Metaverse’ün vaadini gerçekleştirdiğinden emin olmak mı istiyorsunuz? O zaman topluluğunuzu dinlemeniz, onlardan öğrenmeniz, hayal gücünüzü serbest bırakmanız, işe yarayan uygulamaları kullanmanız, yaratıcılara rehberlik etmeniz gerekecek.

Metaverse farklı şekillerde kullanılan bir kavram olmasına ve farklı anlaşılmasına karşın bizler Roblox’da (genelde metaverse’e en yakın dünya olarak tanımlanır) bu kavramı insanların kapsayıcı 3 boyutlu ortamlarda deneyimlerini paylaştıkları bir ortak insani etkileşim dünyası olarak tanımlıyoruz.

Burada kritik olan iki unsur söz konusu: Öncelikle bu etkileşimler sosyal. Etkileşim kendinizle değil diğer kişilerle gerçekleşiyor. Ve bu etkileşimler sizi içine alıp çepeçevre kapsayan biçimde (immersive). Bunun için paraya kıyıp pahalı kıyafetler veya şık görünümlü gölükler almak zorunda da değilsiniz. Deneyimin içerisine tüm benliğinizle dahil olmaya çalışmanız eterli gelecektir. Sadece içine girdiğinizi hissettiğiniz deneyimler sizin için kapsayıcı olur.

Örneğin antik Roma hakkında metinler okumak veya iki boyutlu videolar izlemek yerine 3D bir ortama girebilir ve arkadaşlarınızla birlikte bir antik Roma şehrini keşfedip deneyimleyebilirsiniz. Ya da Vans almak için bir siteye girmek yerine Vans sanal kaykay parkına girip ayakkabınızı kendinize özel tasarlayıp deneyebilirsiniz. Aynı anda arkadaşlarınızla birlikte kaykay numaraları çalışıp diğer kaykaycılarla tanışabilirsiniz. 

Konserlerden milyonlarca kişinin ziyaret ettiği ödüllü fuar alanlarına dek birçok farklı konuda tasarım yapmış bir yapı olarak bu süreçlerde başarıyı getiren prensipleri de görme şansımız oluyor. İnsanların gerçek hayattaki favori deneyimlerini metaverse aracılığıyla çok daha küresel bir noktaya taşıma ve bunlara erişimi demokratikleştirme ve genişletme çabalarımıza ilaveten kolektif yaratıcılığın etkisini nasıl güçlendirebileceğimizi de düşünüyoruz.

Yeni bir metaverse projesine başlarken akılda kalan ve gerçek anlamda kapsayıcı bir deneyim oluşturma noktasında beş prensip belirledik.

Metaverse gerçek hayatın en iyi kısımlarıyla başlar…

İşe gerçek hayattaki en kayda değer noktalarla başlayın ve sonrasında bunları daha önce görülmemiş biçimlerde zenginleştirecek yaratıcı unsurlarla destekleyin. Yeni bir deneyimi hayal ederken gerçeğe dair bir noktayı başlangıç olarak alıyoruz ve buna dair fiziksel dünyanın sınırlamalarını ve eksikliklerini düşünerek hareket ediyoruz. 

Örneğin, bir konser için konsept üretirken gerçek hayattaki bir konserde heyecan ve coşku veren anları ve detayları düşünüyoruz. Konserdeki dev ekranda sizi gösterdiklerini hayal edin. Bunu dijital olarak yeniden yaratabiliriz. Ancak burada kalmak zorunda değiliz. Örneğin izleyicileri sahneye alıp sanatçılarla yan yana getirebiliriz, onların enstrümanlarını nasıl çaldıklarını gözlemlemelerini sağlayabiliriz hatta danslarda onlara eşlik ettirebiliriz. Sahnenin görsellerini veya biçimini değiştirmek yerine izleyicileri yepyeni bir dünyaya alıp, yer çekimi kanunlarının işlediği bu ortamda çeşitli sürprizler ve keyifli deneyimler sunabiliriz. Gerçeği yeniden oluşturmak yeterli olmaz, gerçek anlamda eşsiz bir an yaratmak için metaverse’ün tüm gücünü kullanmamız gerekli. 

Metaverse kullanıcılarına aracılık ve otonomluk imkanı verir

Sürprizli, eşsiz ve benzersiz deneyimler sağlamanın en hızlı yolu muhataplarınıza güç ve kontrol imkanı vermekten geçer. Biz tasarımcılar olarak, “mükemmel” deneyimi yaratmanın yollarını ararız ancak bazen sonuçlar ruhsuz ve özgünlükten uzak kalabilir. Karşınızdakini kontrol etmeyin, onu etkileyin. Her bir deneyimin eşsiz ve kişiye özel olmasının sırrı budur.

Katılımcıları pasif izleyiciler olarak görmeyin, onlara, tamamen etkileşime girebilecekleri biçimde kontrol verin. Örneğin gerçek hayattaki bir konser sırasında bağırıp tezahürat yapan insanların enerjisi performansın çıktısına zarar verebilir. Bizim için Lil Nas X konserinde izleyiciler tasarım tuvalinin bir parçasıdır. Çoklu duyu organlarını kapsayan deneyimlere insanlar farklı biçimlerde dahil olabilirler. Bunun avantajını kullanmak gerekir. 

Anlatmayın gösterin

İnsanlar doğaları gereği görselliğe yatkındır. Ayrıca sözel ve yazısal iletişim küresel bir kitleyle etkileşim söz konusu olduğunda bir engel bile oluşturabilir. Gürsellerle güçlendirilen deneyimler insanların kelimelere ihtiyaç duymadan birbirleriyle etkileşime girmelerine imkân verir.

Örneğin, insanların kendilerini ifade edebilmeleri için avatarlarını kullanmalarına imkan sağlayın. İnsanlar çeşitli jestlerden yararlanarak diğerleriyle etkileşime geçebilirler. Bu nedenle müzikle ilgili deneyimlerde insanların birbirine el sallayabildiği, dans figürleri gösterebildiği araçlar kurguluyoruz. Böylece konser bir sürü avatarın sabit durup beklediği bir görüntüden çok daha haraketli bir yapıya bürünür. 

Duygusal etkiye göre optimize edin

Duygular hafızamızda çok önemli bir yer tutar. İyi kurgulanmış dijital deneyimler, beynimizin gerçekmiş gibi anımsayacağı güçlü duygular oluşturabilirler. Dijital ortamlardaki paylaşılan deneyimlerde hatırlanabilir deneyimler kurgulamak esastır. Bu metaverse’ün sunduğu en güçlü fırsatlardan biridir. 

Sanal etkinliklerin gerçek hayattaki deneyimlerle kıyaslanacak kadar iyi olması gerektiğine inanırız. Tasarladığınız bileşenlerin duygusal etkisini oluşturmak çok önemlidir. Burada dikkat edilmesi gerek bir konu var: Bu metaverse ortamları oluşturmadaki en zorlu noktadır. Bir duyguyu nasıl tariflersiniz ve nasıl dijitale aktarırsınız?

21 Pilots projesini planlarken şarkılardaki kilit anları düşündük ve izleyicilerin müziği gerçekte nasıl hissettiklerine odaklandık. Örneğin davulcu davula vurdukça sahneden izleyicilere bir dalga erişiyor. Müzisyenler şarkının önemli bir anına geldiklerinde seyirciler inanılmaz bir enerji patlaması aşıyor. 

Güçlü bir vizyon teknik sıkıntıları aşar

Her geçen gün yeni bir alanını keşfettiğimiz bir dünya olan metaverse’de hangi fikirlerin teknik anlamda geçerli olup olmadığından emin olamıyoruz. Ama bu sorun değil. Net ve açık bir vizyonla projenizi yönettiğinizde teknik kısıtlara takılmadan deneyimlerinizin en önemli bölümlerini kurgulamanız mümkün. Farklı duyuları kapsayan bir tuval kullanırken detaylarda dağılıp kaybolma riskiniz var. Ancak vizyonunuza odaklanırsanız yani gerçekten daha iyisini nasıl yaparız, çıktıları kullanıcının kontrolüne nasıl bırakırız, gereksiz şeyleri ayıkladık mı, insanlar gerçekten bir şey hissediyor mu gibi sorulara bakarak yeni ve ilham verici bir deneyim oluşturabiliriz.

Meyaverse’ün mimarları olan biz tasarımcılar ana fırça darbelerini atmakla yükümlüyüz. Asıl dijitalde olan insanlar detayları belirleyecek. Statükoya meydan okuyarak ve kontrolü kullanıcılara bırakarak her deneyimin eşsiz olmasını sağlamaya gayret etmeliyiz. Yaratılanları görmek için sabırsızlanıyorum!