Yazarlar
Yazar
Son birkaç haftada Silicon Valley Bank’in kapandığına, FDIC tarafından devralındığına ve açık artırmaya çıkarıldığına şahit olduk.
Silvergate ve Signature gibi bankalarda yaşanan “bankaya hücum” dalgasının First Republic Bank gibi bankalara dair korkuyu artırdığını gördük. Bu salgının Avrupa’da da bulaştığını ve Credit Suisse bankasının kurtarılması için 50 milyar İsviçre frangı hacminde bir fon oluşturulduğunu izledik.
Ancak Silvergate ve Signature gibi ABD’de özellikle kripto sektörüyle yakın çalışan iki bankanın kapanması ABD hükümetinin kriptoyu ülkeden kovmaya çalıştığı izlenimini oluşmasına neden oldu.
Finansal profesyoneller açısından bakıldığında bu dönem kriptodan uzaklaşmak ve bu alana daha az enerji harcamak için fırsat görülebilir. Ancak tam aksine bu dönem kriptoyu anlamak ve benimsemek açısından en doğru zaman olabilir. Bitcoin tam da bankaların faaliyet gösteremeyeceği bir dünya için yaratıldı ve kripto işte bu yüzden daha fazla yaygınlaşmalı.
Kripto ve blok zinciri teknolojilerinin karşı karşıya olduğumuz bu duruma yönelik birçok çözüm vaadi söz konusu. Kendi kendine saklama, şeffaflık ve anlık takas kriptonun daha geniş yayılım sağlaması için önemli özellikler olarak öne çıkıyor.
Bankalar ve finansal kurumlar nakit ve menkul kıymet de dahil birçok finansal varlık için saklama görevi de üstlenirler. Bu varlıkları bizim adımıza ellerinde tutarlar ve bizim “sahipliğimiz” ekseninde muhasebeleştirirler.
Bu hizmetin hayata geçmesinin nedeni elimizdeki varlıkları kendi kendimize saklamanın pratik olmaması gerçeğidir. Alım-satım, borç verme ve borç alma gibi birçok süreçte finansal sistem içerisinde yer alan saklayıcı kurumların aracılığına ihtiyaç var.
Bu durum iki sonuç doğuruyor: Saklama hizmeti verenlere yönelik aşırı düzenlemeler ve düzenlemelere tabi bu saklayıcı kurumlara koşulsuz güven duyma.
Amerikalıların ve Batılıların büyük bir kısmı bankalara koydukları paraların güvende olduğunu çünkü bu bankaların aşırı risk alamayacaklarını düşünürler.
Ancak son birkaç haftada yaşadıklarımız bize paramızın düzenlemelere tabi bankalarda bile güvende olmayabileceğini gösterdi. Diğer yandan kriptoda kendi varlıklarınızın saklayıcısı olma özelliği olarak tarifleyebileceğimiz self-custody özelliği mevcut.
Birçok kişinin ve şirketin kriptonun self-custody özelliğini varlıklarını saklamak için bir alternatif olarak görmeye başlayacağını düşünüyorum. Bu kişilerin kripto yatırımcısı olmasına da gerek yok. Bazı yapıların devletin düzenlediği saklayıcıların yerini alacak şekilde kriptoyu kullanması da söz konusu olabilir.
Sistem, ancak kendi varlıklarımızı kendimiz kontrol ettiğimizde gerçek anlamda verimli olabilir.
Bugün birçok konunun özünde şeffaflık eksikliği ve hatta olmaması yatıyor. SEC, FDIC gibi kurumlardan tescil almanın bir nedeni de belirli verilerin açık hale getirilmesi ve böylelikle riskli kararlar alırken bilgi sahibi olunmasıdır. Ancak bu şeffaflık hali bile üç ayda bir yapılan açıklamalarla sağlanmaya çalışılıyor yani anlık bilgi yok denecek kadar az.
Yaşadığımız bankaya hücum süreçleri borç çevirme gücünün eksikliğinden değil likidite kaygısından yaşandı. Mudiler paralarını çekmek için acele ettiler çünkü kimse sona kalıp elleri boş dönmek istemiyordu.
Kriptoda olduğu gibi tüm varlık havuzu anlık verilerle görülebilir ve izlenebilir olsaydı tüm mudiler varlık havuzunda ne kadar likidite kaldığını görebilir ve korkuyla değil mantıklı ve sorumlu biçimde para çekme sürecini planlayabilirlerdi.
Bankalar ve diğer saklama kuruluşları değerlerini artırmak ve mudilere ve diğer müşterilerine hizmet sunmak için mevduatları kredi olarak vermek ya da düşük riskli araçlar üzerinden getiri elde etmek durumundadırlar. Ancak krediler ve menkul kıymet getirileri arasında bir vade uyuşmazlığı söz konusu olabilir. Menkul kıymetler genelde son derece likit varlıklarken bunların takası hemen gerçekleşmez, birkaç saatlik gecikmeler yaşanabilir.
Bankaya hücum döneminde akşam saatleri ve hafta sonu birle hareketlerin olduğu ve bankaların bu tatil dönemlerinde menkul kıymet satıp sermayeyi likidite etmekte zorlandığını gördük.
Kripto sisteminde ise veri anlık olarak mevcuttur ve anlık ya da anlığa yakın takaslar ve mutabakatlar gerçekleştirilebilir. Size bir bitcoin, ether veya USDC gönderildiğinde bu varlıklar gönderenin cüzdanından anında sizin cüzdanınıza gelir ve işlem mutabakatı sağlanır. Kimse piyasaların açılmasını beklemek ve sizin hesabınıza havale yapmak zorunda değil. Blok zinciri temelli işlemler anında gerçekleştirilebilir.
Son yıllarda kripto fiyatlarında görülen iniş-çıkışlar ve medyada kripto hakkında çıkan haberler birçok muhalifin kriptoya ihtiyacımız olmadığını ve değerini ortaya çıkarmanın mümkün olmadığını dillendirmelerine zemin hazırladı. Finansal profesyonellere eğitim veren biri olarak ben bile zamanında ABD’nin veya batılı demokrasilerin kriptoya ihtiyacı olmadığını söyledim.
Ancak blok zincirlerinin, kriptonun ve merkeziyetsiz finansın birçok özelliğine muhtaç olduğumuzu defaten deneyimledik. Bireyler ve şirketler olarak hükümetin müdahalesinden, politikalardan ve para basmadan uzak daha iyi bir finansal sistemin var olduğunun farkında daha fazla varıyoruz.
Bu farkındalık arttıkça ve saklama işi daha güvenli hale geldikçe kriptoya ve blok zincirene yönelik doğal bir yönelim gelişiyor. Ancak bunun hızlanması için danışmanlar, CPA’ler ve hukukçular gibi çevrelerin desteği gerekli. Finans profesyonelleri bugünlerde yaşananlara bakıp ABD hükümetinin kripto karşıtı olduğunu düşünebilir ya da tam tersi açıdan bakarak bir kripto ekosistemine ihtiyacımızın arttığını görebilirler.
Bu dönem kriptoyu anlamak ve portföylerimize nasıl adapte edebileceğimizi düşünmek için ideal. Kriptodaki bir sonraki boğa dönemi spekülasyonla gelmeyecek. Boğa dönemi, yaygınlığın artması ve kriptoyu mevcut finansal sisteme dair değerli bir alternatif olarak gören kişilerin ve bireylerin kullanımını artırmasıyla gerçekleşecek.
Günün Gelişmeleri İçin E-Bültenimize Abone Olun
E-Bültenimize abone olarak kişisel verileri koruma politikamızı onaylamış ve CoinDesk Türkiye ürün ve hizmetleri için iletişim kurulmasına izin vermiş olursunuz.
YASAL UYARI
Bu sitede yer alan yatırım bilgisi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihlerini dikkate alarak, kişiye özel olarak sunulmaktadır. Bu sitede veya e-bültenlerimiz kapsamındaki sözel, yazılı ve grafiksel dahil olmak üzere tüm bilgi ve analizler; herhangi bir karara dayanak oluşturması noktasında herhangi bir teminat, garanti oluşturmamakta ve yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla paylaşılmaktadır. Coindesk Türkiye hiçbir şekil ve surette ön onay, ihbar ve ihtara gerek olmaksızın söz konusu bilgileri değiştirebilir veyahut silebilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı vermeniz beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu sitedeki yorumlardan, eksik bilgi ve/veya güncel olmama gibi konularda ortaya çıkabilecek zararlardan Coindesk Türkiye ve çalışanlarının herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
Yazar
Yazar
Kripto Varlık
Sosyal Meyda Trendi
Trendleri İncele
Kripto Paralar
@2022 CoinDesk