Eğer Elon Musk’ın alışılmışın dışındaki liderlik tarzı Twitter’ın yavaşça ölmesine neden olursa Kripto Twitter’ın durumu ne olacak?

Insider Intelligence, bu hafta yaptığı bir tahminde Twitter’ın önümüzdeki iki yılda yaklaşık 30 milyon kullanıcı kaybedeceğini söylüyordu. Bu, mevcut aktif kullanıcı tabanının yüzde 10’una tekabül ediyor. Ancak platformda kalacak olanların önemli bir kısmının botlardan veya aktif olmayan kullanıcılardan oluşacağı düşünüldüğünde gerçek anlamda insan etkileşimine etkisi daha büyük olacak. Ayrıca bir tür ters ağ etkisi de oluşabilir. Yani daha küçük kalan topluluk istenin cazibesini düşürür ve daha fazla kişinin ayrılmasına neden olabilir. 

Ayrıca Kripto Twitter’dan, yani kripto severlerin, şakacıların, NFT yaratıcılarının, coin şişirenlerin ve trollerin oluşturduğu topluluktan da kopmalar olacaktır. 

Bir konu daha var. Tüm bu kopuşlar sonrasında geriye kalan topluluk, özellikle fikir çeşitliliği açısından nasıl bir tablo sergileyecek? Twitter’ın, sektör temsilcilerinin fikirlerini tartıştığı ve farklılıkları ortaya koyduğu bir platform olduğu düşünüldüğünde bu sorunun yanıtı kriptonun geleceği açısında oldukça önem taşıyor.

Genellemek gerekirse Twitter’dan ayrılan kişiler (Bu toplu kopuşa Twixit de deniliyor) kalanlara kıyasla daha farklı politik görüşlere ve motivasyonlara sahip olacaklar. 

Twixit’e dahil olanlar yani kopanlar, daha liberal bir görüşe meylediyorlar. Bu kişilerin çoğu Musk’ın moderasyon politikasında yaptığı değişikliklerin sonrasında Yahudi düşmanlığına ve ırkçı söylemlere dair argümanların zemin kazanmasından rahatsızlıklarını dile getiriyorlar. Bazıları ise gazetecilerin hesaplarının dondurulmasından rahatsız. Twitter’a reklam verenlerin neredeyse yarısı Musk’ın şirketi satın alması sonrası buradan çıkacaklarına dair işaretler verdiler zira platformun markalarına olumsuz etkisi olmasından korkuyorlar. Bazı kurumsal müşteriler ise yeni CEO’nun ekibin önemli bir kısmını işten çıkarmasıyla birlikte platformda bir güvenlik sorunu oluşabileceğinden çekiniyorlar. 

“Geride kalanlar” ise yeni Twitter’dan heyecan duyuyorlar ve Musk’ı destekleyerek onun “fikir hürriyetine” katkıda bulunacağını ve içerik moderasyonundan politik yanlılıkların ayrışmasını sağlayacağını iddia ediyorlar. Bu kişilerin çoğu kendini “woke karşıtı” olarak tanımlıyorlar ve liberaller tarafından saldırgan bulunan bir yaklaşımla kültürel unsurların fikir özgürlüğü üzerindeki sınırlayıcı etkisine dair kaygılarını belirtiyorlar. Ana akım medyayla bir savaş veren Silikon Vadisi teknoloji liderlerini destekliyorlar ve Twitter’daki “vatandaş gazeteciliğinin” yanlı basın kuruluşlarına kıyasla daha doğru bilgiler verdiğini belirtiyorlar. Bunlar arasında mülkiyet haklarını savunan, devletin müdahalesini ve gözetlemesini sevmeyen liberter eğilimliler ağırlık kazanıyor. 

Kripto Twitter’da bu tür bir bölünmenin olması kaçınılmazdı çünkü bu teknolojiyle ilgili kişiler aslında genel toplumun bir yansımasını oluşturuyor. (Bu tespit kriptoyu eleştirenlerin kripto dünyasını monolitik, paraya tapan kripto ahbap çavuşları olarak görmesine bir yanıt ve buradaki inşaların farklı arka planları ve politik eğilimleri olduğunu hatırlatıyor.) 

Kripto Twitter’ın geleceğinde grup etkisi

Twitter’ın kripto alanında muazzam bir etkisi olduğu düşünüldüğünde bu durum önem kazanıyor. Kripto dünyası merkezi karar alıcıların olmadığı merkeziyetsiz bir topluluk olduğu için sektördeki paydaşların bir araya gelip fikirlerini ve farklılıklarını ortaya koyacakları bir mecra ihtiyacı söz konusu. Kod üzerindeki değişimleri konuşacaksak bunun için geliştiricilerin sohbet odaları mevcut. Ancak büyük ve önemli konulara dair tartışmalarda Twitter kritik bir rol oynuyor. 

Twitter’ın kripto dünyasındaki yeri 2016-17’deki Blok Boyutu Savaşları döneminde iyice pekişti. Madencilerin, çeşitli şirketlerden gelen ve blok boyutunun artırılmasına yönelik bir teklifi kabul ettirmelerinin önlenmesi için Bitcoin kodunda bir “yumuşak çatallama” yapıldığı dönemde bu rol iyice net hale geldi. “Küçük blokları” destekleyenler Twitter üzerinde #UASF etiketiyle başarılı bir savaş verdiler.

Bu tepe noktasından sonra benim de dahil olduğun birçok kişiye göre Twitter’ın etkisi azalmaya başladı.

Bunun en net göstergesi yapılan paylaşılmalara cevap yazan ve tek amacı coin pompalamak olan botların artmasıyla birlikte etkileşimin azalması. Musk’ın Twitter’a karşı eleştirilerinde bot politikasına değinmesi ve mavi tık ile botları devre dışı bırakacak bazı çözümler üzerinde denemeler yapması bu kötü sistemin azalmasına dair biraz da olsa umut verebilir. Ancak botlar durmadı. Bunun dışında en az iki tane daha olumsuz deneyim kendini gösteriyor: Etkileşimlerin toksikliği ve sistemin insanları detaylı ve kapsamlı okumlar yapmaktan uzaklaştırması.

Homojen, çoğu zaman da belirli duvarlar örülmüş şekilde bir fikri sisteminin oluşmasıyla birlikte bu çoğunluğun fikrine zıt bir görüş bildirmek isteyenlerin sesi çok daha az çıkabilir. Bir toplulukta bir zümre diğerlerine göre çok daha baskın biçimde temsil edildiğinde bir tür üst üste binme etkisi oluşur ve zamanla istismarcı bir davranış biçimi gelişebilir. Bu çoğunluk dağıldığında zehirleyici etkisi de azalabilir. Ancak bu durumda da grup düşünme riski karşımıza çıkar.

Bunların hiçbiri kriptonun çıkarına olmaz. İzin gerektirmeyen, açık kaynak temelli ortamların “toplulukların bilgeliğini” çekmesiyle birlikte fikirsel çeşitliliği artırdığı kabul edilen bir gerçektir. Gerçekten de fikirlerin çeşitliliği kripto dünyasındaki inanların tutarlı bir bakış açısı oluşturmasına da destek olur. Bu bakış açısının temelinde merkezi otoritelere direnmek vardır. 

Twitter dışındaki alternatifler

Kripto Twitter’ın kullanışlı, açık, çoklu perspektif sağlayan bir forum olmaktan çıkması durumunda dahi kripto topluluğunun fikir tartışmaktan ve geliştirmekten uzaklaşacağını düşünmüyorum.  Web3 çağı bizim merkezi sosyal medyadan çıkıp cüzdan bazlı, zincir üzerindeki ağlara geçmemizi sağlayacak. Bu sistemler daha çok belirli projeler etrafında toplanmış gibi gözükseler de fikirlerin etkileşimine ve yeni konseptlerin sentezlenmesine uygun birer ortam oluşturabilecekleri de görülüyor. 

Sevgili dostun Daniel Kuhn’un daha önce de belirttiği gibi Musk dolaylı da olsa Wewb3’e dair net bir argümanın kapılarını açıyor. Twitter üzerinde fikir özgürlüğünü sağlamak için atılan bu adımlar sırasında sapmalar ve fikir değişimleri yaşanması sadece Musk’a özgü bir sorun değil. Tepede kim olursa olsun merkezi yapıların bu tür sıkıntıları olması kaçınılmaz. Kendisine özgü insani yanlılıkları ve çıkarları olan birinin veya bir zümrenin kontrol ettiği bir yapı ile fikir özgürlüğü nasıl sağlanabilir?

İyi haber şu ki Musk’ın Twitter’ı düzeltmek için attığı ama başarısız olan birçok adım ile yeni, kripto dostu alternatiflere yönelik arayış da artıyor. Örneğin açık bir protokol olan Nostr sansüre dayanıklı bir sosyal ağ kurmayı hedefliyor ve artık Twitter’ın esi CEO’su Jack Dorsey de burayı destekliyor. Bu arada Mastadon da yol almayı sürdürüyor.

Bitene kadar eğlenceliydi. Ancak kripto Twitter’ın yok olması o kadar da kötü bir durum olmayabilir.