19 Yaşındaki Genç Türk Girişimci NFT Piyasasına Yeni Bir Soluk Getirmek İstiyor

NFT piyasası hem dijital sanat hem de koleksiyonlar tarafında çığ gibi büyüyor. Bu alanın gelecek vadettiğini gören irili ufaklı birçok kripto para borsası da NFT pazar yeri açıyor. Koleksiyon sahipleri ve dünyada adından söz ettiren Türk dijital sanatçılar işlerini bu pazar yerlerinde sergilerken, bire bir aynı iş modelini izleyerek bu pastadan dilim koparmak isteyen çok sayıda oluşum var.

Ancak NFT’ye dair bilhassa sanatçı perspektifinde keskin bir ayrışma söz konusu: Sanat galerilerinin dört duvar arasına sıkışan ve işlerini fiziksel ortamda sergilemek isteyen geleneksel sanatçılar ile sadece belli başlı pazar yerlerinde işlerini sergileyen ve oyunu kurallarına göre oynamaya çalışan dijital sanatçılar.

NFT piyasasındaki bu çıkmazı iyi okuyan ve kendi tabiriyle amaçlarının “Fiziksel ve dijital dünya arasında bir köprü inşa etmek” olduğunu söyleyen Özgür Dinçer henüz 19 yaşında, Boston College’da okuyan genç bir girişimci. CoinDesk Türkiye’ye özel konuşan kolektif NFT oluşumu Xhouse’un kurucu ortağı Dinçer, NFT dünyasına trade ederek başladıklarını fakat bu konuda çok da yetenekli olmadıklarını fark ettiğini söylüyor: “Kolektif bir NFT oluşumu kurmak istedik ve adını da XHouse koyduk. XHouse bir pazar yeri değil. Diğer projeler gibi ‘10 bin parçayı bulalım, satmaya çalışalım, satamazsak bırakalım’ düşüncesinde olmadık. Biz bunu yavaş yavaş satalım, gerçekten kaliteli ve bu işe güvenen insanlardan oluşan bir grup kuralım. Bu insanlar platformumuz üstünden konuşabilsin ve tanışabilsin. Kendi aralarında proje tartışabilsinler ve belki de bu yeni iş birliklerine yol açar diye düşündük.”

Dinçer’e diğer NFT işlerinden ayrıştıkları noktayı sorduk: “OpenSea’de hesap açıp, Instagram ya da Discord’da işlerinizin tanıtımını yapabilirsiniz. Çok sayıda insan bunu yapıyor. NFT projelerinde başarılı olabilmek, hayatta kalabilmek çok zor. Ben sanatçıya şunu diyorum: ‘Topluluk burada hazır. Koleksiyon almak için hazır bekleyen bir grubum var. Alacak insan hazır. Biz sadece bunu daha fazla öne çıkaralım.’ Özellikle yeni çıkan sanatçıları bulmaya çalışıyoruz ki onların da yolu açılsın” diye konuşuyor Dinçer.  

Türk dijital sanatçıların NFT dünyasındaki popülaritesinin farkında olduklarını söyleyen Dinçer, röportaj esnasında fiziksel ve dijital dünya arasında köprü kurmak istediklerine dair vurguyu defalarca yapıyor, bunun sebebini ise şöyle açıklıyor: “Çok fazla sanatçıyla konuştum danışmanlık adına yanlış adımlar atılıyor. Sanat koleksiyonları da öyle: Fizikselde başlayan ve dijitalde biten işlere ağırlık veriyoruz. Sekiz tane tişört çizip, dört tane şapka yapıp sonra bunları dijitale geçirip NFT yapmak bizim işimiz değil. Bence NFT bu olmamalı. Kişisel bir dokunuş görmek istiyoruz.”

Xhouse topluluğunda şu anda 12 sanatçının yer aldığını anlatan Dinçer, dijitalle büyüyen kendi jenerasyonunun bile Web3 dünyasına (ve tabii ki NFT piyasasına) uzak olduğunu söylüyor: “Bu kadar geniş bir kitleyi, bir jenerasyonu kaybetmeyelim. Yavaş yavaş bu geçişi yapalım ve bu geçişe destek olmak istiyorum. Yeni başlayacağımız koleksiyon da nispeten böyle: fizikselde başlıyor ve bu 35 parçalık koleksiyonu blokzincire taşıyoruz.”

Yerli küratörlerle iletişim halinde olduklarını söyleyen Dinçer, sekiz ay önce başladıkları NFT işinde farklı sanatçılarla tanışmak, ileride de fizikseldeki büyük şirketlere blokzincir bazlı projeler çıkarmak gibi bir hedefleri olduğunu anlatıyor.