Ayı Piyasası’nda Türkiye Pazarına Adım Atmak

Yabancı kripto para borsalarının Türkiye pazarına ilgisi, piyasadaki düşüş ortamına rağmen hız kesmeden devam ediyor. Dünyadaki 6 milyon kayıtlı kullanıcısıyla işlem hacmi bakımından üçüncü sırada yer alan Bybit de bu iddialı yabancı oyunculardan biri.

Geçen hafta gazetecilerle bir araya gelen Bybit’in Türkiye Genel Müdürü Alphan Göğüş, Türkiye pazarında hızlı bir şekilde büyüdüklerini söylüyor. Göğüş’e kripto piyasasındaki keskin düşüşün işlerini nasıl etkilediğini soruyoruz. “Önümüzdeki sezonda da piyasalardaki gidişat bu şekilde devam ederse, sunduğunuz ürünün kalitesi ve verdiğiniz hizmetin niteliği öne çıkacak. Artan piyasalarda bütün yatırımcılar ve kripto para borsaları kazanır, herkesin yüzü güler. Eğer trader’sanız maharet, piyasanın kötü gittiği günlerde para kazanabilmeye devam etmekte. Eğer borsa işletiyorsanız da müşterilerinizi memnun etmeniz gerekir” diye konuşan Göğüş, devam ediyor: “Evet, birçok insan para kaybetti fakat içinde bulunduğumuz dönemi fırsat olarak görüyorum. Çünkü bu şartlar altında kendi yeteneklerimizi daha iyi bir şekilde ortaya koyabileceğimizi düşünüyorum.”

Bybit’in 2018’in Mart ayında kurulduğunu hatırlatan Göğüş, o dönemde de benzer bir düşüş ortamı yaşandığını ve buna rağmen büyümede vites küçültmediklerini söylüyor.

Ancak bilhassa son dönemde dünya genelindeki bir dizi kripto para borsasının işten çıkarmalara gittiği de bilinen bir gerçek. “Ayı Piyasası’nın elbette etkisi var. Tüm uluslararası şirketlerin hızlı büyümelerden sonrasında sindirmeleri gereken bir süreç oluyor” diye konuşan Göğüş, devam ediyor: “Borsaların çalışan sayısında azaltmaya gitmelerinin bir diğer sebebi de bu şirketlerin kârlılıklarını devam ettirmeye çalışmaları. Bu kârlarını da farklı alanlarda yatırım yapmak için kullanmak zorundalar. Temettü dağıtımından öte daha çok yeni projelere fon ayırmaları gerekiyor.”

Türkiye pazarındaki rekabete dair görüşlerini paylaşan Göğüş’e, sektördeki olası satın alma ve konsolidasyon söylentilerinde Bybit’in konumlandığı pozisyonu soruyoruz. “Rekabetin olmadığı dönemde borsaların yazılımlarına yeteri kadar yatırım yapmadığını gördük. Ancak şu anda tam tersi bir durum söz konusu. Türkiye pazarında sadece satın alma değil, her türlü iş birliği fırsatını da inceliyoruz.”

"Kamu çok yol katettti"

2016’dan beri Türkiye kripto para sektöründe çalıştığını anlatan Göğüş, o zamandan bugüne kamu nezdinde gözle görülür bir gelişimin kaydedildiğini söylüyor: “Kamu görevlileri bu konuda inanılmaz yol katettiler. 2016’da BDDK bu konuda daha yetkili bir kurumdu. O dönem sorulan sorularla bugün sordukları soruları karşılaştırdığımızda ciddi miktarda bilgi biriktirdiklerini ve yol katettiklerini gördüm.”

Peki sosyal medyaya sızan taslak metinler hakkında ne düşünüyor? Ankara’dan aldığı ilk izlenim nasıl? “Taslak metinlerin o kadar çok farklı versiyonu var ki… Elime 25 tane gelmiştir. Çıkan son metni okuduğumda aklıma yatmayan, agresif ya da sert bir madde görmedim” cevabını veren Göğüş, ekliyor: “Teknoloji tarafında TÜBİTAK bilirkişi olarak konumlandırılmış. Bana daha mantıklı ve makul bir mevzuat çalışması olarak geldi.”

Regülasyonlardaki sermaye yeterliliği konusuna da değinen Göğüş, “Küçük bir borsadan istediğiniz sermayeyle büyük borsadan istediğiniz sermayenin eşit olmaması lazım. Bu durum rekabeti öldürür.”

Bunun yanı sıra Göğüş, söz konusu mevzuat kapsamında ayrıma gidilmesini savunuyor: “Borsa olmayıp fakat kripto para alım satım gerçekleşmesine fırsat veren çok sayıda yeni iş modeli var. Yani bir kripto para borsasıyla NFT pazar yeri aynı statüde olmamalı. Lisans tiplerinin gelmesi gerekiyor.”

"Negatif faiz ortamı kripto piyasasına yarayacak"

Göğüş’le beraber gazetecilerin sorularını yanıtlayan bir diğer isimse Bybit’in Türkiye Araştırma Müdürü Beste Naz Süllü’ydü. Piyasaların dinamiklerini değerlendiren Süllü’nün konuşmasından satır başları şöyle:

• Muhtemelen kontrollü bir resesyona giriyoruz. Bu resesyon doğal bir soğuma yaratacak. Fed doğal bir soğumayla beraber hem işsizlikten birkaç puanla feragat ederek, böylelikle enflasyon yönetimindeki başarısızlıklarının üstünü kapatacak. Enflasyonu talep yönden soğutursunuz ama arz yönünden soğutmanız için büyümeden birkaç puanlık kayıp vermeniz gerekiyor. Bununla beraber kontrollü bir resesyon geçişi olacak.
• Fed’in Temmuz ayında 75 baz puanlık faiz artırımı yaparak faizlerin 2,5’a çıkması, Eylül’de de 3’e çıkması bekleniyor. Fakat bu artışa rağmen enflasyonun altında seyreden faiz oranı ortaya çıkıyor. Biz eğer negatif faizden konuşacaksak, güncel faizlerde de beklenti üzerinden gitmemiz gerekiyor. Fed’in bu seneki faiz artırımına dair beklenti yüzde 3 ya da 3,5’a sabitlense bile yüzde 8,6’ya vuran bir enflasyon var. Negatif faiz ortamı kripto para piyasasına yarayacaktır.
• Piyasadaki HODL’cularda şaşırdığımız bir şey oldu. Altın fiyatları düştüğünde dipten almak isteriz değil mi? Fiyat düşerken alımlarını da azalttılar. Mayıs ayında Terra çöküşü yüzünden piyasada para kalmadı ama en azından ufak ufak artmaya başlayan bir görüntü söz konusu. Demek ki geldiğimiz fiyat seviyeleri de artık yatırımcıları heyecanlandırmıyor.
• Düşüş sona ermese bile artık bir tepkinin geleceğini görüyoruz. Zincir verilerine baktığımızda, borsalardaki Bitcoin’ler azalmış durumda. Madenci satışlarının yavaşlamaya başladı, para girişi ise halen zayıf. Tüm veriler dip seviyelerde. En azından para çıkışları durduk dersek, Polyannacılık oynamış oluruz.