“Teknoloji ile Pek Çok Şey İyilik Amacıyla Yapabilir”

NEAR protokolünün ve ekosisteminin başlatılmasını sağlayan kâr amacı gütmeyen NEAR Vakfı, dünya çapında insanlara fayda sağlayacak biçimde, ancak merkezi kuruluşlardan farklı olarak topluluk odaklı inovasyon oluşturmaya çalışıyor. NEAR Vakfı CEO’su Marieke Flament, CoinDesk Türkiye tarafından düzenlenen Yeni Paradigma etkinliğinde topluluk temelli inovasyon hakkında konuştu.

• Topluluk odaklı olmak, iş yapış ya da topluluğun bir araya gelip güçlendirilme yöntemlerine baktığımızda ne istiyorlarsa bunu oluşturmaları açısından son derece önemli. Çünkü genelde pek çok şey burada yukarıdan aşağıya ABD odaklı bakış açısıyla ya da yaklaşımla yapılmakta dünyada. Oysa, bugünün dünyasında her şeyi İngilizce yaparsanız, yerel ya da topluluk odaklı yapmazsanız insanlar birtakım şeyleri farklı yorumlayabilir. Doğru yöntem bu değildir dolayısıyla.
  
  
• Biz, bölgesel merkezler ya da hub’lar oluşturuyoruz. Bunun çok güzel bir gücü var. Kendi yerel dillerinde yerel toplulukları destekliyoruz. Kontrolü onların elinde oluyor ve birtakım şeylerin nasıl olmalarını istiyorlarsa o şekilde oluyor.
  
  
• Bir başka önemli bir konu da genel anlatının nasıl oluşturulacağı hakkında. Sınırlar olmaksızın bunu kullanmak mümkün. Özel bir uzmanlığa ya da etkileşimi karmaşık olmak zorunda değil. Geliştirici iseniz sınır olmaksızın bir geliştirme yapabilirsiniz Javascript ya da herhangi bir programlama dilinde. Burada NEAR Vakfı tam olarak düşünce şeklimiz birtakım şeyleri alıp sınır olmaksızın topluluğa kontrolü verebilmek, sınırlar olmaksızın o alanı açabilmek ve bunun yerel bölgesel uygulaması.
  
  
• Yaptığımız her şeyin temelinde aynı zamanda çeşitlilik ve kapsayıcılık da var. Zaten yaptığımız şey mevcut nüfusun sadece bir segmentine odaklanıyorsa ve bütçede de bunu yaparsanız o zaman aynı hataları geçmişte yapıldığı şekilde yineleriz ve diğerlerine yardımcı olamayız. Yakın zamanda NEARCON yapıldı. Etkinliğe 2500 kişi katıldı, 176 ülke temsil edildi ve bu katılımcıların yüzde 38'i kadındı. Gerçekten özgün bir yaratım alanı açıldı. İnsanlar birbirleriyle kendi dilleriyle konuşabildi.
  
  
• Blokzincirini zor durumlarda değer yaratma yöntemi olarak görüyoruz. Mesela Ukrayna'daki savaş çıktığında sistemdeki birkaç insan birlikte bir DAO oluşturdular. Çok kısa bir sürede milyonlarca dolar ortaya konuldu. O para hemen sahada insanlara, gerçekten ihtiyaç duyan insanlara aktarılabilirdi. Bunun gibi bir örneği gördüğümüzde şunu hatırlıyoruz: Teknoloji pek çok şeyi iyilik amacıyla yapabilir.
  
  
• Teknoloji unsurları olarak bazen teknik konularda yitirebiliyoruz odağımızı. Oysa günün sonunda gerçekten iyiliğe yönelik değişimi ortaya koyabilmek, alan açabilmek önemli olan. Yoksa çok kısıtlı bir kullanım olur.
  
  
• Bugün dünyaya baktığımızda gerçekten çok zor bir durumdayız. İklim krizi, toplumlarımızın ve işleyişinin etrafında çok ciddi güçlükler var. Adım atıp şunu söyleyebiliriz: “Elimizde bir teknoloji var. Potansiyel olarak dünyayı iyi yönde değiştirebiliriz.”
  
  
• NEAR olarak iklim değişikliğiyle mücadelede daha da fazla çalışma ortaya koyacağız. Açık ormanlar protokolü mesela bu noktada çalışmakta. İlk günden itibaren “Biz karbon nötro olmak istiyoruz” diyebilmek son derece önemli. NEAR bir proof of stake protokolü. Bu son derece önemli. Bitcoin ya da diğerlerinin kullandığı enerjiden %99 daha az enerji kullanabiliyoruz.
  
  
• Bugünkü tartışmalara ve özellikle de düzenlemelerin gittiği yere baktığımızda yeni bir regulasyonun ya da düzenlemenin “Böyle bir teknolojinin ayak izi etkisi nedir?” diye bakmaması olacak şey değil. Bunu da görmeye başladık. Avrupa'da gördük. Hatta tartışmalar var. Bence bu arada doğru tartışmalar bunlar. Çünkü bu bir görev, bu bir sorumluluk. NEAR birinci günden bunu düşünmüş. Bütün kripto topluluğunun da bir çaba harcadığını görmek son derece mutluluk verici.
  
  
• Düzenleyiciler çabalarını arttırıyor, adımlarını hızlandırıyor. Buna gerçekten gereksinim var. Öncelikle ortak bir anlayışı ihtiyacımız var. Teknoloji uzmanları ve düzenleyicilerin aynı şeyden bahsettiğinden emin olması lazım.
  
  
• Şu an düzenleyiciler DeFi'ya çok fazla odaklanmış durumda. Ancak bir risk var burada. Çünkü bankacılıkta ne yapıldıysa alıp bunu merkeziyetsiz finans ekosisteminde uygulamaya çalışıyoruz. Bunun doğru bir yaklaşım olduğundan emin değilim. Çünkü bu düzenlemelerin bazılarına baktığımızda kriptoda fizibilitesi bile yok. Yapılamaz.
  
  
• Ancak sürekli olarak kendimize şunu hatırlatmak durumundayız. Günün sonunda regulasyon tüketicileri ve işletmeleri koruyabilmek için var. Dolayısıyla herhangi bir katılımcı için yeni teknolojiyle ilgili yapılacak pek çok şey var. Mesela gizlilik meselesi ya da sıfır bilgi teknolojisi var. Dolayısıyla bir sonraki düzenleme setini düşündüğümüzde teknoloji uzmanları ve düzenleyiciler arasında mutlaka diyalog devam etmeli. Sadece birtakım şeylerin nasıl yapılması gerektiğini empoze etmek yerine düzenleme nereye gitmeli ya da neyi amaçlamakta şeklinde olmalı. Nihayetinde bu tüketicileri korumak olmalı.
  
  
• Geleceği inşa ederken hepimizin dahil olması son derece büyük önem taşımakta. Özellikle de çeşitlilik ve dâhiliyeti düşündüğümüzde elbette ki daha fazla kadın katkı sağlamalı. Ama aynı zamanda dünyanın ve yaşamın farklı farklı yerlerinden bütün insanlar dâhil olabilmeli. Çünkü günün sonunda hepimizin ön yargıları var. Farklı kültürlerde büyütüldük, belirli bir dili konuşuyoruz, dünyayı belirli bir şekilde görüyoruz. Dolayısıyla bütün bu farklı bakış açılarını bir araya getirip daha kapsayıcı olabiliriz önümüzdeki geleceği inşa ederken.