Yetenek Ajansı WME Kriptoya Nasıl Açılıyor

Denzel Washington. Ben Affleck. Serena Williams. Tina Fey. Rihanna. Bu isimler, Hollywood’un yükünün önemli bir kısmını çeken elit yetenek ajansı WME (William Morris Endeavor) tarafından temsil edilen isimlerden sadece birkaçı.

1898 yılında kurulan WME neredeyse her kültürden yetenekli isimlere sahip: Film, müzik, televizyon, komedi, kitap, sanat, tiyatro. Firma, 2021 yılında yeni bir sektörü daha faaliyet alanının içerisine aldı: Kripto.

WME’nin dijital strateji başkanı ve firmanın Web3’ü benimsemesinde büyük pay sahibi olan Chris Jacquemin, Web3’ün etkisinin nihayetinde insanlığın gidişatını değiştiren internetin çıkışına benzer olacağını söylüyor. WME, Jacquemin’in sorumluluğunda 50’den fazla Web3 yaratıcısıyla anlaşarak Mack Flavelle (NBA Top Shot’ın arkasındaki şirket olan Dapper Labs’ın kurucu ortağı), yapay zekâ sanatçısı Claire Silver ve FEWOCiOUS takma adlı NFT sanatçısının da aralarında bulunduğu derleme bir kadro oluşturdu.

Kariyerine araştırma sektöründe başlayan, DVR’lardan Youtube’a ve sosyal medyanın yükselişine kadar teknolojideki trendleri önceden belirlemede işinin ehli olan Jacquemin, “Her zaman verileri ve medya trendlerini değerlendirdim” diyor. Jacquemin, yıllar önce firmanın dijital medya sektörünü başlattı ve bu yolda podcast üreticileriyle, e-spor oyuncularıyla, Web2 üreticileriyle ve bu sektörden kişilerle anlaşmalar imzaladı.

Ardından Web3’ün potansiyelini gördü. Bitcoin’i on yıl önce keşfetti (o sıralar ne yazık ki onu satın alacak kadar ‘teknoloji meraklısı’ olmadığını söylüyor) ve bu sektörü yıllardır merak ediyordu. 2020 yılında meslektaşlarına “NFT diye bir şey duydunuz mu?” gibi sorular sordu, çoğunun haberi yoktu. Ancak WME’deki genç çalışanların kripto satın alıp NFT ticareti yaptığından da haberi vardı. O an kuşaklar arası değişimi hissetti.

İki yılı aşkın süre sonra WME, çoğunlukla Web3 iş birliklerinde mevcut müşterilerle çalışan yeteneklerle kripto kışında bile anlaşma imzalamaya devam etti. (Bu durum hacmin yararına. Yeni Web3 müşterileri, WME’nin “eski” müşterilerinin Web3’e katılmasına yardımcı olabilir ve WME’nin geleneksel kolu da Web3 müşterileri için yeni oyun alanları sağlayabilir. Çift taraflı kazanç.)

WME, Web3 geliştiricileriyle bile anlaşma imzalıyor. Jacquemin onları yaratıcıların vizyonlarını tamamlamalarını sağlayan yarı “üreticiler” olarak görüyor. Yaratıcı yetenek imzalamanın sınırlarını zorlayan Jacquemin, “Geliştirici ekosistemini anlamakta büyük fayda var” diyor. Jacquemin, WME’nin Web3’ü neden benimsediği, meslektaşlarına bunu nasıl açıkladığı, kripto kışından neden pek endişelenmediği ve kariyerinin gereğinden fazla bölümünü neden bu alanda harcadığı konularına değiniyor.

Röportaj, anlaşılabilirlik açısından kısaltılmış ve hafifçe düzenlenmiştir.

WME’nin Web3’e girmesi fikrini ne zaman keşfettiniz?

Jacquemin: 2020 yılı sonbaharıydı. Asıl alanım araştırmaydı. Bu yüzden birçok tüketici ve davranış trendlerine tam anlamıyla kafayı takmıştım. 2020 yılında gördüğüm şey, pandemi zamanında herkesin evde oturması ve koleksiyon piyasasının patlamasıydı. Ayakkabılar, coin’ler, trading card’lar, pullar, aklınıza ne gelirse. Herkes soyutlanmış hissediyordu. Topluluk ve etkileşime yönelik bir özlem vardı.

Bu sırada kriptoda bir hareket vardı. Bu da kusursuz fırtına gibi hissettirdi. 2020 yılının sonuna kadar yaklaşık 300 milyon dolarlık NFT satışı gerçekleşeceğini öngören bir veri raporuna rastladım.

Bana Youtube’un ilk çıktığı zaman neler olduğunu hatırlattı. “Bu, videoda yaşanan gördüğümüz en ezber bozan şey olacak” iddiasında bulunmuştum. Bu da öyle hissettirdi. Yeni bir dosya formatı ve toplanabilir varlık yapısının ortaya çıkışına tanıklık ediyorduk. Ve gerçekleştiğini düşündüğüm kuşaklar arası değişimle bağlantılıydı. “Her şey bir araya geliyor. Gerçekten oluyor. Hadi bakalım” hissi verdi.

Meslektaşlarınızı bu fikre nasıl ikna ettiniz?

“Biliyorsunuz daha önce birçok kez teknolojinin yaratıcılara bu yeni platformları, cihazları ve araçları kullanarak hikayeler anlatma fırsatı sunduğunu söylemiştim. Yani bunu da müşterilerimizin üzerinde çizim yapması ve içinde oynaması için başka bir tuval” şeklinde açıklıyordum. 

Hikayeleri farklı bir açıdan anlatmak ve farklı bir topluluğa ulaşmak için bir fırsat olduğu fikrine ulaştık.

Zekice. Ama sanırım bu o kadar da kolay bir satış olmadı. Bu yolda ne gibi tepkilerle karşılaştınız?

İnsanların söylediği şeylerden biri de “bu bir tür heves mi? Gelip geçici bir şey mi olacak bu?” idi.

Bazıları da “Burada yapacağımız şeyin ne olduğunu bile anlamadım. Nasıl yaratıcı bir proje oluyor bu?” diyordu. Bu en büyüğüydü. Ayrıca, çevresel tepkiler gibi şu anda etkili olmayan pek çok başka sorun vardı.

Engelleri nasıl aştınız?

Ünlü olduğum şeylerden birinin de birçok teknik konuşmayı ortadan kaldırmak olduğunu düşünüyorum. Mesela NFT’ler hakkında konuşacak olursak, “Hadi dijital koleksiyonlardan konuşalım” ile başlayarak "Bu, daha önce gördüğünüz bir tema, satın almış olabileceğiniz ender Fortnite skin’lerinden ya da eBay'de yasa dışı olarak yapılan World of Warcraft ikincil pazarlarından herhangi farkı yok. Bunu daha önce gördük. Bunlar aşina olduğumuz temalar olduğundan bu yeni gelişmelerin temelini oluşturan teknoloji hiçbir yere gitmeyecek” derim.

Ayrıca bunun hayatımızı tamamen değiştiren internetin çıkışına ve global ölçekteki bilgilere erişimimize benzer olacağını söylerim. Sosyal medyanın çıkışı dünya nüfusunun ortak ilgi alanları üzerinden etkileşim kurmasını sağladı. Bu da onun gibi bir şey. O yüzden hadi Web3'ün şu alanlarda zaten yapmakta olduğumuz pek çok işi nasıl tamamladığını düşünelim: sanatçı hayran kulüpleri, koleksiyon ürünleri

Nasıl işe koyuldunuz?

Birkaç yıl öncesinde Dapper Labs’te ilk aşama yatırımcılarıydık. Ancak 2020’de Web3’ü temsil edenler kadromuzda hiç kimse yoktu. Sürekli gördüğüm motif ise pek çok projenin başarısının Beeple, FEWOCiOUS ya da XCOPY gibi belli sanatçılarla bağlantılı olmasıydı.

O anda başka bir yolun olmadığını anladım. Yapımcısı olmadan bir televizyon programı veya film yapamazsın. Görsel sanatçının bu tarz projelerin başarısının merkezi olmasının önemini fark ettim. Eğer Web3’e girmek isteyen bir sporcu, müzik sanatçısı ya da hikâye anlatıcısıysanız topluluk inşa etme yaratıcı projeler üretme ve özellikle bu alanda bir değer inşa etme konusunda bir geçmişi olan görsel sanatçılarla ortaklık kurmayı gerçekten düşünmelisiniz. Onları düşük ücret ödeyebileceğiniz biri olarak değil de ortağınız olarak görmelisiniz.

Bu, bir televizyon programı ya da film çıkarma şekliyle çok benzerdir. Bu yüzden 2021 yılının ilk ayları boyunca Mack Flavelle ve FEWOCiOUS gibi insanları belirlemeye başladık. “Gidip onlarla anlaşmalıyız ve onları temsil etmek için bir kadro oluşturmalıyız. Bu, bu alanda daha fazla proje ortaya çıkarırken bize yardımcı olacak” dedik.

İlginç. Yani Web3 müşterileriyle anlaşmak mevcut müşterilerin Web3’e katılmasına da yardımcı oluyor. Zekice. Favori başarı hikayeleriniz neler?

Sanırım en yenisi Scottie Pippen’ı Web3 alanına getirmekti. Gerçekten iyi karşılandı ve iyi işler çıkardı. Scottie’yi iş birliği yaptırdığımız Orange Comet’in projeye dair tutumu gerçekten düşünceli ve yaratıcıydı. Scottie de genel kapsamda alan konusunda heyecan duydu.

Jim Carrey’i dahil etmek de bunlar arasında. Çok başarılı bir film yıldızı olmasının yanı sıra bir ressam ve eserleri konusunda bir hayli tutkulu. Onunla çalıştık ve onun SuperRare (bir kripto sanatı ve NFT pazar yeri) ile iş birliği yapmasını sağladık. Bunun bir sanatçıyı doğru yolla Web3’e getirmenin iyi örneklerinden biri olduğunu düşünüyorum. O, sadece kendi sanatını yayımlamak yerine önce toplamakla başladı. Bununla gerçekten gurur duyuyoruz.

Sanatçılardan geliştiricilere ve kuruculara kadar pek çok Web3 müşterisiyle anlaştınız. Görsel sanatçı, genellikle ajansın anlaştığı türden yaratıcı yetenek olduğu için mantıklı geliyor. Ama geliştiriciler..? Bunu tahmin etmemiştim.

Evet, ilginç. Bu kategoriye düşen insanları ve şirketleri temelde üreticiler olarak değerlendiriyorum.

Yeni teknolojilere baktığım zaman, [geleneksel] müşterilere onları hikâye anlatmak için birer fırsat olarak tanımlıyorum. Bu alanda biraz teknik bir engel var. Mesela, üretici sanat gibi bir şeye baktığınızda bunun bir kodlama yönü bulunuyor. Evet, görsel bir tasarım ve estetik açıdan tatmin edici bir şey yaratmanız gerekiyor. Ya da Transient Labs hakkında verdiğim örnekte, sanata teknik açıdan dinamik bir bakış açısı getirmek özü itibarıyla görsel sanatçının pek bilmediği bir konu. Sporcu ya da müzik sanatçısı için de bu geçerli.

Yani bu, potansiyel bir yaratıcı konsept üzerinde geriye doğru çalışmak ve aslında çok daha teknik bir geçmişe sahip bazı ortakların ya da yapımcıların olduğunu fark etmek demek. Bizim yaptığımız bir ilk gözlemdi. Çünkü Web3 hakkında konuştuğumda oyunu, metaverse’ü, yapay zekayı ve bu teknolojilerin pek çoğunu dahil ediyorum. Bu yüzden, bu farklı ortamları ve farklı platformları nasıl dahil edeceğini anlamakla ilgilidir. Etrafında var olan geliştirici ekosistemini anlamanın, Transient gibi şirketleri temsil etmenin yollarını belirlemenin ya da yönlendirme odaklı ilişkilerimizin olduğu yerlerin ve bir tür stratejik ortaklık oluşturabilmenin gerçek bir değeri vardır.

Bir temsilciyle anlaşmak isteyen Web3 yaratıcılarına ne gibi tavsiyeler verirsiniz? Aradığınız özellikler neler?

Aradığımız şey eşsiz hikâye anlatma sanatı. Eşsiz buradaki anahtar kelime. Çünkü piyasada bir diğerini kopyalamış gibi görünen pek çok proje var.

Dolayısıyla hem yaratıcı eşsizlik hem de stratejik eşsizlik arıyoruz. Müşterimiz Gmoney’nin 9dcc giysi koleksiyonuyla yaptıklarını örnek verebilirim. Gerçekten eşsiz, olağanüstü yenilikçi ve düşünce dolu. Ve eğer onu ben temsil etmiyor olsaydım ve yaptıklarını görseydim, kesinlikle peşine düşerdim.

Web3 çalışmalarınız kripto kışından nasıl etkilendi ve bununla nasıl baş ettiniz? 

Bu konuda söylemek istediğim birkaç şey var. Birincisi, geniş finansal piyasada hisse senetleri, enflasyon ve yükselen faiz oraları gibi pek çok global sorunla karşılaştık. Ve ekonomideki kötü gidişler bir döngüye tabi. Kötü gidişat yaşayacağız, sonra bir iyileşme dönemi olacak. Bunun ne kadar süreceğini tahmin edemiyorum, ancak bunun farklı makroekonomik döngüler serisinin bir parçası olduğu gerçeğiyle avunuyorum. Ve bunun büyük ölçüde alanı etkileyen şey olduğunu düşünüyorum.

Söyleyeceğiniz ikinci şey?

Sanırım blokzinciri teknolojisine zarar veren sistematik bir sorunun bulunmadığını söyleyebiliriz. 

Tam olarak ne demek istediniz?

FTX’te yaşananlar Luna’da yaşananlardan farklı. Bir yere kadar 3AC’de yaşananlardan da farklı. Yine de tüm bunlar “kripto tam bir çöplük, burada iş yapılmaz” gibi aldatıcı başlıklara katkıda bulunuyor.

Kripto kışının bir bakıma bu topluluğa faydası, kimin burada kaldığına ışık tutmak oldu. Hangi şirketler iyi finanse edilmiş, iyi yönetiliyor, güçlü girişimlere sahip ve hangileri hala müşterileriyle ortaklık anlaşmaları yapma konusunda istekli? Bu oyunu uzun süreli oynamak gerçekten önemli. Sonuçta bu tek seferlik bir işlem değil.

Bu, bu kategoriye bağlılık göstermekle alakalı. Bu ifadenin klişeleştiğini düşünüyorum ancak zaman inşa etme zamanı. Ve teknoloji unicorn’larının sayılarına bakarsanız çoğunluğunun ayı piyasasında ortaya çıktığını görürsünüz. Bunu rahatlıkla söyleyebilirim. İşte bu yüzden şahsen bu alana yatırım yapıyorum ve bu alanda koleksiyon yapıyorum. Ve dediğim gibi kariyerimin gereğinden fazla bir bölümünü bu alanda harcıyorum. Kripto kışlarına karşı deneyimsiz değilim, ama aynı zamanda piyasadan çıkmam gerekirse ne olur diye endişelenenlerden de değilim.

Al benden de o kadar! Teşekkürler Chris, ilerisi için bol şans diliyorum.