki sözel, yazılı ve grafiksel dahil olmak üzere tüm bilgi ve analizler; herhangi bir karara dayanak oluşturması noktasında herhangi bir teminat, garanti oluşturmamakta ve yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla paylaşılmaktadır. Coindesk Türkiye hiçbir şekil ve surette ön onay, ihbar ve ihtara gerek olmaksızın söz konusu bilgileri değiştirebilir veyahut silebilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı vermeniz beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu sitedeki yorumlardan, eksik bilgi ve/veya güncel olmama gibi konularda ortaya çıkabilecek zararlardan Coindesk Türkiye ve çalışanlarının herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.

2017 yılından bu yana Web3 olarak adlandırılan blokzincir temelli merkeziyetsiz teknolojiler konusunda araştırmalar yapan Turan Sert, bu alanda yaptığı çalışmalar sonucu yayınladığı yazıları “Sorularla Blockchain” ve “Sorularla DeFi - Merkeziyetsiz Finans” adlı kitaplar altında topladı. Klasik finans ve teknoloji ağırlıklı kariyerine Arthur Andersen’da denetim ve Garanti Bankası’nda yatırım bankacılığı ile başlayan Turan Sert, Booz Allen New York ofisinde üç yıl süren yönetim danışmanlığı sonrası 2005 yılında Türkiye’ye döndü. Çeşitli Fiba Grubu iştiraklerinde murahhas azalık ya da yönetim kurulu üyelikleri ve 2014-16 yılları arasında Özyeğin Üniversitesi’nde CBO’luk görevinde bulundu. Halen blokzincir teknolojileri konusunda Paribu ve BlockchainIST Center’a danışmanlık vermekte. Turan Sert, yüksek öğrenimini Boğaziçi Üniversitesi İşletme (BA, 1995) ve Harvard Business School (MBA, 2001)’da tamamladı.

Twitter'da Takip Et:

@turansert

2017 yılından bu yana Web3 olarak adlandırılan blokzincir temelli merkeziyetsiz teknolojiler konusunda araştırmalar yapan Turan Sert, bu alanda yaptığı çalışmalar sonucu yayınladığı yazıları “Sorularla Blockchain” ve “Sorularla DeFi - Merkeziyetsiz Finans” adlı kitaplar altında topladı. Klasik finans ve teknoloji ağırlıklı kariyerine Arthur Andersen’da denetim ve Garanti Bankası’nda yatırım bankacılığı ile başlayan Turan Sert, Booz Allen New York ofisinde üç yıl süren yönetim danışmanlığı sonrası 2005 yılında Türkiye’ye döndü. Çeşitli Fiba Grubu iştiraklerinde murahhas azalık ya da yönetim kurulu üyelikleri ve 2014-16 yılları arasında Özyeğin Üniversitesi’nde CBO’luk görevinde bulundu. Halen blokzincir teknolojileri konusunda Paribu ve BlockchainIST Center’a danışmanlık vermekte. Turan Sert, yüksek öğrenimini Boğaziçi Üniversitesi İşletme (BA, 1995) ve Harvard Business School (MBA, 2001)’da tamamladı.

Twitter'da Takip Et:

@turansert

Fiyatları İncele

Kripto Varlık

Sosyal Meyda Trendi

Trendleri İncele

Trend Haberler

1
Fatih Otluoğlu, BitHero'nun CEO'su Oldu

23 Nisan 2024 11:49

Kripto Varlık

Sosyal Meyda Trendi

Trendleri İncele

Kategoriler

Yazarlar

Piyasalar

Şirketler

E-Bülten

Politika

Teknoloji

Kripto Paralar

Hakkında

Hakkında

Kişisel Verileri Koruma Kanunu

Künye

Çerez Politikası

Reklam Verin

KVKK Başvuru Formu

İletişim

Kişisel Verileri Saklama ve İmha Politikası


Yasal Uyarı: Bu sitede yer alan yatırım bilgisi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihlerini dikkate alarak, kişiye özel olarak sunulmaktadır. Bu sitede veya e-bültenlerimiz kapsamındaki sözel, yazılı ve grafiksel dahil olmak üzere tüm bilgi ve analizler; herhangi bir karara dayanak oluşturması noktasında herhangi bir teminat, garanti oluşturmamakta ve yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla paylaşılmaktadır. Coindesk Türkiye hiçbir şekil ve surette ön onay, ihbar ve ihtara gerek olmaksızın söz konusu bilgileri değiştirebilir veyahut silebilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı vermeniz beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu sitedeki yorumlardan, eksik bilgi ve/veya güncel olmama gibi konularda ortaya çıkabilecek zararlardan Coindesk Türkiye ve çalışanlarının herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.

@2022 CoinDesk