Türk Girişimcinin Elinden Çıkma Sosyal Bir NFT Pazar Yeri Orderinbox’ın Hikayesi

11 yaşında programlamaya başlayan, 12 yaşında ilk bilgisayar oyununu yazan Doğu Taşkıran, ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği’ni bitirdikten sonra ASELSAN ve HAVELSAN’da askeri simülasyon projelerine dahil oluyor. Uçak ve tank simülatörleri yaptıktan sonra kendi deyimiyle “tek hayali” bilgisayar oyunlarının peşinden gitmeye karar veriyor. Taşkıran’ın yaptığı simülatörlerden biri bilgisayar oyun devi Electronic Arts’ın Vancouver’daki stüdyosundan beğeni topluyor ve teklifte bulunuyorlar. 2006 yılında pılını pırtısını toplayan Taşkıran, Electronic Arts’ta üç buçuk yıl çalıştıktan sonra bir diğer dev oyun şirketi Ubisoft’a transfer oluyor.

Ubisoft Vancouver’ın stüdyo direktörlüğü görevini üstlenen Taşkıran, 2012’de yine aynı şirketin Toronto ofisini açan ekibe katılıyor. “Oyun sektöründen biraz yorulduğum dönemde bana Microsoft ulaştı” diye konuşan Taşkıran, o dönemki Windows sürümünün yerine geçecek yepyeni bir işletim sistemi üzerinde çalışmaya başlıyor ve bu ekibin liderliğini üstleniyor.

Microsoft’taki görevinin ardından girişimcilik dünyasına adım atan Taşkıran, Kanada’da kardeşiyle birlikte sanal ve artırılmış gerçeklik üzerine çalışan bir stüdyo kuruyor. Gayrimenkul sektöründe henüz tamamlanmamış projeleri “Hollywood kalitesindeki görseller aracılığıyla” gezdirerek satış pazarlama operasyonunu tamamen dijitalleştiriyorlar.

“Metaverse daha yokken sanal ve artırılmış gerçeklik uygulamalarıyla ilk mimari uygulamaya imza attık” diye konuşan Taşkıran, hemen ardından Web2 tabanlı, yaratıcı ekonomiye destek olan bir projeyle yola çıktıklarını anlatıyor: “Hindistan’daki bir fotoğrafçının Moskova’daki bir reklam ajansına doğrudan satış yapabilmesini sağlayan Web2 tabanlı ve kredi kartıyla çalışan yaratıcı ürünlerin el değiştirmesini mümkün kılan yapı oluşturduk. Ancak o zamanlar blokzincir ya da NFT kelimeleri revaçta değildi.”

Orderinbox Kurucusu Doğu Taşkıran

2021 yılında Web3’te çalışacak OrderInBox adındaki yeni bir protokol oluşturan Taşkıran içinde kendi borsası, token altyapısı ve sadakat uygulaması bulunan “devasa bir altyapı kurduklarını” söylüyor. Ethereum Sanal Makinesi üzerine kurulu belirli token’ları desteklediklerini söyleyen Taşkıran, bu yapı üzerine “amiral gemisi bir ürün” oluşturduklarını anlatıyor: “Sosyal bir NFT pazar yeri. OpenSea ile Instagram’ın bir araya geldiğini düşünebilirsiniz. Yaratıcıların ya da koleksiyonerlerin ürünlerin satışını, pazarlama süreçlerini hızlandıran ve NFT’nin yaratılış sürecini sadece 15 saniyeye indirdik. Sadece ‘sürükle ve bırak’ yöntemiyle bir NFT yaratılmasını mümkün kılıyoruz.”

Sadece Kuzey Amerika değil, tüm dünyayı hedeflediklerini söyleyen Taşkıran aralarında Türkçenin de dahil olduğu yedi ayrı dilde yayına girdiklerini anlatıyor: “Gelişmekte olan ekonomiler ve kriptoya ilgi duyan ülkeleri merkezine taşımak istedik. Güney Doğu Asya’dan Kuzey Afrika’ya dek farklı bölgelerdeki yaratıcıların bu ekonomik sistemin içerisine dahil olarak bunun eşitleyici özelliklerinden faydalanabilmelerini istedik. Çok dilli, çoklu zincire (Ethereum ve Polygon zincirleri şu anda destekleniyor) ve çoklu cüzdana destek veren bir platform. Web3’ü kolaylaştırarak insanların hizmetine sunmak istedik.”

Taşkıran’ın aktardığı bilgilere göre, Orderinbox hızlı bir büyüme potasına girmiş durumda. “İnsanlar, OpenSea’deki ürünlerini Instagram’a götürüp pazarlamaya, Discord kanallarında anlatmaya çalışıyor. Web3 pazarlama stratejilerinin dağılmış vaziyette olduğunu gördük ve bunları tek bir platformda toplamak istedik” diye konuşan Taşkıran, ekliyor: ‘Her NFT bir topluluktur’ yola çıktık ve hızlıca revaçta olmaya başladık. Biz de bu duruma biraz şaşırdık açıkçası.”

Taşkıran Orderinbox’daki asıl amaçlarının “İnsanlara yeni yeni jargonlar öğretmektense, aşina oldukları projeleri Web3’e entegre etmek” olduğunu söylüyor: “Örneğin bir beğeni gösterme, yorum yazma ya da paylaşma Web2’ye has ögeler. Bunları çok güzel bir şekilde Web3’e entegre ettik. Cüzdanınızda beş kuruş para olmadan bu platformun içine girip NFT’lerin yaratıcılarıyla etkileşim halinde olabiliyorsunuz. Web3’e hiç aşina olmayan insanların bunun içerisine hızla girip bunun bir parçası olmalarını istiyoruz.”

Orderinbox’ın 2022 yıl sonu hedefi 25 bin kullanıcıya ulaşmak. “Özellikle Ayı Piyasası’na girerken buraya ilginin düşeceğini biliyorduk. Ama halihazırdaki büyük ilgiyi karşılamaya çalışıyoruz. Yıl sonu hedefimize ulaşacağımızı düşünüyoruz” diye konuşuyor Taşkıran.

Orderinbox’ın diğerlerinden ayrışan en önemli özelliklerinden biri temelinde tamamen merkeziyetsiz otonom kurumlar (DAO) olması. Her yaratıcı, her koleksiyoner, bu işin parçası olmak isteyen herkes Orderinbox’ta karar verme hakkına sahip. Burada piyasaya sürülen NFT’lerden kazandığınız token’larla bizim karar verme süreçlerimize dahil olabiliyorsunuz. Yeni eklenecek dillerden protokollere dek her bir karar sürecine oy vererek söz sahibi oluyorsunuz.

Orderinbox’ın token arzı yıl sonunda yapılacak. Şirketin 2 milyon dolarlık yatırım turu devam ediyor.

Taşkıran iki sene sonra unicorn (1 milyar dolar değerlemeye ulaşan şirket) olmak istediklerini sözlerine ekliyor.