Türkiye Bir Kripto Ülkesi Olabilir mi?

Son zamanlarda kripto varlıklar ekosistemi adeta patlama yaşıyor ve gündemin önemli bir kısmını kapsıyor. ETF’ler, yasal düzenlemeler, ilginç haberler, düzenlenen etkinlikler ve çalkantılı piyasa koşulları… Peki, Türkiye bu hikâyenin neresinde? Ülke olarak rolümüz gerçekten ne? Ne kadar ileriye gidebiliriz? Bugün biraz bunlara değinelim.

Özellikle geçtiğimiz kasım ayından bu yana, Bitcoin ve Ethereum gibi büyük isimlerin sahneye çıkmasıyla birlikte, kripto varlıklar hızla popülerlik kazandı ve küresel finans piyasalarının ayrılmaz bir parçası haline geldi. Son birkaç ayımız ise özellikle Amerika’da hayata giren ETF’ler ile birlikte hem ülkemizde hem de küresel konjonktürde, bu değerlerin yasal çerçevede düzenlenme süreçleri ile geçti ve hala bu süreçler hala devam ediyor.

Türkiye tarafında ise aslında oldukça heyecan verici gelişmeler yaşanıyor. Uzun zamandır hazırlanan ve gelmesi beklenen kripto varlık yasası, hayatımıza girmek üzere. Ayrıca bu yasanın oldukça son kullanıcı dostu olması ve asıl hedefinin Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıları (KVHS) olarak tanımlanan ve bu alanda hizmet veren şirketler olması, dış basında da takdir toplamış durumda. Coincub'un verilerine göre Türkiye, kripto düzenlemeleri açısından dünya sıralamasında en iyi 10 ülke arasında yer alıyor. 8,4 puanla bu listede yer almak, Türkiye'nin kripto varlık piyasasında ne kadar ileri düzeyde olduğunu gösteriyor.  

Buradaki topluluk söz konusu olduğunda da Türkiye epey dikkat çekici bir noktada duruyor. Ülkemiz, genç ve teknolojiye meraklı nüfusuyla kripto varlıkların benimsenmesinde hızla ilerliyor. Elbette bu ilginin başka çeşitli sebepleri olsa da önümüzdeki veriler çok güçlü bir konumda. Kripto araştırma platformu olan Kaiko'nun verilerine göre, 2024 Haziran başında Türk lirasının küresel kripto pazarındaki payı %19'a yükseldi. Bu, Türkiye'nin küresel kripto varlık piyasasında ne kadar büyük bir oyuncu olduğunu gözler önüne seren nitelikte.

Ancak hikâye burada bitmiyor. Türkiye'nin coğrafi konumu, yatırımcılar için büyük bir avantaj sunuyor. Asya ile Avrupa'nın kesişim noktasında yer almamız, çoğu alanda olduğu gibi, burada da stratejik bir köprü görevi görüyor. Bu da özellikle uluslararası yatırımcılar için Türkiye'yi cazip bir pazar haline getiriyor.

Türkiye'nin kripto varlık alanındaki potansiyeli, yeni düzenlemelerle daha da artacaktır. Yürürlüğe girecek olan kripto varlık yasası, sektöre düzen ve güven getirecek olmasının yanı sıra, kripto işlemlerinin daha şeffaf ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlayacak. Yatırımcıların hakları korunacak ve bu durum, yabancı yatırımcıların Türkiye'ye olan ilgisini artıracak. Buradaki “yatırımcı” sıfatından kastım, Türkiye’de faaliyet gösterecek ve/veya Türkiye’de merkezini kuracak bir şirket kurmak isteyen yabancılar. 

Geçtiğimiz aylarda düzenlenen Solana Crossroads etkinliğinde de aynı senaryoda bulunan birkaç isimle tanışma şansı elde ettim ve her birinin, özellikle çıkacak olan yasa ile birlikte, Türkiye’de girişim kurma planları mevcut. Bunlar ve devamı olabilecek olası girişimler, özellikle kendi paramızı kendi içimizde döndürdüğümüz ülkemizin kripto varlık ekosisteminde, dışarıdan gelebilecek harika bir likidite katkısı olabilir.

Özellikle Türkiye’deki topluluğun son derece aktif olması, bu insanları oldukça mutlu eden bir diğer özelliğimiz. Triple-A’ın Küresel Kripto Varlık Sahiplik Raporu’nda yer alan tabloda, ülkemiz nüfusumuza oranla %19,3 sahiplik oranı ile 3. sırada bulunuyor. Çoğunuzun, son zamanlarda sayısının git gide arttığını fark ettiği kripto varlık bazlı etkinliklerin nedeni ise bu: Halkımız kripto varlıkları sahipleniyor. Bu ilgi, kripto borsalarının ve yeni teknoloji girişimlerinin hızla yayılmasına neden oluyor. Yani, Türkiye'nin kripto dünyasında kendine sağlam bir yer edinmesi hiç de tesadüf değil.