Yazarlar

Piyasalar

Şirketler

Teknoloji

Öğren

Politika

DeFi

TV&Video

Podcast

Etkinlikler

Sponsorlu İçerik

Consensus Magazine

E-Bülten

Yazarlar

Sahiplik Ekonomisinde Aslında Neye Sahipsiniz?

Sahiplik ekonomisi gelecek vaat eden bir alan. Ancak şu anda vaatler tam olarak karşılanamıyor.

27 Kasım 2022 11:00

Güncellenme: 27 Kasım 2022 11:01

Nick Ducoff

Nick Ducoff; G20 ventures'da ortak, ON_Discourse'da kurucu ortak ve OurNextDAO'da kurucu üyedir.

Twitter'da Takip Et:

@nickducoff

Blok zinciri geleceğin ta kendisidir. En azından bugünlerde bize söylenen bu… Eğer blok zinciri lafını duymuşsanız muhtemelen bu konuyu savunanların merkeziyetsiz sahiplik ütopyasına dair sözlerine de denk gelmişsinizdir.


Merkeziyetsiz sahiplik birkaç maymun görseli satın almanın çok daha ötesinde bir bakış açısı. Bazı şirketler evlerden televizyonlara ve medya şebekelerine kadar birçok varlığa blok zincir üzerinde sahip olacağımızı öngörüyorlar veya bunu vaat ediyorlar.


Her ne kadar gelecek heyecan verici olsa da bu tür vaatler ve birçok kişinin çizdiği ütopik resim aklımda temel bir sorunun oluşmasına neden oluyor: Sahiplik ekonomisinde gerçekte neye sahip oluyoruz?


NFT’ler

Birçok kişiye göre değiştirilemez bir token sahibi olmak bu token’ın bağlantılı olduğu varlığın da sahibi olmak anlamına gelse de gerçekte birçok senaryoda sadece token ID’sine ve sözleşmenin adresine sahip oluyorsunuz.


Telif hakları kanunları bu işi daha da karmaşık hale getiriyor: Sahipliğin el değiştirmesi telif hakkının da el değiştirdiği anlamına gelmeyebilir. ABD fikri mülkiyet hukukunda telif haklarının el değiştirmesi katı kurallara bağlıdır ve akıllı sözleşmelerle bu değişimin yapıldığına dair bir garanti yoktur. 


Birçok kişi, NFT satın alırken o NFT’nin temsil ettiği işi de satın aldıklarını sanır. Gerçekte durum biraz daha karmaşıktır. Aslında bir NFT satın aldığınızda sahip olduğunuz token’ın meta verisidir (bunun içerisinde token ID’si ve sözleşme adresi de vardır) yani işin kendisine sahip olmayabilirsiniz.


Daha da ötesinde bu token gerçekten sizin cüzdanınızda tutulmaz, token’ın kayıt defteri, sizin de bu token’a sahip olduğunuzu gösterecek şekilde bir güncellenir. Bu da sahiplik ve telif konusunda bazı sıkıntılara zemin hazırlar.


Fiziksel nesneler ve sahiplik 

Diyelim ki fiziksel bir nesneyle bağlantılı bir NFT satın aldınız. Aslında satın aldığınız o fiziksel varlığın token ID’si ve sözleşme adresidir. Fiziksel nesnenin kendisi ve bu eşyayı kontrol etmeye dair kanuni haklar bu NFT’nin bir paçası olabileceği gibi olmayabilir de.


Fiziksel bir nesneyi temsil eden bir NFT satın almak o eşyanın size verileceği anlamına da gelmez. Bir NFT satın aldığınızda bir depodaki bir robot söz konusu eşyayı paketleyip size kargolamayacaktır. Süreçte bir insan faktörü dahil olacak.


Siparişiniz size teslim edilmedi diyelim. Blok zincir değiştirilemez olduğu için normalde kredi kartıyla aldınız bir ürünün teslim edilmemesi durumunda kartınıza ücretin iadesine benzer bir iade mekanizması mümkün olmayacak. Ödediğinizle kalacaksınız. 


Telif hakkı karmaşası 

NFT bir dijital yaratıcı ağa bağlı ise işler daha da karmaşıklaşır zira NFT’ler ile telif yasaları arasındaki karmaşıklık devreye girer. 


Eğer bir dijital yaratıcı ağından bir NFT satın alırsanız (diyelim ki başka birinin yaptığı bir görsel sanat eseri) yine sadece token ID’ye ve sözleşme adresine sahip olursunuz. Burada karmaşıklaşan bir diğer nokta da bu sanat eserinin türevlerini ve kopyalarını yapma hakkınızın olup olmadığıdır. 


Bu karmaşanın bir nedeni ABD telif hukukunda bir şeyin kopyasının (bir sanat eseri gibi) el değiştirmesi ile telif hakkının el değiştirmesi (o eserin başka kopyalarını yapma hakkı gibi) konseptlerinin farklı konular olmasıdır. Telif hakkının el değiştirmesi bu transferin yazıya dökülmesi ve telif hakkı sahibi tarafından imzala edilmesini gerektirir. 


Diyelim ki örneğin A Kişisi bir sanat eseri yapmış olsun. B Kişisi de orijinal sözleşmenin kapsamı dahilinde bu telifin tam haklarını da veren bir NFT almış olsun. Bir zaman sonra B Kişisi NFT’yi satmaya karar versin. 


C Kişisi bu NFT’yi satın almaya kalktığında ne olacak? Telif hakkı da otomatikman C Kişisine mi geçmiş olacak? Eğer akıllı sözleşmede telif hakkı transferine yönelik açık ve dedike bir ifade yoksa NFT’ye C Kişisi sahip olsa da telif hakkı B Kişisinde kalmış olabilir.


Peki B Kişisi NFT’yi satmadan önce birçok türevini çıkarmışsa ne olacak? Bunlardan gelecek gelir NFT üzerinden C Kişisine mi gitmeli yoksa telif hakkını elinde bulunduran B Kişisine mi?


Bu sorulara net cevap bulmak zor yine de hukuki ve finansal anlamda bu cevaplar önemli olacak.


Yasal etkileri 

NFT’lerin vaat ettiği dijital sahiplik yaklaşımı günümüzün hakim lisanslama ve streaming modellerinin yaklaşımlarına (bu modellerde bir kitap, şarkı veya film alınca dijital ürüne sahip olunur ama telif hakkına sahip olunmaz) zıt. 


Ancak telif hakkı ve sahiplik konuları, hele hele dijital varlıklar söz konusu olduğunda NFT’lere ve Web3 temelli varlıklara uygun hale getirilmiş değil. Ayrıca NFT satan herkes de gerçek dijital sahipliğinin felsefesini içselleştirmiş olmayabilir. 


Indiana Law Journal’da yayımlanan NFT’ler ve dijital mülkiyet konusundaki bir makalede Axie Infinity’de Axie’lerin “sahip olunacak ve kâr amaçlı yeniden satılabilecek” biçimde satıldığı söylense de Axie’nin lisansında telif hakkının şirkette kaldığı belirtiliyor. Makale yazarının da belirttiği gibi alıcıya söylenen ile lisans anlaşmasında yazılan arasındaki tutarsızlık piyasa ve hukuki ortam açısından bir belirsizlik oluşturuyor. Buradaki hukuki konular çetrefilli ve zorlu. 


Telife dair tüm detayların akıllı sözleşmesinde yer aldığı NFT projelerinin sayısı çok az. Axie örneğinde görüldüğü gibi alıcının ne aldığına dair algısı ile lisans sözleşmesindeki maddeler aynı olmayabilir. Maliyetli ve karmaşık hukuki konuların doğması ve önümüzdeki dönemde mahkeme salonlarında bu tür konuların konuşulması olası.


Pratik anlamda bu şu demek: Bir NFT satın aldığınızda sahip olduğunuz tek şey token ID ve sözleşme adresi olabilir. Aksi belirtilmediği sürece diğer her şey gri alanda kalır.


Yönetişim token’ları 

Yönetişim token’ları sizi karar verici konumuna sokar ama o yapının sahipliği hakkı tanır mı? Yönetişim token’larının token sahibi ile organizasyonlar arasındaki hak ve sorumlulukları nasıl tanımladığı konusu da muallak. Yönetişim token’larının menkul kıymet mi hisse mi olduğu konusu birçok kişi için karmaşık ve belirsizdir.


Kötü niyetli oyuncular yönetişim token’larını manipüle ederek ciddi zararlara neden olabilirler.


Bir yönetişim token’ına sahip olduğunuzda yönetişime dair konular hakkında oy kullanma hakkı elde edersiniz. Yani token sahibi olmanız, onu çıkaran organizasyonda karar verici konumunda bulunmanızı sağlar. Peki bu sizi oranın sahibi yapar mı?


Tipik bir organizasyonda şirketin hissesini satın aldığınızda kurumun yapısı ve sizinle ilişkisine bağlı olarak hissedar konumuna gelebilirsiniz. 


Hissedarların da kanundan gelen belirli yetkileri ve hakları söz konusudur. Her ne kadar yönetişim token’ları tam anlamıyla hisse senedi olmasalar da geleneksel dünyada hisse senedininkilere benzer ayrıcalıklar sunduğu düşünülür.


Ancak Web3 dünyasında, geleneksel dünyadaki gibi yönetim kurulu üyelerinin ve yönetim ekiplerinin belirli konulara dair sorumluluğunun olmasına benzer bir geniş ve genel kabul gören bir sorumluluk mekanizması bulunmaz. 


Web3’ün heyecan oluşturan vaatlerinden biri de gereksiz hiyerarşinin ortadan kalkmasıdır ancak bu gibi durumlarda öneli olan hiyerarşi değil sahiplik ile sorumluluk arasındaki ilişkinin yapısıdır.


Hisse senetleri ve yönetişim token’ları 

Diyelim ki IBM şirketinin bir adet hisse senedine sahipsiniz. Bu IBM’in bir hisse senedi kadarlık ksımına sahip olduğunuzu gösterir. 


Ne kadar fazla hisse senedine sahip olursanız IBM’in bir karar alması sürecinde sesiniz o kadar yüksek çıkar. Ayrıca dağıtılan temettünün bir hisseye karşılık gelen miktarını alırsınız. Ayrıca IBM’in faaliyetlerinde hissedarlarına karşı sorumluluğunu düzenleyen sistemler mevcuttur. 


Eğer bir yönetişim token’ına sahipseniz sorumluluğa, token’ınızın belirli bir değer karşılığında el değiştirmesine dair bir garanti yoktur ve bu token’a sahip olmanın ne demek olduğuna dair net bir açıklama da olmayabilir.


Bu durum, cevapları net olmayan bazı soruların ortaya çıkmasına neden olur:


  • Yönetişim token’ı bir menkul kıymet midir?
  • Size yapının hazinesinden pay alma hakkı tanır mı?
  • Ne kadar likidite vardır ve bu likidite ne kadar orada kalacaktır?
  • Token’a sahip olmakla belirli bir ürünün/projenin mi yoksa organizasyonunun tamamına yönelik bir yönetişim hakkı mı kazanıyorsunuz?
  • Organizasyonun yapısı değişirse ne olacak?
  • Yönetişim token’ı el değiştirebilir mi?

Piyasa manipülasyonu 

Yönetişim token’larına ve neye sahip olduğunuza dair sorular yeterince karmaşık olsalar da henüz eğlence yeni başlıyor. Kötü niyetli oyuncuların yönetişim token’larını ve merkeziyetsiz yapıları manipüle etme olasılığı da var.


Örneğin Mango Markets acı verici bir piyasa manipülasyonuna sahne olmuştu. Kötü niyetli, kişiler projenin akıllı sözleşmesinde buldukları bir boşluk üzerinden teminat bedellerini muazzam biçimde yükseltebilmiş ve Mango Market’in hazinesindeki paraları almışlardı. Burada 100 milyon dolarlık bir soygundan bahsediyoruz. 


Bununla da kalmamışlar, saldırganlardan bir tanesi borcun kapanması için bir teklifte bulunmuş ve sonra kendi teklifi lehinde oy vermişti. 


Her ne kadar saldırganlar teklifin kabulüne yetecek kadar token sahibi olmasalar da bu tür bir piyasa manipülasyonu örneği bile bir yönetişim token’ının size ne haklar tanıdığı sorusunun önemini gösteriyor. 


Yani, neye sahip oluyorsunuz? 

Bu durumlar (bunlar olası mevzuların sadece birkaç örneği) çerçevesinde sahiplik ekonomisinin bir hayal olduğunu düşünebilirsiniz. 


Tam olarak neye sahip oluyorsunuz? Birçok durumda bu sorunun net bir cevabı yok ve cevap verildiğinde de birçok nokta belirsiz kalıyor.


Sahiplik ekonomisinin mevcut hali vaadinden uzak. Şu anda merkeziyetsiz sahipliğe dair bir ütopyadan ziyade git gide karmaşıklaşan ve finansal açıdan risk oluşturan bir çok soru karşımıza çıkıyor. 


Geriye alabilme 

Neyse ki bu karmaşıklığa çözüm oluşturabilecek yöntemler de var. Örneğin geriye alabilme (reversibility) dikkate alınması gereken bir yaklaşım.


Şu anda piyasada birçok kişinin eli kolu bağlı. Aslında alıcıların neyi aldığını tam olarak bilmeleri gerekse de çok azı ihtiyaç duydukları bilgilere erişebilecek durumda. Blok zincirinin değiştirileme olması bir önemli nokta olsa da tüketicilere destek olabilecek geriye dönük aksiyonlara dair öneriler de mevcut.


Bu tür önerilerden biri Ethereum üzerindeki ERC-20 token’ları temel alıyor ve kısa bir geriye döndürülebilirlik periyodu oluşturulmasını teklif ediyor. Bu periyot içerisinde belirli bir merkeziyetsiz jürinin işlemin geri alınmasına karar vermesi söz konusu olabiliyor. 


Bilgileri açıklama 

Üzerinde düşünülmesi gereken bir diğer bileşen de alıcıların daha fazla bilgiye erişmesini sağlamanın yollarını bulmak. Bir satın alma işlemi yaparken tam olarak neyi aldığınıza dair net bilginin işlem sürecinde listelenmesi bir olasılık. Örneğin token hakkındaki lisans ve haklar bilgilerine kolay erişim sağlandığında alıcılar token’larının kendilerine ne imkân sağladığını daha iyi görebilecekler. 


Sahiplik ekonomisi gelecek vaat eden bir alan. Ancak şu an için bu vaatler yerine getirilememiş durumda. Hukuki gerçekler ile piyasa gerçekleri çelişiyor ve yaşanan skandallar sistemin eksiklerinin öne çıkmasına neden oluyor. Bir ütopya olarak gösterilen yapı manşetlerin arasında eriyip gidiyor.


Ancak bu ütopik ideale yaklaşmak için çok geç değil. Çalışmak ve bayağı bir hukuki düzenleme yapmak gerekecek ancak sahiplik ekonomisine dahil olan herkesin neye sahip olduğunu bilmelerini sağlamak büyük fırsatları da beraberinde getirecek. 



Günün Gelişmeleri İçin E-Bültenimize Abone Olun

E-Bültenimize abone olarak onaylamış ve CoinDesk Türkiye ürün ve hizmetleri için iletişim kurulmasına izin vermiş olursunuz.


YASAL UYARI

Bu sitede yer alan yatırım bilgisi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihlerini dikkate alarak, kişiye özel olarak sunulmaktadır. Bu sitede veya e-bültenlerimiz kapsamındaki sözel, yazılı ve grafiksel dahil olmak üzere tüm bilgi ve analizler; herhangi bir karara dayanak oluşturması noktasında herhangi bir teminat, garanti oluşturmamakta ve yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla paylaşılmaktadır. Coindesk Türkiye hiçbir şekil ve surette ön onay, ihbar ve ihtara gerek olmaksızın söz konusu bilgileri değiştirebilir veyahut silebilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı vermeniz beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu sitedeki yorumlardan, eksik bilgi ve/veya güncel olmama gibi konularda ortaya çıkabilecek zararlardan Coindesk Türkiye ve çalışanlarının herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.

Nick Ducoff; G20 ventures'da ortak, ON_Discourse'da kurucu ortak ve OurNextDAO'da kurucu üyedir.

Twitter'da Takip Et:

@nickducoff

Nick Ducoff; G20 ventures'da ortak, ON_Discourse'da kurucu ortak ve OurNextDAO'da kurucu üyedir.

Twitter'da Takip Et:

@nickducoff

Fiyatları İncele

Kripto Varlık

Sosyal Meyda Trendi

Trendleri İncele

Trend Haberler

1
P2 Ventures, Polygon Ekosistemindeki Girişimcilere 50 Milyon Dolar Taahhüt Etti

17 Nisan 2024 17:26

Kripto Varlık

Sosyal Meyda Trendi

Trendleri İncele

Kategoriler

Yazarlar

Piyasalar

Şirketler

E-Bülten

Politika

Teknoloji

Kripto Paralar

Hakkında

Hakkında

Kişisel Verileri Koruma Kanunu

Künye

Çerez Politikası

Reklam Verin

KVKK Başvuru Formu

İletişim

Kişisel Verileri Saklama ve İmha Politikası


Yasal Uyarı: Bu sitede yer alan yatırım bilgisi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihlerini dikkate alarak, kişiye özel olarak sunulmaktadır. Bu sitede veya e-bültenlerimiz kapsamındaki sözel, yazılı ve grafiksel dahil olmak üzere tüm bilgi ve analizler; herhangi bir karara dayanak oluşturması noktasında herhangi bir teminat, garanti oluşturmamakta ve yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla paylaşılmaktadır. Coindesk Türkiye hiçbir şekil ve surette ön onay, ihbar ve ihtara gerek olmaksızın söz konusu bilgileri değiştirebilir veyahut silebilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı vermeniz beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu sitedeki yorumlardan, eksik bilgi ve/veya güncel olmama gibi konularda ortaya çıkabilecek zararlardan Coindesk Türkiye ve çalışanlarının herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.

@2022 CoinDesk