Artık her şey resmi. ABD menkul kıymetler gözlemcisi, bir grup bitcoin spot borsa yatırım fonunu (ETF) gönülsüzce de olsa onaylayarak tarih yazdı ve aylardır beklenti içerisinde olan piyasalara can verdi.

Bu zor elde edilen zafer, Sam Bankman-Fried ve diğerleri tarafından körüklenen 2022'deki muhteşem piyasa çöküşünden sonra itibarını yeniden inşa etmeyi uman bir endüstri için oldukça önemli. Ancak kriptonun sadık destekçileri aynı şeyi düşünmüyor.

Bitcoin blok zincirinin ilk savunucularından bazıları, kriptonun asıl rakibi olan geleneksel finans (TradFi) ile bir araya gelmesinin finansal hizmetleri merkeziyetsiz hale getirme konusundaki orijinal vaadini bozmakla tehdit ettiğinden korkuyor. Bazıları ise, kripto para birimi olan bitcoin'in (BTC) kitleler için tasarlandığını ve TradFi ile uyum sağlanmasının kaçınılmaz olduğunu ve bu durumun her iki tarafa da fayda sağladığını iddia ediyor.

Yazılım mühendisi ve bitcoin savunucusu Jameson Lopp, gelişmelere dair "Bu her zaman ana akım olma sürecinin kaçınılmaz bir parçasıydı" diyor. “Wall Street de kendine bir pay almak istiyor.”

Lopp, bitcoin ETF'lerinin "benimseme çarkını hızlandıracağını" ve varlık sınıfını ana akım takipçileri için "daha az korkutucu bir kavram" haline getireceğini de sözlerine ekliyor.

Kriptonun ilk girişimcilerinden biri olan Erik Voorhees, sosyal medya platformu X'te bitcoin ETF'lerinin "en önemli sonucunun" hükümetleri kriptoya sert davranmaktan caydırmak olacağını söyledi.

"50 milyon boomer pasif olarak bitcoin sahibi olduğunda, bir yasağın siyasi ve ekonomik zararı önemli ölçüde daha az etkileyecek. BTC artık sadece gizemli yazılımcılara yönelik bir varlık değil" dedi Voorhees. "Artık kendisi, Truva'nın kapılarından geçmek üzere olan bir Truva Atı."

Özünü kaybetme ihtimali

Satoshi Nakamoto'nun 15 yıl önce Bitcoin whitepaper’ını yayımlaması, TradFi'a karşı güçlü bir isyandı. Bitcoin'in, 2008'de sorumsuzluğu ve açgözlülüğü ile küresel ekonomiyi dize getiren büyük bankaların kontrolsüz gücüne karşı halkın silahı olması gerekiyordu.

Durum böyle olunca her iki tarafın belli safları için ETF onaylarının yalnızca rakip olarak tasarlanmış iki dünyanın yakınlaşmasını değil, aynı zamanda her ikisinin de potansiyel yolsuzluğunu temsil etmesi şaşırtıcı değil.

Örneğin, Proof of Decentralization (Merkeziyetsizlik Kanıtı) isimli podcast’in sunucusu Chris Blec, şunları söylüyor: "Bitcoin ETF'lerinin onaylanması kaçınılmaz olarak Bitcoin merkeziyetsizliği için çok kötü bir gelişme."

Yatırım danışmanlığı şirketi XReg Consulting'in kıdemli ortağı Nicky Gomez de ETF’lerin kurumsal ve bireysel para akışları açısından iyi olsa da bitcoin’i “gerçek değerinden ve potansiyelinden uzaklaştıracağını” düşünüyor.

Gomez, CoinDesk’e verdiği röportajda, "Nihayetinde bu, kripto saflarında daha büyük bir bölünmeyi teşvik edecek" diyor.

TradFi tarafında ise ekonomi güvenlik topluluğu Better Markets, X paylaşımında bitcoin ve kriptonun "spekülatörlerin, kumarbazların ve suçluların tercih ettiği ürün olmaya devam ettiğini" söyleyerek SEC onaylarını eleştiriyor.

SEC görevlisi Caroline Crenshaw, ETF’lerin onaylanmasını "sağlıksız ve zamansız" bir karar olarak nitelendirdi.

Kaçınılmaz olanın davası

CoinDesk köşe yazarı ve hisse senedi araştırmacısı olan JP Koning, Lopp gibi kriptonun TradFi ile bir araya gelmesinin kaçınılmaz olduğunu iddia ediyor.

"Bitcoin 2009'da ilk kez piyasaya sürüldüğünden beri, benimseme her zaman geleneksel finansla yakın entegrasyona dayanıyordu, bu nedenle bir bitcoin ETF'si aslında beklenmedik bir şey değil; yalnızca bu iki sektör arasındaki bağlantının geliştirilmesini temsil ediyor.”

Tüm bunları basit bir deyişle açıklayacak olursak, her şeyin temelinde para bulunuyor.

Koning, sözlerine şöyle devam ediyor: “Bitcoin ETF’lerinin kriptonun köklü savunucularının umduklarıyla çatıştığını düşünmüyorum çünkü çünkü en başından beri bitcoinizmin en idealist türleri bile her zaman para kazanma arzusuyla varoldu.”

“ETF’ler işlem görmeye başladıktan sonra, bitcoin topluluğu bu sefer de tahvilleri zorlamaya devam edecek, çünkü aslında fiyatı daha da yükseltecek olan şey bu.”