Web3’ün gelişim sürecindeki önemli hususlardan biri kullanıcı deneyimleri. Başka bir deyişle, kullanıcıların Web3 dünyasına giriş çıkışlarında sorunsuz, güvenli, uygun maliyetli ve hızlı bir yol sunabilmek oldukça önemli.

Web3 teknolojisi hâlâ karmaşık ve anlaşılması zor hissettirebilir. Örneğin, merkeziyetsiz uygulamaları (dApp) kullanmak isteyen birinin ortama aşina olması ve on-ramp/off-ramp işlemlerle etkileşime girmesi gerekir. Bu da pek mümkün değildir çünkü farklı bir deneyim oluşturur. Daha da önemlisi, risklere açık bir ortam yaratır.

Mevcut Kullanıcı Deneyimleri

İlerlemeler ve gelişmeler devam ediyor. Bugün Web3’e katılmanın ilk aşaması genellikle şu şekilde işliyor:

Örneğin Alice, coolNewProject’e katılmak istiyor. Bunun için popüler sıcak cüzdan uzantısında bir hesap oluşturuyor.

Ardından, Alice’e kredilendirme sağlayan bir banka kartı ve cüzdan adresi veriliyor. Tüm bunlar projenin merkeziyetsiz uygulamasıyla (dApp) entegre olabilen bir uzantı aracılığıyla gerçekleşiyor.

Geliştirilmesi gereken yönler olsa da işe yarayan bir süreç diyebiliriz.

Peki Alice bir NFT sattığında, Web3 oyununda rakibini yendiğinde ve merkeziyetsiz finans (DeFi) yoluyla para kazandığında ne oluyor? Parasını, uygulama veya uzantı aracılığıyla fiat’a gönderemiyor. Kazançlarını fiat’a entegre etmek ve günlük yaşamda kullanmak hiç de kolay olmuyor. Evet mümkün ama asla kolay bir süreç gerçekleşmiyor.

Alice, dApp’e bağladığı cüzdandaki fonları manuel olarak başka bir hizmet cüzdanına göndermek zorunda. Ardından, eşdeğer fiat’ı banka hesabına çekmek için kriptosunu satması gerekiyor.

Alternatif Çözüm: Eksiksiz Bir Uygulama İçi Deneyim

Ancak, kullanıcıların bir Web3 uygulamasını kullandıktan sonra kriptolarını itibari paraya çevirmek için bir hesaba ihtiyaçları yok. Merkeziyetsiz uygulamalarda her iki seçeneği de tek bir SDK (yazılım geliştirme kiti) üzerinde entegre eden widget’lar mevcut.

Bu çözüm, çoğu Web3 uygulamasında sıkça gözardı edilen bir geliştirme adımı. Kullanıcılar genellikle “girmesi kolay ama çıkması zor” bir durumda bırakılıyor.

Bahsedilen sebepler nedeniyle self-custodial yani kendi kendine yetebilen kullanıcı deneyimleri standart olmalı. dApp’ten itibari bir banka hesabına para aktarma seçeneği mutlaka özellikler menüsünde bulunmalı.

Bu şekilde kullanıcılar, halihazırda bildikleri ve güvendikleri Web2 deneyimi sayesinde yeni teknolojiye açık ve aşina olabilirler. Daha önce PayPal gibi platformlar itibari para ödemeleri için kolay bir kullanıcı deneyimi oluşturarak online ödemelerde bir dönüm noktası başlatmıştı. Standartlar yükseldiği takdirde benzer bir dönüm noktası Web3 için de mümkün.

İdeal bir kullanıcı deneyimi şu şekilde olabilir:

Alice, coolNewProject’i kullanmak istiyor ve doğrudan dApp’in menüsünde bulunan bir widget aracılığıyla kripto satın alıyor. Sonra kazancını günlük yaşamda bir şey satın almak için kullanmak istiyor. Bunun için yine dApp aracılığıyla birkaç dakika içerisinde çıkış işlemini gerçekleştirebiliyor.

Bunun Neden Standart Olması Gerekiyor?

Uygulama içi itibari para-kripto altyapısının Web3 uygulamaları için sonradan eklenen bir uzantı değil standart olması gerektiğinin birçok nedeni var.

• Özellikle yeni kullanıcılara kendi kendine yeten bir deneyim sunmak dApp’leri öğrenme konusunda büyük kolaylık sağlar.
  
  
• Kendine yeten bir kullanıcı deneyimi aynı zamanda daha güvenli bir deneyim sunar. Kullanıcılar bu özelliğin öneminin farkında olmasalar bile her zaman özel anahtarlarının kontrolünü kendileri sağlarlar.
  
  
• Madencilik ve exchange hizmetlerinde ortaya çıkan işlemlerin sayısı azaldığında daha düşük maliyetler ortaya çıkar.

Günlük Yaşamda Web3

Kullanıcılar, fonlarını günlük yaşamda da kullanabilmek isterler. Bu yüzden Web3’teki finansal faaliyetlerin günlük hayattaki finansal faaliyetlerle entegre olabilmeleri gerekir. Bu işlemlerin de uygulama içi, hızlı ve uygun maliyetli olmaları kullanıcıda olumlu bir izlenim bırakacaktır.

Self-custodial yani kendi kendine yetebilen uygulamalar uzun vadede kullanıcılara güvenlik ve dolayısıyla fayda sağlar.

Kullanıcıların giriş işlemlerinden ve çıkış işlemlerine kadar kontrollerini sağlamak ve potansiyel riskleri çözmek ise bizim sorumluluğumuz.

Eksiksiz ve self-custodial kullanıcı deneyimleri oluşturmak için gereken tüm altyapı zaten mevcut. 

Şimdi sıra sağlam ve güvenilir hizmetler oluşturmak için her adımda proaktif standartlar belirlemekte.