Yazarlar
Bodrum-Muğla'da doğup büyüdü, Marmara Üniversitesi Ekonometri Bölümü mezunu. Yaklaşık 7 yıldır kripto paralarla ilgileniyor. Yazılı ve videolu içerik üretimine ek olarak danışmanlık hizmeti veriyor.
Twitter'da Takip Et: @AybeyBerkay
Uzun bir bayram arasından sonra herkese merhaba. Bu sayıda yaklaşık 2 haftalık bir piyasa özetinin önemli maddelerini topladım. En önemlilerini seçmeye çalıştım ama yine de biraz uzun oldu. O yüzden hemen başlayalım.
Ağır bir likidite krizinin ardından birçok şirket battı, davalar ve şikayetler havada uçuştu. Maalesef bu süreçler halen güncel ve devam ediyor. Ancak FTX’in kurucusu SBF’nin davasını hızlandırmak için bir adım atıldı. Yabancı devlet çalışanına rüşvet verme ve çeşitli banka dolandırıcılığı suçlamaları gibi tam netlik kazanmamış veya Bahamalar ile iletişime geçmeyi zorunlu hale getiren suçlamalar ana davadan ayrıldı. Toplamda 13 suçlamanın 5 tanesi ayrı bir mahkeme sürecinde görülecek. Yani SBF’nin mahkemesinin daha hızlı yürümesi ve sonuçlanması beklenebilir.
3AC, krizin bir diğer başrol oyuncusuydu. Şirketi likide etmekle görevlendirilen Teneo, 3AC kurucularından son olarak 1.3 milyar USD talep etti. Ancak sürecin başından beri Teneo ile iletişim kurmayı reddeden Kyle Davis ve Su Zhu’nun bu talebe cevap vermesi beklenmiyor.
Davis ve Zhu, geçenlerde Dubai merkezli OPNX borsasını açmışlardı. Borsa için çıkılan fonlama turları başarısız olmuş olacak ki borsanın gelirlerinin bir kısmının 3AC’nin erken aşamadaki destekçilerine gönüllü olarak dağıtılacağını açıkladılar. Bu açıklama masum gözükebilir ama küçük bir detay var. 3AC’nin erken destekçileri ve halen bizi desteklemeye devam edenler şeklinde bir sınıflandırma yapıldı. Aslında borsaya destek istendiği oldukça bariz şekilde görülüyor.
Celsius, bünyesindeki kriptoparaları BTC veya ETH’ye dönüştürmek için mahkemeden onay aldı. Ancak mevcut BTC ve ETH varlıklarına dokunamayacak. Yani BTC’lerini ETH’ye dönüştürme veya tam tersini yapma hakkı yok. Yaklaşık 600 milyon dolarlık varlığın zaten 417 milyonu BTC ve ETH’den oluşuyor. Geri kalan kısmın da 100 milyon dolar kadarı CEL token olduğu için aslında çok da büyük bir miktar kalmıyor ama mevcut piyasa şartlarında yine önemli. Kararın, BNB ve MATIC gibi menkul kıymet ilan edilen tokenlerin elden çıkartılması için alındığı söyleniyor.
BlockFi, iflas etmeden önce SEC’e kayıt olmadığı için 100 milyon USD ceza almıştı. Bunu parça parça ödeyen şirket, iflastan sonra ödemeleri durdurdu ve geriye 30 milyon USD kadar bir borç kaldı. Alacaklıların daha çok geri ödeme alabilmesi için SEC’in bu parayı almaktan feragat edebileceği konuşulmaya başlandı.
En büyük gelişmeyi en sona bırakmak istedim. Gemini ve Genesis arasındaki kriz, büyüyerek ana şirket DCG’ye kadar ulaştı. Genesis iflas yapılandırmasına girdikten sonra Gemini ile anlaşmaya varmış ve sürecin kısa sürede yola koyulacağına dair mesajlar verilmişti. Sonra bu anlaşma bozuldu ve Gemini, kendisine borçlu olunan tüm parayı geri ödemesi için 3 yapılandırma teklifini Twitter üzerinden sundu. Bu tekliflere son şans diyerek, kabul edilmemesi halinde doğrudan CEO Barry Silbert ve DCG’ye dava açacağını söyledi.
Bu teklifler kabul edilmedi ve dava 7 Temmuz Cuma günü açıldı. Burada dikkat edilmesi gereken konu, önceki problemde olduğu gibi konu Genesis ve Gemini arasında değil, artık doğrudan DCG ve Gemini arasında bir problem olarak bir üst seviyeye taşınmış oldu. Barry Silbert, tüm bu iflas süreci ve iş modelinin sorumlusu olarak, baş sorumlu olarak itham edildi. DCG, beklendiği üzere suçlamaları yaptığı açıklamayla reddetti ve Genesis’in yapılandırmasına odaklandıklarını söyledi. Davanın ne yöne doğru ilerleyeceği bilinmiyor ancak DCG’nin sahip olduğu Genesis, Grayscale, Coindesk gibi şirketler düşünüldüğünde, piyasada en yakından izlenilmesi gereken davalardan biri olduğu çok açık.
Likidite krizinin etkileri sadece finansal değil, regülasyon alanını kapsayacak şekilde global bir etki yarattı. Tayland ve Singapur, ülkedeki kriptopara borsalarının kredi-faiz iş modelini uygulamasını yasakladı. Staking hizmeti de bu modele dahil edildi. Yakın zamandaki tecrübelerimizi göz önüne getirirsek, bu ülkeleri pek de eleştirme hakkımız yok açıkçası.
Nevada’daki regülatör, Prime Trust şirketinin operasyonlarının sonlandırılmasını ve şirkete kayyum atanmasına hükmetti. Açıklamada, Prime Trust’ın bazı cüzdanlarına erişimi kaybettiği ve 85 milyon dolarlık yükümlülüklerine karşılık sadece 2.9 milyon dolarlık varlığa sahip oldukları belirtildi.
SEC, Blackrock’un BTC ETF başvurusundan sonra yağmur gibi gelen diğer başvurulardan ek açıklama talep ederek, mevcut başvuruları reddetti. Başvuruların tekrar güncellenip, yeniden yapılması bekleniyor.
Japonya, kar-zarar realizasyonu yapılmamış kriptopara varlıklarından alınan vergiyi kaldırdı. Normalde, vergi bildirimi yaparken kriptoparaları satmamış olsanız bile %30’luk vergiye dahil ediliyordu. Artık tokene sahip olmak vergiye tabii olmayacak. Bu hamlenin Web3 alanındaki girişimleri ülkeye çekmek için düzenlemeler yapan diğer uzakdoğu ülkeleriyle makasın açılmaması için yapıldığı söylenebilir. Çünkü eski düzenleme, girişimlerin kendi ürettiği tokenleri kendi cüzdanlarında tuttukları için bile cezalandırıyordu. Girişimlerin üstünden büyük bir yük kalkmış oldu.
Regülasyonlar aslında sadece merkezi kurumlardan olmuyor. Kriptopara sektöründeki geliştiricilerin çıkarttıkları yeni token standartları, aslında bir nevi self-regülasyon, yani kendi kendimizi regüle ettiğimiz alanlar olarak tanımlanabilir.
Ethereum ağında tanıtılan ERC-7265 standardı, DeFi hacklerinin çok sık olması nedeniyle geliştirilen bir tür acil durum düğmesi görevi görüyor. Hack sonrasında platformlarının hortumlanması, sürecin yönetilebilir olmamasına ve platformun mecburi iflasına sebep oluyordu. Bu standart, bir cüzdandan yüklü miktarda çıkış olduğunda diğer cüzdanların otomatikman kilitlenmesini sağlıyor. Böylelikle zararın kısıtlanması ve yönetilebilir bir yapıya kavuşturulması hedefleniyor.
Bir diğer standart BRC-69, Bitcoin ağına daha önce yüklenen modellemelerin ve altyapıların tekrar kullanılabilir olmasını sağlıyor. Biraz daha açarsak, daha önce Ordinals altyapısıyla bir NFT Bitcoin ağında piyasaya sürüldüyse, aynı altyapıyı yeni bir koleksiyon kullanırken tekrar bu kodları ağa yüklemesine gerek kalmıyor. Önceki çalışmaya bir nevi atıf yaparak, tasarruf sağlanabiliyor. Böylelikle hem ağın yoğunluğunun hem de projelerin masrafının azaltılması mümkün hale geliyor. Bu standardın yaygın olarak kullanılması halinde, birçok farklı altyapının ağa yüklendiği varsayıldığında, hayal bile edilemeyecek komplekslikteki platformların basit bir şekilde Bitcoin üzerinde çalışabileceği düşünülüyor.
Bir başka self-regülasyon Rocket Pool’dan geldi. Lido yöneticisinin, Rocket Pool’un parametrelerini kontrol eden mekanizmayı eleştirmesi, güncellemenin yapılmasına neden oldu. Parametrelerin pDAO adlı tek bir cüzdana bağlı bir yapıdan yönetildiği ve bu cüzdanın da multi-sig olmadığı yani tek bir şifrelemeye sahip olduğu, bu nedenle de saldırılara ve olası insan hatasına karşı korunmadığı söylendi. Bu tartışmalar sonucunda pDAO’nun merkeziyetsiz bir yapıda ve tam olarak on-chain bir işleyişe dönüştürülmesine karar verildi.
Blackrock CEO Larry Fink, Fox yayınında BTC’yi dijital altın olarak tanımlayıp kriptopara dostu açıklamalar yaptı. Aynı kişi daha önce BTC’yi bir para aklama endeksi olarak gördüğünü söylemişti. Başına taş düşmediyse eğer Fink de sonunda doğru şekilde bilgilendirilmiş.
Blackrock sonrasında VanEck, WisdomTree, Valkyrie, Invesco ve Fidelity şirketleri ETF başvurularını yineledi. Bu başvuruların hepsinde, altyapı hizmet sağlayıcısı Coinbase olarak gösterildi. Bir nevi Wall Street’in Coinbase’ye desteğini göstermesi olarak yorumlanan bu gelişmeler, borsanın hisselerinin yükselmesine neden oldu. SEC’e karşı böyle bir duruşun sergilenmiş olması şaşırtıcı.
Bir başka Wall Street devi JPMorgan, kendisine ait JPM coinin işletildiği kendisine ait blockchain ağını, artık Avrupa’daki müşterilerine de sunmaya başladı. Şu ana kadar 300 milyar dolarlık işlemin yapıldığı ağın ilk Avrupalı müşterisi Siemens oldu.
İsviçre, ülkedeki SIX borsası üzerinden CBDC’nin kullanıma alınacağını, buradan ihraç edileceğini söyledi. Avrupa’da CBDC’nin kanlı canlı ilk testlerini İsviçre’den göreceğiz gibi duruyor. CBDC’nin ilk aşamada sadece yüklü miktardaki işlemler için kullanılacağını, halkın kullanımına açılmayacağı belirtildi.
Christine Lagarde, Avrupa MB’nin Ekim ayında CBDC ile ilgili net kararını verebileceğini söyledi. Çeşitli araştırmalar olmasına rağmen, banka halen daha net bir karara varmış değil. Lagarde, kriptoparalara şüpheli yaklaşsa da CBDC çıkartılmasını destekliyor. Euro’nun gelecekteki bağımsızlığının garanti altına alınması için CBDC’yi desteklediğini daha önce açıklamıştı.
Uluslararası bankacılık regülatörü BIS, Fransa, Singapur ve İsviçre merkez bankalarıyla birlikte Ethereum ağında Curve platformunun AMM altyapısını kullanarak bir CBDC testi yürüttü. Büyük çaplı işlemler için CBDC’nin test edildiği projede, DeFi platformunun kullanılmış olması, piyasanın kısa sürede başardıklarını göstermesi açısından çok önemli.
IMF, latin amerikadaki CBDC ve kriptopara ilgisine dair yayınladığı yazıda, kriptoparaları yasaklamanın pek efektif bir yol olmadığı, bunun yerine talebin doğru yönlendirilmesinin efektif olabileceğini belirtti. Yani IMF de sonunda bunun teknolojik bir inovasyon olduğunu ve engellenmesinin mantıksızlığını kabullendi.
Hong Kong bankası HSBC, ülkedeki kriptopara entegrasyonu neticesinde yumuşak bir geçiş gerçekleştiriyor. Hong Kong borsasında listeli olan BTC ve ETH bazlı ürünler, artık HSBC üzerinden alınıp satılabilecek.
Ayrıca Hong Kong, web3 tanıtımı için özel bir tanıtım ekibi kurduğunu, hem özel hem de kamudan isimlerin ekip içerisinde olduğunu duyurdu.
Zincirler arası varlık transferi hizmeti veren TOKI ile Japonya’nın en büyük bankası Mitsubishi UFJ Trust and Banking (MUFG)’ye ait olan Progmat, token basım platformu Noble ile işbirliğine vardılar. Projenin amacı, Japonya’daki bankaların ve regüle finans şirketlerinin kendi stabilparalarını çıkartabilecekleri bir altyapı hazırlamak.
Zincirler arası varlık transferi hizmeti veren Multichain platformu 126 milyon USD hacklendi. Platform faaliyetlerini durdurduğunu açıkladı. Platformda halen 1.2 milyar USD kadar bir varlık bulunuyor.
Popüler NFT koleksiyonlardan Azuki, Azuki Elementals adında yeni bir koleksiyon çıkarttı. İlk başta büyük bir başarıyla tüm koleksiyon kısa sürede satıldı ve 38 milyon USD gelir elde edildi. Ancak Azuki’ye yüklü yatırım yapmış olan 74 yatırımcı toplanarak bir DAO oluşturdular ve yeni koleksiyonun ilkine çok benzediğini söyleyerek isyan ettiler. Çünkü böylelikle bir nevi ilk koleksiyon kopyalanarak dolandırıcılık yapılmış oluyordu. Elde edilen 38 milyon doların, Azuki NFT tutanlara dağıtılmasını talep ettiler. Bu girişim krize neden olurken, yeni çıkan Elementals koleksiyonunun fiyatı hızla dibe çakıldı.
Olaylar bununla da sınırlı kalmadı. 74 yatırımcının kurduğu DAO, bir hacker tarafından hacklenerek DAO’ya ait cüzdandan 35 adet ETH çalmayı başardı.
Kraken’in kurucusu Jesse Powell’in evi FBI tarafından arandı ve tüm elektronik cihazlara, incelenmek üzere el konuldu. Powell’in bir sanat girişimini hacklediğinden şüpheleniliyor. Powell, Kraken’in CEO’luğunu bırakmasına rağmen, halen borsanın yönetim kurulunda yer alıyor.
Oyun devi Sega, web3 oyunu geliştirmek için girişimlerini durdurduğunu açıkladı. Ubisoft yeni web3 oyununu duyururken Sega’dan böyle bir açıklama gelmesi üzücü oldu. Ancak asıl problem burada Sega’nın hamlesi değil, açıklamada belirtilen, web3 oyunlarının sıkıcı olması ve sıkıcı bir oyun yaratmanın anlamsız olmasıydı. Gerçekten de web3 oyunları, mevcut oyunlarla kıyaslandığında çok basit kalıyor. Şu anki durumda bu eleştiri gerçekçi olarak kabul edilebilir. Ancak gelişmiş oyun üretmek için kurulan birçok proje var. Bu oyunların yapılmasının uzun süre aldığı düşünülürse, mevcut problemin uzun vadeli olmayacağını tahmin ediyorum.
Günün Gelişmeleri İçin E-Bültenimize Abone Olun
E-Bültenimize abone olarak kişisel verileri koruma politikamızı onaylamış ve CoinDesk Türkiye ürün ve hizmetleri için iletişim kurulmasına izin vermiş olursunuz.
YASAL UYARI
Bu sitede yer alan yatırım bilgisi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihlerini dikkate alarak, kişiye özel olarak sunulmaktadır. Bu sitede veya e-bültenlerimiz kapsamındaki sözel, yazılı ve grafiksel dahil olmak üzere tüm bilgi ve analizler; herhangi bir karara dayanak oluşturması noktasında herhangi bir teminat, garanti oluşturmamakta ve yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla paylaşılmaktadır. Coindesk Türkiye hiçbir şekil ve surette ön onay, ihbar ve ihtara gerek olmaksızın söz konusu bilgileri değiştirebilir veyahut silebilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı vermeniz beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu sitedeki yorumlardan, eksik bilgi ve/veya güncel olmama gibi konularda ortaya çıkabilecek zararlardan Coindesk Türkiye ve çalışanlarının herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
Bodrum-Muğla'da doğup büyüdü, Marmara Üniversitesi Ekonometri Bölümü mezunu. Yaklaşık 7 yıldır kripto paralarla ilgileniyor. Yazılı ve videolu içerik üretimine ek olarak danışmanlık hizmeti veriyor.
Twitter'da Takip Et: @AybeyBerkay
Bodrum-Muğla'da doğup büyüdü, Marmara Üniversitesi Ekonometri Bölümü mezunu. Yaklaşık 7 yıldır kripto paralarla ilgileniyor. Yazılı ve videolu içerik üretimine ek olarak danışmanlık hizmeti veriyor.
Twitter'da Takip Et: @AybeyBerkay
Kripto Varlık
Sosyal Meyda Trendi
Trendleri İncele
Kripto Paralar
@2022 CoinDesk