Geçtiğimiz hafta, mahkemede nadir görülen bir olay yaşandı ve yargıç jürinin olmadığı bir duruşmada, SBF’nin tanık sandalyesinde verdiği ifadeleri dinledi. SBF, yargılama sürecinde avukatı tarafından temsil edildiği için pek konuşmuyor, sürekli olarak laptop üzerinde not almaktaydı. SBF’nin sempatik gözükmesi, mahkemeyle iletişimini güçlendirmesi için SBF tanık sandalyesine oturarak soruları cevapladı. Kendi avukatı da dahil olmak üzere sorgulamalar yapıldı. Hem riskli hem de biraz mecburi bir hamleydi. Tüm oklar SBF’yi gösterirken lehine olabilecek her hamle deneniyor. Ancak SBF’nin vereceği cevapların kendi aleyhine kullanılabileceği düşünüldüğünde oldukça riskli bir hamleydi.

• SBF şirket içi iletişimi Signal uygulaması üzerinden sağlıyordu. Gönderilen mesajlar belirli bir süre sonra kendini yok ediyor ve geride iz bırakmıyor. Bu durum tabii şüpheli, çünkü saklanması gereken bir şey olduğu izlenimini bırakıyor. Bu konu sorulduğunda, özellikle Hong Kong departmanında üçüncü parti uygulamaların hacklenmesi söz konusu olduğu için Signal kullanmaya karar verdiğini söyledi.
  
  
• SBF’nin kendi avukatı Cohen, FTX’den Alameda’ya para gönderirken bunun yasal bir işlem olduğunu mu düşünüyordun? sorusunu yöneltti ve evet cevabını aldı. Böylelikle SBF’nin para transferlerini kötü niyetle yapmadığına yönelik bir algı yaratılmak istendi.
  
  
• SBF, ayrıca ilk günden bu yana FTX’i Binance’ye pazarlamak için kurduğunu söyledi. Zaten FTX’in ilk günlerinde Binance ile arası iyiydi. Nitekim Binance, borsanın ilk yatırımcılarından oldu ve destekledi. İkilinin arası sonradan bozuldu ama Binance elinde yüklü miktarda FTT tutmaya devam etti. Bu FTT’lerin daha sonra borsanın son darbeyi yemesine sebep olacağını SBF tahmin edememiş olmalı.

Davadan ayrı olarak, piyasadaki yükselişi fırsat bilen mevcut FTX yönetimi, elindeki LINK-ETH-AAVE-MKR tokenlerinin bir kısmını Binance hesabına transfer etti. 8.6 milyon dolar değerindeki bu transferin tokenleri satmak için yapıldığı tahmin ediliyor. Mevcut yönetim daha önce bu tarz satışlar yapmak için mahkemeden onay almış, elindeki ETH ve SOL’un yüklü bir kısmını ağa stake etmişti.

Gemini, Genesis’in Yakasını Bırakmıyor 

Genesis ve DCG’nin iflasından bu yana Gemini’nin Earn kullanıcıları için türlü dava ve tartışmalar başlattığına birçok kere şahit olmuştuk. Geçen hafta yeni bir dava daha başladı. Gemini, Genesis’in elinde bulunan 1.6 milyar dolarlık GBTC paylarının kendilerine transferini talep etti. Bu varlıkların Earn kullanıcılarının alacaklarının tamamını karşıladığını ve Genesis’in Earn kullanıcılarının parasıyla, borçlu olduğu kreditörlere para aktarmaya uğraştığına dair eleştirilerde bulundu.

Hamas Savaşı, Mixer Uygulamalarını Vurdu 

Tornado Cash’in yaptırım listesine alınmasıyla mixer uygulamalarının akıbeti hayli popüler olmuş, sonrasında yeni aksiyonlar alınmayınca olay soğumuştu. Hamas’ın kripto para üzerinden bağış topladığına dair ABD medyasında yayınlanan haberler, ABD Hazine Bakanlığı’nın dikkatini tekrar mixer uygulamalarına çekti. Bakanlığın, bankalara uygulanan kara para aklamayı engelleyici regülasyonlarını, DeFi sektörü için de zorunlu hale getirmesine dair konuşmalar tekrar gündemi meşgul ediyor.

Konuyla ilgili karşıt görüşler, asıl para akışının paravan şirketler, bankalar ve sonuç olarak fiat para üzerinden geldiğini, çok küçük bir miktarın kriptoparalardan gelmesi nedeniyle sektörün günah keçisi ilan edilmesinin anlamsız olduğu yönünde birleşiyor. Günah keçisi kısmı doğru olsa da paranın ufak veya büyük olması suç örgütlerinin bağlantılarını kesmek için bir değişken olmamalı. Ufak bir para bile olsa eğer engelleme yapılabilecekse, bakanlığın sektördeki oyunculara danışarak orta yolu bulması en sağlıklısı olacaktır.

Bir başka ABD otoritesi olan vergi dairesi IRS, Kraken Borsası’ndan talep ettiği kullanıcı bilgilerini almaya hak kazandı. 2016-2020 arasında 20.000 dolar ve üzeri işlem yapan tüm kullanıcıların ayrıntılı bilgilerini talep eden IRS, Kraken tarafından mahkemeye şikayet edilmişti. Mahkeme, IRS’e bilgi verilmesini, ancak istenildiği kadar ayrıntıya gerek olmadığına karar verdi. Bu konunun Gazze ile herhangi bir bağlantısının bulunduğuna dair bir bilgi yok. Ancak sektör büyüdükçe otoritelerin kripto paralarla daha sık haşır neşir olduğunu ve regülasyonların kaçınılmaz olduğunu göstermesi açısından önemli bir haber.

Dijital Euro için İkinci Aşamaya Geçildi 

Avrupa Merkez Bankası (AMB), dijital euro araştırması için ilk safhanın sona erdiği, ikinci safhaya geçildiğini açıkladı. İkinci safha, tamamen test ve pratik çalışmalar üzerine olacak. AMB içinde dijital euro için ayrı bir departman kurulacak. Yani işler iyice ciddiye biniyor.

Aslında ikinci safhaya ait çalışmalar halihazırda başladı. Finlandiya’nın anlık ödeme sistemine dijital euronun entegrasyonu için Avrupa Ödemeler Konseyi ile beraber yapılan testlerin başarılı olduğu açıklandı. 

AMB, çalışmaların sadece altyapı oluşturmak için yapıldığını, dijital euronun resmen faaliyete geçip geçmeyeceğiyle ilgili yetkinin AB otoritelerinde olduğunu da belirtti her zaman olduğu gibi. Yani süreç işliyor ancak bunun kullanılıp kullanılmayacağı kesin değil. AMB ne olur ne olmaz diye hazırlığını yapıp, geri kalma riskini bertaraf ediyor.

dYdX Artık Kendi Ağında 

dYdX bir süredir kendi ağında faaliyete geçmek için çalışmalar yapıyordu. Geçtiğimiz hafta, ilk blok işlendi ve ağ resmen faaliyete geçti. Yeni ağda yapılan işlemler için ödenecek komisyonlar hem dYdX token hem de USDC ile yapılabilecek. Ağın bu desteği sayesinde Coinbase, validatör olarak ağı destekleyeceğini açıkladı.

LayerZero - Lido Kapışması 

LayerZero’nun Lido’ya ait stETH tokenin sentetik hali olan wstETH tokenini BNB, Avalanche, Scroll ağlarına taşıyacağını açıklaması, tartışmalara neden oldu. Lido, böyle bir gelişmeden haberlerinin olmadığını söylerken, bu geliştirmenin birçok probleme neden olacağıyla ilgili tartışmalar hararet kazandı.

Lido’daki kararlar platformun bağlı olduğu DAO tarafından yönetiliyor. Bazı kararlar stETH token sahiplerinin de katılımını içeriyor. Ancak bu token sahipleri diğer ağlarda olurlarsa oylamalara katılamayabilirler. Bu da DAO’nun işlevini ve katılım oranını ciddi şekilde etkiliyor. 

Bir başka problem ise bu tokenin diğer ağlara geçiş şekli. Orijinal varlığın akıllı kontrata kilitlenen ve hedef ağda sentetik bir token yaratılan sistem, daha önce birçok defa hacklemelere maruz kaldı. Ya kontrata kilitli varlıklar çalındı ya da sentetik tokenden sonsuz sayıda basıldı. wstETH için de benzer bir yöntemin kullanılacak olması, kontratın güvenliğiyle ilgili soru işaretlerini beraberinde getiriyor.

Lido, bu geliştirmeyle herhangi bir bağlarının olmadığını ve kodları da kontrol etmediklerini, o yüzden kullanıcıların ekstra dikkatli olmalarını önerdi. LayerZero da tepkilere saygı duyduğunu belirtti ve Scroll ağına olan entegrasyonu iptal etti. Süreç ilerledikçe gelişmeleri tekrar buradan ileteceğim.

Sharapnel 

Call of Duty benzeri bir Web3 oyunu olan Sharapnel, hem piyasanın kötü olduğu hem de NFT’lerin rağbet görmediği bir ortamda 20 milyon dolar yatırım almayı başardı. Son dönemlerde web3 oyunlarına olan ilgi artmaya başladı. Piyasanın toparlanmaya başladığıyla ilgili bir sinyalin de bu alandan geldiğini söyleyebiliriz.