SBF, jüri kararının ardından yapılan tüm suçlamalardan suçlu bulundu. Toplamda 115 yıl hapis cezasına çarptırılması beklenen SBF için suçlamaların devamı gelebilir. 28 Marta ertelenen karar duruşması için savcılığın ek suçlamalarda bulunabileceği belirtiliyor. Bu durumda kararın ertelenmesi mümkün. Sonuç olarak, cezanın daha da artma ihtimali bulunurken, azalma ihtimali bulunmuyor.

Ayrıca, mevcut FTX yönetiminin borsayı tamamen satmak, bir ortaklık üzerinden tekrar faal hale getirmek ya da sadece alım-satım bölümünün bağımsız şekilde faaliyete geçmesiyle ilgili neredeyse her gün çeşitli yatırımcılarla görüştüğü belirtiliyor. SBF sonrasında benzer bir durumu görme ihtimalimiz çok düşük. Çünkü yeni bir FTX olmaması için önlemler sıkı bir şekilde alınıyor. O yüzden FTX’in tekrar faal olmasında herhangi bir sakınca bulunmuyor. Hayat normale dönüyor diyebiliriz.

Regülasyon Demişken… 

İngiltere’deki regülasyonun yarattığı karmaşa, kripto para borsalarının ardından şimdi de PayPal’ı vurdu. Kripto para servisi sunan PayPal, regülatör FCA’ya kayıt işlemini tamamladı ancak FCA’dan tam onay alamadı. Bu onay olmadığı için de ne yeni bir müşteri kabul edebiliyor ne de mevcut müşterilerine kripto para servisleri sağlayabiliyor. Platform tam olarak dondurulmuş durumda. Yani sadece mevcut müşterilerin bakiyeleri saklanıyor ve talep edilirse transferleri gerçekleştiriliyor.

PayPal, geçtiğimiz haftalarda kendi stabil parası PYUSD tokenini Paxos ortaklığında çıkarttığını duyurmuştu. SEC geçtiğimiz hafta bir PayPal’a bir celp göndererek konuyla ilgili bilgi alma isteğini belirtti. Paypal, SEC ile iş birliği yaptığını açıkladı. Coinbase örneği, iş birliğinin pek de işe yaramadığını gösteriyor aslında ama yapacak başka da bir seçenek yok maalesef. Şu anki durum bir soruşturmayı içermiyor. SEC sadece inceleme yapıyor, inceleme sonucunda soruşturmaya gerek olup olmayacağı belirlenecek.

Ülkemizin FATF’ın gri listesine girmesinin ardından yeni ekonomi yönetiminin çalışmalarıyla bu kategoriden çıkmak için neredeyse tüm adımlar atıldı. 40 maddelik gerekliliklerden sadece kripto para ile ilgili düzenlemelerin eksik olduğu söylendi. Yakın bir zamanda Türkiye’nin de uluslararası kripto para denetleme standartlarını benimsediğini göreceğiz.

Sadece Kurumsallar 

Circle, artık sadece kurumsal müşterilerin USDC basabileceğini açıkladı. Yani normal kullanıcılar Circle’da hesap açarak bankadan USD gönderip USDC bastıramayacaklar. USDC almak isteyenler, mecburen borsa veya OTC ofislerinden işlem yapmak zorundalar.

Bu hamle aslında Silicon Valley Bank’ın batmasıyla Circle’ın bankada kalan 3 milyar dolara yakın parasının bir sonucu olarak görülmeli. Circle aynı zamanda bankanın en büyük müşterilerindendi ve hem bankacılık krizini büyütmesi hem de kriptoda yeni bir likidite krizi yaratmasından oldukça korkulmuştu o dönem. Bu karar sayesinde olası bir kriz yaşanırsa doğrudan kurumsallarla iletişime geçilecek. Kurumsallar, faaliyetlerini sözleşmelerle garanti altına aldıkları için iflas durumlarında takip edilecek süreçler çok daha kesin oluyor. Normal kullanıcılar sözleşmeyle korunmadıkları için likidite krizinin çözülmesinde büyük sorunlar ortaya çıktı. Çünkü bu kullanıcıların parasını alamaması aynı zamanda ekonomik ve politik memnuniyetsizlik yaratacağı için oy kaybına da neden olabiliyor. O yüzden çoğu zaman alternatif yöntemlerle sorunlar çözülmeye çalışıldı. Circle buna şimdiden önlem almış oldu.

Boğanın Ayak Sesleri Mi?

Dev finans şirketlerinin özellikle ayı piyasasında altyapı çalışmaları yaptığını, yıllardır piyasada araştırma yaparak çokça tecrübe ettim. Bu geliştirmelerin hızlanması da meyvelerin toplanmaya başlanacağı anlamına gelir ki bu da benim gözümde her zaman boğanın habercisi olmuştur. O yüzden bu başlık altında, geçtiğimiz haftaki adaptasyonlara göz atacağız.

• Coinbase, bir süre önce CFTC’ye bağlı National Futures Association’dan kaldıraçlı işlemler için onay almıştı. Geçen hafta resmen BTC ve ETH kaldıraçlı işlemleri borsada faal hale geldi. SEC zayıfladıkça Coinbase giderek daha da agresif bir büyüme gerçekleştiriyor. Belki de SEC yüzünden geç kalan hamleler ardı ardına yapılıyor.
  
  
• İsviçreli St. Galler Kantonalbank, SEBA ortaklığıyla artık müşterilerine kripto para saklama hizmeti sunmaya başlayacak.
  
  
• Gürcistan Merkez Bankası, CBDC testleri için Ripple ile çalışmaya karar verdi.
  
  
• Standard Chartered ve Deutsche Bank, blok zincirlerinin beraber çalışabilmesini sağlamak için kurulan merkezi bir sistem olan UDPN üzerinde CBDC ve stabil paraların bir arada çalışabilmesi için testler gerçekleştirdi. Bankaların Swift’e bir alternatif yaratmak, CBDC trendine altyapı sağlayarak gelir elde etmek için bu çalışmaları yaptığı söylenebilir. Swift dahil son dönemde birçok finans devi bu altyapıyı sağlamak için uğraşıyor. Büyük ihtimalle ilk başaran pastanın çoğunu alacak.
  
  
• Ayrıca yine Standard Chartered’e bağlı Zodia Custody, Hong Kong’a açılma kararı aldı. Doğunun kripto para merkezi olmak için kolları sıvayan Hong Kong’a birçok şirketin genişlediğini görüyoruz son zamanlarda.
  
  
• Bitfinex, kendi menkul kıymet tokenizasyon platformundaki ilk tokenize tahvili yayınladı. 3 yıllık ve %10 getirili tahviller üzerinden Bitfinex’in 10 milyon dolar toplamayı hedeflediği açıklandı.
  
  
• Alman Northern Data Group, Tether’den 575 milyon euro kredi aldı. Kredi, şirketin kripto para madencilik ve yapay zeka operasyonlarını büyütmek için kullanılacak. Tether, kredileri rezervlerden değil kendi fonlarından karşıladıklarını belirtti. Zaten 2 çeyrek üst üste 700 milyon dolar net kar yapan bir şirketin bu büyüklükte kredi vermesi pek de sürpriz olmamalı.

Web3 Oyunları Silkelenmeye Başladı

Web3 oyun yapanlar, atari benzeri oyunlarla piyasayı domine edince, haliyle AAA kalitesinde oyunların yapılması için talep oluştu. Bu oyunlar da hızlıca yapılamadığı için oyun şirketleri bir süredir suskundu. Ancak hem Solana üzerindeki Star Atlas oyundan ilk fragmanları yayınlamaya başladı. Hem de web3 oyun altyapısı için çalışmalar son dönemde giderek hızlanınca, sektör şöyle bir silkelendi.

Star Atlas’ın kendi araçlarıyla oyun geliştirilebilmesi için kurduğu altyapıdan sonra, şimdi de Solana GameShift adlı benzer bir altyapıyı tanıttı. GameShift sayesinde blok zinciri bilgi gerekliliği minimize edilerek geliştiricilerin web3 oyunlarına rağbet göstermesi amaçlanıyor. Ayrıca NFT market oluşturma, kredi kartıyla ödeme alma gibi seçeneklerin oyunlara eklenmesi de oldukça kolaylaştırılıyor. Son dönemde Oasys oyun alanında ciddi bir ivme kazanırken Solana’nın da rekabetten uzaklaşmadığını görüyoruz.

Rakipler sadece Solana ve Oasys ile sınırlı değil. Sky Mavis, Axie Infinity sonrasında Ronin ağını bir nevi Steam’e çevirme projesi başlatmıştı. Onlar da bu alandaki geliştirmelerini devam ettiriyorlar. Son olarak, Act Games’in tüm oyunlarının Ronin’e gelmesi konusunda anlaşma sağlandı.

Doğrudan web3 oyunlarını hedeflemiyor olabilir, ancak Suudiler’in yeni fütüristik şehir projesi Neom’un Animoca Brands’e yaptığı 50 milyon dolar yatırım son derece değerli. Animoca’nın web3’ün her alanında parmağı bulunduğu için bu tür yatırımların oyunlara yapıldığı da söylenebilir. Zaten fütüristik bir şehir planlanıyorsa kripto paraların buna dahil olmaması absürt olurdu. Neom’un şehirde lokal bir blok zinciri merkezi kurma hedefinin de olduğu belirtiliyor.

Yeni Bir Hack Yağmuru 

• Telegram botları çok hızlı popülerleşti ancak bu servislerin güvenliğiyle ilgili endişeler de sıkça dile getiriliyordu. Endişelerin haklılığı kısa bir süre sonra anlaşıldı. En popüler botlardan Unibot 650.000 dolar hacklendi. Kullanıcıların zararlarının karşılanacağı söylendi.
  
  
• Onyx platformu 2.1 milyon dolar hacklendi.
  
  
• Astrid hacklendiğini duyurdu ve zararın karşılanacağını açıkladı.

Bir de hack olmayan ama yine kara para ve usulsüzlüklerle ilgili 2 önemli gelişme mevcut. Bunlardan ilki, Safemoon’a SEC’in açtığı dava. Tokenin menkul kıymet olduğu ve satışının kayıt dışı şekilde usulsüz yapıldığıyla ilgili suçlama yapıldı. Ayrıca yöneticilerin token satışından elde edilen gelirle kendilerine lüks araçlar satın aldığı belirlendi.

İkincisi ise Tayvan’daki kara parayla ilgili soruşturma oldu. Ülke tarihinin en büyük kara para aklama operasyonunun merkezinde maalesef kripto paralar yer alıyor. Qiu adlı şüphelinin sahte bir menkul kıymet borsası üzerinden farklı hesaplarla parasını USDT’ye çevirerek transfer ettiği belirlendi.

DeFi Gelişmeleri 

• DeFi hacklerini olabildiğince engellemek için MetaMask yeni bir ürün geliştirdi. Şu anda sadece masaüstü uygulamasına entegre edilen bu ürün, cüzdanınızdan herhangi bir imza atmadan önce bunun olası sonuçlarını arka planda simüle ediyor. Simülasyon sonucunda zararlı bir aktivitenin olabileceği tespit edilirse kullanıcı uyarılıyor. 2024’ün ilk çeyreğinde bu geliştirmenin tüm MetaMask kullanıcılarına sunulması planlanıyor.
  
  
• Layerzero’nun Lido’dan habersiz şekilde wstETH tokenini diğer ağlara geçirme projesi, Lido tarafından tepki görmüştü hatırlarsanız. Köprüleri kullanırken ekstra dikkatli olunması istenmiş, Lido’nun denetlemediği ve kontrolünün olmadığı söylenerek bu girişimin itibarı baya bir sarsılmıştı. Geçen hafta, Kyberswap’ın Base ağına wstETH tokenini aktarmak için oluşturduğu köprünün Lido’nun kontrolüne bırakılması teklif edildi. Lido DAO oylama sonucunda teklifi kabul etti. Bir nevi LayerZero’nun pastası çalındı ve bir mesaj gönderildi.
  
  
• Polygon’un tokeni artık POL ismiyle piyasada olacak. Yeni kontratlar faaliyete geçti.
  
  
• Maple Finance, Ethereum ve Solana sonrasında şimdi de Base ağına genişliyor.
  
  
• Arbitrum, airdrop yapmasına rağmen hazinede yüklü bir miktarın birikmesi nedeniyle bu varlıkların topluluğa dağıtılması amacıyla staking servisinin oluşturulması için yapılan bir öneriyi oyladı. Şu ana kadar yapılan oylamalar neticesinde önerinin kabul edilmesi bekleniyor. Böylelikle hem uzun vadeli hem de sağlıklı bir dağıtım sağlanırken, kullanıcıların da ekstra gelir elde edebilmesi mümkün olacak.

NFT’ler En Üst Düzey Projelerin Vazgeçilmezi

Fiyatlardaki yükselişe rağmen NFT piyasasının sakin kaldığıyla ilgili grafikleri çokça görmeye başladım. Fiyatlara yansımamış olsa da NFT’ler aslında gayet iyi bir noktaya doğru ilerliyor. Adidas ve Bugatti iş birliğinde yapılan ve Bugatti’nin yeni modelinden esinlenilerek tasarlanan ayakkabı için 99 adet dijital kopya NFT olarak üretildi. Pygital akımının bir parçası olan bu projede, NFT sahipleri isterse ayakkabıları fiziki olarak sipariş edebiliyor. Bugatti ve Adidas isimleri dünya devleri arasında yer alıyor. Herhangi 2 lokal marka değil. Bu isimlerin ortaklaşa projelerinde NFT’lerin yer alması, sektörün ilk akla gelen pazarlama alanlarından olduğunu gösteriyor. Yani depresif olmaya hiç gerek yok.