Şirketler
ÖZEL RÖPORTAJ: Paribu CEO’su Yasin Oral
CoinDesk Türkiye’ye özel konuşan Paribu CEO’su Yasin Oral, işlem hacmi yüksek gözüken kripto para borsalarının kendileri kadar vergi ödemediğini iddia ederken, Web3’e oyun geliştiren şirket satın alım planları, sabitcoin’lere dair yaklaşımları ve şirketinin yurt dışı açılımlarına dek birçok konuda çarpıcı açıklamalarda bulunuyor.
13 Temmuz 2022 11:54
Güncellenme: 13 Temmuz 2022 15:38
Ayı Piyasası'nın çetin koşulları altında iş modeliniz nasıl işliyor?
Ben herhalde herkesin aksine farklı bir şey söyleyebilirim: Açıkçası piyasanın gidişatıyla bugüne kadar hiç ilgilenmedik. Piyasa ne olursa olsun biz kullanıcıya daha rahat ve kolay bir şekilde hizmet etme kaygısındayız. Bir taraftan piyasa birçokları için şu anda belirsizlik ve karmaşa altındayken, ki biliyorsunuz dünyada çok yerde işten çıkarmaları gördük, bizim tarafta iş bunun aksi yönünde ilerliyor. Piyasanın mevcut durumu daha fazla geliştirme yapmamız için önemli bir fırsat sunuyor. O yüzden işe alımlarda hiçbir geri adım atmadan yolumuza devam ediyoruz. Geliştirmelerimizi hiç durmadan ve hatta daha da genişleterek devam ediyoruz. Çünkü böyle zamanlar aslında korkutucu gibi gelse de başka fırsatları da içinde barındırır. Biz bunu 2017-2018’de yaşadık. Piyasadaki bizim kadar eski şirketlerin bu korkuya yenildiklerini görmek üzücü. Eğer bu işe güveniyor ve inanıyorsanız burada daha müthiş bir potansiyel var demektir. Yolumuz açık.
İşlem hacminizde bir kayıp söz konusu değil mi?
İşlem hacimlerinde tüm globalde olduğu gibi eşit oranda düşüş var. Bizim hayatımızda başarı kriteri hiçbir zaman işlem hacmi olmadı. Başarımız daha çok fazla kullanıcıya erişmekte. Şu anda 6 milyon kullanıcıya yaklaştık.
Türkiye pazarında kullanıcı bazında en büyük kripto para borsası olabilir misiniz?
Evet, kullanıcı bazında en büyük olabiliriz.
Maalesef sektöre dair veriler bulmak oldukça zor.
Herkese sorabilirsiniz. Eğer herkes de samimiyetiyle cevap veriyorsa biz de aynı şekilde 6 milyon kullanıcıya eriştiğimizi söyleyebiliriz.
"Devasa işlem hacmi gösterenlerin bizim kadar vergi ödemesi gerekiyor"
Konuştuğum çoğu kripto para borsası kullanıcı sayılarını paylaşmaktan imtina ediyor.
Kullanıcı sayısı elbette çok önemli. Ama bir diğer önemli husus da ne kadar vergi ödedikleri. Geçen seneye dair sorulması gereken en önemli sorulardan bir tanesi de bu. Türkiye’de faaliyet gösteren yerli-yabancı kripto para borsalarının Türk vatandaşına hizmet verirken ne kadar vergi ödediklerini öğrenmemizde fayda var. Herkes geçen sene devasa işlem hacimleri gösterdi. İşlem hacmine bakıldığında herkes kocamansa o zaman herkesin en az bizim kadar vergi ödemesi gerekiyor. Vergi rekortmenleri listesini eğer Gelir İdaresi Başkanlığı yayımlamıyorsa, bizler tüm şeffaflığımızla ne kadar vergi ödediğimizi söyleyebiliriz.
Paribu 2021 yılında ne kadar vergi ödedi?
1,5 milyar TL’ye yakın vergi ödedik.
Bazı kripto para borsalarının işlem hacimlerini botlarla büyük gösterdiğini biliyoruz. Bu, bir nevi tüketiciyi kandırmak değil midir?
Çok açık ve net bir şekilde kandırıyorlar.
Bunun önüne nasıl geçilebilir? Regülasyonlarla mı?
Kamu sadece şunu sorsa yeter: “Sen madem bu kadar hacim yapıyorsun, bunun vergisi nerede?” Bunun için regülasyona gerek yok. Türk Ticaret Kanunu’na tabi bir şirket olarak bu kadar hacim gösteriyorsanız o kadar da vergi ödemeniz gerekiyor. Bu kadar basit.
Regülasyon konusu hazır açılmışken, Ankara’daki toplantılara katılıp görüşmelerde bulundunuz mu?
Evet, Ankara’ya da gittik. İstanbul’da da birçok görüşme yapıldı. Keza görüşmeler online da gerçekleşti. Bankaların, bütün finansal kuruluşların katıldığı toplantılar da yapıldı. Ama bir yerden sonra alınan aksiyonlar açıkçası çok fazla kurumlarla paylaşılmadı. Şu anki son durum çok net değil.
Twitter’a sızan en azından 10 tane taslak görmüşüzdür.
Evet, o anlamda süreç çok sağlıklı yürütülmedi açıkçası.
İletişim anlamında mı?
İletişim anlamında da olabilir. Biraz daha iç içe gidilmesi gerekirdi. Şu anda bu, olmadığı anlamına gelmiyor. Belki de yeteri kadar aksiyon almak için erken. Kamu net bir aksiyon almak istese zaten yapar diye bakıyoruz aslında. O yüzden çok üstlerine de gitmiyoruz. Kamu hazır olduğunda zaten gelecektir ve o desteği de alacaktır. Biz de zaten o desteği vermeye hem hazırız hem de istekliyiz.
“Kamu vizyoner olduğu için geç aksiyon alındı”
Kripto para konusunda kamuda bir bilinç artışı olduğunu düşünüyor musunuz?
Muhakkak var. Kullanıcılarımızda bile bu kadar varken kamuda hayli hayli olmuştur. Kamuda bu konuya dokunan çok fazla alan söz konusu. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) piyasayı düzenlerken, vergisini düzenlemek için başka kurumların da bu konuya vakıf olması gerekir. SPK sadece öneride bulunuyor. Meclis’teki süreçte çok yer almıyor. Ama bunların hiçbiri bizler için olumsuz tablo değil. Bence bu konuda kamu biraz vizyoner olduğu için bu kadar geç aksiyon aldı. Erken ve hatalı aksiyon almaktan hep imtina ettiler. Bu da kötü bir şey değil.
Yasaklayıcı bir tavır olmadığını söylüyorlar, sizce bu doğru mu?
Tabii ki öyle bir tutum yok. Burada potansiyel olduğunun hepsi farkında çünkü. Bu potansiyeli sadece ülke içiyle kısıtlı tutmamak lazım. Doğru bir düzenlemeyle tüm bir dünyayı etkisi altına alacağımız bir potansiyelimiz var.
Avrupa Birliği’ndeki ya da ABD’deki regülasyon çabalarını mı örnek almalıyız? Yoksa bize has bir düzenleme mi olmalı?
Oralar muhakkak örnek alınmalı ama her ülkenin de kendi dinamikleri var. Ancak bu iş oldukça global. Listelediğiniz projeler global. Dünyadan kopuk bir düzenleme elbette yapamayız.
Dünyada genelindeki birçok kripto projesinin ardı ardına batmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Çöken projelerin Paribu’da listelenmemesi tesadüf değil.
“Boğa Piyasası’nda büyürken hesapsız davrananlar var”
Keza bazı kripto kredi şirketlerinde de benzer bir durum söz konusu. Sizce sektörden gelen bu kötü haberler kullanıcı nezdinde güven erozyonu yaratmıyor mu?
Bence yaratmıyor. Böyle tablolar genelde bir sonraki aşamaya güçlenerek çıkma anlamına geliyor. Hem yatırımcılar hem de girişimciler için neyin yapılmaması gerektiğini bazen küçük bazen de büyük örneklerle görüyor. Ancak bazı girişimcilerin piyasaların yükselişini 10 yıl sürecekmiş gibi düşünmesi bana garip geliyor. Piyasa yapıcı biz değiliz. Biz sadece piyasada bu işlemlerin sağlıklı bir şekilde çalışması için aracıyız. Planları da buna göre yapmak gerekir. Kredi veren çoğu kuruluşun batışının temelinde plansızlık var. Bu, “Kripto kötüdür” ya da “Blokzincir kötüdür” demek değil. Bu yapıların kendi plansızlığının neticesi. Boğa Piyasası’nda büyürken, bir sonraki aşamanın da düşünülmesi gerekir. Üç sene sonrasını hesap etmeleri gerekirken, sadece iki-üç ay sonrası düşünüyorlar.
“Algoritmik çalışan sabitcoin’lere başka bir ad bulmak gerek”
Sabitcoin’ler konusunda ne düşünüyorsunuz? Bazı büyük sabitcoin’lerin bile arada kaydığını görüyoruz. Enflasyon kıskacından kaçmak isteyen Türk yatırımcıların Tether’e ilgi duyduğunu da biliyoruz.
Tether’e ilgiyi bence yanlış lanse ediyorlar. Türkiye’de Tether hacminin çok yüksek olmasının ana sebebi arbitraj için ana sabitcoin olması. Aslında oradaki hacim sürekli sirküle halinde. Hacim yüksek ama varlık anlamında değil. Bunu dışarıdan bakan birinin yorumlaması kolay değil; biz içeride ne olup ne bittiğini çok iyi gördüğümüz için buradaki sabitcoin’ler bir değer biriktirme aracı olarak aslında varlığını korumuyor. Hacim görece yüksek olmasına rağmen varlık anlamında değil. Bizim piyasalarda hacim Tether’de her zaman yüksektir fakat bunun en önemli sebebi eğer 90 tane pazar varsa bunların döngüsünün yaratılması için Tether’e ihtiyaç duyulmasında. Orada yanlış bir algı oluşuyor ve bunu düzeltmek gerek.
Diğer taraftan sabitcoin’ler oldukça kıymetli. Terra USD her ne kadar bu imajı bozmuş gibi olsa da ben orada bile sabitcoin’de de dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Dolara endeksli bir varlığı dolardan tamamen bağımsız bir projeyle desteklersen burada düşünülmesi gereken birkaç nokta var. İnsanların Tether’i riskli görmesinin ana sebeplerinden bir tanesi arkadaki mekanizmanın tamamen nakit olarak durmaması. Farklı farklı varlıklarla destekleniyor. Oradaki dengesizliği şöyle yorumlayabiliriz: Bunlar borsada işlem görüyor. Borsada likiditeyi bir şekilde bozabilirsiniz kısa dönemde. Ama orta vadede bunu yerine getiriyorsa çalışıyor demektir. Bunun arka tarafı netice itibariyle fiziki varlıklara dayanıyor. Herkes bir anda Tether’ini bozup dolar istediğinde alabiliyor mu, bu bir soru işareti. Keza herkesin bunu aynı anda isteme ihtimali şu anki piyasada imkansız. Çünkü tüm platformlar temelinde ana peer olarak Tether’i kullandığı müddetçe hiç kimse Tether’ini verip dövizini istemeyecek. Dolayısıyla bunu test etmek ve anlamak çok kolay değil. Bağımsız denetleme hizmeti almak çok zor bir şey değil. Mesela biz alıyoruz. Bizim de TRYC adında Türk lirası üzerinde işleyen sabit bir coin’imiz var. Paribu’da kullanıcı varlıklarının yerinde olduğunu ve bunun karşılığının nakit olarak bankada durduğunu her ay denetlettiriyorum. Bir denetim raporu çıkıyor ve yayımlanıyor. Algoritmik çalışan coin’lere sabitcoin denmemeli. Buna başka bir isim bulmalı, belli ki sabit değillermiş.
Türkiye pazarındaki yeni gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Hem yerli hem de yabancı birçok kripto para borsasının faaliyete başladığını görüyoruz.
Herkes Türk kullanıcısından gelir elde etme peşinde ama kimin vergi ödediği belirsiz. Şu anda bizi kaygılandıran konu pazara yeni oyuncuların gelmesi değil; bizim çok geç kalmadan onların ana pazarlarına gitmemiz gerekiyor. Şu anda tek düşündüğümüz ve kaygılandığımız konu bu.
“Yurt dışı açılımına Londra’dan başlıyoruz”
Yurt dışı pazarlara açılmayı yakın zamanda düşünüyor musunuz?
Evet, bu yıl içerisinde düşünüyoruz. Londra ofisimizi SHERPA satın almasıyla aktifleştirdik. Globale açılırken tüm dünyadan kullanıcı kabul edebildiğimiz, hepsine aynı standartlarda hizmet sunabildiğimiz, diğer itibari paralarla kullanıcıların platforma dahil olmasını sağlayacağımız bir yapılanma üzerinde çalışıyoruz.
Hedef pazarlarınız arasında enflasyonu yüksek ekonomiler mi var?
Tam olarak öyle değil aslında. Biz biraz daha farklı bakıyoruz. Avrupa ve ABD pazarları halen çok güçlü. Bu pazarlarda halihazırda faaliyet gösteren firmalara kıyasla Paribu olarak çok sayıda güçlü kasımız var. Dünyanın her yerinden kullanıcı kabul edeceğiz ama yurt dışı yapılanmamız Londra’dan başlayacak.
Yurt dışı açılımına dair finansal projeksiyonlarınız var mı?
Tek hedefimiz olabildiğince daha fazla kullanıcıya ulaşmak. Yabancı oyuncular bizden korksalar daha iyi olur.
Sektörde konsolidasyon bekliyor musunuz?
Yabancı oyuncuların buradakilerle konsolide olması olası ama ben çok büyük bir birleşme beklemiyorum. Globalde çok yayılmış bir iş. İç pazarda saklanabilen bir işten bahsetmiyoruz. Regülasyonun taleplerini karşılayamaz hale gelen küçük firmalar konsolide olabilir ama bu konuda çok büyük beklentilerim yok.
Regülasyonlardaki sermaye yeterliliğine dair ne düşünüyorsunuz? Düşük tutulması gerektiğini düşünenler de var.
Bence o yaklaşım doğru değil. Kripto para alım satım işi bence doymuş bir iş. Buraya yeni bir girişimci ya da oyuncu kazandırmak marifet değil. Açık ve net şunu söyleyebilirim: Ben eğer bugün bu işe girseydim, kripto para platformu açarak girmezdim. Blokzincir dünyasında o kadar çok alan var ki... Kalkıp da bu işi yapmak bu saatten sonra doğru değil. Bunu yapmaya teşvik etmek de anlamlı değil. Belki buraya teşvik ederek diğer taraftaki fırsatları kaçırıyoruz. Ben bile şu halimle oradaki fırsatlara yakalamak için uğraşıyorum.
“Oyun stüdyosu kurmak ya da komple satın almayı düşünüyoruz”
Paribu Ventures’ın fon büyüklüğü nedir? Yatırım yaptığınız ve gelecek vadeden girişimler neler?
Fonu bu yıl başında kurduk. 2022 için ayırdığımız miktar 30 milyon dolar. Piyasanın durumuna göre belki seneye bu miktarı biraz daha büyütebiliriz. Web3’e dokunan girişimler bizim için çok kıymetli. Bu, De-Fi platformu, oyun şirketi ya da Fintech dünyasından herhangi bir girişim de olabilir. Önceliğimiz Web3 ve blokzincir tarafı. Yatırımlarımızın çoğunluğu oyun projelerine gitti. Oyun kısmına biraz fazla ehemmiyet veriyoruz. Paribu Ventures oyun projelerine yatırım yapmak için uğraşırken, Paribu olarak da bir oyun stüdyosu kurma ya da komple satın almayla alakalı görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Çok alakasız bir alanmış gibi görünebilir ama aslında değil; yaptığımız işle iç içe. Dünyamızda var olan kripto varlıkların tamamının en güzel uygulanacağı ve yaşayacağı alan oyun projeleri. Biz de ucundan kıyısından da olsa orada olmalıyız.
Gelecek vadeden ve yetenekli yerli oyun stüdyoları var.
Evet varlar ve hepsiyle parça parça görüşüyoruz.
Fakat daha çok hyper-casual oyunların ön planda olduğunu görüyoruz.
Bu tablonun yavaş yavaş değişeceğini düşünüyorum. İnsanların oyundan beklentisi değişiyor. Eskiden sadece oynardınız, şimdiyse oynadıkça kazanıyorsunuz. Eğlendiğiniz bir alandan kazanç elde ediyorsunuz. Bu, tam anlamıyla her yere sirayet ettiğinde artık oyun geliştiriciler de değişime ayak uyduracaktır.
Paribu Ventures hangi oyun şirketlerine doğrudan yatırım yaptı?
11 projeye yatırım yaptık. Float Capital, Magnata, Angelic ve The Red Village adlı girişimlerden beklentimiz yüksek. Bunların birçoğuna bizimle birlikte çok büyük fonlar da girdi. Paribu Ventures’ı biraz da farklı kılan durum da bu: Türk girişimcisi büyük fonlardan yatırım almak istediğinde, karşı taraf “Paribu Ventures’la görüştünüz mü?” diyerek geri gönderiyor. Türk projeleri için büyük bir gösterge haline geldik kısa dönemde.
Taraftar token konusunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bazı token’ların vadettiklerini gerçekleştiremediğini görüyoruz.
Taraftar token’larının çıkış noktası fayda sağlamak üzere kurulu. Aksi takdirde bu token’lar da anlamını yitiriyor. Pazar büyüme aşamasında ve şu an bu alana odaklanan şirketlerin odaklandığı konu ne kadar fazla kulübe erişebilmeleri üzerine. Bu alan biraz daha oturduktan sonra konu daha fazla hizmet geliştirmeye doğru evrilecek. Muhtemelen piyasanın durgunlaştığı bu zamanlarda bunun ne kadar değerli olduğunu görmeye başlayacaklar. Biz bu işin listeleme tarafındayız. Bizim bizzat dahil olduğumuz sadece Fenerbahçe Token var.
Fenerbahçe Token tarafı nasıl gidiyor?
Gayet güzel gidiyor. Bu alanda hizmet geliştirmek kolay iş değil. Uygulamaların yapılması ve taraftarla çok iyi iletişime geçilmesi lazım. Keza bir sürü entegrasyon da gerekiyor: Taraftarın o token’ı kullanabilmesi için yapılması gereken bir sürü teknik işlem var. Kulüp bizim olsa problem değil, çok rahat yaparsınız ama bunlar her zaman kolay ilerleyen işler değil. Olabildiğince kulüp tarafını da besleyerek kaslarını geliştirmeleri için uğraşıyoruz.
"NFT pazar yeri açıyoruz"
NFT pazar yeri kurmayı düşünüyor musunuz?
Evet, bu konuyla alakalı proje çalışmalarımız devam ediyor. Bu seneye yetiştirmeye çalışacağız.
Yakın zamanda çok sayıda NFT pazar yerinin açıldığını biliyoruz.
Biz de o yüzden şu ana dek açmadık. Bundan sonra açacağınız NFT pazar yerinin katkı sağlaması ve bir şeyleri değiştirmesi gerekir. “Orada değil de burada listele” mantığıyla olacak iş değil. Burayı açmakta gecikmemizin sebebi de bu. Alelacele bir iş çıkarmak istemiyoruz.
Gelecek seneye dair kullanıcı sayısında hedefiniz neler?
Net bir kullanıcı hedefi koymak istemiyoruz. Çünkü bu piyasada tutturmak zor da olabilir, mevcut sayıyı beşe katlamak çok kolay da olabilir. Ölçüsüz bir piyasa burası. Elimizde şu anda Paribu Exchange dışında eş zamanlı ilerleyen 14 tane ayrı servis var. Bunların hepsini peyderpey yayına alıp, kullanıcılarla buluşturmayı hedefliyoruz. Yaptığımız yatırımlar ve ParibuNET’le entegrasyonu gibi hizmetlerin hepsinin birbiriyle teması sonucunda çok sayıda kullanıcıya erişmeyi hedefliyoruz.
“Kripto para okuryazarlığından önce okuryazar olmalısınız”
Kripto para okuryazarlığı konusunda gelişim kaydedildiğini düşünüyor musunuz?
Acı ve tatlı tecrübelerle geçen senede çok sayıda insanın bir şeyler öğrendiğini düşünüyorum. Kripto para okuryazarlığı aslında finans okuryazarlığı demek. Ya da daha temelinde okuryazarlık demek. Okuma alışkanlığınız varsa zaten burada ilk yapacağınız şey projeyi araştırmak olur. Buradaki çarklar geleneksel piyasalardaki mekanizmalar gibi de işlemiyor. Altında yatan teknolojiye de bakmak gerekiyor. Geleneksel piyasalarda hisse senedi alıp satarken kârlılıklarına ya da projelerine bakarken, kripto piyasasında ise teknolojisine ve ne vadettiğine bakmanız şart. Finansal okuryazarlıktan fazlası gerekiyor. Temel kavramlara aşina olduktan sonra, hepsinin temelde aynı şeyden bahsedip farklı çözümler sunduğunu anlamaya başlıyorsunuz. Bu da her şeyden önce aslında okuma alışkanlığımızla alakalı.
Günün Gelişmeleri İçin E-Bültenimize Abone Olun
E-Bültenimize abone olarak kişisel verileri koruma politikamızı onaylamış ve CoinDesk Türkiye ürün ve hizmetleri için iletişim kurulmasına izin vermiş olursunuz.
YASAL UYARI
Bu sitede yer alan yatırım bilgisi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihlerini dikkate alarak, kişiye özel olarak sunulmaktadır. Bu sitede veya e-bültenlerimiz kapsamındaki sözel, yazılı ve grafiksel dahil olmak üzere tüm bilgi ve analizler; herhangi bir karara dayanak oluşturması noktasında herhangi bir teminat, garanti oluşturmamakta ve yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla paylaşılmaktadır. Coindesk Türkiye hiçbir şekil ve surette ön onay, ihbar ve ihtara gerek olmaksızın söz konusu bilgileri değiştirebilir veyahut silebilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı vermeniz beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu sitedeki yorumlardan, eksik bilgi ve/veya güncel olmama gibi konularda ortaya çıkabilecek zararlardan Coindesk Türkiye ve çalışanlarının herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.
Kripto Varlık
Sosyal Meyda Trendi
Trendleri İncele