Blockchain teknolojisi, son yıllarda finans dünyasının ötesine geçerek, sanat, kültür ve eğitim gibi alanlarda da kendine yer buldu. 

Türkiye'de de bu teknolojinin benimsenmesi ve geliştirilmesi adına önemli adımlar atılıyor. Özellikle kadın girişimcilerin bu alanda öncülük ettiği Crypto Female organizasyonu ve İstanbul Teknik Üniversitesi'nin (İTÜ) yürüttüğü eğitim programları, bu konuda dikkat çekici gelişmelerden biri olarak karşımıza çıkmakta.

Hilal Baktaş ve Prof. Dr. Belma Oğul’un da desteği ile gerçekleştirdiğimiz bu röportaj için keyifli okumalar dilerim.

Crypto Female: Kadınların Blockchain Dünyasındaki Rolü 

2018 yılında kurulan Crypto Female, blockchain sektöründe kadınların varlığını ve etkinliğini artırmayı hedefliyor. Başlangıçta, kadınların ön yargılarını kırmak ve bu alanda var olabileceklerini göstermek amacıyla yola çıkan organizasyon, zamanla uluslararası bir boyuta ulaşarak, dünya genelinde altı farklı ülkede şubeler açtı. Kuruluşun ilk dönemi, pandemi ve NFT'lerin popüler olduğu bir döneme denk geldi. Daha sonra düzenledikleri ilk kripto kampına 500 kişi katıldı ve temel düzeyde blockchain 101 eğitimi verildi. İkinci kampta 500-600 katılımcı ile rekor bir katılım sağlandı. 

• İlginizi çekebilir: Türkiye’de Kadınlardan İlham Verici 4 Hikaye

Tüm bunların ardında, 2022 yılında açılan 'YouPlace' adlı kripto kafede blockchain ve kripto ile ilgili projelerin lansmanları ve çalışmaları, kadın atölyeleri gibi etkinlikler düzenlendi. Organizasyon, Amerika, Dubai, Almanya, İngiltere, Filipinler ve Hindistan'da şubeler açarak uluslararası alanda etkinlikler düzenledi. 

İTÜ'de Blockchain Eğitimi: Akademik Yenilik ve Çeşitlilik 

İTÜ'de yürütülen ve Prof. Dr. Belma Oğul ve Hilal Baktaş tarafından eğitmenliği yürütülen "Blockchain Technology for Creative and Cultural Industries" dersi, blockchain teknolojisinin yaratıcı ve kültür endüstrilerine olan etkisini inceliyor. Dersin içeriğinde, blockchain temel kavramları, NFT platformları, akıllı sözleşmeler, cüzdan kullanımı ve gas ücretleri gibi konular yer alıyor. Bu ders, öğrencilere sadece teorik bilgiler sunmakla kalmıyor, aynı zamanda sanat ve teknolojinin kesişiminde yaratıcı çözümler üretme fırsatı da sağlıyor.

Ders içeriğine değinecek olursak, yaratıcı ve kültürel endüstrilerin ekonomi-politiği, kripto varlıkların ekonomi-tarihindeki yeri, blokzincir teknolojisinin temel kavramları ve ilişkili endüstrilerle bağlantısı, dijital dönüşümün sanat nesnesi ve sanatçı kavramında yarattığı değişiklikler gibi konuları kapsıyor. Ayrıca, NFT platformlarını tanıma, akıllı sözleşme seçimi, cüzdan seçimi ve kullanımı, NFT oluşturma masrafları ve gas ücretleri gibi pratik bilgiler de dersin içinde yer alıyor. Öğrencilerin kendi çalışma alanlarındaki endüstrileri analiz etmeleri ve web 3 olanaklarını zihin haritalarıyla göstermeleri gibi ödevler de dersin bir parçası. Dönem sonu projesi olarak ise öğrencilerin kendi alanlarındaki bir proje için yaklaşık 1000 kelimelik bir White Paper yazmaları ve sunmaları bekleniyor. Bu ders, öğrencilere blockchain teknolojisini derinlemesine anlama ve bu teknolojiyi kendi alanlarında nasıl uygulayabileceklerini öğrenme imkanı sunmakla kalmayıp sektöre dair yeni bir bakış açısı sunmakta.

Şu an aktif olarak 20 öğrencisi bulunan bu ders, doktora ve yüksek lisans öğrencilerine ev sahipliği yapıyor.

Gelecek Vizyonu: Eğitimden Sanata Geniş Bir Yolculuk 

Crypto Female’ın gelecek planları ve hedefleri arasında blockchain teknolojisinin daha geniş kitlelere ulaşması da var. Online eğitim platformları ve çeşitli içeriklerle, herkesin bu yeni teknolojiyi öğrenmesine olanak sağlamak amaçlanıyor. Özellikle dezavantajlı grupların geri kalmaması için finansal okuryazarlık ve teknolojik bilginin yaygınlaştırılması da önem taşıyor diyebiliriz.

Bu yazıda, Türkiye'nin blockchain ekosisteminde kadın girişimcilerin rolüne ve Crypto Female örgütünün sektördeki çeşitliliği ve eşitliği artırma çabalarına odaklandık. İTÜ'de verilen blockchain dersi ise, akademik dünyanın bu alandaki yenilikçi yaklaşımlarını ve genç neslin bu teknolojiyle nasıl etkileşime girdiğini gösteriyor. Blockchain teknolojisinin sadece finans sektörüyle sınırlı olmadığını, sanat, kültür ve yaratıcı endüstrilerde de geniş bir uygulama alanına sahip olduğunu gözler önüne seriyor. Bu gelişmeler, Türkiye'nin dijital dönüşüm yolculuğunda önemli bir rol oynayacak gibi görünüyor.