2024 ABD Seçimlerinde Kripto: Cumhuriyetçilerin Yeni Silahı

Yaklaşık olarak 1 yıla yakın bir süredir, kripto varlıklarda yaşanacak bir boğanın meşalesinin yakılması bekleniyor. Kripto tarihinin en uzun ayı sezonunu yaşadığımızı düşünürsek, insanların boğa için bir neden arayışına girmesi çok normal. Ancak bu sabırsız tavrımızı bir kenara atıp, dikkate almamız gereken bir durum var; aradığımız neden epeydir gözümüzün önünde olabilir mi?

Boğa piyasalarının yeniden bizi ziyaret edeceğine yönelik ilk umudumuz, geçtiğimiz senenin Kasım ayında Binance kurucu CEO’su CZ’nin istifası ile başlamıştı. Binance’in piyasayı kontrol ettiği iddialarını sonlandıran bu gelişme, umduğumuzu vermedi. Ardından yıllardır beklediğimiz Bitcoin ETF onayı, yeni yıla henüz girerken bizi karşıladı ancak ne yazık ki, beklediğimizi veremedi. Şirketlerin ve hatta devletlerin oyuna iyice dahil olmasıyla birlikte, Nisan aylarının sonlarına yaklaşırken tecrübe ettiğimiz Bitcoin Halving, piyasaları yeşillendirmedi. Elimizde ise FED’in olası faiz indirimleri ve ABD seçimleri dışında, hiçbir koz kalmamış gibi duruyor.

FED’in 2024 yılı içerisinde en az bir faiz indirimine gitme ihtimali hala insanları umutlandırıyor olsa da bazı kişilerin tıpkı 2016’da olduğu gibi Trump’ın piyasalara olumlu etki etme beklentisi de sürüyor. “Trump Trade” adı verilen bu etki, 2016'daki seçimlerin ardından ABD hisse senetleri, hazine getirileri ve doların yükselişiyle gözlemlenmişti. Dolayısıyla insanlar, Trump’ın seçimi kazanması durumunda, ikinci bir Trump Trade hareketi görmek istiyor.

2024 seçim döngüsünde kripto varlık piyasaları, Cumhuriyetçi Partinin ve Donald Trump'ın kripto dostu politikalarını benimsemesiyle yeni bir hareketlenme kazanabilir. Bernstein analistleri Gautam Chhugani ve Mahika Sapra, Cumhuriyetçilerin kripto endüstrisine yönelik olumlu tutumlarını hem seçmenleri kazanmak hem de kriptoyu destekleyen süper PAC'lerden (Political Action Committees) kampanya fonu sağlamak için bir strateji olarak gördüğünü belirtiyor. Bu yaklaşım, 2016'daki Trump Trade ile paralellik gösteriyor.

Trump'ın yeniden seçilmesi durumunda, kurumsal benimsenmenin artması ve daha elverişli bir düzenleyici ortam sayesinde kripto piyasalarında bir rallinin olacağı tahmin ediliyor. Trump, daha öncesinde Mar-a-Lago'da Bitcoin madenciliği şirketlerinin liderleriyle bir araya gelerek, kripto madenciliğini destekleyeceğini ifade etti ve Bitcoin'in ABD'de üretilmesi gerektiğini vurguladı. Hatta yaklaşık 1 haftadır çıkan haberler ise; Trump’ın, BlackRock CEO’su Larry Fink’i Hazine'nin başına geçirmeyi düşündüğü yönünde. Ancak Trump'ın yeniden seçilmesi halinde, geçmişteki kriptoya karşı şüpheci tutumuna geri dönme olasılığı da elbette göz ardı edilmemeli.

Diğer yandan, Başkan Joe Biden'ın rahatsızlığı üzerine seçimden çekilmesi ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris’i desteklediğini açıklaması, birçok soruyu da beraberinde getirdi. Stratejilerinde değişikliğe gidecekler mi yoksa kriptocuları karşılarına almaya devam mı edecekler? 

Biden yönetimi sırasında, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), kripto platformlarına karşı sert önlemler almıştı. Ancak, Bitcoin ve Ethereum ETF’lerinin onaylanması, bu tutumun yumuşadığına yönelik yorumlanabilir. Her ne kadar Trump’ın kripto varlıklara en yakın duran aday olduğu gözlemlense de bunun farkında olan sadece biz değiliz… Kamala Harris de farkında. Dolayısıyla tekrardan tıpkı Biden gibi, kripto varlıkların karşısında bir yaklaşım sürdürmenin, seçim kampanyasına çok da olumlu etki etmeyeceğinin bilincindedir. Bir nevi tarihte ilk kez, Bitcoin’in kimseye ihtiyaç duymadığı bir seçime giriyoruz.

Aynı zamanda, bir sonraki başkanlık seçiminin, kriptoya en yakın gözükmeye çalışacak iki kişi arasında geçecek olması da bizleri hiç şaşırtmaz. Özellikle Trump’ın kazanması ve ABD’nin kripto alanında başı çekme planlarının gerçekleşmesi durumda, her halükârda gelecek yıllardaki adaylar bunu korumak isteyecektir.

Bu gelişmeler ışığında, her iki adayın kriptoya yönelik söylemlerinin dikkatle takip edilmesi gerektiği belirtiliyor. Analistler, Trump veya Biden'ın adaylığını devrettiği Harris’in kriptoya yönelik vaatlerine fazla güvenilmemesi gerektiğini, çünkü 5 Kasım’da gerçekleşecek seçimin kampanyası sırasında söylenenlerin gerçekte uygulanmayabileceğini belirtiyor.