FTX olayı sonrasında kripto dünyası yeni bir güven bunalımı içine girerken kullanıcıların merkeziyetsiz platformlara olan ilgisi arttı. Ancak ImmuneFi Crypto Losses Raporuna göre 2022 üçüncü çeyreğine kadar geçen süre içinde “hack”lenmelerin yüzde 98,8’si DeFi yani merkeziyetsiz dünyada yaşanırken  yüzde 1,2’si ise CeFi yani merkezi borsalarda gerçekleşti.

Futurance CTO’su Emre Özer, “Burada tabi DeFi protokollerinin sayısındaki muazzam artışı göz ardı etmemek lazım. Her geçen gün yeni ürünler, fon havuzları ve enstrümanlar programlanıyor. Bunların kendi arasında entegre olması gerekiyor. Yazılımcı hataları halen en büyük hack sebebi diyebiliriz” diyor ve devam ediyor, “Ancak merkezi kripto borsalarını, hack’lemek merkeziyetsiz kripto ürünlerine yönelik saldırılara kıyasla daha zor. Birden fazla güvenlik çemberini aşmak lazım. Ayrıca kriptonun doğası, daha fazla altyapı yatırımı yapmayı ve geleneksel finansal kuruluşlardan daha üst düzey güvenlik önlemleri almayı gerektiriyor.”

Merkeziyetsiz dünyanın gelişimi ile birlikte geleneksel finansın geleceğinin risk altında olup olmadığının tartışıldığı bugünlerde, anlaşılan geleneksel bankacılığın da bu dünyaya katacağı pek çok kavram var.  Emre Özer, “Geleneksel finans ve merkeziyetsiz finans alakasız gibi duruyordu ama merkeziyetsiz sistemlerin zaaflarını gösteren çok önemli bir olay oldu. Geleneksel finansın arkasında birçok kurgu var. İç denetim süreçleri var, iç kontrol süreçleri var, kişilere bağlı iş kurgulamama uygulaması var. Bir kişinin söylediğini aynen alıp onu yürütmek yerine, ilgili sorumluluk kanallarından geçirerek icra etme kuralı var. Malum olay piyasada böyle bir yapıya gerçekten çok ihtiyaç olduğunu gösterdi” diyor.

Rezerv Kanıtı Geliştirilmeli

Kullanıcı varlıklarını saklayan yapıların, yıllardır kullanılan geleneksel finans kurallarına tabi olmalarının önemine dikkat çeken Emre Özer, Futurance’de hiçbir zorunlulukları olmadığı halde bu uygulamaları hayata geçirdiklerinin altını çiziyor ve “Kullanıcı varlıkları bizim kırmızı çizgimiz. İlk günden beri biz tasarruf hesabına koyma prensibini benimsedik. Gecelik repoda bile değerlendirilmiyor bizde. Son olay bunun gerekliliğini bir kere daha kanıtladı” diyor.

FTX krizinin ardından merkezi borsalardan birbiri ardına gelen rezerv kanıtı açıklamalarının da bu şekliyle yaraya merhem olmayacağını vurgulayan Emre Özer, “Rezerv kanıtı bir Snapshot. T-0 anındaki bir görüntü. Bugün baktığınız varlık kanıtı iki gün sonra orada olmayabilir. Anlık olması gerekiyor. Biz bunun her zaman tekrar edilebilir bir mantıkta olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu yönde de hareket ediyoruz. Hem müşteri varlığını hem de sorumluluk kanıtını, şu anda, 1 saat sonra veya haftaya yeniden çıkarabileceğim bir yapı ortaya koyuyoruz” diyor.