Akıllı Sözleşmeler ve Daha da Akıllı Yapay Zekâ

Blok zinciri teknolojisi, akıllı sözleşmelerin temelini oluşturur ve bunlar, kendilerini yürüten programların koşullarına göre otomatik olarak çalışan dijital sözleşmelerdir. Yapay zeka ve blok zinciri teknolojisinin birleşimi, iş dünyasında daha akıllı, verimli ve güvenilir işlemler ve fırsatlar sunabilir. Hatta bu kombinasyon, gelecekte teknoloji ve iş dünyası üzerinde daha büyük bir etkiye sahip olabilir.

Binance Blockchain Week İstanbul’un “Akıllı Sözleşmeler, Daha Akıllı Yapay Zekâ ve Yeni Üretken Fırsatlar” panelinde Fried Frank Harris Shriver & Jacobson LLP Partner Amir Ghavi ve SingularityNET CEO Ben Goertzel  konuştu. Harvard Business Review Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turan moderatörlüğündeki panelde, blok zinciri dünyasının yapay zekayla kesişimi ve potansiyel fırsatlar ele alındı.

Bu keyifli sohbetten öne çıkan bazı önemli içgörüler:

Amir Ghavi - Fried Frank Harris Shriver & Jacobson LLP Partner:

• Ben bir yapay zekâ avukatıyım. Yapay zekâ ve Web3’ün kesişiminde genel olarak yapay zekanın görüntü işlemede pek çok şey yapabildiğini görüyoruz. Bugün halen şapşal görüntülü avatarlar yaratabilmekteyiz. Üretken yapay zekâyı kullanabildiğimizde ise dünyaları ve karakterleri gerçek zamanlı yaratabileceğiz. Multiverse bence yapay zekâ ile yaratılacak. Bana göre önce yapay zekâ, sonra metaverse gelişecek.  
  
  
• Open AI geliştiricileri bu hafta kendi GPT’mizi geliştirebileceğimizi söylediler. Bu nokrada kendi bireysel hesabınızın hafıza alanının olması önemli. Buna göre, ben bir avukat olarak tüm medya açıklamalarımı, makalelerimi, düşüncelerimi yapay zekâya koyup burayı kendim için eğitebilirim. O zaman makineye, “şu akıllı sözleşmeleri üret” diyebilirim. Burada eğitime ihtiyaç yok. Akıllı sözleşmelerle farklı stratejiler oluşturabilirsiniz. Bunu da kodlama istemeyen bir ortamda yapabilirsiniz.
  
  
• Yapay zekânın aslında yaratıcı bir araç olduğunu görüyoruz. İnanılmaz bir potansiyeli var. Benim gibi hiç artistik yeteneği olmayan insanlar için biçilmiş kaftan. Yine de hukuktan önce nörobilim okumuş biri olarak yapay zekânın insan yaratıcılığının önüne geçebileceğine inanmıyorum.
  
  
• İşin yasal tarafına bakıldığında ise yapay zekâ sistemlerinin eğitimi önemli. ABD’de senato yapay zekayı ticarileştirelim mi diye konuşuyor ama Japonya, Malezya gibi ülkelerde bakış açısı çok daha farklı.  

Ben Goertzel - SingularityNET CEO:

• Bence blok zinciri ve yapay zekânın etkileşimi çift taraflı. Yapay zekâ blok zincir teknolojisine destek olacak. Bence ilginç olan ve daha önemli olan konu, blok zincirin yapay zekâ için iyi bir altyapı oluşturması. Bugün yapay zekâ bazı büyük teknoloji şirketleri tarafından domine ediliyor ama bu insanlık için aslında bütük risk. Açıkçası ben bu büyük şirketlere güvenmiyorum. Oysa metaverse’te merkeziyetsiz dünyada kullanılması daha güvenli. Ancak halen teknolojinin olgunlaşmasını bekliyoruz.
  
  
• Sözünü ettiğimiz akıllı sözleşmeler ne akıllı ne de sözleşme oluşturuyor. Biz bu noktada yeni dil modelleri kullanıyoruz. Ama bu bir meta dili… Aynı dili akıllı sözleşmeler için de kullanmak mümkün olacak.
  
  
• Artık bazı sanat eserlerini kullanarak yaratıcılığını geliştirebilirsin. 5 yıl içinde yapay zekâ insanların hayal edemeyeceği yaratıcılıkta şeyler üretecek. Etik olarak birçok konu var yapay zekâda. En önemlisi önyargılı olması. Bunların geleneksel yasalarla düzenlenebileceğine inanıyorum. Yapay zekanın toplum üzerindeki etkisi de önemli. Herkesin işini elinden almamalı. Bunlar çalışmalı. Güçlü içgüdülerim diyor ki yapay zekanın uzun vadede insanlık üzerindeki etkisinin açık kaynak olarak kullanılması ve tekel olarak kullanılmamasına bağlı. Blok zincir altyapıları henüz buna hazırlanıyor.