Yazarlar

Piyasalar

Şirketler

Teknoloji

Öğren

Politika

DeFi

TV&Video

Podcast

Etkinlikler

Sponsorlu İçerik

Consensus Magazine

E-Bülten

Yazarlar

DeFi Kripto Kışından Daha Güçlü Çıkabilecek mi?

Galaxy Digital araştırmacısı Chelsea Virga, merkeziyetsiz finanstaki inovasyonlar hakkında yazdı.

4 Mart 2023 10:30

Güncellenme: 4 Mart 2023 10:30

Chelsea Virga

Stratejik Fırsatlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı - Galaxy Digital

Herkes, vahşi doğada elverişsiz hava koşullarının ve yiyecek kıtlığının yaşandığı mevsimlerde hayvanların enerjilerini koruyabilmek için kış uykusuna yattıklarını bilir.


Örneğin ayılar, kışın metabolik durumlarını düşürerek enerjilerini korurlar ve böylece bahar geldiğinde daha güçlü olurlar. Kriptoda son birkaç ay gösteriyor ki merkeziyetsiz finans (DeFi) soğuk kış aylarına- ya da ayılara yabancı değil.  


Merkeziyetsiz finansta kilitli olan değer yaklaşık 50 milyon dolara düşmüş durumda. Bu, Mayıs 2022’deki değerin üçte biri kadar. DeFi’nin aracıları aradan çıkartan, sabit finansal sistemine yönelik potansiyeline dair soru işaretleri devam ediyor. Ancak bunun yanında bazı önemli ilerlemeler de kaydedildi.


FTX’in çöküşünün ardından merkezi kuruşlardan merkeziyetsiz borsalara (DEX) milyarlarca dolarlık transfer oldu. Sadece Kasım ayında trade işlemleri ikiye katlandı. Kripto piyasalarının karışık olduğu dönemde bile merkeziyetsiz borsalar ve borç verme platformları merkezi emsallerine göre daha sorunsuz faaliyet gösterdiler. Maker, Aave ve Compound’un mali açıdan tehlikeli bir pozisyonda olan Celsius Network’ten 400 milyon doları başarıyla geri alabilmelerinin sebebi, DeFi’nin akıllı kontratlara gömülü yönlendirici kodlara ve aşırı teminatlandırılmış kredi verme standartlara ilişkin güvenlik özelliklerine sahip olmasıydı. Öte yandan, merkezi bir kurum olan Celcius iflas ettiğini açıkladığında hâlâ ödemesi gereken 1 milyar doların üzerinde borcu bulunuyordu.


DeFi’nin potansiyeline ulaşabilmesi için hikayesinin anlatımında bir revizeye ihtiyaç var. Pek çok protokol, uzun süre boyunca sürdürülebilir olmayan kazançlarla kullanıcıları kendilerine çektiler. Kısmen destekleyici makro bir zeminden kaynaklanan “DeFi Yazı”nda olduğu gibi. O zamandan beri faiz oranları arttı, enflasyon yükseldi ve altı aylık hazine bonolarının “risksiz” oranları yüzde 5’e ulaştı. Bu da blokzincirindeki ilgiyi farklı yönlere kaydırdı.


Makroekonomik durumların değişmesi bir dalgalanma etkisi yarattı. Birkaç ay önce Coinbase, USDC ödüllerini yüzde 2,36’ya çıkardığında MakerDAO da buna karşılık bir oylama yaptı ve DAI tasarruf oranını on kat arttırarak yüzde 1’e yükseltti. ABD hazine ve kurum bonolarını tokenize eden bir proje olan Ondo Finance ise birkaç ay önce diğer DeFi platformlarında “hisse sınıflandırması” token’ları sunma amacıyla başlatıldı.


DeFi’nin geleceği merkezi finans (CeFi) ürünlerini geliştirecek bir finansal teklifin yaratılmasına bağlı. Şimdiden dağıtılmış defter teknolojisi (DLT) takas ve mutabakat, likit staking, zincir üzeri taahhüt, sıfır bilgi teknolojileri (ZK) mahremiyet teknolojisi gibi yaratıcı konseptlerle zirveye ulaştık. Bunlar, DeFi’nin verimliliği arttırabilmek için sunduğu ve taahhüt ettiği fikirler.


Bu faaliyetlerin çoğu akıllı kontrat mühendisleri kadar düzenleyicilere de bağlı. Almanya’nın finans denetim kuruluşu BaFin, merkeziyetsiz uygulamalar (dapp), güvenli token satışları gibi konularda mevzuatlar yayımlayarak aktif bir şekilde blokzincirini regüle ediyor. Bu yaklaşım inovasyona teşvik ederken bir yandan da finansal istikrar sağlayabilir.


Bu, ABD’nin ise hâlâ netlik kazanmaya çalıştığı bir alan. Menkul Kıymetler ve Borsalar Komisyonu Müdürü Hester Peirce, regülasyonun bakış açısının teknolojik ilerlemeyi durdurmayacak ancak kullanıcıların korunmasını da önceliğe alacak şekilde olması gerektiğini düşünüyor.


Peirce, Ocak ayında “İyi şeylerin geliştiği, kötülerin yok olduğu bir ortamı teşvik etmelidir” demişti. Kurumlar bu konuda hamleler yapmaya başlamadan önce bir üzerinde hemfikir olunmuş bir çerçevenin oluşturulması gerekiyor. Bu sıra DeFi de geliştirmeye devam edecek.


Varlık teklifleri ve likidite

CeFi, bugüne kadar nakit ödemeli sürekli vadeli işlemler ve diğer türevler gibi kriptodaki finansal araçlar için baskın likidite sağlayıcısı oldu. Bunun asıl nedeni kaldıraç arayanlar için mali açıdan uygun olması. Öte yandan, bu durum merkezi borsalara olan güvenin sarsılmasıyla değişmeye başladı. FTX’in çöküşünün ardından, izinsiz spot ve swap borsası GMX, Kasım ayında protokol kazancını ikiye katlayarak 16,7 milyon dolara ulaştı. Merkeziyetsiz borsa dYdX ise Eylül’den yıl sonuna kadar 16.000 kullanıcı kazandı.


DeFi’deki yeni bir trend ise kullanıcıların DeFi faaliyetlerine katılırken aynı zamanda staking’den kazanç elde etmelerini sağlayan likit staking. Ethereum temelli staking platformu Lido’nun utility token’ının değeri bu yılın başından beri ciddi yükselişler gördü. Ayrıca bu platformda 9,4 milyar dolarlık varlık stake edildi. Lido gibi platformlar, varlıkları teminat olarak kullanır ve kullanıcıların platformlarında kullanabilecekleri alternatif token’lar sunarlar. Bu süreç, repo işlemlerinde CeFi’ye paralel devam ediyor.


Zincir üzerinde daha kompleks varlıkların olmasını sağlamak daha fazla etkinliği ve DeFi pazarına girenleri cezbetmenin anahtarı olacaktır. Değer üretimi ise para piyasası, gayrimenkul mortgage’leri, trade finansı ve altyapı kredileri gibi fiziki dünyaya ait varlıkların tokenize edilmesi oluşacak. Dağıtılmış defter teknolojisi ile birlikte DeFi’da bölümlere ayrılma ve yatırımcıların girişinin maliyetlerinin düşürülmesi pontansiyeli bulunuyor. Blokzinciri de yatırımcıların daha geniş kapsamda varlıklara erişmesine olanak sağlayabilir ve bu da portföylerinde çeşitlilik oluşturabilir.


Yani burada bir domino etkisi bulunuyor. Toplamda 8,6 milyar dolarlık değerin kilitli olduğu DeFi prokolü MakerDAO, geçen yıl geleneksel varlık finansmanına yöneldi. Bu kapsamda beş geleneksel varlık kasası ve Fransız finans kuruluşu Société Générale’in bir yan kuruluşuna 30 milyon dolar değerinde DAI kredisi sunuldu. Ardından, özel sermaye şirketi KKR, 4 milyar dolar değerindeki sağlık hizmetleri fonunu Avalanche üzerinde tokenize etti. Kasım ayında ise Apollo, Figure aracılığıyla bir halka açık bir blokzincirinde bir fon oluşturmayı planladıklarını duyurdu. Geçen ay ise Hong Kong hükümeti, Goldman Sachs’ın tokenizasyon protokolü GS DAP aracılığıyla tokenize edilmiş

100 milyon dolar değerindeki ilk yeşil bonosunu çıkardı.


Bu inovasyonlar geleneksel finans ve merkeziyetsiz finansın iç içe geçmeye başladığını ya da en azından kaç finansal ürünün halka açık blokzincirlerinde yeniden üretebileceğini gösteriyor.


Fiyatlama modelleri ve risk yönetimi

Aslında DeFi’yi, algoritmaların varlıkların fiyatlarını belirlemek için matematiksel formüller aracılığıyla token alım satımını hızlandırdığı Uniswap gibi otonom piyasa yapıcılar (AMM) ateşlemişti. Günümüzde ise dYdX gibi merkeziyetsiz borsalar, bir veri tabanının belirli bir varlığın alım ve satım emirleriyle eşleştiği, geleneksel borsalara benzer merkezi limit emir defterlerini (CLOB) daha fazla uyguluyor. Bazı durumlarda piyasa yapıcıları, likiditeyi daha fazla desteklemek için bir teklif talebi (RFQ) entegrasyonu yoluyla eklenebiliyor. AMM’lerle profesyonel piyasa yapıcıları eşleştirmek likidite ve fiyatlamanın uygulanmasını da destekliyor.

Bu noktada tüm merkeziyetsiz finansal operasyonlar için önemli konulardan biri kredi taahhüdünün nasıl optimize edileceği ve teminat şartlarının nasıl korunacağı. DeFi kredi kuruluşları genelde kredi vermek için fazla teminat talep ediyorlar.


Şekillendirilebilir DeFi platformları teminatlandırma konusunda inovatif yollar sunuyorlar. Örneğin, bir trader’ın marjinini gerçekleşmemiş kâr ve zarar beyanlarıyla hesaplayan çapraz marjlama son döngüde gördüğümüz değerli bir ilerleme.


Kredi protokolleri Aave ve Compound, kullanıcıların kredi/değer oranlarına (LTV) dayalı olarak kaldıraçlarını artırmalarına ve tüm konumlarını dikkate alan tek bir sağlık faktörü belirlemelerine olanak tanıyor. dydX gibi merkeziyetsiz borsalar benzer şekilde kullanıcıların alım satımda yaşadıkları kayıpları kazançlarla telafi etmelerini sağlıyor. Hatta bazıları kısmi likidite korumaları sunuyor. (Böylece portföyün en kötü performans gösteren kısmı likidite ediliyor.) Fonlara yönelik geleneksel aracılık teklifleri hâlâ güçlü olsa da bu gelişmeler doğru yönde ilerliyor.


Flaş kredi akıllı kontratları, kredi kullananların varsayılan temerrütlerini azaltmaya yönelik bir başka ilginç mekanizma. Örneğin, bir kullanıcının teminatsız sermaye alarak kârlı bir arbitraj ticaretini finanse etmek istediğini düşünelim. Akıllı kontratlar borçlanmadan geri ödemeye kadar tüm işlemleri konsolide edebiliyorlar ve geri ödeme olmazsa tam olarak uygulanmıyorlar.  


Blokzincirinin şeffaflığı da risk yönetimi anlamında bir başka kazanç. Bu teknolojinin sabit kayıtları kullanıcıların varlıkların sahipliğini ve hareketlerini doğrulayabilmelerini sağlıyor. Bu doğrultuda çalışan projeler, blokzincir verilerini kullanarak gerçek zamanlı finansal pozisyonların kredibilitesine ve doğrulanmasına dair göstergeler sağlıyor. Bu bilgi, kredi puanlarını geliştirmek için blokzincir dışındaki finansallarla kullanılabiliyor.


Öte yandan Zk-SNARK'lar da (sıfır bilgi, kısa ve öz, interaktif olmayan bilgi argümanı) ek bir DeFi katalizörü olacaktır. ZK teknolojisi, tarafların ek bir bilgi paylaşmak zorunda kalmadan belirli bir ifadenin doğru olup olmadığını incelemelerini sağlayacak. Bu da organizasyonların gizli finansal bilgilerini korurken güvenli bir şekilde başkalarıyla işlem yapmalarına olanak verebilir.


Kullanıcı arayüzü ve zincirler arası erişim

Geniş kitlelerin adaptasyonu için, kullanıcı arayüzlerinin gelişmesi gerekiyor. Cüzdanlar ve merkeziyetsiz uygulamaların (dapp) özellikle de kriptoya yeni kullanıcılar için sezgisel olmaları gerekiyor. Geliştiriciler, 1990’larda kişisel bilgisayarların geliştirilmesinde olduğu gibi erişebilirliğe odaklanmalılar.


DeFi güvenliği ile ilgilenen kişilerin dikkatini çeken konseptlerden biri “hesap soyutlama” ya da cüzdanı kurtarmaya yönelik uyarlanmış bir yaklaşım. Bu, aslında trader’lara “Eğer senin anahtarın değilse, senin coin’in değildir” demenin bir yolu. Argent.xyz gibi trading platformları, yeni bir telefondaki cüzdanı kurtarabilmek için kullanıcıların ya da cihazların bir koruyucu gibi davranmalarına olanak tanıyor. Bu tip sosyal kurtarma özellikleri blokzincri üzerindeki işlemlerin daha güvenli olmasını sağlıyor.


Geçmiş döngüdeki merkezi borsalar, kullanıcıları genişleyen bir dizi Layer 1 blokzinciri ekosisteminden çekebiliyordu. Tersine, DeFi projeleri genellikle üzerinde geliştirildikleri blokzincirle sınırlı oluyor. Ether'in (ETH) uçabilmesi için önce bir köprüden geçmesi gerekiyor; hantal bir deneyim, ana akımdaki büyümeyi sınırlandırır.


Bu durum değişmeye başladı bile. Cosmos ekosisteminde doğan Osmosis, Axelar gibi çapraz zincir altyapı sağlayıcılarını kullanarak kullanıcıları herhangi bir zincire çekebiliyor. Axelar, Osmosis’in merkezi borsalarda olduğu gibi kullanıcılar için tek kullanımlık depozito adresleri açabilmelerini sağlıyor. Osmosis, Cosmos temelli olsa da Ethereum sanal Makine (ETH) zincirlerinden ya da diğerlerinden token alabiliyor. (Axelar Galaxy’nin bir porföy şirketi.)


Ethereum, DeFi için baskın oyuncu olsa da ağın tıkanıklığı ve gaz ücretleri potansiyel bir engel olarak kalmaya devam ediyor. Blokzincir evriminin bu noktasında, DeFi’de işlem sayılarını fiyatın çok altında ölçeklendiren alternatif Layer 1 ve Layer 2 yüksek verimli sistemlerin sayısı artıyor.


Ürün teklifinin genişletilmesi, fiyatlandırma ve erişilebilirlikteki iyileştirmeler, kullanıcı deneyiminin daha iyi olması ve zincirler arası kabiliyetlerdeki iyileştirmelerle DeFi, kripto kışından daha güçlü bir hayvan olarak çıkabilir. Bu büyük değişiklikler, geliştiricilerin yeniliklerinden, düzenleyicilerin netliğinden ve kullanıcıların sürekli geri bildirimiyle beraber işbirlikçi bir çaba gerektirecek. Vincent Van Gogh, gelenekleri üzerinde rahat yürünen ancak çiçeklerin olmadığı bir yola benzetirmiş. DeFi, kripto paraların bir sonraki yükselişinde geleneksel finansal piyasalarında devrim yapma fırsatına sahip. Ancak, bu yalnızca mevcut kripto kışını yeni şeylerin gelişmesine izin verecek altyapıyı yeniden inşa etmek için kullanırsak olur.




Daha Fazla Oku

    defimerkeziyetsiz finanskrediEthereum

Günün Gelişmeleri İçin E-Bültenimize Abone Olun

E-Bültenimize abone olarak onaylamış ve CoinDesk Türkiye ürün ve hizmetleri için iletişim kurulmasına izin vermiş olursunuz.


YASAL UYARI

Bu sitede yer alan yatırım bilgisi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihlerini dikkate alarak, kişiye özel olarak sunulmaktadır. Bu sitede veya e-bültenlerimiz kapsamındaki sözel, yazılı ve grafiksel dahil olmak üzere tüm bilgi ve analizler; herhangi bir karara dayanak oluşturması noktasında herhangi bir teminat, garanti oluşturmamakta ve yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla paylaşılmaktadır. Coindesk Türkiye hiçbir şekil ve surette ön onay, ihbar ve ihtara gerek olmaksızın söz konusu bilgileri değiştirebilir veyahut silebilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı vermeniz beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu sitedeki yorumlardan, eksik bilgi ve/veya güncel olmama gibi konularda ortaya çıkabilecek zararlardan Coindesk Türkiye ve çalışanlarının herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.

Stratejik Fırsatlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı - Galaxy Digital

Stratejik Fırsatlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı - Galaxy Digital

Fiyatları İncele

Kripto Varlık

Sosyal Meyda Trendi

Trendleri İncele

Trend Haberler

1
Bitcoin’in Binance.US Platformundaki Fiyatı Düşüş Yaşadı

9 Haziran 2023 17:28

Kripto Varlık

Sosyal Meyda Trendi

Trendleri İncele

Kategoriler

Yazarlar

Piyasalar

Şirketler

E-Bülten

Politika

Teknoloji

Kripto Paralar

Hakkında

Hakkında

Kişisel Verileri Koruma Kanunu

Künye

Çerez Politikası

Reklam Verin

KVKK Başvuru Formu

İletişim

Kişisel Verileri Saklama ve İmha Politikası


Yasal Uyarı: Bu sitede yer alan yatırım bilgisi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihlerini dikkate alarak, kişiye özel olarak sunulmaktadır. Bu sitede veya e-bültenlerimiz kapsamındaki sözel, yazılı ve grafiksel dahil olmak üzere tüm bilgi ve analizler; herhangi bir karara dayanak oluşturması noktasında herhangi bir teminat, garanti oluşturmamakta ve yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla paylaşılmaktadır. Coindesk Türkiye hiçbir şekil ve surette ön onay, ihbar ve ihtara gerek olmaksızın söz konusu bilgileri değiştirebilir veyahut silebilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı vermeniz beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu sitedeki yorumlardan, eksik bilgi ve/veya güncel olmama gibi konularda ortaya çıkabilecek zararlardan Coindesk Türkiye ve çalışanlarının herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.

@2022 CoinDesk