Teknoloji
Bitcoin’in Kodunu Değiştirmeye Yönelik Çevreci Kampanyanın Sırrı
Kampanyayı düzenleyenler birkaç güçlü şirketi ve insanı ikna ettiklerinde Bitcoin’in temellerini değiştirebileceklerini düşünüyorlar.
4 Haziran 2022 18:01
Güncellenme: 4 Haziran 2022 18:03
Çevreci gruplar Mart ayında Bitcoin’in kodunu iş ispatı (PoW) temelli yapıdan çıkarmaya yönelik bir kampanya düzenlediklerinde birçok bitcoin’ci bunun boşa kürek çekmek olduğunu düşünüyordu.
PoW yaklaşımının çevreci aktivistlerin iddia ettikleri kadar çevreye zararlı olup olmadığı tartışılmalarını bir kenara bırakalım, birçok kripto uzmanı bu stratejinin işe yarayacağından emin değildi.
Kampanyayı organize edenlere göre kampanyanın stratejisi değişim yaratabilecek veya kritik sayıda insanı harekete geçirebilecek birkaç güçlü oyuncuyu ikna etmeye dayanıyordu.
Bazı tecrübeli kişilerin görüşlerine göre bu plan Bitcoin’in geçmişine bakılmadan yapılmıştı. 2015-2017 dönemindeki blok boyutu savaşları ve SegWit güncellemesi olaylarında bir teklif kabul görürken diğeri büyük şirketlerin desteğini almasına karşın insanların muhalefetiyle karşılamış ve hayata geçememişti.
“İklimi değil kodu değiştir” kampanyasının yaratıcıları bu tarihsel sürecin farkında olduklarını ve aslında bunun değişimi cesaretlendiren bir tablo sergilediğini söylüyorlar.
Bitcoin tarihini anlamak
Kampanyaya öncülük eden gruplardan biri olan Environmental Working Group (EWG) kamu ilişkileri yöneticisi Faber blok boyutu savaşları ve SegWit güncellemesi değişimlerin gerçekleştirilebileceğine dair bir ispat noktası oluşturuyor. Bu değişimler “sert çatallanma mı yumuşak çatallanma mı” olacak henüz belli olmasa da “Bitcoin topluluğu içerisinde bunların yapılabileceğine dair genel bir konsensüs söz konusu.”
Rolf Skar, kampanyanın bir parçası olan ABD merkezli çevre koruma organizasyonu olan Greenpeace USA’in özel projeler yöneticisi. Skar’a göre bu ağın değişip değişmeyeceğine dair iki temel soru söz konusu: Öncelikle bu teknik olarak mümkün mü? 2017’deki SegWit güncellemesi “bunu teknik olarak yapmanın mümkün olduğunu açıkça ortaya koyuyor.” Ancak ikinci bir soru daha var: “Önerilen değişim hayata geçirilmesine yetecek kadar bir destek bulacak mı?”
Skar, “Tüm şüpheler bir yana bu desteğin verilmeyeceğine dair iyi bir neden göremiyorum” diyor. “Çözümler, topluluğun önemli sorunlarını giderecek şekilde geliştirilmeli ve test edilmeli. Etkin çözümler geliştirilmezse yeni bir kodun kabul görmesi kolay olmaz. “
Başka sektörlerde çevreci kampanyaların başta anlamsız görüldüğü olmuştu. Örneğin elektrikli kamyonları başta birçok kişi komik bulsa da zamanla satışları artmaya başladı. Kampanyayı düzenleyenlere göre PoW’ün değiştirilmesi de imkânsız görülmemeli.
EWG’un kurucusu ve CEO’su Ken Cook, Bitcoin sektöründeki belirli kişilerle gerçekleştirdiği sohbetlere dayanarak Bitcoin yönetişim yapısının değiştiğini söylüyor. Artık “çok daha net şekilde gücün belirli ellerde toplanması söz konusu.”
“Eskiden beli algılanan o demokratik yapı artık yok.”
Skar, ayrıca, “Bitcoin merkeziyetsiz bir sistem olsa da içerisinde kilit oyuncular bulunuyor” diyor.
EWG’den Cook ABD Ulusal Ekonomi Araştırmaları Kurumu’nun Ekim 2021’deki bir raporuna atıf yaparak “Madencilerin en tepedeki yüzde 50’si neredeyse tüm madencilik kapasitesini kontrol ediyor. En üstteki yüzde 10 yaklaşık yüzde 90’ı kontrol ederken yüzde 0,1 yaklaşık yüzde 50’yi kontrol ediyor.
Faber bu kararı 50 kişinin almasının yeterli olmayacağını düşünse de Bitcoin topluluğunun liderlerinin “seslerini yükseltmeleri durumunda tartışmanın başlayacağını ve bununda değişimi tetikleyebileceğini” söylüyor.
Bitcoin’i kim kontrol ediyor?
Bitcoin’in ağ ölçeklenebilirliğinin nasıl geliştirileceğine dair tartışmanın kökleri 2015’e gidiyor. O dönemde bazı geliştiriciler ve paydaşlar blok boyutlarının artırılmasını isterken bazıları da bunun merkeziyetsizliğe zarar vereceğini öne sürmüştü.
İki yıl süren hararetli tartışmalar sonucunda Bitcoin ağına Segregated Witness (SegWit) adlı bir güncelleme yapılmıştı. Bu güncelleme yumuşak bir çatallanmaydı yani kullanıcılar yazılımın eski versiyonunu kullanmaya devam edebiliyordu. SegWit verinin zincir üzerinde depolanmasına dair yapıyı değiştirerek ağın gerçekleştirebileceği işlemlerin sayısını artırmıştı. Blok boyutuna dair diğer tekliflerin aksine SegWit’e geniş bir destek gelmişti.
Benzer zamanlarda yine blok boyutunu artırmaya dair bir diğer teklif ciddi bir reaksiyonla karşılaştı. Ağın bilgi işlem gücünün yüzde 83,28’ini temsil eden 58 şirket New York’daki 2017 CoinDesk Consensus etkinliğinde bu yönde bir anlaşma yaptılar. Bu anlaşmaya göre Bitcoin’in blok boyutu iki katına yani 2 megabayta yükseltilecekti. Bu şirketlerden dört tanesi doğrudan madencilik işiyle ilgiliydiler. Diğer yedi imzacı da madencilik havuzlarıydı.
Ancak altı ay sonunda bu güçlü katılımcılar geri adım attılar ve sert çatallamayı yani geri alınmaz güncellemeyi iptal ettiler. Buna neden olarak da yeterli konsensüs olmamasını gösterdiler. Bazı büyük blok boyutu destekleyicileri ise Bitcoin Cash adlı yeni bir yapı ortaya koydular.
Skar’a blok boyutları olayı ve bazı değişimlerin hiçbir zaman hayata geçirilememesi gibi durumlara dair görüşleri sorulduğunda “beş yıl Bitcoin’in göreceli kısa tarihinde önemli bir süre. Artık işler değişti, önümüzde yeni konular var. Değişimlerin nasıl gerçekleşeceğini belirlemek Bitcoin sosyal ekosistemindeki kişilerin ve oyuncuların elinde” diyor.
Faber’e göre SegWit hayata geçirildi çünkü Bitcoin topluluğunu bunun ağın başarısı için elzem olduğunu anladı. EWG başkan yardımcısına göre şimdi Bitcoin yeni bir tehdit ile karşı karşıya: Düzenlemeler.
Faber’e göre, “PoW tarafından tüketilen elektriğin ve bundan kaynaklanan çevresel etkilerin azaltılması Bitcoin topluluğunun elinde. Ancak bu sonsuza kadar böyle olmayacak. İklim krizi kötüye giderken, bitcoin gibi dijital paralar daha fazla elektrik tüketirken ve daha fazla sera gazı salınımına neden olurken düzenleyiciler boş boş oturmayacaklar.”
Bitcoin’i Konsensüsle Değiştirmenin Zorluğu
Protokolü değiştirmek mümkün olsa da hikâyenin tamamı bundan ibaret değil. Geçen yıl hayata geçer bir başka önemli protokol güncelleme sürecinde yer alan Blockstream’den geliştirici Jonas Nick (Taproot olarak da biliniyor) genel bir konsensüs yakalamanın güncellemenin hayata geçirilmesi için önemli olduğunu belirtiyor.
Nick’e göre Bitcoin’i değiştirmede kilit konu Bitcoin üzerinde gerçekleşen ekonomik aktivitenin aktörlerinin çoğunluğunu yeni kod konusunda ikna etmek. “Satrancın kurallarını istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz ama oynayacak kimse bulamazsınız.”
Bitcoin’in merkeziyetsizliğinin ölçütlerinden biri de erişilebilir düğüm sayısıdır. 2017’nin sonundan bugüne bu düğüm noktaların yüzde 27,5 arttı. Blok boyutu savaşları protokolün rotasını kullanıcıların belirlediğini gösterdi. Yani büyük ölçekli bir değişim için daha fazla koordinasyon gerekli.
Bitcoin’in PoW’den vazgeçmesinin mümkün olup olmadığı sorulduğunda Nick, “PoW, merkeziyetsiz bir para birimini destekleyen bilinen tek konsensüs algoritması” diyor.
Yale- National University of Singapore ortak programında kripto para dersi veren Andrew M. Bailey, “insanlar değişik çatallamalarla Bitcoin’i değiştirmeye çalıştılar ancak bu token’ların değeri kaşla göz arasında çakıldı” diyor ve ekliyor:
“Bitcoin’cilerin büyük çoğunluğu pay ispatı çatallanmasıyla gelen coin’lerini satacaklar. Bu işin olması için geniş bir konsensüs şart” diyor.
Bailey, bu tür bir konsensüsün neredeyse imkânsız olduğunu söylüyor zira Bitcoin’in kendine has ve muhafazakâr bir geliştirme kültürü var. Bu da değişimi zorlaştırıyor.
Günün Gelişmeleri İçin E-Bültenimize Abone Olun
E-Bültenimize abone olarak kişisel verileri koruma politikamızı onaylamış ve CoinDesk Türkiye ürün ve hizmetleri için iletişim kurulmasına izin vermiş olursunuz.
YASAL UYARI
Bu sitede yer alan yatırım bilgisi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihlerini dikkate alarak, kişiye özel olarak sunulmaktadır. Bu sitede veya e-bültenlerimiz kapsamındaki sözel, yazılı ve grafiksel dahil olmak üzere tüm bilgi ve analizler; herhangi bir karara dayanak oluşturması noktasında herhangi bir teminat, garanti oluşturmamakta ve yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla paylaşılmaktadır. Coindesk Türkiye hiçbir şekil ve surette ön onay, ihbar ve ihtara gerek olmaksızın söz konusu bilgileri değiştirebilir veyahut silebilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı vermeniz beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu sitedeki yorumlardan, eksik bilgi ve/veya güncel olmama gibi konularda ortaya çıkabilecek zararlardan Coindesk Türkiye ve çalışanlarının herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
Kripto Varlık
Sosyal Meyda Trendi
Trendleri İncele