Yazarlar
Michael J. Casey, CoinDesk'in baş içerik sorumlusudur. Casey, daha önce, dijital içerik için kaynak verileri geliştirmek üzere kurucu ortağı olduğu Streambed Media'nın CEO'suydu. Ayrıca MIT Media Labs'a ait Digital Currency Initiative'de kıdemli danışman ve MIT Sloan School of Management'ta kıdemli öğretim görevlisiydi. Casey MIT'ye katılmadan önce, küresel ekonomik meseleleri kapsayan kıdemli bir köşe yazarı olduğu The Wall Street Journal'da 18 yıl geçirdi. Casey, Paul Vigna ile birlikte yazdığı "The Age of Cryptocurrency: How Bitcoin and Digital Money Are Challenge the Global Economic Order" ve "The Truth Machine: The Blockchain and the Future of Everything" de dahil olmak üzere beş kitap yazmıştır. Casey, CoinDesk'e tam zamanlı olarak katıldıktan sonra çeşitli ücretli danışmanlık pozisyonlarından istifa etti. MIT Media Lab's Digital Currency Initiative ve The Deep Trust Alliance dahil olmak üzere kar amacı gütmeyen kuruluşlara danışman olarak ücretsiz görevlerde bulunuyor. Streambed Media'nın hissedarı ve icracı olmayan başkanıdır. Casey, Bitcoin sahibidir.
Twitter'da Takip Et: @mikejcasey
Aklıma Charles de Gaulle’ün Brezilya hakkında yaptığı münasebetsiz şaka geldi: “Brezilya eninde sonunda bir devlet olacak inşallah.” Bu yaklaşım dolar temelli uluslararası parasal sistemin sonunun geldiğine yönelik tahminlere benziyor. Uzun zamandır dillerde ama gerçekleştiği yok.
Bu süreci hızlandıracak gelişme merkez bankası dijital paraları (CBDC) olabilir. Dijital fiat para CBDC’ler bilinçli olarak fiat para karşıtı bir yapı olarak 2008’de doğan bitcoin’e karşı devletlerin tepkisinin sonucu aslında. Bitcoin fanatikleri CBDC’leri devletlerin manipülasyonuna yarayacak bir araç olarak görme eğilimleri var. CBDC’leri görmezden gelmek bu yeni araçların makro seviyede oluşturabileceği büyük ölçekli ve sınırlar ötesi etkiyi de önemsizleştirmek anlamına geliyor.
Brezilya gibi önde gelen ihracat ekonomileri ana iş ortaklarıyla işlemlerde ve mutabakatlarda CBDC temelli uygulamaları tercih etmeye başladıkça önümüzdeki dönemde dolardan uzaklaşma da hız kazanacak. Bu eğilimin ABD sermaye piyasalarına, küresel ekonomiye ve jeopolitik dinamiklerine etkisi büyük olacak.
Brezilya’nın merkez bankası CBDC’leri deneyen merkez banklarından sadece biri. Diğer önemli deneyler arasında Birleşik Arap Emirlikleri, Rusya, Singapur ve Çin sayılabilir. Çin kendi elektronik parası olan e-CYN’i hayata geçirmekte diğerlerine göre çok daha önde. Çini dolara olan bağımlılığı azaltma konusundaki amacını saklama ihtiyacı duymayan bir ülke.
Burada saydığımız beş ekonomi küresel çıktının yaklaşık yüzde 25’ini oluştursa da ekonomideki rolleri (Abu Dabi’nin petrol ihracatçısı olması, Brezilya’nın gıda alanındaki gücü, Rusya’nın doğal gaz kaynakları ve Çin’in tüketici ürünlerindeki ağırlığı, Singapur’un finansta ve denizcilikteki rolü) kendi para birimlerinin etkisinin daha yaygın ve güçlü olmasına neden oluyor.
Bu ülkelerin merkez bankalarının birbirleriyle olan mutabakatlarında dolar yerine dijital para kullanmaya başlaması ile işler ilginç bir noktalara evrilebilir. Bu konuda gelişmeler olduğuna dair işaretler var. Singapur’un DBS bankasının e-CYN ile doğrudan ödeme kabul etmesi, Uluslarası Ödemeler Bankası, Dünya Bankası ve IMF gibi kurumların ülkeler arası çalışacak CBDC denemeleri yapma konusunda üyelerini teşvik etmeleri bunlardan sadece birkaçı. Yani kemerleri bağlayın, hızlanıyoruz.
CBDC’ler genelde perakende yani bireye yönelik bir bakış açısıyla değerlendirilerek vatandaşların günlük alışverişlerinde kullanabilecekleri yeni dijital bir ödeme aracı gibi görülüyor. Bu biraz abartılmış fikir devletlerin bireylerin harcamalarını gözetlemesi gibi korkuları da tetikliyor. Öyle ki CBDC’ye karşı çıkmak ABD’de başkan adayları arasında bir kampanya malzemesi olarak kullanılmaya başlandı bile.
Bu mahremiyet kaygıları haklı olsa da aslında ana konumuz bu değil. Aslında daha büyük fırsatlar toplu, sınırlar ötesi işlemlerde yatıyor.
Bir süredir devletlerin doğrudan dijital fiat para birimlerini değiş tokuş yapmalarına imkân sağlayacak protokol temelli ve birlikte çalışabilen bir yapının uluslararası parasal sistemde önemli bir etki oluşturacağını vurgulamaya gayret ediyorum.
Konvertıbl vadeli işlem kontratlarını blok zinciri temelli, merkeziyetsiz bir emanet yapısında kriptografik olarak tutabilmek yapılan ticaret süresince ihracatçının ve ithalatçının kur dalgalanmaları karşısında koruma altında olmasına ve iki tarafın birbirine güvenmesine gerek kalmadan ticaret yapabilmelerine imkân verir. Yani ortada dolar olmasına gerek kalmaz.
Böylesi bir sistemde Brezilyalı bir çiftçi hayvanlarını beslemek isteyen Çinli çiftçiye satacağı soya yeminin parasını sözleşmenin imzalandığı anda belirlenecek bir kur seviyesi üzerinden alabilir. Her iki taraf da yemlerin Şanghay’a vardığı anda akıllı sözleşmenin belirlenen ödemeyi serbest bırakacağını bilir.
Ayrıca ABD tarafından düzenlemelere tabi tutulan bir aracı bankanın güvenilir yapı olarak arada yer almasının getireceği büyük verimsizliklerden de kurtulunur. Zira bu sistemde aracı banka Çinli müşteriden gelen renminbiyi dolara çevirecek sonra bu doları Brezilya realine çevirerek çiftçiye ödeyecek. Bahsettiğim sistem devreye girerse küresel ticarette dolara olan ihtiyaç azalacak ve ABD devlet bonoları gibi dolar temelli araçlara olan yatırım da düşecek.
Bloomberg’den Joe Weisenthal ve Tracy Alloway’in konuğu olarak Odd Lots podcastine katılan etkileyici ekonomist Zoltan Pozsar’ı dinledikten sonra ihracatçı ile ithalatçı arasındaki dorudan anlaşmalar yerine merkez bankalarının işbirliğine gitmesinin dijital mutabakatlarda çok daha iyi sonuç vereceğine inanıyorum.
Pozsar CBDC’leri benimseyen merkez banklarının kendi ülkelerinin ithalat-ihracat alanındaki mutabakat sağlayıcıları haline dönüşeceklerini ve CBDC’ler üzerinden diğer ülke merkez bankalarıyla mutabakat yapacaklarını söylüyor. Böylece J.P. Morgan ve Citibank gibi Wall Street’teki güçlü aracı bankaların gücü de kırılacak. Ülkeler artık dolara ihtiyaç duymayacaklar.
Pozsar bu eğilimin orta ölçekli ve ihracat temelli ekonomiler tarafından desteklendiğini ve bu ülkelerin küresel ticarette arz-talep noktasında önemli olduklarını belirtiyor. Ticaret fazlası veren ve net ihracatçı konumda olan ülkeler daha az dolar biriktirecekler ve böylelikle uluslararası borsalara daha az para aktaracaklar. Ticaret açığı olan ithalatçılar ise eskiye göre dolara daha az ihtiyaç duyacaklar.
Pozsar’ın “Bretton Woods III” vizyonunda önümüzdeki on yılda doların hegemonyasını tamamen kaybetmesi var. Pozsar bu durumu İngiliz poundunun 20. Yüzyılın başında rezerv para olma durumunu kaybetmesinden farklı değerlendiriyor. Aksine hiçbir para biriminin dominant olamayacağı çoklu para biriminin yaygın olduğu bir dünyada CBDC’lerin ödeme özelliği sayesinde rezerv para aracılığının da azalması söz konusu. Müzakere eden iki taraf kendi para birimlerinden hangisinin ticaretlerinde esas alınacağını belirleyecekler ve mutabakat için dolar veya başka bir küresel rezerv paraya gerek duymayacaklar.
Yani bazılarının iddia ettiği gibi Çin dünyanın yeni rezerv para lideri olacak diye bir şey söz konusu değil. Ancak daha fazla sayıda ticaret kontratı renminbi cinsinden listelendikçe Çin’in küresel ticaretteki ağırlığı artabilir. Rusya, Brezilya, Arjantin, BAE, Mısır ve diğer ülkeler Çin ile kendi para birimi üzerinden ticaret yapmayı kabul ettikçe bu durum daha da öne çıkıyor. ABD hazine Bakanı Janet Yellen bile doların küresel rezerv para olarak gördüğü talebin düşeceğine dair yorumlarda bulundu.
Bu eğilimin ne kadar hızla gerçekleşeceğine bağlı olarak ABD üzerinde iki temel etkisi görülecek. ABD’li tüketicilerin, şirketlerin ve devlet kurumlarının biriktirdikleri dolar cinsinden borçlar nedeniyle dolara olan talep devam ediyor. ABD tahvillerine olan parasal akış nedeniyle enflasyon da etkileniyor. Amerikan mortgage’ları dolara yabancı talep nedeniyle makul seviyede seyrediyor. Bu talep düştüğünde ABD’de sermaye maliyeti de önemli ölçüde artar.
Peki ABD buna nasıl bir yanıt vermeli?
Ben bunu “bükemediğin bileği öpeceksin” anı olarak değerlendiriyorum. Wall Street bankalarının aracı konumlarının zayıflamasını kaçınılmaz bir gerçek. Yani Washington bu konumun avantajını kullanıp dünyadaki işlemleri gözetleme kozunu kaybediyor. ABD bu gerçeği kabullenmeli ve tüm dünyada talep gören bir para biriminin dijitalleşmesi noktasında nasıl bir avantaj oluşturabileceğini düşünmeli. Doların dominansının getirebileceği” yumuşak güç” noktasına odaklanmalı. Yani doların değerini artıracak kanuni düzenlemeleri ve açıklığı tesis etmeli ve kontrol ve gözetleme gibi “sert güç” özelliklerinden kaçınmalı.
Yumuşak güç yaklaşımı ABD’nin geçmişten gelen ama son dönemde ciddi erozyona uğrayan açık, gelişmiş ekonomi algısının avantajını yaşayabilir ve ABD’ye tüm dünyadaki kullanıcılara fayda oluşturacak parasal bir inovasyona liderlik etme şansı verebilir.
Bu, Çin’in merkezi dijital fiat para birimi üzerinden oluşturmayı planladığı “mükemmel hapishane” yaklaşımının da tam tersi. ABD için bireysel kullanıma yönelik, perakende bir CBDC geliştirmenin çok anlamı yok. Aksine, resmi dijital dolar bankalar arası, sınırlar ötesi işlemlerde kullanılırken dijital para özel kullanıcılara kripto temelli merkeziyetsiz modeller üzerinden sunulmalı. Burada gerçek anlamda inovatif bir fırsat var.
Ne yazık ki CoinDesk okurlarının yakından bildiği gibi ABD hükümeti bu konuya oldukça uzak görünüyor.
Günün Gelişmeleri İçin E-Bültenimize Abone Olun
E-Bültenimize abone olarak kişisel verileri koruma politikamızı onaylamış ve CoinDesk Türkiye ürün ve hizmetleri için iletişim kurulmasına izin vermiş olursunuz.
YASAL UYARI
Bu sitede yer alan yatırım bilgisi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihlerini dikkate alarak, kişiye özel olarak sunulmaktadır. Bu sitede veya e-bültenlerimiz kapsamındaki sözel, yazılı ve grafiksel dahil olmak üzere tüm bilgi ve analizler; herhangi bir karara dayanak oluşturması noktasında herhangi bir teminat, garanti oluşturmamakta ve yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla paylaşılmaktadır. Coindesk Türkiye hiçbir şekil ve surette ön onay, ihbar ve ihtara gerek olmaksızın söz konusu bilgileri değiştirebilir veyahut silebilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı vermeniz beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu sitedeki yorumlardan, eksik bilgi ve/veya güncel olmama gibi konularda ortaya çıkabilecek zararlardan Coindesk Türkiye ve çalışanlarının herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
Michael J. Casey, CoinDesk'in baş içerik sorumlusudur. Casey, daha önce, dijital içerik için kaynak verileri geliştirmek üzere kurucu ortağı olduğu Streambed Media'nın CEO'suydu. Ayrıca MIT Media Labs'a ait Digital Currency Initiative'de kıdemli danışman ve MIT Sloan School of Management'ta kıdemli öğretim görevlisiydi. Casey MIT'ye katılmadan önce, küresel ekonomik meseleleri kapsayan kıdemli bir köşe yazarı olduğu The Wall Street Journal'da 18 yıl geçirdi. Casey, Paul Vigna ile birlikte yazdığı "The Age of Cryptocurrency: How Bitcoin and Digital Money Are Challenge the Global Economic Order" ve "The Truth Machine: The Blockchain and the Future of Everything" de dahil olmak üzere beş kitap yazmıştır. Casey, CoinDesk'e tam zamanlı olarak katıldıktan sonra çeşitli ücretli danışmanlık pozisyonlarından istifa etti. MIT Media Lab's Digital Currency Initiative ve The Deep Trust Alliance dahil olmak üzere kar amacı gütmeyen kuruluşlara danışman olarak ücretsiz görevlerde bulunuyor. Streambed Media'nın hissedarı ve icracı olmayan başkanıdır. Casey, Bitcoin sahibidir.
Twitter'da Takip Et: @mikejcasey
Michael J. Casey, CoinDesk'in baş içerik sorumlusudur. Casey, daha önce, dijital içerik için kaynak verileri geliştirmek üzere kurucu ortağı olduğu Streambed Media'nın CEO'suydu. Ayrıca MIT Media Labs'a ait Digital Currency Initiative'de kıdemli danışman ve MIT Sloan School of Management'ta kıdemli öğretim görevlisiydi. Casey MIT'ye katılmadan önce, küresel ekonomik meseleleri kapsayan kıdemli bir köşe yazarı olduğu The Wall Street Journal'da 18 yıl geçirdi. Casey, Paul Vigna ile birlikte yazdığı "The Age of Cryptocurrency: How Bitcoin and Digital Money Are Challenge the Global Economic Order" ve "The Truth Machine: The Blockchain and the Future of Everything" de dahil olmak üzere beş kitap yazmıştır. Casey, CoinDesk'e tam zamanlı olarak katıldıktan sonra çeşitli ücretli danışmanlık pozisyonlarından istifa etti. MIT Media Lab's Digital Currency Initiative ve The Deep Trust Alliance dahil olmak üzere kar amacı gütmeyen kuruluşlara danışman olarak ücretsiz görevlerde bulunuyor. Streambed Media'nın hissedarı ve icracı olmayan başkanıdır. Casey, Bitcoin sahibidir.
Twitter'da Takip Et: @mikejcasey
Kripto Varlık
Sosyal Meyda Trendi
Trendleri İncele
Kripto Paralar
@2022 CoinDesk