Kripto endüstrisi katılımcıları, Avrupa Birliği politika yapıcıları tarafından kabul edilen yeni kara para aklamayı önleme kurallarının, geleneksel finans kurumları için geçerli olan önlemlerden daha katı olduğunu düşünüyor.

AB politika yapıcıları, bu hafta kripto firmaları için katı gereklilikler içeren kapsamlı kara para aklamayla mücadele kuralları üzerinde bir anlaşmaya vardı.

Kararlaştırılan hükümler uyarınca, hizmet sağlayıcıların katı müşteri doğrulama gerekliliklerine uyması ve ayrıca self-custody cüzdanları ve sınır ötesi transferleri içeren işlemlerin risklerini azaltmak için önlemler alması gerekiyor.

Belirtilen amaç, kripto firmaları ve finansal kurumlar için aynı kuralları uygulayarak oyun alanını eşitlemek olsa da, sektördeki bazı kişiler politika yapıcıların dijital varlık firmalarının diğer finansal kurumlarla aynı kara para aklama kontrollerine tabi olduğu konusuna şüpheli yaklaşıyor.

Sektör savunucusu Blockchain for Europe grubunun genel sekreteri Robert Kopitsch, "Eş yasa koyucuların bu anlaşmayla ilgili coşkulu basın açıklamalarına rağmen, kripto varlık hizmet sağlayıcıları ve diğer finansal kurumlar için şartlar adil değil" diyor.

Kara Para Aklamayı Önleme Yönetmeliği

AB, geçen yıl büyük bir yargı yetkisi tarafından kriptoya yönelik ilk kapsamlı düzenleyici çerçevesini tamamlayarak resmen tarih yazdı. Blok, dönüm noktası niteliğindeki Kripto Varlık Piyasaları (MiCA) düzenlemesinin yanı sıra Kara Para Aklamayı Önleme Yönetmeliği'nin (AMLR) bir parçası olarak kripto transferleri (TFR) hakkında bilgi toplamak için kurallar da belirledi.

AMLR, 27 Avrupa ülkesinden oluşan bloğun yasa dışı fon akışları ve yaptırımlardan kaçınmayla mücadele etmek için oluşturuldu. Tüm bu kurallar, mücevher ve lüks arabalardan büyük futbol kulüplerine kadar her şeyi kara para aklamada potansiyel araçlar olarak görüyor ve AB'deki nakit ödemeleri 10.000 euro (10.888 dolar) ile sınırlıyor.

Ayrıca yönetmelik, ABD’nin tek bir kural kitabı oluşturmasını kolaylaştırıyor ve kripto sektörü üzerinde önemli bir denetim otoritesi kuruyor.

AMLR henüz kesinleşmemiş olsa da Avrupa Parlamentosu'nun Finlandiyalı üyesi Eero Heinaluoma, perşembe günkü basın toplantısında “Ana siyasi ilkeler üzerinde anlaşmaya varıldı” diyor.

NFT’ler, DeFi ve Gizlilik Araçları Nasıl Etkilenecek?

Düzenleme kapsamına NFT’lerin dahil edilip edilmeyeceği konusunda hararetli tartışmalar olsa da, sektör savunucusu AB Kripto Girişimi grubunun kıdemli politika lideri Vyara Savova, çarşamba günü yaptığı bir görüşmede varlıkların anlaşmanın dışında kalmasının muhtemel olduğunu söyledi.

Blockchain for Europe'un düzenleyici işler başkanı Tommaso Astazi de NFT'lerin merkeziyetsiz finans (DeFi) ile birlikte düzenleyici kuralların kapsamı dışında kalacağını bildirdi.

AB Kripto Girişimi'nin kurucu ortağı Marina Markezic, AMLR'nin Tornado Cash'e yönelik yaptırımların ardından kripto anonimleştirme araçlarını yasaklamaya veya kısıtlamaya çalışacağına dair endişeler olduğunu ve kriptonun Rusya gibi yaptırım uygulanan kuruluşlar tarafından kullanıldığına dair korkuların yer aldığını belirtti.

Ancak Astazi’ye göre, politika yapıcılar tarafından bu araçlara dair tartışmaların devam edip etmediği bilinmiyor, aynı şekilde nihai metne dahil edilip edilmeyecekleri de.

Bankalar ve Kripto Firmaları Aynı Kurallara mı Tabi Olacak?

Heinaluoma'nın kendi sözleriyle, AMLR kripto varlık hizmet sağlayıcılarına kredi kurumlarıyla aynı şekilde davranmayı ve her ikisi için de eşit yükümlülükler getirmeyi amaçlıyor:

“En önemli şey, şu anda uygulanan ve gelecekte bankacılık sektörü için uygulanacak olan yükümlülüklerin kripto varlıklar için de uygulanabilir olmasıdır. Bu oldukça elzem çünkü geleneksel ödemeler ve kripto sektörü arasında çok fazla para akışı olduğunu görüyoruz.”

Kopitsch'e göre, üzerinde anlaşmaya varılan önlemler, müşteri durum tespiti uygulamak için kripto firmalarına, nakit işlemlerine ve finansal kurumlara farklı şartlar uyguluyor.

Astazi, yasal metinlerin tüm düzenlenmiş kuruluşların 10.000 avronun üzerindeki işlemlere müşteri durum tespiti uygulamak zorunda olmasına rağmen, finans ve kredi kurumlarının yanı sıra kripto firmalarının 1.000 avronun üzerindeki işlemlerde tam müşteri kontrolleri yapması gerektiğini gösterdiğini söylüyor.

Astazi’ye göre işlerin değiştiği nokta tam da burası.

Kripto firmaları, iş ilişkilerinin dışında gerçekleşen işlemler için de temel müşterini tanı (KYC) kontrolleri yapmak zorunda kalacak.

Durumu "Ara sıra yapılan işlemler için bile müşterinin kimliğini doğrulamaları gerekecek” şeklinde açıklayan Astazi, firmaların bazı AB ülkelerinde bu tür transferleri şu anda  da yapabileceğini, çünkü ülkelerin mevcut AML gerekliliklerini her zaman aynı şekilde uygulamadığını sözlerine ekliyor.

Kesin bir zaman çizelgesi vermek zor olsa da Savova, politika yapıcıların yaklaşan seçimlerden önce nisan ayında paketi Parlamento onayına hazır hale getirmeyi umdukları için AMLR ile ilgili teknik tartışmaların "oldukça yoğun" olmasını bekliyor.