Yazarlar

Piyasalar

Şirketler

Teknoloji

Öğren

Politika

DeFi

TV&Video

Podcast

Etkinlikler

Sponsorlu İçerik

Consensus Magazine

E-Bülten

Yazarlar

Menkul Kıymet Olarak Sınıflandırılan Bir Blok Zinciri Token’ı ile Ne Yapılabilir?

Bakkt’tan Marc D’Annunzio kriptoya menkul kıymetler kanunlarını uygulamanın token’ın kullanımına “büyük bir etki” oluşturmayacağını söylüyor. Ancak bu açık ağlara kimin erişebileceğini etkileyebilir.

21 Haziran 2023 08:20

Güncellenme: 24 Haziran 2023 09:55

Daniel Kuhn

Daniel Kuhn, CoinDesk Layer 2 için haber muhabiri ve yardımcı yazarlar editörüdür. Ayrıca The Node haber bülteni için günlük haber özeti ve haftada iki kez köşe yazarlığı yapmaktadır. Gazetecilikten önce, lisans öğrencisi olarak felsefe, lisansüstü okulda İngiliz edebiyatı ve bir NYU profesyonel programında işletme ve ekonomi muhabirliği okudu. Onunla Twitter ve Telegram @danielgkuhn üzerinden bağlantı kurabilir veya onu Urbit'te ~dorrys-lonreb olarak bulabilirsiniz. BTC ve ETH'nin sahibidir.

Twitter'da Takip Et:

@DanielGKuhn

Son verilere bakıldığında ABD Sermaye Piyasası Kurumu (SEC) bünyesindeki yaptırım biriminin en az 68 token’ı menkul kıymet gibi gördüğü anlaşılıyordu. Bu SEC’in yıllar içinde kripto şirketlerine, kriptoyu pazarlayanlara ve geliştiricilere açtığı birçok dava sürecinde ortaya koyulan iddialardan elde edilen bir veri. SEC; Solana’nın SOL ve Cardano’nun ADA token’ları gibi yaygın token’ların yanı sıra onlarca diğer varlığı da kapsayan ve değeri 100 milyar doların üzerindeki bu token’ların kanun dışı biçimde alınan-satılan varlıklar olduğunu iddia ediyor. 


SEC Başkanı Gary Gensler’ın da neredeyse tüm token’ları menkul kıymet olarak gördüğünü söylemeye gerek bile yok. Burada tek istisna bitcoin (BTC) olabilir. Belki Ethereum’un kendi token’ı olan Ether (ETH) da liste dışında tutulabilir. Değer açısından dünyanın en büyük ikinci, kullanıcı aktiviteleri açısından birinci borsasının temel varlığı hakkında biraz daha netlik olması daha iyi olmaz mı? Tabi ki daha iyi olur. Ancak Gensler’in kuralların açık olduğuna dair söylemleri bir yana kriptonun ABD’deki düzenlemelere dair durumu hakkında açık ve söylenebilecek çok az şey var.


Örneğin şu mantıklı soruyu ele alalım: Kullanıcılar “menkul kıymet” olarak nitelendirilen bir token ile ne yapabilirler? Bir açıdan bakıldığında tanımlama ne olursa olsun, eğer blok zinciri “yeterince merkeziyetsiz” ise kanun ne derse desin kullanıcıların token’ları alıp satmaları ve açık kaynak kodunu kullanmaları mümkün olabilir. Öyleyse kullanıcı menkul kıymet statüsündeki bir token ile ne yapabilir? Daha önce ne yapıyorsa aynısını…


Ancak olaya bu şekilde bakarken dünyadaki kripto kullanıcılarının birçoğunun bu ağlara eriştiğini ve varlıkları alıp satarken merkezi borsaları tercih ettiğini unutmamak lazım. Merkezi borsalar ve hizmet sağlayıcılar genelde bazı kurallara uymakla yükümlüdür. Kullanıcılar kripto platformları listelemediği için bir token’a ulaşamazlarsa bağımsız para birimleri ve açık kaynak erişimi gibi kavramlar da çok anlamlı olmaz. Peki kullanıcı bu durumda menkul kıymet statüsündeki bir token ile ne yapabilir? SEC’in getireceği sınırlamalara bağlı olarak her şeyi yapabilir ya da hiçbir şey yapamayabilir de…


Uyum konusuna sıcak bakan alım-satım ve ödüllendirme platformu Bakkt’ın hukuk baş müşavirine göre bir token’ın menkul kıymet olarak sınıflandırılmasının iki tür etkisi olabilir: Şirketlerin potansiyel yatırımcılara sağlaması gereken bildirimler ve varlığın sunuluş biçimi etkilenebilir. Bu sınırlamalar varlığı sunabilecek platform türlerinin de sınırlanmasına neden olabilir. Bu da token’ların “akredite kullanıcılar” tarafından alınıp satılması durumunu doğurabilir. 


D’Annunzio, bir e-postasında, “Yapılacak sınıflandırmanın bu token’ların kullanım senaryolarını çok etkileyeceğini düşünmüyoruz” diyor. Ancak Robinhood, Coinbase, eToro gibi şirketlerin belirli bir token’a nasıl erişim sağlatacakları ve hatta kanuni olarak bu erişime hakları olup olmadığı önem kazanacak. Bu noktada sorumuzu yenilemek gerekebilir: ABD’deki vatandaşların ADA veya SOL alıp satamayacakları bir dünyaya doğru mu gidiyoruz? 


Bu iki token da SEC’in Binance ve Coinbase aleyhine açtığı davalarda menkul kıymet olarak adı geçen token’lar ve birçok platform tarafından liste dışı bırakıldılar. Bir avukattan bir platformun belirli bir token’ı listeleme ya da liste dışı bırakma karartının ardındaki içgörüleri talep edip almak diş çekmekten daha zor bir iş. Solana ve Cardano, en azından benim için, diğer tüm blok zincirleri kadar merkeziyetizdir. Ancak ABD’de SOL ve Ada işlemi yapmanın yasaklanması da ihtimaller dahilinde olabilir. Eğer bu ifadem size biraz abartılı geliyorsa geçmişe bir bakmanızı tavsiye ederim.


SEC, 2020’de Ripple aleyhine bir dava açtı. Ripple XRP kripto para birimiyle alakalı olan şirket. SEC, XRP’nin bir menkul kıymet olduğunu iddia etti ve Ripple’ın 1 milyar dolardan fazla token’ı kanunsuz biçimde sattığını belirtti. SEC’in iddiasının temelinde XRP’nin meşhur “Howey Testi’ne” uyduğu bilgisi yatıyordu. Howey Testi 1930’larda ortaya atılan ve bir varlığın “yatırım sözleşmesi” olup olmadığının belirlemesini amaçlayan standartlara verilen isim. Bir varlık genele açık bir yapıya yatırılıyorsa ve diğerlerinin eforları üzerinden elde edilecek bir kârı paylaşma imkânı veriyorsa bu testten geçip menkul kıymet olarak nitelendiriliyor.


Bu tanıma bakıldığında kripto paraların en azından menkul kıymetleri andırdığını söyleyebilirsiniz. Gerçeği söylemek gerekirse birçok kişinin kripto satın almasının nedeni belirli bir ağın veya uygulamanın elde edeceği başarı üzerinden para kazanmak. Bir token’ın başka faydaları olsa da bu tanımın dışına çıkmak pek de kolay değil. (Örneğin değiştirilemez tokenlarda bir sanat değeri söz konusu olabiliyor.)


Ancak bazı token’laırn spekülasyonun çok ötesinde amaçlar için kullanıldığı ve kripto paraların kendine has bazı özellikleri nedeniyle hisse senetlerinden, tahvillerden ve borsada işlem gören fonlardan ayrılabildiği de bir gerçek. Buna birazdan daha detaylı bakabiliriz.


Burada önemli olan şu: SEC XRP’nin menkul kıymet olduğunu söylemesinin ardından birçok ABD’li borsa bu token’ı listesinden çıkardı. Bugün CoinMarketCap’e baktığınızda XRP’nin hâlâ iyi performans gösterdiğini görürsünüz. SEC’in Ripple’ı dava etmesinin üzerinden üç yıl geçmesine rağmen XRP işlem hacmi açısından en büyük altıncı para birimi olarak hayatına devam ediyor. XRP işlem hacminin büyük kısmı ABD dışı borsalarda cereyan etse de ABD merkezli Kraken’da da işlemler sürüyor. 


Aslında bu bir token’ın menkul kıymet olarak nitelendirilmesi durumunda neler olabileceğine güzel bir örnek. Bu token mevcut borsa yapıları nedeniyle ABD’li kullanıcıların erişimine kapalı olacak ancak Bithumb, Bitstamp veya KuCoin hesapları üzerinden ve ABD’den VPN aracılığıyla erişilerek dünyanın her yerinde işlem yapılabilecek. Dikkatli okuyucular burada Binance’i saymadığını fark etmişlerdir. Bunun tek nedeni Binance’in SEC tarafından dava edilmesi değil. Gelin bir sonraki konuya geçiş yapalım.


Binance, bugün diğer tüm borsaların toplamından daha fazla hacimde XRP işlemine sahne oluyor. Binance var olmasaydı bu işlem hacmi başka bir yere kayacaktı. Blok zincirleri açıktır ve token’ları da uçtan uca alınıp satılabilir. Yeterince talep olduğunda birisi mutlaka token arz etmenin bir yolunu bulacaktır. 


Bir adım daha öteye giderek kriptonun dünyanın her yerinde yasaklandığı bir felaket senaryosunda dahi bu durumun devam edeceğini söylemek isterim. Ancak bu senaryonun hayata geçmesi pek de mümkün görünmüyor. Daha olası bir senaryoda dünyanın bazı yerlerinin kripto dostu bazı yerlerinin düşmanı olması ve sonunda kriptonun kendine bir ev bulması söz konusu olacaktır. 


Kripto düzenlemeleri konusundaki belirsizliklerin bir nedeni de bu alandaki en önemli projelerin üniversal bir teknolojiye dayanıyor olmaları. Kriptonun bazı özellikleri bir doğal kaynak gibi olduğundan dolayı bazı kişilere göre bu alan düzenlerden azade kalmalı ya da gezegenin diğer doğal kaynakları gibi görülüp ABD’de CFTC yetkisine bırakılmalı. Bu herkesin uzlaştığı bir görüş değil. 


Örneğin Bakkt 2023 yılında bir broker şirketi satın aldı çünkü D’Annunzio’nun ifadesine göre bu tür bir şirket menkul kıymet kategorisine girecek token’ları sunmak için faydalı olacaktı. BitGo ve Coinbase’in de aralarında olduğu birçok diğer şirket de benzer yaklaşımlar benimsiyor. Bu şirketlerin sahip oldukları lisanslar SEC’in bazı taleplerini karşılasalar da kriptoya yönelik düzenlemenin bütüncül çerçevesi henüz belirsiz. Bir kripto paranın risk bildirimlerini kim kaleme alacak? Yani SOL örneğinden yola çıkarsak bu merci validatörler mi yoksa Solana Foundation mı olacak?


Kripto hukukçusu Gabriel Shapiro kripto paraların herkesin ortak olduğu (tokenlar üzerinden), çalışanlar tarafından idare edilen (madenciler veya validatörler) ve kâr amacı gütmeyen kurumlar olduğunu iddia ediyor. Shapiro bir yazısında, “Bir token herhangi bir kişinin sahip olmadığı bir ağda hisse almaya en yakın uygulama” diyordu. Kriptoyu hisse senetleri gibi geleneksel sermaye varlıklarından ayıran en önemli özellik teknolojisinin yapısı gereği açık olmasıdır. Merkezi yapıların belirli alım-satım hizmetlerini vermeleri önlense de ağların kendileri düzenlemelerden azade kalabilir. 


D’Annunzio, “SEC hangi token’ların menkul kıymet olduğunu belirlerken Howey Testi’ni çok geniş bir açıdan ele alıyor. Bu konular kanunla ya da federal uygulamalarla çözülebilse de SEC’in bakış açısı bugünkü ortamda tutarlı görünebilir” diyor. 


Bir bakıma kripto paraların menkul kıymet olarak sınıflandırılması token’lara erişimi etkilese de tokenl’arla neler yapılacağını o kadar etkilemeyebilir. 




Daha Fazla Oku

    DüzenlemelerkriptoXRP

Günün Gelişmeleri İçin E-Bültenimize Abone Olun

E-Bültenimize abone olarak onaylamış ve CoinDesk Türkiye ürün ve hizmetleri için iletişim kurulmasına izin vermiş olursunuz.


YASAL UYARI

Bu sitede yer alan yatırım bilgisi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihlerini dikkate alarak, kişiye özel olarak sunulmaktadır. Bu sitede veya e-bültenlerimiz kapsamındaki sözel, yazılı ve grafiksel dahil olmak üzere tüm bilgi ve analizler; herhangi bir karara dayanak oluşturması noktasında herhangi bir teminat, garanti oluşturmamakta ve yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla paylaşılmaktadır. Coindesk Türkiye hiçbir şekil ve surette ön onay, ihbar ve ihtara gerek olmaksızın söz konusu bilgileri değiştirebilir veyahut silebilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı vermeniz beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu sitedeki yorumlardan, eksik bilgi ve/veya güncel olmama gibi konularda ortaya çıkabilecek zararlardan Coindesk Türkiye ve çalışanlarının herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.

Daniel Kuhn, CoinDesk Layer 2 için haber muhabiri ve yardımcı yazarlar editörüdür. Ayrıca The Node haber bülteni için günlük haber özeti ve haftada iki kez köşe yazarlığı yapmaktadır. Gazetecilikten önce, lisans öğrencisi olarak felsefe, lisansüstü okulda İngiliz edebiyatı ve bir NYU profesyonel programında işletme ve ekonomi muhabirliği okudu. Onunla Twitter ve Telegram @danielgkuhn üzerinden bağlantı kurabilir veya onu Urbit'te ~dorrys-lonreb olarak bulabilirsiniz. BTC ve ETH'nin sahibidir.

Twitter'da Takip Et:

@DanielGKuhn

Daniel Kuhn, CoinDesk Layer 2 için haber muhabiri ve yardımcı yazarlar editörüdür. Ayrıca The Node haber bülteni için günlük haber özeti ve haftada iki kez köşe yazarlığı yapmaktadır. Gazetecilikten önce, lisans öğrencisi olarak felsefe, lisansüstü okulda İngiliz edebiyatı ve bir NYU profesyonel programında işletme ve ekonomi muhabirliği okudu. Onunla Twitter ve Telegram @danielgkuhn üzerinden bağlantı kurabilir veya onu Urbit'te ~dorrys-lonreb olarak bulabilirsiniz. BTC ve ETH'nin sahibidir.

Twitter'da Takip Et:

@DanielGKuhn

Fiyatları İncele

Kripto Varlık

Sosyal Meyda Trendi

Trendleri İncele

Trend Haberler

1
Ether ve Bitcoin Haftaya Yatay Başladı, Ether ETF Kararı Merakla Bekleniyor

20 Mayıs 2024 15:27

Kripto Varlık

Sosyal Meyda Trendi

Trendleri İncele

Kategoriler

Yazarlar

Piyasalar

Şirketler

E-Bülten

Politika

Teknoloji

Kripto Paralar

Hakkında

Hakkında

Kişisel Verileri Koruma Kanunu

Künye

Çerez Politikası

Reklam Verin

KVKK Başvuru Formu

İletişim

Kişisel Verileri Saklama ve İmha Politikası


Yasal Uyarı: Bu sitede yer alan yatırım bilgisi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihlerini dikkate alarak, kişiye özel olarak sunulmaktadır. Bu sitede veya e-bültenlerimiz kapsamındaki sözel, yazılı ve grafiksel dahil olmak üzere tüm bilgi ve analizler; herhangi bir karara dayanak oluşturması noktasında herhangi bir teminat, garanti oluşturmamakta ve yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla paylaşılmaktadır. Coindesk Türkiye hiçbir şekil ve surette ön onay, ihbar ve ihtara gerek olmaksızın söz konusu bilgileri değiştirebilir veyahut silebilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı vermeniz beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu sitedeki yorumlardan, eksik bilgi ve/veya güncel olmama gibi konularda ortaya çıkabilecek zararlardan Coindesk Türkiye ve çalışanlarının herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.

@2022 CoinDesk