Yazarlar

Piyasalar

Şirketler

Teknoloji

Öğren

Politika

DeFi

TV&Video

Podcast

Etkinlikler

Sponsorlu İçerik

Consensus Magazine

E-Bülten

Yazarlar

DeFi için Regülasyonsuz Bir Gelecek Mümkün Değil

ABD’nin DeFi ile ilgili ilk düzenleme denemesi pek iyi sonuçlanmadı. Peki başarıyı yakalamak için geçmişten ne dersler alabiliriz?

14 Eylül 2022 08:07

Güncellenme: 15 Eylül 2022 08:35

Paul Brody

Paul Brady EY'ın (Ernst & Young) Küresel Blok Zinciri Lideri'dir. EY, Brody'nin liderliğinde blok zinciri dünyasında önemli bir yer edindi. Özellikle de Ethereum üzerinde açık blok zincirleri, asürans ve iş uygulamalarına odaklandı.

İster inanın ister inanmayın blok zinciri dönemi Amerika’nın merkeziyetsiz finansla (DeFi) ilgili ikinci denemesi. Blok zincirlerinin çok öncesinde ABD, önde gelen ekonomiler içerisinde bir merkez bankası kuran en son oyunculardan biriydi. Federal Reserve sistemi 1913’te oluşturuldu. İngiltere Merkez Bankası bundan 100 yıl öncesinde kurulmuştu ve Avrupa’daki büyük ekonomilerde merkez bankaları çoktan hayata geçirilmişti. Fed, böyle bir ortamda bir dizi finansal krizin ardından biraz da tereddütle kurulmuştu.


FED kurulmadan önce ABD’de bankacılık bugünkü DeFi’a benzer bir şekilde yürütülüyordu. Yani çok az regülasyonun olduğu bir “Vahşi Batı” gibi. Bu nedenle bir bankada çıkan bir sorun salgın hastalık gibi diğerlerine de yayılabiliyordu. Fed’in oluşturulmasına zemin hazırlayan spesifik kriz, beklenenin tersi yönde gelişen bir short sıkışması sonucunda Knickerbocker Trust şirketinin likiditesinin tükenmesiyle başladı. Knickerbocker’ın çöküşü tüm hisse senedi piyasasının çökmesine ve insanların bankalara hücum edip paralarını çekmelye çalışmalarına neden oldu. 


1913’te olduğu gibi bugün de bir regülatörün varlığının gerekmesi herkesin hoşuna giden bir yaklaşım değil. O gün de bugün de aynı mantık öne çıkıyor: Bankacılık krizleri acı verseler de aslında piyasayı disipline sokan olaylardır. Bir merkez bankası yapısına sahip olmayan kripto ekosistemleri de yüksek disiplin ve performans standartları sunar.


Kriptonun, 19. Yüzyıldaki bankacılık sisteminden daha iyi olması beklenir. Blok zinciri teknolojisinin mümkün kıldığı şeffaflık hangi fonların ve şirketlerin sınırları zorladığının ve kimlerin riskli ürünlerle haşır neşir olduğunun açıkça görülmesini sağlar. Şeffaf, disipline edilmiş bir piyasanın oluşumunu zorlaştıran dört unsur söz konusudur.


Dört unsur

 

Öncelikle birçok şirket ve protokol zincir üzerindeki DeFi ile zincir dışındaki kalan ama regüle edilmemiş olan merkezi finansı (CeFi) birleştirmeye çalışır. Net ve şeffaf olması beklenen zincir üzerindeki bileşenlerin yerine çok bilinmeyen ve birden fazla sahibi olan zincir dışı varlıklar öne çıkıyor. Bir zincir üzerinde teminat olarak bırakılan bir varlık herkesin görebileceği bir haldedir. Aynı varlık zincir dışında kullanıldığında şeffaflık ciddi bir sekteye uğrayabilir ve söz konusu şirket zincir üzerindeki verilerle anlaşılamayacak yükümlülüklere sahip olabilir. 


Eğer şirket bu bilgileri paylaşmazsa zincir üzerindeki verilere göre yapılan değerlendirmeler ciddi ölçüde eksik kalabilir. Bazı bilgiler tamamen sahtekarlık amaçlı manipüle edilebilir. Yakın geçmişte bazı şirketlerin ölçeklerini büyütürken fonları kötü biçimde yönettiğini ve kendi süreçlerini gözlemlemekte yetersiz kaldıklarını gördük. Bazı büyük iflaslar bize açıklanmadan aylar önce gerçekleşmiş olabilir ve bunu araştırarak anlamak mümkün değildir.


İkinci konu şeffaflığın da bir sınırı olduğu gerçeğidir. Tamamen merkeziyetsiz ve zincir üzerindeki sistemlerin herkese açık olması iyi bir şeydir. Ancak bu son kullanıcıların tam olarak ne satın aldıklarını veya riskleri nasıl değerlendireceklerini bilecekleri anlamına gelmez. Kripto satın alanlar arasında çok az bir kesim DeFi protokollerini tamamen anlayabilecek teknik bilgiye sahiptir. Kısacası geleneksel bankacılıkta olduğu gibi son kullanıcıların bilgisi sınırlıdır ve söz konusu şirketleri anlamak ve denetlemek noktasında yeterli birikime sahip değillerdir.


Birçok kullanıcının protokolleri anlayamamasının yanı sıra zincir üzerindeki veya zincir dışındaki finansal hizmetlere dair etkin standartların ve karşılaştırmaların eksikliği de ciddi bir unsurdur. Bankalar regülatörlerin getirdiği likidite ve sermaye yeterlilik standartlarıyla bağlıdır ve bunların değerlendirme sonuçları halka açıklanır.


Son olarak, piyasalar kısa vadeli bakıldığında çok da mantıklı hareket etmeyebilir. 2021’in ilk dönemlerinde yaşanan bir çılgın dönemle birlikte tüm fiyatlar yukarı çıkmıştı ve bu çılgınlık Kasım 2021’de yerini düşüşe bırakmıştı ve bu sıkıntılı dönem tüm 2022 yılı boyunca devem etti. Nedenlerini zamanla anlayacağız ama şu bir gerçek ki yatırımcılar çok da mantıklı hareket edemediler. DeFi’ın otomatize edilmiş ve birbirine bağlantılı doğası gereği olası bir panik de hızla yayılabilir.


Şu da bir gerçek ki doğru biçimde yönetilen DeFi protokolleri kripto kışını çok az zararla atlatıyor. MakerDAO buna güzel bir örnek. DAI stabil coin’ine dayalı bir DeFi borç verme sistemi olan Maker kısa bir süre dolara olan çıpasını kaybetse de hemen toparlandı. Bu dönemde iyi dayanan diğer bir grup şirketse regülatörleri ve denetçileri yakından izleyen ve uzun vadeli düşünen CeFi oyuncularıydı. Dört büyük denetim şirketinden birine kendini denetlettiren veya ABD’de sermaye piyasalarında halka arz edilen şirketler güçlü bir güven unsuru oluşturdular.


DeFi sektörünün olgunlaşması önemli çünkü bankacılığın geleceği burada. Ve bankacılık krizlerinin bir ülkenin ekonomisine olan olumsuz etkileri sanayi krizlerine kıyasla çok daha yüksektir. Finansal sistemlerin temel gayesi sermayenin yatırım yapan ve verimliliği ve büyümeyi artıran şirketlere akmasını sağlamaktır. Bu sistemler işlemezse tüm ekonomi etkilenir. ABD’deki 1907 bankacılık krizi sanayi üretiminin yüzde 11, ihracatın yüzde 26 düşmesine neden olmuştu. Kıyaslamak gerekirse bu durum 2008 kriziyle hemen hemen aynı etkiyi gösteriyor. 


Finansal krizlerin etkisi Fed’in teşkil edilmesiyle birlikte çok değişim göstermemiş olsa da krizlerin görülme sıklığının değiştiği bir gerçek. ABD’de 19. Yüzyılda 1819, 1837, 1857, 1873, 1884, 1893 ve 1896 yıllarında ciddi bankacılık krizi ve panikleri yaşanmıştı. Ve bunların hemen hemen tamamında resesyon oluştu. Buna karşın 20. Yüzyılda sadece bir büyük kriz, Büyük Buhran yaşandı. 21. Yüzyıla bakıldığında yaşanan bir büyük küresel kriz söz konusu ve bu krizin etkisi Fed Başkanı Ben Bernanke’nin de çabaları sayesinde Büyük Buhran’a kıyasla daha sınırlı oldu.


Blok zinciri iş ekosistemleri açısından bakıldığında alınacak dersler çok açık: Regülasyon temelli uyum yaklaşımını, devlet destekli sigorta modellerini ve profesyonelce yönetilen merkez bankalarının çıkardığı fiat paraları denkleme almadan bir gelecek inşa edilemez. En iyi biçimde yönetilen şirketler bile kabul edilebilir bir getiri sağlama veya sermayenin değerini artırma noktasında gerekli olan riski alabilecek durumda olamayacaktır. Eğer bu olmazsa DeFi için bir gelecek de olmaz. 



Günün Gelişmeleri İçin E-Bültenimize Abone Olun

E-Bültenimize abone olarak onaylamış ve CoinDesk Türkiye ürün ve hizmetleri için iletişim kurulmasına izin vermiş olursunuz.


YASAL UYARI

Bu sitede yer alan yatırım bilgisi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihlerini dikkate alarak, kişiye özel olarak sunulmaktadır. Bu sitede veya e-bültenlerimiz kapsamındaki sözel, yazılı ve grafiksel dahil olmak üzere tüm bilgi ve analizler; herhangi bir karara dayanak oluşturması noktasında herhangi bir teminat, garanti oluşturmamakta ve yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla paylaşılmaktadır. Coindesk Türkiye hiçbir şekil ve surette ön onay, ihbar ve ihtara gerek olmaksızın söz konusu bilgileri değiştirebilir veyahut silebilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı vermeniz beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu sitedeki yorumlardan, eksik bilgi ve/veya güncel olmama gibi konularda ortaya çıkabilecek zararlardan Coindesk Türkiye ve çalışanlarının herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.

Paul Brady EY'ın (Ernst & Young) Küresel Blok Zinciri Lideri'dir. EY, Brody'nin liderliğinde blok zinciri dünyasında önemli bir yer edindi. Özellikle de Ethereum üzerinde açık blok zincirleri, asürans ve iş uygulamalarına odaklandı.

Paul Brady EY'ın (Ernst & Young) Küresel Blok Zinciri Lideri'dir. EY, Brody'nin liderliğinde blok zinciri dünyasında önemli bir yer edindi. Özellikle de Ethereum üzerinde açık blok zincirleri, asürans ve iş uygulamalarına odaklandı.

Fiyatları İncele

Kripto Varlık

Sosyal Meyda Trendi

Trendleri İncele

Trend Haberler

1
Fatih Otluoğlu, BitHero'nun CEO'su Oldu

23 Nisan 2024 11:49

Kripto Varlık

Sosyal Meyda Trendi

Trendleri İncele

Kategoriler

Yazarlar

Piyasalar

Şirketler

E-Bülten

Politika

Teknoloji

Kripto Paralar

Hakkında

Hakkında

Kişisel Verileri Koruma Kanunu

Künye

Çerez Politikası

Reklam Verin

KVKK Başvuru Formu

İletişim

Kişisel Verileri Saklama ve İmha Politikası


Yasal Uyarı: Bu sitede yer alan yatırım bilgisi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihlerini dikkate alarak, kişiye özel olarak sunulmaktadır. Bu sitede veya e-bültenlerimiz kapsamındaki sözel, yazılı ve grafiksel dahil olmak üzere tüm bilgi ve analizler; herhangi bir karara dayanak oluşturması noktasında herhangi bir teminat, garanti oluşturmamakta ve yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla paylaşılmaktadır. Coindesk Türkiye hiçbir şekil ve surette ön onay, ihbar ve ihtara gerek olmaksızın söz konusu bilgileri değiştirebilir veyahut silebilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı vermeniz beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu sitedeki yorumlardan, eksik bilgi ve/veya güncel olmama gibi konularda ortaya çıkabilecek zararlardan Coindesk Türkiye ve çalışanlarının herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.

@2022 CoinDesk