Bitcoin Madenciliği Yeniden İlgi Çekici; Bunun İçin Afrika'ya, İhtiyatlılığa ve Artan Hash Oranına Şükredebiliriz

Kripto madencilik şirketleri 2022'de büyük mücadeleler verdi. Ancak, geçen haftadan sonra işler olumluya dönüyor olabilir. Geçen haftanın başlarında Core Scientific'te (CORZ) öz sermaye inceleme süreci başlatarak "öncelikli yatırım alanı" notu veren Barclays'ten küçük bir işaret geldi.

Şimdi, bu derecelendirme, "Bunu hemen satın al, aman Tanrım, kelepir! Bu hisse senedinden dolayı deliye dönebilirsiniz” anlamına gelmiyor. Bu daha çok, "Bak, muadilleriyle karşılaştırıldığında iyi performans gösterecektir” demek. Temelde, “madencilik hisse senetlerinin hepsi artmazsa, en azından CORZ diğerleri kadar azalmayacaktır.”

Bu madenciliğin geri döndüğüne dair güçlü bir düşünce değil, ancak objektifçe yaklaşırsak, “Her şey dibe vuruyor ve en iyi günlerimiz geride kaldı” yaklaşımından daha iyi. Ancak, son iki hafta içinde verilen bir hisse senedi notu ve diğer olumlu hisse senedi performanslarından sonra, madenciliğin içinde bulunduğu çalkantılı dönem sanki tersine dönüyor. Madencilik yeniden ilgi çekici.

Bankaların öz sermaye inceleme ekipleri şirketler hakkında, a) bankalar şirketlerin önemli bir sektörde faaliyet gösterdiğini düşündüklerinden ve b) teminatlı şirketlerin bir gün sermaye artırımına ihtiyaç duyabileceğinden dolayı rapor hazırlamak için zaman harcarlar, ve bu şirketler, ekiplerden olumlu not alabilirlerse kendi adlarına sermaye artırımı için bu bankayı seçebilirler.

Barclays'in, Core Scientific'i teminat kapsamına alma girişimi, gerçekleşmesi ihtimal dışı bir olay değil. Ancak, en azından benim için biraz şaşırtıcı olan, raporda “Bitcoin'in uzun vadeli finansal kapasitesine ilişkin olumlu bir yaklaşımımız var” ve “CORZ'u, BTC'ye dair uzun vadeli iyimser görüşümüz ışığında pozitif değerlendiriyoruz” ifadelerinin yer almasıydı.

Barclays, prestij peşinde koşan etkisiz bir banka değil. Bu sebeple, Bitcoin'in uzun vadeli finansal kapasiteye sahip olduğu fikri daha fazla bankaya nüfuz ederse, bu bankalardaki finansörler, Bitcoin ağını güvence altına alan madencilik işletmelerine hizmet verme konusunda heyecan duyacaklardır.

 Şimdilik Wall Street'i bir kenara bırakıp yönümüzü Afrika'ya çevirelim.

Wall Street'i unut, Hadi Afrika'dan bahsedelim

Bir blok zinciri adli bilişim şirketi olan Chainalysis iki hafta önce, kripto paranın Sahra Altı Afrika'da büyüdüğünü öne süren bir rapor yayımladı. Veriler, Sahra altı Afrika'nın, Chainalysis'in incelediği bölgeler arasında en az işlem hacmine sahip olduğunu, ancak detaylıca incelendiğinde, bölgenin tabandan gelen bir kripto hareketini tecrübe ettiğini gösteriyor.

Afrikalılar, 1.000 doların altındaki bireysel ödemelerde dünyanın en yüksek oranına (% 80) sahipler ve kıyaslandığında (% 6) diğer tüm bölgelerden çok daha fazla eşler arası işlem gerçekleştiriyorlar. Rapor meslektaşım Frederick Munawa tarafından iyi bir şekilde özetlenmiş.

CoinDesk Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Christie Harkin, bitcoinin geçerli para olduğu El Salvador'un kriptoyu benimsemesini Afrika'nın benimsemesiyle karşılaştırarak CoinDesk TV'nin gündemine önemli bir konuyu dahil etmiş oldu. 

"El Salvador'da bitcoinin yukarıdan aşağıya doğru kullanıldığını görüyoruz... Afrika ülkelerinde ise, kriptonun yoğun şekilde kullanılması ve benimsenmesi aşağıdan yukarıya doğru. Aslında, benimseme çoğu durumda, yönetimlerinin Afrikalıların yapmalarını istediklerinin aksine gelişiyor.”

Bence bu önemli bir nokta. Yürürlüğe girmesine El Salvador'un sahil kasabası El Zonte'deki Bitcoin Beach'te ortaya çıkan döngüsel bitcoin ekonomisi vesile teşkil etse de, Salvador ulusal para birimi yasası hala bitcoin'in benimsenmesini gerektiren bir yasa olarak kalmayı sürdürüyor.

Madenciliğe geri dönelim.

Bitcoin madenciliği ve değişen istikamet

Kenya kırsalında Gridless adlı şirket tarafından hayata geçirilen mikro hidroelektrik santraline ilişkin bir video geçen salı Twitter'da dolaşıma sokulmuştu.

Müthiş bir şeydi. Kenya'da devamlı elektriği olmayan bir köy, şimdilerde çevre ekolojisine hiçbir şekilde sorun yaratmyacak şekilde elektriğe sahip. Müthiş değil mi? Hidroelektrik santrali aynı zamanda, maliyetleri karşılamak için fazla elektrikle bitcoin madenciliği de yapıyor. Tesis bilinçli olarak gereğinden büyük inşa edildi. Luxor Technologies CEO'su Nick Hansen'in attığı tweetlere göre, elde edilen bitcoin, elektrik fiyatlarını % 90 'a kadar düşürebilir.

Bu, gerçekten uzun zamandır gördüğüm en ilgi çekici şeylerden biri. Elektrik kısmen harika bir şey ve aynı zamanda popüler bir Bitcoin trope'una itibar kazandırıyor. Bitcoin madenciliği, diğer taraftan ucuz ve atıl kalmış-yenilenebilir enerjiden para kazanmak için ideal bir yol sunuyor. CoinDesk Research için nisan ayında yazdığım yazıda belirttiğim gibi, "Bitcoin madenciliği, ucuz enerji kaynaklarına yakın olma avantajlarını paraya çevirebileceklerinden dolayı bu atıl enerji kaynaklarının yakınlarındaki topluluklar için ekonomik yönden büyük etki yaratabilir."

İşte görüyorsunuz. Bu sadece bir örnek, ancak kırsal bir topluluk artık bitcoin madenciliği sayesinde daha ucuz elektriğin keyfini çıkarabiliyor. Eminim çok daha fazlası var, dahası da yolda. Bunun ilgi çekmesinin bir başka nedeni de, bitcoin madenciliğinin ne kadar bölünmüş ve dolayısıyla merkeziyetsiz olabileceğini sembolize etmesi. Evet, büyük depolarda bitcoin madenciliği yapmak için bir araya gelmiş halka açık büyük şirketler var, ancak kolayca bitcoin madenciliği yapabilen kırsal topluluklar da var.

İflaslar ve giderek artan sıkıntılar yaşanıyor, ancak iyimser olmak için yine de neden var

Her ne kadar yukarıda olumlu hikayeler sunmuş olsam da madencilik sektörünün bu yıl darbe aldığı açık bir gerçek. Mayıs'ta yazdığım gibi:

“Her şeyin ötesinde, genel anlamda madencilik endüstrisi için endişelenecek özel bir sebep yok. Bitcoin madenciliği iyi olacak, ancak oyunun aktörleri sermaye piyasaları hazır olduğunda kendileri hazır olmadıkları için değişebilir. Bitcoin özellikle bunun için daha iyi olacak, ancak şirketler düzeyinde bazı sıkıntılar yaşanabilir.”

Nitekim o sıkıntıyı da gördük. Hisse senedi performansı hakkında zaten konuştuk, ama dahası var.

Geçen hafta CoinDesk, bitcoin madencilik şirketi Marathon'un (MARA), geçen ay iflas başvurusunda bulunan Compute North'a 31,3 milyon dolar yatırım yaptığını bildirmişti. CoinDesk ayrıca, halka açık kripto madenciliği şirketi Argo Blockchain'in (ARGO), “likidite baskıları” nedeniyle madencilik makinelerinden 3400'ünü satarak öz sermayesini 27 milyon dolar artırdığını açıklamıştı. Kurumsal sıkıntıların en başında, bitcoin madenciliği makinelerinin Kaboomracks gibi üçüncü taraf satış platformlarında inanılmaz indirimlerle satışa sunulması geliyor. Açıkçası, şu anda işler kötü gidiyor ve iyileşmeden önce işlerin daha da kötüleşeceği yönünde bir konsensüs mevcut.

Ancak ben madenciliğin yükselişte olduğunu düşünüyorum.

Luxor Technologies araştırma başkanı Colin Harper 2 Ekim'de, "Bitcoin'in, hafta içinde yaklaşık %8 artarak bu sabah tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşan hash oranı şu anda kesinlikle patlama yaşıyor" diye yazdı. 7 Ekim'de, bitcoin çıkarmak için kullanılan toplam hesaplama gücü olan hash oranı 260 exahash/saniye civarındaydı. Bu da son üç ayda yaklaşık %24'lük bir artışa işaret ediyor. Bitcoin ağı, hash oranındaki artış sayesinde, bitcoin madenciliği yapmayı daha da zorlaştıracak. Bu, Bitcoin kodu tarafından yaklaşık her iki haftada bir otomatik olarak belirlenen“Madencilik Zorluk Ayarı” olarak adlandırılıyor. Yukarı doğru nispeten ciddi bir ayarlama olduğundan dolayı, madencilikle ilgili kısa vadeli beklentilere yönelik bir karamsarlık var.

Ama işte ben bu yüzden karamsar değilim.

Madencilik şirketleri için işler zorlaştı, ayakta kalan şirketler de sorumlu ve ihtiyatlı bir şekilde çalışanlar. Bazı şirketler, faaliyetlerini yürütmek için kendilerine sunulan faiz oranı düşük ucuz sermayeden yararlanıyordu. Basitçe söylemek gerekirse, artan faiz oranlarıyla bu artık mümkün değil. Bu ekonomik çalkantıya dayanan madencilik şirketleri basitçe sektörün en iyileri.

Bunun da ötesinde, Kenya'da Bitcoin madenciliği yapan kırsaldaki küçük hidroelektrik santralleri gibi yaratıcı fikirler ortaya çıkması ve yaratıcılığın sahaya yansıtılması bana iyimserlik veriyor.

Üstüne üstlük, ağın hash oranı, bitcoin fiyatı gerçek bir patlama yapmamasına rağmen hızla artıyor. Genellikle daha yüksek bitcoin fiyatı, ödüllerin daha büyük olması beklendiği için daha fazla insanı madencilik yapmaya teşvik edecektir. Böylece madenciler şimdilerde, ağa sadece bitcoin'de büyük kazançlar elde etme arayışıyla yığılmak yerine, dayanıklılığını kanıtlaması sebebiyle ihtiyatlı bir yatırım kararı vererek dahil oluyorlar.

Öte yandan, Ekim ayı bitcoinin tarihsel açıdan olumlu performans gösterdiği bir ay oluyor, bu sebeple, bitcoin ticareti 19-20 bin dolar arasındaki dar bantta çok uzun sürmeyebilir.

O halde bütün bunlarla birlikte tekrar söyleyeyim: Madencilik yeniden ilgi çekici.