Web3 teknolojisi ve NFT'lerin yükselişi, markaların geleneksel pazarlama modellerini sorgulamalarına ve yenilikçi adımlar atmalarına yol açtı. Dünya çapında tanınmış spor giyim ve ayakkabı markası Nike, bu dönüşümün bir parçası olarak Aralık 2021'de Web3 stüdyosu RTFKT'yi satın alarak Web3 ekosistemine adım attı. Ancak Nike'ın Web3 yolculuğu bu hamle ile sınırlı kalmadı. Nike, CloneX NFT koleksiyonu ile başladığı serüvenini daha da ileriye taşıdı ve benzersiz bir platform olan Swoosh'u duyurdu.

Swoosh’un Amacı ve Adımları

Günümüzde markaların en çok zorlandığı noktalardan biri müşteri ile sürekli temas içinde kalabilmek. Bu konuda markaların bir çok denemesi oldu ancak kopyalamanın ve klasik yöntemlerin dışına çıkabilen az sayıda başarılı proje var. Nike, Swoosh platformu ile müşteriyi marka deneyim sürecinin en başında içeriye dahil ederek benzersiz bir strateji deniyor. Peki bunu nasıl yapıyor? Nike’ın bu serüvenine gelin birlikte bakalım:

Nike, Kasım 2022’de Swoosh platformunu ilk kez duyurdu ve ardından test aşamasında platforma dahil olmak isteyen sınırlı sayıda kullanıcıyı içeriye dahil etti. Platforma kayıt olan her kullanıcı için Nike dünyasındaki profilini temsil eden, devredilemez ve satılamaz bir dijital bir kimlik (NFT) oluşturuldu. Platforma dahil olan kullanıcılar için ilk etkinlik bir tasarım yarışması oldu ve müşteriler ayakkabıların yaratıLma sürecine doğrudan dahil olabildi ve bu yarışmayı kazanan tasarımlar Nike’ın ilk ayakkabı serisinde yer aldı. İkinci etkinlik ise ‘Ourforce’ satışı oldu, platformdaki kullancılar kredi kartı veya Web3 cüzdanı ile 20 dolar karşılığında 97.000 adet dijital kutu satın aldı. Bu dijital kutunun içinde, Nike’ın Airforce serisinden esinlenen ve yarışmayı kazanan tasarımların yer aldığı dijital ayakkabı serisi yer alıyor ancak bu kutuya sahip kişiler, özel ürünlerden etkinliklere kadar birçok avantaja da sahip oluyor. Swoosh son hamlesini geçtiğimiz ekim ayı içinde yaptı ve bu dijital kutuya sahip kişilere ‘TINAJ’ adını verdiği özel bir ayakkabı çıkardı. Yalnızca Swoosh platformu üzerinden satılan ve kullanıcılara özel olan bu ayakkabıyı başka bir mağazadan veya platformdan satın almak mümkün değil. 

Nike’ın Kazancı Ne Oldu? 

• Topluluk: 341.000 kişiden oluşan bir topluluğa sahip olarak pazarlama gücünün yanı sıra, müşteriyi yakından tanıyabilmek için önemli bir güce sahip oldu.
  
  
• Temas: Müşterileri tasarım sürecinden itibaren marka deneyim sürecine dahil ederek, temas noktalarını maksimum seviyeye getirdi.
  
  
• Bağ: Müşterilere özel ürün ve etkinliklerle bağını güçlendirdi. Ek olarak müşteriler Nike çalışanları ile doğrudan iletişim kurabilmek de bağı güçlendirmede önemli bir katkı sağladı.
  
  
• Organik Pazarlama: Nike’ın Web3 hamlesi bugüne kadar 1.45milyar sosyal etkileşim sağladı ve en önemlisi de 850.000 kişi sosyal medyada bahsetti, bu Nike’ın sosyal medyasına göre 6 kat daha fazla.

Değerlendirme 

Nike'ın Web3 dönüşümü, markanın müşteri deneyimini kökten değiştirme yolunda önemli bir adım. Swoosh platformu, Web3 teknolojisinin markaların ve müşterilerin ilişkisini nasıl dönüştürebileceğinin etkileyici bir örneği olarak öne çıkıyor. Nike'ın bu başarılı çalışmaları dönüşümü takip eden diğer markaların da Web3 teknolojilerini kullanarak müşteri deneyimini geliştirmesine ilham kaynağı olabilir.

Bu yazımda, Nike'ın Web3 dönüşümünü ve Swoosh platformunun marka ve müşteri üzerindeki etkisini inceledim. Gelecekteki yazılarımızda Web3 teknolojisinin markalar üzerindeki daha fazla etkisini keşfetmeye devam edeceğiz.