Yazarlar

Piyasalar

Şirketler

Teknoloji

Öğren

Politika

DeFi

TV&Video

Podcast

Etkinlikler

Sponsorlu İçerik

Consensus Magazine

E-Bülten

Şirketler

ÖZEL RÖPORTAJ: BtcTurk CEO’su Özgür Güneri

CoinDesk Türkiye’ye özel konuşan BtcTurk’ün CEO’su Özgür Güneri, Ayı Piyasası’nın çetin koşullarından sektörde batan şirketlere, regülasyon tartışmalarından Amerikalı dev Coinbase’in 3,2 milyar dolarlık satın alma girişimine kadar birçok konuyu derinlemesine değerlendirdi.

3 Temmuz 2022 11:49

Güncellenme: 8 Temmuz 2022 13:14

BtcTurk’ün işleri nasıl gidiyor?

İşler yoğun gidiyor. Açıkçası ikiye bölersek ve Ayı ve Boğa Piyasaları olarak adlandırırsak, genelde Boğa Piyasaları kullanıcı sayılarının inanılmaz arttığı, hacimlerin yükseldiği ve fiyatların çok ciddi volatilite gösterdiği anlardır. O dönemde daha çok mevcut sistemler ve yeni gelen kullanıcıların sorun yaşamaması gibi alanlara odaklanmak gerekiyor. İçinde bulunduğumuz Ayı Piyasası’nda ise ürün ve hizmet geliştiriyor ve altyapımızı kuvvetlendiriyoruz. Bunu biraz da bahar temizliği gibi düşünebilirsiniz. O yüzden bizde yoğunluk hiç bitmiyor. Eğer hareket çoksa Boğa Piyasası’nda dışa dönük, Ayı Piyasası’ndaysak içe dönük devamlı bir yoğunluk var. Günler yoğun geçiyor, projelerin yanı sıra bazı ekipleri de büyütüyoruz.


“Ayı Piyasası’nda Beklenmedik Bir Durum Yok”


Daha önce Ayı Piyasası deneyimleyen bir kripto para borsası olarak şu anki konjonktürü nasıl değerlendiriyorsunuz?

Dokuz yıldır faaliyetteyiz ve bu bizim üçüncü Ayı Piyasamız. Bitcoin fiyatının zirveyi gördükten sonra çok ciddi düştüğü dönem olarak adlandırırsak 2012-2013, 2018-2019 ve şimdilerdeyse bir sonraki döngüyü yaşıyoruz. O yüzden bizde yoğunluk o anlamda azalmıyor. Şu anda içinde bulunduğumuz dönem de çok beklenmedik değil. Burada bazı önemli riskleri öngörüyorduk. Bunlardan bir tanesi de karşı taraf riski. İş yaptığın kişilerin ve şirketlerin finansal sıhhatiyle ilgili durumlar. Bir gecede çok iyi denilen şirketler birkaç günde ödeme zorluğuna girebiliyorlar. Bu dönemler o açıdan risklerin yüksek olduğu, dikkat etmemiz gereken zamanlar. Bir önceki Ayı Piyasası’nda olduğu gibi bunda da önümüzde beklenmedik bir sorun çıkmış değil: Yüksek fiyat dalgalanmaları ya da düşüşleri, "Bitcoin öldü zaten bu kadardı" ya da ‘Balon patladı, söndü, bitti’ gibi cümlelerin hepsini normal karşılıyorum. Her ne kadar acı ve hareketli günler olsa da yeni ve beklenmedik, bizim açımızdan ‘Aa bu da neymiş’ diyebileceğimiz durumlar yaşanmadı. Açıkçası hepsi genel hatlarıyla, beklentiler dahilinde gerçekleşti.


Kabaca dört yılda bir Ayı Piyasası’na girdiğimizi söyleyebilir miyiz?

Evet, öyle. Bu durum aslında çoğunlukla bütün piyasalarda var ama bizde biraz daha güçlü oluyor. Daha büyüme aşamasında olduğumuz için bir önceki Boğa Piyasası’nda bize sadece 2021 yılında 2,5 milyon yeni üye geldi. Bir önceki Ayı Piyasası’nı biz 500 bin üyeyle geçirdik, 2017’de 250 bin üyeye ulaşmıştık. 250 ila 500 bin arası büyümeden 5 milyon kullanıcıya yükseldik. Dolayısıyla bunun etkisi küresel olarak da farklı. Hacimler bir miktar azalıyor geçmiş yıllara göre; fiyatlarda düşüş var. Ama bir önceki Ayı Piyasası’nda olduğu gibi bize her gün yeni kullanıcılar gelmeye devam ediyor. Özellikle Bitcoin’in fiyatının hızlı düştüğü günlerde, artık fiyatın çok gerilediğini düşünüp yeni bir pozisyon açmak isteyen bireyler ve kurumlar var. O yüzden bu Ayı Piyasası’nın dinamiklerinin bir öncekinden pek bir farkı yok: Bazı projeler patlıyor. 2017’de de ICO’lar vardı hatırlarsanız. Sağlam iş modeli olmayan projelerde sıkıntılar yaşanıyor ve bu da kullanıcıları ister istemez etkiliyor. Karşı taraf riskini dikkatli yönetmemiz gereken bir zamandayız. Geçmiş yıllara farklı olarak bu sefer  enflasyonun çok yüksek seyretmesi bazı dinamikleri bozuyor.


“Sağlıklı Yapımız, Güçlü Finansal Pozisyonumuz Devam Ediyor”


Ayı Piyasası’ndan yakın zamanda çıkacağımızı düşünüyor musunuz? Mevcut ortam işlerinizi nasıl etkiliyor?

Ben erken olduğunu düşünüyorum. Ama işin sağlıklı bir şekilde büyümesi, kullanıcıların bilinçlenmeye devam etmesi, yeni ürün ve hizmet sunmaya çalışmak için ideal zamanlardayız. Şirket olarak bugüne kadar hiç yatırım almadık. O yüzden üzerimizde "Size para verdik, bunu harcayın" gibi bir baskı yok. Dolayısıyla BtcTurk’ün bence en önemli avantajlarından biri de bu: İşe dönük kararlar veriyoruz. Yatırım aldık bunu harcamamız lazım, büyüyelim gibi değil de işe ihtiyacı olan ya da gelecekte daha büyük işler başarabileceğini düşündüğümüz alanlara yatırım yapmayı sürdürüyoruz. Böyle olunca tabii yorgan da bizim olduğu için ayağımızı yorganımıza uzatmak bizim için daha mantıklı. Bu yüzden Ayı Piyasası’nın 2023’e sarkıp sarkmayacağı muhtemelen son çeyrekte ortaya çıkacaktır ama kârlılığımız, büyümemiz, şirketimizin sağlıklı yapısı, güçlü finansal pozisyonumuz devam ediyor. Piyasada beklemediğimiz bir şey gerçekleşmedi. O açıdan avantajlıyız, bildiğimiz sulardayız.


2021 yılı bir önceki yıla kıyasla nasıl geçti? 

2021 bizim için çok güzel geçti. İşlem hacmimiz 2019 yılında günlük 6 milyon dolardı. 2020’de 60 milyon dolara çıktı. 2021’de de 550-600 milyon dolarlık günlük ortalamaya gelmiştik. Şu anda 200 milyon dolar civarındayız. Bir önceki dipte ortalamada 5 milyon dolar civarında rakam görmüş olsak, ona göre kıyasladığımızda yine sakin dediğimiz günlerde aktif kullanıcı sayısı, işlem hacmi sayısı çok daha yukarıda. 2018-2019’a kıyaslandığında bu sakin hacimli günlerde bile çok ciddi büyümeler görüyoruz. Bu durum da bizi ileriye daha iyi motive ediyor. Bitcoin fiyatı gibi; hacim olarak yükseliyoruz sonra daha yukarıda bir yerde stabilize oluyoruz. Ardından tekrar yükseliyor ve yeniden stabilize oluyoruz. Böyle böyle pazarı büyütüyoruz. Pazar lideri olarak yaptığımız ve yapmadığımız şeyler çok önemli. 5 milyon kullanıcımız var, 100 binlercesinin bizde varlıkları, paraları, kripto paraları duruyor. Dolayısıyla işlem hacminin çok düştüğünü düşündüğümüz bugünlerde bile 2018-2019’un çok yüksek oranda üzerinde işlem yapan aktif kullanıcı sayımız var. O açıdan geçtiğimiz yıllarda harcadığımız emek ve yaptığımız yatırımın geri dönüşlerini alıyoruz.


Böylesine bir dönemde alım-satım yapan aktif kullanıcı sayısının artış göstermesini neye bağlıyorsunuz? Kripto yatırımcısı profilinde bir bilinçlenme söz konusu mu? 

Genel olarak finansal hizmetler alanında benim çok deneyimlemediğim bir süreç yaşıyoruz. Bunu 2020’nin ilk çeyreğinde de yaşamıştık: Normalde bir finansal enstrümanda hızlı bir fiyat çekilmesi varsa ve gelecekle ilgili karamsar söylemler çoksa, başta Türk yatırımcısı olmak üzere yatırımcılar bundan uzak durmayı tercih eder. Normalde düşen fiyatlara kimse ilgi göstermez. Ama Bitcoin’de tam tersi bir seyir gözlemliyoruz. Düştükçe hem mevcut kullanıcılarımızdan yeni fonlamaların geldiğini hem de yeni kullanıcıların katıldığını görüyoruz. Bu sefer kurumların da ilgisini görmemiz mümkün. Geçmiş Ayı Piyasaları’ndan farklı olarak, 2017’nin sonunda ekibe katıldığımda Ayı Piyasası yeni başlıyordu ve o zaman benim finans sektöründen hiçbir arkadaşım, yönetici ya da iş yaptığım şirket Bitcoin’e ilgi duymuyordu. Bu seferki düşüşte finansal kuruluşlar, Türkiye’nin büyük halka açık şirketlerinden Bitcoin’e oldukça ciddi ilgi var. Ben önümüzdeki altı aylık dönemde her bir düşüşü bu anlamda alım için fırsata dönüştürecek bir yatırım kitlesi olduğunu düşünüyorum. Elbette bu durum da Bitcoin’i çok daha farklı bir yere koyuyor. Demek ki sunduğu ana değer önerisine inanan bir kitlenin sayısı artmaya devam ediyor. O yüzden bu seyri çok olumlu buluyorum ama dediğim gibi bu da çok beklemediğimiz bir şey değil. Bitcoin özelinde konuşacak olursak, yatırımcıların düşüşleri alım yönünde değerlendirmeyi tercih ettiğini görüyoruz. Diğer kripto paralar için aynı durum geçerli değil. Orada beklenti biraz daha farklı: Bugün alırım, yarın yukarıdan satarım, hızla para kazanayım vs. Dolayısıyla o taraftaki katılım fiyatta yukarı yönlü hareketlilik olduğunda gerçekleşiyor ama Bitcoin’de iki taraflı da yani hem yükselirken hem de düşerken yeni kullanıcılar geldiğini ve mevcutların da yeni paralar koyduklarını gözlemleyebiliyoruz.


‘Küresel Sistemin İçinden Geçtiği En Büyük İkilem: Enflasyondan Korunacak Finansal Enstrüman Yok’


Hem Türkiye’de hem de global olarak enflasyona karşı risk almadan paranızı koruyacak bir finansal enstrüman da ortada yok. Şu anda küresel finansal sistemin içinden geçtiği en büyük ikilemlerden birisi bu. Normal bir yerde çalışıyorsunuz diyelim, kenara 1000 TL para koydunuz ve bu 1000 TL'yi bir yıl sonra da aynı alım gücünü koruyacak şekilde risk barındırmayan ama paranızın da erimeyeceği bir enstrüman kalmadı. Dolayısıyla hepimiz spekülasyon yapmak durumundayız. Altın, dolar, kur korumalı mevduat gibi opsiyonlar var ama bunların hiçbiri sizi enflasyona karşı koruma garantisi sağlayan ürünler değil. Bu yüzden risk almadan, kendi birikimlerinizle ilgili pozisyon almadan enflasyondan korunma imkanınız yok. Emlak fiyatları tüm dünyada hızla yükseliyor ve reel yatırımlar öne çıkıyor. Ama tabii piyasaların bu durumu Bitcoin’i avantajlı bir hale getiriyor. Çünkü bir önceki Ayı Piyasası’ndaki ana söylem "Bitcoin balondu, patladı, bundan sonra da yükselmez" üzerineydi. Yine benzer söylemler var fiyatın düşmesinden dolayı. Ama bu seferki farklılık, küresel piyasalarda çok farklı bir yerde olmamızda. Fed dahil bütün merkez bankalarının çok ciddi faiz artırdığı, sıkı para politikası uygulama yönünde istekli oldukları, yüksek enflasyona rağmen nakdin nispeten kısa vadeli de olsa ön planda olduğu bir dönemden geçiyoruz. O yüzden geçmiş Ayı Piyasaları’ndan Bitcoin’in dinamikleri çok farklı değil ama dünya bambaşka bir yerde. Bu durumun da gelecek aylar ve yıllarda işimizi daha olumlu etkileyeceğini düşünüyoruz. Bitcoin’in bugüne kadar başına gelenlerin hepsi, Bitcoin’in değer önerisinin ne kadar doğru ve yerinde olduğunu gösteriyor. Sayısının sınırlı olması enflasyona karşı bir durum. Merkezi yapılara pandemiden sonra genel bir tepki oluştu ve burada ise merkeziyetsiz bir yapı var. Genel müdürü yok. Tek başına sabitlenecek bir kurum ya da kişi yok. Tamamıyla internet gibi insanlığa mal olmuş bir varlık Bitcoin. Dolayısıyla teknolojisi çalıştığı ve bu değer önerisi yerinde kaldığı müddetçe Bitcoin’deki yatırım arzusunun artarak devam edeceğini düşünüyorum.


“Şirket Batışları Bitcoin’in Değer Önerisinin Ne Kadar Kıymetli Olduğunu Gösteriyor"


Terra, Celsius ve Three Arrows Capital gibi şirketlerden ardı ardına gelen kötü haberleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce bu durum, yatırımcı nezdinde güven erozyonu yaratmıyor mu?

Kısa vadede mutlaka etkiliyor. Ama orta ve uzun vadede bunun son derece sağlıklı olduğunu düşünüyorum. Çünkü Bitcoin’in en büyük avantajlarından biri gerçek anlamda serbest piyasa özelliğiyle çalışması. 7/24 alınıp satılabiliyor. Hiçbir sınırı yok. Yok seanslardaki gibi tabandı, tavandı, çok düştü müdahale edelim, kapatalım ve insanlar satamasın gibi uygulamalar yok. Bizdeki geçişkenlikler çok daha şeffaf ve hızlı olabiliyor. Bunun artıları da var eksileri de. Eksileri nedir? Doğru finansal modelle gitmiyorsanız başınız çok ağrıyor, büyük miktarda paralar kaybediliyor. Luna’da 50-60 milyar dolarlık varlık bir gecede kayboldu. Ama diğer finansal piyasalardan farkı ne? Lehman Brothers çöktüğünde Fed kurtarıyor, o da başka şeyleri tetikliyor. Bizdeyse biraz daha acılı ve sancılı bir süreç olmakla beraber, çabuk çözülüyor böyle işler. Piyasanın gerçek anlamda sağlıklı bir şekilde işlemesi için her şey var. Karşı tarafta bir risk oluştuğu zaman buranın sürdürülmesi için çalışan birileri yok. Küresel finans piyasalarında da çok ciddi kaldıraçlar veya karşı taraf riskleri var ama bir şekilde sistem kendi içerisinde o güveni koruyarak bunu kurtarmaya çalışıyor. Bizde öyle bir durum yok. Birisi gümlediği zaman ve onun elinde Bitcoin varsa ve paraya ihtiyacı varsa durup, satmak zorunda. O yüzden aşağı ya da yukarı yönlü bu tür hızlı fiyat salınımları ister istemez büyük boyutlu olabiliyor ve bu durum da insanlarda stres ve baskı yaratıyor. Ama özüne bakıldığında bu tür projelerin zaman zaman sıkıntıya girmesi, orta ve uzun vade için iyi. Reel ekonomideki zombi şirketler ve zombi finansal ürünler bizde oluşamıyor, bir gecede yok oluyorlar. Dolayısıyla kısa vadeli bu tür batışlar aslında orta-uzun vadede Bitcoin’in ne kadar kıymetli olduğunu gösteriyor. Bugüne kadar yaşadığımız can sıkıcı olayların önümüzdeki dönemde de gerçekleşeceğini öngörüyorum. Kripto alanında regülasyonlar henüz netleşmese de finansın on yıllar içerisinde kabul görmüş, tıpkı havacılık gibi bazı kural setleri var. İş yaptığınız kişiye dikkat edeceksiniz, pozisyonunuzu ve riskinizi iyi yöneteceksiniz. Eğer siz aşırı finans odaklıysanız bu teknoloji tarafındaki riskleri görememeniz son derece doğal. Keza tam tersi bir durum da söz konusu. Farklı sektörlerden gelen ve farklı değerler katabilecek yönetim ekibi o yüzden çok kıymetli. Bu süreçte de tıpkı bir önceki Ayı Piyasası’nda olduğu gibi bir kısmı yok olacak, zarar görecek, küçülecek ya da satılacak. Bir kısmı da sağlıklı adımlar atmaya devam ettiği için daha da büyüyecek. Eğer uzun vadeli planlarınız varsa tam da bu zamanlar sizin ne kadar kaliteli bir değer önerisi sunduğunuzu anlatmanız için bir fırsat.


“Hiçbir Ülke Regülasyonda Risk Almak İstemiyor”


Kripto piyasasının regüle edilmesine dair nasıl bir yaklaşım sergiliyorsunuz?

Regülasyonun olması fiyat dalgalanmalarından doğacak riskleri elimine etmiyor fakat regülasyonlar elbette ki önemli. Dünyada bu işi regüle eden ülke çok yok. Buradaki sıkıntı iki boyutlu: Bu daha çok 90’ların sonunda interneti regüle etmek gibi aslında. Bu yüzden de hiçbir ülke bu riski almak istemiyor açıkçası. Bir yandan da aşırı detaylı bir regülasyondan mevcut iş önerileri ve kullanıcılar da zarar görebilir. Piyasa şu an regüle edilseydi farklı sıkıntılar da gündeme gelebilirdi. Ana prensip, aşırı detaylı bir regülasyon yapmaya çalışmak yerine genel prensiplerin belirlendiği, kamunun müdahale etmeyerek serbest bıraktığı ve yatırımcıların fırsatları kaçırmamasına göz yummayacak şekilde basit bir düzenleme yapılması gerekir. Bu da tabii çok kolay değil.


“İnternet Var Olduğu Müddetçe Bu İşi Yasaklayamazsınız”


Regülasyonlara ilişkin Ankara’daki toplantılar yapıldığını biliyoruz. Sizin bu toplantılardan aldığınız ilk izlenim neydi?

Evet, zaman zaman görüşüyoruz. Ankara’da da benzer bir durum var aslında. Bir yandan bu tarafta ölçek büyüdü, kullanıcı sayısı arttı, inanılmaz bir fırsat var, ilgi artıyor… Biz geçen yıl 1 milyar TL vergi ödedik. Dolayısıyla çok ciddi bir değer yaratılmış durumda. Kamu bu işi gözetmek ve büyütmek istiyor. Tabii bir yandan da kamunun burada aldığı riskler de söz konusu. Kamu olarak işin içine girdiğinde herkesi her şeyden korumak gibi bir imkanları yok. Yasaklamak gibi bir şansları da yok. İnternet açık ve var olduğu müddetçe bu işi yasaklamanız da mümkün değil. O yüzden internet gibi zaman içerisinde bizim sektörle regülatörler arasında dostane bir ilişki gerçekleşeceğini düşünüyorum. Burada tabii en önemli görevlerden biri de biz şirketlere düşüyor. BtcTurk olarak bunun bilincinde çalışıyoruz. Bugün itibarıyla dokuz yaşındayız ve öncelikli hedeflerimizden bir tanesi yeni yaşımıza güçlü, güvenilir ve büyük bir şirket olarak gelmekti. Regülasyon da bunun bir parçası. Eğer abuk sabuk işler yapsaydık ve tuhaf tuhaf ürünler sunsaydık, kullanıcılarımızı mağdur etseydik o zaman belki regülasyon da farklı bir yön alırdı. Tepki olarak regülasyon çıkarmak bütün dünyada var olan bir uygulama. Ama biz kısa vadeli kazançlardan vazgeçerek, orta-uzun vadeli bakış açısıyla bugüne kadar gelmeyi başardık. Amacımız bu işi sürdürülebilir kılmak. BtcTurk’un içeride uyguladığı yönetsel sistemler, finansal hizmetler uyguna sunduğumuz hizmetler ve ürünler hep bu işi daha da değerli kılacak bakış açısıyla geliştirildi.


Sermaye Piyasası Kurulu Başkan Yardımcısı geçen hafta başı katıldığı bir konferansta şu ifadeleri kullanmış: “Düzenleme olduğunda devlet garantisi algısı oluşuyor. Devlet baba geleneği sürüyor.” Bu açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Aşırı korumacı ya da aşırı sıkan regülasyonların böyle bir etkisi de var: “Devlet düzenledi, artık rahatız.” Böyle bir dünya yok. Serbest piyasa karar veriyor. Bu da regülatörün bir riski aslında. Düzenlemeler yaptıktan sonra bir grup insanın kafasında “rahatlıkla artık alıp satabilirim” gibi bir algı oluşabilir. Bunu da zaman gösterecek. Bu anlamda biraz çekingen olmaları doğal.


“Aşırı Sıkan Regülasyonlar Parayı Yurt Dışına Kaçırır”


Özellikle işlem bazlı bir verginin getirilmesinin al-sat yapanlar için olumsuz sonuçlar doğuracağına dair endişeler söz konusu…

Açıkçası genel hatlarıyla düzenlemeleri yaparken daha çok bu işin uluslararası standartlarda yapılmasına bariyer oluşturacak konulara karşı çıkıyoruz. Ülke olarak bizim bir önceliğimiz olmalı: Kullanıcı birincil odak noktamız. Kullanıcıların uluslararası standartlarda hizmet ya da ürün almasını engelleyecek her türlü aksiyonun zararlı olabileceğini düşünüyoruz. Vergi, ürün çeşitliliği ya da kendi cüzdanınızı yönetmek gibi düzenlemelerden herhangi biri bizi uluslararası standartların gerisine düşürürse hem müşterinin hem varlıkların hem de paranın Türkiye dışına çıkması demektir. Bu değeri Türkiye’de gelire dönüştürüp vergi almak yerine bu hacimlerin nerede olduğu belirsiz şirketlere kayması gündeme gelebilir. İşlem vergisi konulabilir, evet. Ama öyle bir değerde olmalı ki kullanıcının yurt dışında işlem yapmasıyla ciddi bir rekabet farkı oluşturmamalı. Kullanacağı ve alacağı üründe herhangi bir kısıtlama olmamalı. Hepimizin rekabet ettiği bir serbest piyasa ortamına hem bireysel bazda alım satım yapmak için hem de çok ciddi yabancı yatırımcılar geleceğini düşünüyorum. Bu sektör dünyada 1 trilyon doları geçti. Gelecekte 5-10 trilyon dolarları rahatlıkla görebileceğimizi tahmin ediyorum. Böyle hızlı büyüyen bir teknolojide öncül ülkelerden biri olmak ve burayı finansal bir merkez haline getirmek ülkemizin çıkarına olacaktır.


Çok sayıda yabancı kripto borsasının Türkiye pazarına son zamanlarda daha çok geldiğini görüyoruz. Rekabet de gittikçe artıyor… 

Biz açıkçası rekabetten memnunuz. Rüştünü ispat etmiş bir şirketiz. Dokuz yıldır buradayız, çok sayıda Ayı Piyasası ve çok sayıda Boğa Piyasası gördük. “Bir daha Bitcoin alamayacağız, fiyatı yukarı çıkıyor” günlerini de “Bitcoin bitti, balondur” günlerini de yaşadık. Dolayısıyla biz bu anlamda rekabete hazırız. Şirketimizin finansalları, sermaye yapısı ve yönetimi son derece şeffaf. Dokuz yılda iyi bir varlık inşa ettiğimizi düşünüyorum. Bitcoin’e inanan birinin rekabeti kabul etmemesi gibi bir durum söz konusu olamaz.


“Yabancıların BtcTurk’e İlgisi Çok Yüksek”


Geçen Nisan ayında Coinbase’in BtcTurk’ü 3,2 milyar dolara satın almak istediği ve ön protokol imzasının da atıldığına ilişkin bir haber çıkmıştı. Bu konudaki son durum nedir?

BtcTurk son dokuz yılda başardıklarıyla dünya üzerinde birçok yatırımcının ilgisini çekiyor. Kullanıcı sayısı, büyüme hızı, pazardaki lider konumu, 13 yıllık bir sektörde dokuz yıldır var olması ve bugüne kadar stratejik anlamda attığımız adımlar BtcTurk’ü çok kıymetli kılıyor. Bahsettiğiniz haberin genel çerçevesi çok doğru olmamakla beraber, aslında bir nevi BtcTurk’ün de Türkiye’nin finansal unicorn’u olduğu gerçeğini ortaya koyuyor. O yüzden yabancı yatırımcıların ilgisi yüksek ve bu eğilimin devam etmesini bekliyorum. Şu anda piyasanın içinden geçtiği aşırı volatilite, finansal genişlemenin merkez bankaları tarafında bir miktar yavaşlaması, yatırım tarafında bazı koşulları zorlu hale getiriyor. Bizim açımızdan ana konu yatırımın bir anlamı olması üzerine. Birilerinden para alalım, sonra da büyüyeceğiz diye sağa sola saçalım gibi bir yaklaşımımız yok. Dolayısıyla belirgin bir büyüme stratejisine bu yatırımcıların ikna olup gelmesi, buradaki potansiyelimize inanmaları gerekiyor. O da şu anda değerleme olarak çok cazip gözükmüyor. Bizim kısa vadede bir exit ya da satmak gibi bir planımız olmadığı için ancak doğru partnerle hem kullanıcılara hem de sektöre bir fayda getirecek, globalde ürün ve hizmet çeşitliliğini artıracak bir iş birliğine sıcak bakabiliriz. Bugün için paylaşacağım somut bir durum söz konusu değil ama önemli global yatırımcılarla çok sık konuşuyoruz ve görüşüyoruz. İyi bir fırsat çıkarsa o zaman bu planları daha somut bir şekilde değerlendirmeye alabiliriz. İlgi çok fakat bizden henüz bir karar çıkmadı.


Sektörde konsolidasyonlar beklemeli miyiz? 

Hacim anlamında konsolidasyon olabilir. Türkiye pazarına baktığımızda iki-üç markanın gerçek manada hacmin önemli bir kısmını aldığını düşünüyorum. Globalde de benzer bir durum var. Bizim alım-satım tarafı artık yeni şirketlerin gelişebileceği ve yeni alanlar açabileceği bir yer değil. Sıfırdan bu noktaya gelmek çok zor. Konsolidasyon, şirket satın almaları ya da birleşmeleri aynı pazarda değil, globalde bekliyorum. Bir yandan da bu işe yeni girmek isteyecek finansal kuruluşların da mevcutlardan ancak birilerini satın almak ya da yatırım yapacaklarını düşünüyorum. Bizim gibi platformları kurmak için biraz geç kalındığı kanaatindeyim.


“Kısa Vadede Parayı Elimizin Tersiyle İttik”


İleride BtcTurk’ün coin’ini görecek miyiz? 

Şu anda böyle bir planımız yok. Genel hatlarıyla bu konuyu kendi içimizde çok defa değerlendirdik. Ama bir değer önerisi sunmanız gerekiyor. Tutarlı olması gerekiyor, kısa vadeli dalgalanmalara hemen yenik düşmemesi lazım. Bundan üç yıl sonra da bir anlam ifade etmesi gerekiyor. Şartları oluşursa o tarafta da bazı düşüncelerimiz var. Şu anlık sırf yapmış olmak için bu alana yayılma gibi bir niyetimiz yok. "Hemen bir coin çıkaralım ve bundan para kazanalım, parayı büyütüp başka işlere koyarız" gibi bir ihtiyacımız da yok. Biz hep kısa vadede parayı elimizin tersiyle ittik. Burada da uzun vadeli bir değer oluşturabileceğimiz bir yapı olursa, değerlendirmek isteriz. Bu birkaç türlü olabilir: Türkiye’de ya da globalde halka açılmak, kripto para çıkarmak, farklı finansal satın almalarla ürün gamımızı geliştirmek olabilir. Bunların tamamını değerlendiriyoruz.

Günün Gelişmeleri İçin E-Bültenimize Abone Olun

E-Bültenimize abone olarak onaylamış ve CoinDesk Türkiye ürün ve hizmetleri için iletişim kurulmasına izin vermiş olursunuz.


YASAL UYARI

Bu sitede yer alan yatırım bilgisi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihlerini dikkate alarak, kişiye özel olarak sunulmaktadır. Bu sitede veya e-bültenlerimiz kapsamındaki sözel, yazılı ve grafiksel dahil olmak üzere tüm bilgi ve analizler; herhangi bir karara dayanak oluşturması noktasında herhangi bir teminat, garanti oluşturmamakta ve yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla paylaşılmaktadır. Coindesk Türkiye hiçbir şekil ve surette ön onay, ihbar ve ihtara gerek olmaksızın söz konusu bilgileri değiştirebilir veyahut silebilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı vermeniz beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu sitedeki yorumlardan, eksik bilgi ve/veya güncel olmama gibi konularda ortaya çıkabilecek zararlardan Coindesk Türkiye ve çalışanlarının herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.


Alp Börü

Alp Börü CoinDesk Türkiye'de kripto piyasaları, şirketler ve stratejiler üzerine çalışmalar yapan editördür. Daha öncesinde Bloomberg BusinessWeek Türkiye'de dijitalleşme, teknoloji ve kripto sektörü konusunda haberler ve röportajlar gerçekleştirmiştir.

Fiyatları İncele

Kripto Varlık

Sosyal Meyda Trendi

Trendleri İncele

Trend Haberler

1
Jack Dorsey'nin Kurduğu Block, Bir Bitcoin Madencilik Sistemi İnşa Ediyor

24 Nisan 2024 18:36

Kripto Varlık

Sosyal Meyda Trendi

Trendleri İncele

Kategoriler

Yazarlar

Piyasalar

Şirketler

E-Bülten

Politika

Teknoloji

Kripto Paralar

Hakkında

Hakkında

Kişisel Verileri Koruma Kanunu

Künye

Çerez Politikası

Reklam Verin

KVKK Başvuru Formu

İletişim

Kişisel Verileri Saklama ve İmha Politikası


Yasal Uyarı: Bu sitede yer alan yatırım bilgisi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihlerini dikkate alarak, kişiye özel olarak sunulmaktadır. Bu sitede veya e-bültenlerimiz kapsamındaki sözel, yazılı ve grafiksel dahil olmak üzere tüm bilgi ve analizler; herhangi bir karara dayanak oluşturması noktasında herhangi bir teminat, garanti oluşturmamakta ve yalnızca bilgi edinilmesi amacıyla paylaşılmaktadır. Coindesk Türkiye hiçbir şekil ve surette ön onay, ihbar ve ihtara gerek olmaksızın söz konusu bilgileri değiştirebilir veyahut silebilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı vermeniz beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Bu sitedeki yorumlardan, eksik bilgi ve/veya güncel olmama gibi konularda ortaya çıkabilecek zararlardan Coindesk Türkiye ve çalışanlarının herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.

@2022 CoinDesk