Alp Mete Şirin

RWA Projeleri için Yasal Kılavuz: Part II

RWA Projeleri için Yasal Kılavuz: Bölüm I

DeFi Projeleri - Avrupa ve Türkiye’deki Hukuki Zorluklar

Türkiye’nin Kripto Yasası’nda Hangi Kripto Varlık Çeşitleri Tanımlanıyor

Alp Mete Şirin adlı köşe yazarının tüm yazıları burada! İncelemek için hemen tıklayın!

Alp Mete Şirin Tüm Haberleri

Semih Sercan Erkul

Kripto paraların piyasa değeri bu hafta önemli bir eşik olan 3 trilyon doları tekrar aşarak rekorunu tazeledi. Son ralliye memecoin’ler damga vururken, bu hafta büyüklerden Ripple da sahneye çıktı. Bitcoin haftalık bazdaki değer artışıyla trendini yukarı yönlü gösterse de bu yükselişi değerlendirirken birkaç noktaya dikkat çekmek gerekiyor. Değer artışının büyük bir kısmı hafta başında gerçekleşti. Pazartesi günü; Amerika’daki spot Bitcoin ETF’leri 1,1 milyar dolar ile rekor seviyelere yakın düzeyde pozitif giriş görülürken haftanın son işlem günleri perşembe ve cuma çıkışlar hakimdi.&nbsp; Zincirüstü veriler, yani blokzincir üzerindeki işlemleri analiz ederek çıkarılan verilere göre BTC üzerinde yatırımcıların hafta boyunca kar alımı yaptıkları da görülüyor. ETF’lerden benzer bir kar alımı gelip gelmeyeceğini anlamak için haftanın piyasa açılışı dikkatle takip edilmeli. Amerika’da Temsilciler Meclisi ve Senato'daki kripto dostu üyelerin artması, yeni dönemde daha olumlu bir yaklaşım beklentisini güçlendirerek, SEC ile 2020 yılından beri mücadele içindeki Ripple’a da ciddi bir değer artışını beraberinde getirdi. Spot ETF başvuruları için Solana ve Ripple’a yönelik onay beklentileri giderek artıyor. ETF başvurularındaki onay beklentisi ve onay haberlerinin fiyata pozitif etki ettiğini hem Bitcoin hem Ethereum ile tecrübe ettik. Bu sebeple Ripple ve Solana’ya da yaraması normal. Onay sonrası fiyat hareketlerinin ise bu fonlara yapılan yatırımların devamlılığından etkilendiğini Ethereum’dan biliyoruz. Spot Ethereum ETF’leri henüz beklenen performansı göstermemiş olsa da geçtiğimiz hafta başında yatırım almaya başladığına dair sinyalleri verdi ancak devamlılık şart. <h1>Memecoin’leri es geçmeyelim</h1>Yeni dönemde daha esnek bir kriptopara politikası uygulanacağını öngören Amerikan borsaları da yeni listelemeler ile projelere kendi müşterilerinin yatırım yapabilmesinin önünü açarak kriptoparalarda değer artışına katkıda bulunuyor. Amerikan’ın en büyük kriptopara borsalarından önce Robinhood’un PEPE’yi listelemesi; ardından Coinbase’in PEPE, WIF ve FLOKI’yi listeleyeceğini duyurması bu memecoin’lerde ciddi değer artışlarını beraberinde getirdi.&nbsp; Bir diğer tarafta ise; Elon Musk öncülüğünde hükümetin verimliliği için kurulan departmanın “Department Of Government Efficiency” baş harfleriyle kısaltırsak DOGE’un duyurulması, kriptopara DOGE’un değer artışına katkı sağladı. Kendisini babası olarak ilan ettiği kriptopara ile aynı baş harflere sahip bir departman kurması güzel bir tesadüf (!) DOGE’un adı, önümüzdeki dönemde daha sık gündeme gelecek gibi görünüyor.&nbsp;Özetle; kriptopara piyasaları pozitif girişler ve değer artışları ile geçtiğimiz iki haftayı iyi ralli yaparak götürdü. Hem yeni girişleri hem de kar alımlarını gördük. Trump hükümetiyle birlikte kriptoparalarda bahar havası var, ancak yazının yazıldığı sırada Ukrayna ve Rusya tarafına dair bir haber akışı görüyorum. Bu sebeple; kriptoparaların riskli varlık sınıfında yer aldığını makroekonomik gelişmeler ve jeopolitik gerilimlerden etkilenebileceğini unutmayalım diyerek herkese güzel bir hafta diliyorum.

Bitcoin’de Yeni Rekorlar, Kâr Alımları ve Meme Çılgınlığı

Berkay Aybey

Trump henüz aktif olarak başkanlık görevine başlamadı. O nedenle vaatlerin ne kadar tutulacağını söylemek için erken. Buna rağmen şimdiden yeni hükümetin kripto dostu olması nedeniyle hamleler yapılmaya başlandı. Topluluğun görüşüne bakıldığında, aslında ilk beklenen kısım SEC başkanıyla ilgili değişimler. Genelde yeni başkanın kendi ekibini kurması için kurumların başlarındaki kişiler istifalarını verirler. Gensler de bunun sinyallerini verdi ve bir zorluk çıkartmayacağa benziyor. Yaptığı konuşmada, SEC’de gururlar görev yaptığından bahsederken geçmiş zaman kullanması, istifa sinyali olarak yorumlandı.&nbsp; Yeni SEC başkanının kripto karşıtı olmayacağı beklentisiyle şimdiden çeşitli ETF başvuruları aldı başını gidiyor. Ripple davasının kazanılması nedeniyle XRP başvurularına kesin gözüyle bakılırken, SOL-HBAR-APT gibi altcoinler için de başvurular yapıldı ki mevcut SEC yönetimi altcoinlerin geneline kesin olarak menkul kıymet gözüyle bakıyor. Bu görüşün değişmesiyle birlikte ABD borsalarının kriptopara borsalarından pek de farkı kalmayacak. Birçok altcoinle birlikte hisse ve kriptoparalara aynı yerden ulaşabileceğiz. Tabii bu durum kriptoparaların artık üvey evlat muamelesi görmesinin de önüne geçecek. Diğer finansal varlıklar kadar güvenilir ve yatırım yapılabilir olduğunu göstermiş olacak. Nitekim Bitcoin ETF bile bu tür bir itibarın kazanılmasında son derece yardımcı oldu. Birçok emeklilik fonu, üniversite ve eyaletin normalde yasal problem yaşamamak için Bitcoin almadığı, ETF sonrasında bunu yapabildiklerini görmüş olduk. Florida, 800 milyon dolarlık yatırım yaptığını açıklarken, Pensilvanya eyaleti de 7 milyar dolarlık eyalet rezervinin %10’u ile Bitcoin alınması için verilen yasa teklifini görüşüyor. Bir diğer önemli konu tabi ki regülasyonlar. En başta, bankaların kriptoparalarla etkileşime geçmesini üstü kapalı şekilde önleyen SAB-121 düzenlemesinin kaldırılması bekleniyor. Çünkü bu düzenleme Trump öncesinde de kaldırılmak istenmiş, Senato’dan onay alınmış ancak doğrudan Biden tarafından veto edildiği için olmamıştı. Dolayısıyla senatörlerin bile hemfikir olduğu bu konunun kolayca yürürlüğe konulabileceği düşünülüyor. SAB-121 kalktığında veya yeniden düzenlendiğinde, bankalar da artık kriptopara trendinden faydalanabilecek. Gerek saklama hizmetleri gerekse de tokenizasyon konusunda çeşitli hamleler ve ödeme servisi konusunda geliştirmeler görebiliriz. Böylelikle kriptoparaların günlük hayatta kullanımının da artması doğal olacaktır. Bunların dışında acil gözüyle bakılan stabilpara regülasyonu ve SEC-CFTC arasında net bir görev ayrımının yapılarak kriptoparalara uygun bir regülasyon altyapısının kurulması da bekleniyor. Halka arz konusu da ETF’ler kadar önemli bir konu. Kraken’in bu konuda bir girişim yapacağı uzun süredir konuşuluyor. SEC’in açtığı davada suçlu olduğunu kabul edip ödeme yapmasının ardından bu girişim askıya alınmıştı. Aynı şekilde Circle da uzun süredir halka arz girişimlerini bekletiyor. Trump sonrasında birçok kriptopara şirketinin borsaya girmesi ve halka arz olması bekleniyor.&nbsp; Halka arz konusu sadece ABD şirketleriyle kısıtlı değil. Japon kripto borsası Coincheck, NASDAQ üzerinde listelenmek için onay aldı. Bu nedenle, önümüzdeki dönemde ABD borsalarında kriptopara yoğunluklu birçok hisse ve ETF ürünü göreceğimiz neredeyse kesin. ETF ürünler doğrudan kriptopara fiyatlarına etki ederken, kripto şirketlerin hisse senetlerine olan talep de bu şirketlerin yatırımlarını güçlendireceği için dolaylı yoldan fiyata etki edecek, günün sonunda kazanan kriptopara piyasası olacaktır. Kısacası, kriptopara sektörü bir süredir düğümlenmiş problemlerin etkisi altında frene basmış durumdaydı. Trump sonrasında dile getirilen boğa söylemleri, sadece halving sonrasında gelen yükseliş döngüsünden kaynaklanmıyor. Yukarıda da gördüğümüz üzere, kriptopara açılımlarıyla birlikte mevcut potansiyelin değerlendirilmesi ve çok daha yüksek likiditeye sahip piyasalarla etkileşime geçilmesi de boğa piyasası beklentilerinin temelini oluşturuyor. Son zamanlarda ciddi hız kazanan tokenizasyon girişimleri boşuna değil. Trilyon dolar yöneten şirketler şimdiden yeni ekonominin altyapısını kurmaya çalışıyorlar. <h1>Polymarket’e Operasyon</h1>ABD başkanlık seçim bahsi açarak özellikle politik alanda önemli ses getiren Polymarket, seçimlerin ardından FBI baskınına uğradı. Evi basılan CEO göz altına alınırken elektronik cihazlar da incelenmek üzere alındı. Bir önceki seçimde Trump’ın hile yapıldığıyla alakalı açıklamaları ve ondan öncesinde de Rusya’nın seçimlere müdahalesi gibi konuları hatırlarsak, Polymarket konusu da çok sürpriz değil. Yine seçimlere müdahale kapsamı altında yapılan bir operasyon olarak bakılabilir. Polymarket, 2022 yılında açılan dava sonucunda ABD’ye hizmet vermeyi durdurmuş, ancak tabii VPN ile herkes erişmeye devam etmişti. Yasal olarak ABD’ye hizmet vermediği için ne kadar ciddi bir suçlama yapılabilir henüz bilinmiyor. Burada odaklanılması gereken, 15 yıllık kriptopara piyasasının bu kadar kısa sürede dünyanın en büyük ekonomisine sahip ABD’nin politikasını doğrudan etkileyebilecek uygulamalar çıkartabiliyor olmasıdır. Unutmayalım ki Polymarket başlı başına bir teknolojik altyapı değil, binlerce kriptopara uygulamasından bir tanesi. Merkeziyetsiz altyapının serbest piyasa ekonomisini uygulamaya izin vermesi, her türlü talebe karşı arz yaratılabilmesini sağlıyor. Aslında kapitalizm ile bu kadar içli dışlı olan ABD için bu denli bir serbest piyasa, halkın neleri talep ettiği ve regülasyonların ne kadar engelleyici olduğuyla ilgili önemli bir ipucu veriyor. Mevcut ABD yönetimine de bakıldığında, ABD’nin tekrar inşa etmesi gerektiği söylenerek bürokrasinin ayak bağı olmasından söz ediliyor. Kriptoparalar bu durumu olabildiğince şeffaf bir şekilde ortaya çıkarıyor. Polymarket’in, böyle bir soruşturmanın konusu olması, kriptoparaların kısa sürede ne kadar önemli bir değişim dinamiği haline geldiğini bize kanıtlıyor. <h1>Tether Tokenizasyonu</h1>Tether, Hadron adlı tokenizasyon platformunu faaliyete geçirdi. Birkaç aydır denemeleri yapılan platformda, klasik hale gelen tahvil tokenizasyonu tarzındaki işlemler yapılabilecek. Ancak bu platformun benzerlerine oranla çok daha büyük bir potansiyeli bulunuyor. Tether, geçtiğimiz Ekim ayında 670 bin varillik Ortadoğu petrolünün ticaretinde aracılık yaptığını açıkladı. Petrol ticaretinde yapılan uluslararası ödemelerin Tether’in sağladığı tokenizasyon altyapısıyla yapıldığı belirtildi. Yüksek faiz nedeniyle her çeyrek milyarlarca dolar kar açıklayan Tether, hem giderek daha güvenilir ve saygı duyulan bir şirket oluyor hem de yatırımlarını çeşitlendiriyor. Tether’in bu tür geleneksel piyasa işlemlerini kendi üzerinden tokenize etmesi Hadron’un bu alanda kilit rol oynayabileceğini gösteriyor. Petrol gibi yüksek hacimli işlemlerde ödemelerin transferinde rol oynayan aracılar ve bu ticaret için yapılan sigortalar ciddi maliyetler getirdiği için Hadron’un tüm bu süreçleri akıllı kontratlarla çözdüğü, prestijli bir market altyapısına dönüşmesi oldukça muhtemel. <h1>Kısa Kısa</h1><ul><li>Bloomberg’in haberine göre, İtalya’da %42’ye getirilmesi planlanan kriptopara vergisi, %28 olarak revize edildi. </li><li>Coinbase destekli Stand With Crypto adlı kriptopara odaklı lobi kuruluşu, çalışmalarını Avustralya’ya genişletti. ETF konusunda ABD’yi takip eden Avustralya’da, politikacıların kriptopara alanında eğitilmesi ve sektörün desteklenmesi amaçlanacak. </li><li>Lisk mainnet faaliyete geçti. Eski bir L1 projesi olan Lisk, artık L2 olarak hayatına devam ediyor. 21 Kasım’dan itibaren 4 ay boyunca toplamda 15 milyon LSK token airdrop yapılacak. &nbsp;</li><li>BUIDL, Aptos-Arbitrum-Avalanche-Optimism ve Polygon’a genişliyor. </li><li>Upbit’in lisans yenileme araştırmalarında 500 bine yakın kullanıcıya düzgün KYC yapmadan onay verdiği görülmüş. KYC ihlalinden inceleme başlatıldı. </li><li>ZKsync, 325 milyon ZK tokeni hazineden çıkarıp defi platformlarına likidite olarak dağıtacağını açıkladı. Platformlardaki makasın azalmasıyla daha çok kullanıcıdan talep görüleceği ve böylelikle LP’lere gelir sağlanacağı öngörülüyor. </li><li>World Liberty Financial, Chainlink entegrasyonuna başlamış. Multi-chain bir yapıya geçişin sinyali olarak yorumlanıyor.</li></ul>

Güne Bakış: Trump Sonrası Beklentiler

Haftaya Bakış: Trump Sonrası Beklentiler

Kriptoda Trump sonrası yaşanan boğa öncesi yükseliş sayesinde sanırım herkes uzun bir süredir beklenen yükselişi görmenin sevinciyle oldukça mutludur. Trump’ın vaatlerinin 10’da 1’ini bile gerçekleştirmesi, kripto paraların belki de hiç görmediğimiz agresiflikte bir yükseliş trendine girmesi için yeterli olacağını düşünüyorum. Ancak fiyat dışında piyasadaki gelişmeleri de ihmal etmemek gerekiyor.&nbsp; <h1>Stabilpara Regülasyonu</h1>Artık Trump’ın iktidara gelmesiyle birlikte regülatörlerin kripto paraları regüle etmeme ısrarından vazgeçip, daha yapıcı ve pratik politikalara yönelmesi bekleniyor. Bu regülasyon ihtiyacının en başında da stabilparalar geliyor. Geçtiğimiz birkaç aydır neredeyse her hafta en az bir Wall Street devi, hazine tahvili ve repo gibi son derece düşük riskli fonlarını tokenize etmek için birbirleriyle yarıştı. Trilyon dolarlar yöneten bu şirketler, BlackRock’ın BUIDL tokeninden elde ettiği kar oranına ortak olmanın yanında, bence çok daha planlı ortak bir stratejinin peşinden gidiyorlar. Stabilpara rezervleri, bildiğimiz gibi nakit-kripto para-hazine tahvili ve özel şirket tahvillerinden oluşuyor. Bunların oranları sürekli güncelleniyor ve doğrudan stabilpara şirketi tarafından yönetiliyor. BUIDL gibi tokenler, aslında bu rezerv yapısını birebir temsil ediyorlar. Yani Tether sadece bu tokeni rezervinde tutsa, rezerv yapısı aslında değişmez. Ancak rezervi kendisi yerine BlackRock yönetmiş olur. Yeni çıkan stabilparalarda da işte böyle bir değişim görmeye ufak ufak başladık. BUIDL benzeri tokenler rezervlere eklenerek, stabilparanın ‘too big to fail’ şirketlerle bağlantısı kuvvetlendirilip, geleneksel piyasalar için daha da sevimli hale getirilmesine çalışılıyor. ABD Hazine’sinin çeyreklik raporunda da stabilparalar, “money market fund” yani BUIDL gibi tokenlerin temsil ettiği fonlara benzetilip bu şekilde eşleştirilmiş. Bu yeni bir trend olmasına karşın hazinenin bu kadar hızlı bir benimsemeye ulaşması, Wall Street devlerinin tokenizasyon planlarıyla hazine arasında bir stratejiyi göz önüne çıkarıyor olabilir. Dolayısıyla stabilpara regülasyonunun da “money market fund” özelinde yapılma ihtimali göz ardı edilmemeli.&nbsp; Kripto para piyasasında, stabilparalar ne kadar “para” olarak görülse de hükümetin bu varlıklara “para” vasfı yüklemek istememesi oldukça anlaşılabilir. Bu yüzden stabilparaların tanımlarında bir değişiklikle daha çok “fon” olarak görüleceği bir yola girmiş görünüyoruz. <h1>Singapur Bu Senenin Yıldızı</h1>Singapur uzun sayılabilecek bir süredir kripto para konusunda oldukça aktif bir ülke. Finansal hub olmasının da tabii ki burada etkisi büyük. Chainalysis’in coğrafi raporunda, 2024 yılında Singapur’da günlük hayatta kripto para kullanımında ciddi bir hacim görülüyor. Ülkenin en büyük bankası DBS, kurumsalların ödeme altyapısı ve kampanyalarında tokenizasyon yapabilmesi için bir altyapı hizmeti açarken, Paxos ile birlikte Singapur’a özel yeni bir stabilpara da çıkarttı.&nbsp; Özel sektör, mevcut regülasyon altyapısından faydalanarak girişimlerini hızlandırırken, regülator MAS tokenizasyon stratejisi açıklayarak süreci bir üst noktaya taşıyacağının sinyalini verdi. Tokenizasyon servisi sunan marketlerin altyapılarıyla ilgili standartlar, likidasyonlarıyla ilgili belirli kriterler ve mevcut ödeme sistemlerinin tokenizasyon altyapılarına entegrasyonu gibi süreçler üzerine çalışılacağını açıkladı. El Salvador, Hong Kong derken kripto para adaptasyonunda Singapur ciddi bir atak yaparak bu çok konuşulan adayların önüne geçme konusunda güçlü sinyaller veriyor. <h1>FTX Binance’i Dava Etti</h1>FTX yönetimi, iflas öncesinde Binance’a ödenen 1,76 milyar doları geri almak için yeni bir dava süreci başlattı. Binance, 2021 yılında oldukça makul sayılabilecek bir fiyata FTX’e yatırım yapıp bir kısım hissesini satın almıştı. Daha sonra ikili arasında çıkan anlaşmazlıklar FTX’in 1,76 milyar dolar karşılığında bu hisseleri geri almasına kadar giden bir süreci başlattı. Davadaki iddiaya göre o dönem geri satın almayı yapan Alameda’nın böyle bir parası yoktu. Alameda’nın FTX’den borç aldığı, bu borcun da kullanıcı bakiyelerinden verildiği, dolayısıyla Binance’in bu parayı geri ödemesi gerektiği belirtiliyor. Ayrıca, CZ’nin elindeki FTT’yi satacağıyla ilgili attığı tweet de kötü niyetli yaklaşım olarak dosyaya eklenmiş durumda. <h1>Kısa Kısa</h1><ul><li>Pudgy Penguins, Mythical Games ile birlikte mobil oyun çıkartacağını duyurdu. </li><li>MakerDAO, yeniden markalaşma kapsamında SKY markasını tanıtmıştı. Ancak topluluk bu markalaşma konusunda soru işaretlerine sahip olunca sürece devam edip etmeme konusunda oylama başlatıldı. DAO, %78’le SKY markalaşmasının devam etmesi yönünde oy kullandı. </li><li>MicroStrategy 2 milyar dolar daha bitcoin aldığını duyurdu. Toplamda 11,9 milyar dolar harcadıklarını ve şu anda 279.420 Bitcoin’e sahip oldukları bildirildi ki değeri 23 milyar doların üzerinde.</li></ul>

Haftaya Bakış: Trump İktidarında Kripto

İsmail Mert Şanlı

6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nda (“Kanun”) yapılan değişikliklerle birlikte, kripto varlık alım satım, ilk satış ya da dağıtım, takas, transfer, bunların gerektirdiği saklama ve belirlenebilecek diğer işlemlerin bir veya daha fazlasının gerçekleştirildiği kuruluşlar Kanun kapsamında “platform” olarak tanımlanmış ve aynı zamanda kripto varlık hizmet sağlayıcı tanımı kapsamına da girmekte olan platformların Sermaye Piyasası Kurulu (“Kurul”) tarafından çıkarılacak ikincil düzenlemelerde öngörülecek şartlara uygun faaliyetlerde bulunmaları öngörülmüştü. Kripto varlık piyasalarını düzenlemekle yetkili kılınmış olan Kurul’ca çıkarılan ikincil düzenlemeler halen düzenlenme aşamasında olsa da, 19 Eylül 2024 tarihli 1484 sayılı İlke Kararı (“İlke Kararı”) ile Kurul’un kripto sektörü üzerindeki düzenleyici etkisini güçlü bir şekilde hissettirmeye başladığını söylemek yanlış olmaz. Bilindiği üzere, gerek Türkiye’de gerekse yurt dışında faaliyet gösteren platformların bütçelerinde ve büyüme stratejilerinde reklam ve pazarlama faaliyetleri kilit bir yer tutmakta ve kullanıcılara doğrudan maddi menfaatlerin sağlandığı promosyon kampanyaları sıkça tercih edilmektedir. Platforma üye olan kullanıcı sayısının artırılması veya var olan kullanıcı sayısının korunması amacıyla; halihazırda platforma üye olan kullanıcılara, yeni üye olan kullanıcılara, potansiyel üyelere veya platforma kaydolmaları için potansiyel üyelere referans olan kişilere doğrudan maddi menfaatler sağlanması, irili ufaklı birçok platform tarafından benimsenen bir stratejiydi. &nbsp; İlke Kararı, yöneltildiği kişilere maddi menfaat sağlayan promosyon kampanyalarını geniş bir biçimde yasaklamış ancak piyasanın alışık olduğu yerleşmiş bir uygulamanın, Kurul tarafından gereken detay ve açıklıkta ele alınmayarak yasaklanması, birtakım kafa karışıklıkları ve yorum farklılıklarını da beraberinde getirmiştir. Şöyle ki, Kurul, platformlar tarafından yürütülmekte olan promosyon kampanyalarına ilişkin olarak (i) müşterilerine belirli bir getiri vaadi içeren veya bir veya birden fazla kripto varlığa yatırım yapılmasına yönlendiren nitelikte veya (ii) herhangi bir yöntemle platforma müşteri kazandıran kişilere veya kazandırdıkları müşterilere, herhangi bir menfaat veya faydanın sağlandığı promosyon kampanyalarının düzenlenmesini, herhangi ilave bir açıklama veya hüküm olmadan yasaklamıştır. Affiliate&nbsp;olarak da bilinen referans kişiler yöntemiyle platformlara üye kazandırma, bunun karşılığında referanslara ve referans üzerinden üye olan kişilere maddi menfaat sağlanması uygulamasının Kurul’ca üzerinin çizildiği konusu nispeten daha açık olsa bile, var olan kullanıcılara yönelik menfaat sağlanmasına ilişkin birtakım hususlar belirsizlik yaratmıştır. Şöyle ki, referanslara ve üye yaptıkları kişilere “herhangi bir menfaat veya fayda” sağlanması yasaklanmışken, müşteri olarak tanımlanan kişiler için aynı kelimeler kullanılmamış ve bunun yerine bu kişilere yönelik “belirli bir getiri vaadi” içeren promosyon kampanyalarının düzenlenmesi yasaklanmıştır. Hukuk tekniğinde, kullanılan terimlerin belirli yükümlülüklerin anlaşılması ve yorumlanmasında çok önemli bir yere sahip olduğu düşünüldüğünde, Kurul’un yalnızca iki bentten oluşan bir düzenlemenin ilk bendinde ikinci bendinden kullanılandan farklı bir terimi hangi sebeple tercih ettiği ve bunun bilinçli bir tercih olup olmadığı gibi sorular cevapsız kalmıştır. Zira, getiri vaadiyle ifade edilenin, birtakım kripto varlıklarına yatırım yapıldığında bundan kazanç sağlanmasının muhtemel olduğunu belirtilerek kullanıcılara belirli varlıklara yatırım yapmaları konusunda yönlendirmede bulunulması mı yoksa doğrudan maddi menfaat sağlanması mı olduğu konusunda görüş ayrılıkları mevcut olup bu konuda Kurul’un gelecekte alacağı karar ve rehberler beklenmektedir. İlgili belirsizlik ise kanaatimizce yurt dışında faaliyette bulunan platformlarla ulusal düzeyde rekabeti güçleştirmekte ve yerel piyasadaki platformların gelişimini aksatmaktadır. Dolayısıyla herhangi bir belirsizliğe neden olmayacak şekilde reklam ve promosyon faaliyetlerinin çerçevesinin ivedilikle çizilmesi sağlıklı olacaktır. Şunu da belirtmek gerekir ki, bazı platformların İlke Kararı’na aykırı olabilecek promosyon kampanyalarına devam ettiği görülmektedir. Bu konudaki risk algısının platformların büyüklüğünü göre farklılaştığı ve Kurul’un konuya ilişkin yaklaşımının bilinmezliği göz önüne alındığında piyasada bu yönüyle haksız rekabet ortamının oluştuğunu söylemek de yanlış olmayacaktır. Hatırlatmak gerekir ki, Kurul’ca belirlenen standartlara aykırı faaliyetlerinin tespit edilmesi hâlinde; ilgililerden aykırılıkların Kurulca belirlenen bir sürede giderilmesini ve kanuna, işletme amaç ve ilkelerine uygunluğun sağlanmasını istemeye ya da doğrudan bu kurumların faaliyetlerinin kapsamını sınırlandırmaya veya geçici olarak durdurmaya, tamamen veya belirli sermaye piyasası faaliyetleri itibarıyla yetkilerini iptal etmeye ya da öngöreceği diğer her türlü tedbiri almaya yetkili olması ve Kurul’un hukuka aykırı faaliyet veya işlemlerde sorumluluğu tespit edilen yöneticilerin ve çalışanların sahip oldukları lisansları geçici veya sürekli olarak iptal etmeye, haklarında suç duyurusunda bulunulması kararından itibaren yargılama sonuçlanıncaya kadar imza yetkilerini sınırlandırmaya veya kaldırmaya, hukuka aykırılıkta veya gerçekleştirilen işlemlerde sorumluluğu mahkeme kararıyla tespit edilen yönetim kurulu üyelerini görevden almaya ve yapılacak ilk genel kurul toplantısına kadar yerlerine yenilerini atamaya yetkili kılınmıştır.

Kripto Platformlarınca Düzenlenen Promosyon Kampanyalarına Sınırlama

Aybars Dorman

A16z Crypto’nun hazırladığı 2024 Kripto Durum Raporu’nu incelemeye devam ediyoruz. Keyifli okumalar! <h1>Merkeziyetsiz Borsalar ve DeFi</h1>Rapor, 2020 yılından bu yana, merkezi olmayan borsaların, kripto faliyetinin (spot) %10’unu oluşturarak büyüdüğünü söylüyor. Bununla birlikte günlük aktif adreslerin %34’ü DeFi alanında gerçekleşiyor; bu en fazla kripto kullanımının DeFi alanında gerçekleştiği anlamına gelmekte. Ayrıca en önemli DeFi alt kategorileri ise staking ve para piyasaları olmuş. <h1>NFT’ler için Paradigma Değişimi</h1>Daha ölçeklenebilir altyapılar yeni on-chain uygulamalarını açığa çıkardığı belirtilmiş.&nbsp; NFT’ler, yüksek hacimli secondary market’lerde spekülasyondan düşük maliyetli sosyal koleksiyon deneyimlerine geçiş yaptığı öne çıkartılmış. Özetle, NFT’ler için yeni dönemin başladığının sinyali verilmiş. <h1>Blok Zincirler Arası Değer Akışı: Çok Zincirli Geleceğe Doğru</h1><img src="https://cdn.coindeskturkiye.com/storage/uploads/0/0/0/672deab9c0e77-1731062457.jpg" style="width: 600px;" class="fr-fic fr-dib" data-uploadid="9895" data-responsetext="https://cdn.coindeskturkiye.com/storage/uploads/0/0/0/672deab9c0e77-1731062457.jpg" data-location="https://cdn.coindeskturkiye.com/storage/uploads/0/0/0/672deab9c0e77-1731062457.jpg" data-url="https://cdn.coindeskturkiye.com/storage/uploads/0/0/0/672deab9c0e77-1731062457.jpg"> Son 12 ayda dolar likiditesinin farklı blokzincir ağları arasındaki akışı; ikinci katman çözümlerinin devreye girmesiyle multichain ve birlikte çalışabilirlik açısından yüksek seviyede olduğunu gösteriyor.&nbsp; Beş yıl önce birlikte çalışabilen blokzincirlerden bahsetseydik, hayal satıyorlar denirdi. Ancak bugün, birlikte çalışabilirliğin gelecek beş yılını hayal etmenin zor olmadığı bir noktadayız. <h1>Kripto Trendlerinde Yapay Zekanın Yükselişi</h1><img src="https://cdn.coindeskturkiye.com/storage/uploads/0/0/0/672deace98523-1731062478.jpg" style="width: 600px;" class="fr-fic fr-dib" data-uploadid="9896" data-responsetext="https://cdn.coindeskturkiye.com/storage/uploads/0/0/0/672deace98523-1731062478.jpg" data-location="https://cdn.coindeskturkiye.com/storage/uploads/0/0/0/672deace98523-1731062478.jpg" data-url="https://cdn.coindeskturkiye.com/storage/uploads/0/0/0/672deace98523-1731062478.jpg"> Rapordaki görsel, yapay zeka ve kripto arasındaki derin ilişkiyi ortaya koyuyor. Kripto projelerinin üçte biri yapay zeka içermekte iken; geçen yıl %27 olan bu oran, şimdi %34’e ulaşmış durumda. <h1>Sosyal Ağlar</h1>İçerik üreticilerinin sayısının artmasıyla birlikte, yüksek üretici aktivitesi sayesinde bu yıl kripto projelerinin sosyal ağlarla ilgili olma oranı %10,3 olmuş. Gelecekte bu kategoride daha fazla proje ile karşılaşma ihtimalimiz yüksek olabilir. <h1>SEC Tarafından ETP Olarak Adlandırılan ETF’lerin Kriptonun Geniş Kitlelere Yayılmasında Rolü</h1><img src="https://cdn.coindeskturkiye.com/storage/uploads/0/0/0/672deafa0e776-1731062522.jpg" style="width: 600px;" class="fr-fic fr-dib" data-uploadid="9897" data-responsetext="https://cdn.coindeskturkiye.com/storage/uploads/0/0/0/672deafa0e776-1731062522.jpg" data-location="https://cdn.coindeskturkiye.com/storage/uploads/0/0/0/672deafa0e776-1731062522.jpg" data-url="https://cdn.coindeskturkiye.com/storage/uploads/0/0/0/672deafa0e776-1731062522.jpg"> ETF’lerin (kripto paraların—BTC, ETH—borsada dolaylı alınıp satılabilmesini sağlayan fonlar) erişiminin kolaylaşması, ABD’de kripto varlık alıp bunları “hodl” eden kullanıcı sayısını artırıyor. Hali hazırda BTC ve Ethereum ETF’leri 89 milyar doların üzerinde zincir içi varlık içeriyor. Bu durum, seçimleri de etkileyerek kripto ekosistemini giderek daha güçlü bir döngü içerisine alabilir. <h1>Küresel Kripto Düzenlemeleri</h1>SEC’in ETP onayları sonrasında Avrupa’da MiCa’nın yıl sonunda yürürlüğe girmesi, Wyoming’in DAO’lar için DUNA yasasını çıkarması ve Muhalefet ile Muhalif grupların kripto hakkında olumlu beyanatlarda bulunması, kriptonun küresel düzenlenme sürecinde önemli ilerlemelerin yaşandığını bizlere gösteriyor. <h1>Stablecoin’ler ve Üstlendikleri Kritik Görevler</h1>ABD doları rezerv para birimi konumunda büyük bir sallantı yaşanırken, stablecoin’lerin ABD’nin uluslararası konumunu güçlendirebileceğinin anlaşılması ve özellikle ABD Kongresi'nde dolaşan bazı yasa tasarılarında kendine yer bulması, bu varlıkların gelecekte üstleneceği kritik rolün en önemli göstergesi. Bu gelişme, kriptonun bir sonraki 1 milyar kullanıcıya ulaşılmasında son derece değerli bir sıçrayış olabilir. <h1>Altyapı Gelişmeleri ve Etkileri</h1>Rapora göre, en popüler beş geliştirici alt kategorisinden biri olan L2 ağlarının ve yeni nesil blok zincirlerinin ortaya çıkmasıyla, dört yıl öncesine kıyasla bir saniyede 50 kat daha fazla işlem gerçekleşiyor. Blok zincirlerinin kapasitesi genişliyor ve gelen güncellemelerle birlikte ağlardaki işlem ücretlerinde önemli düşüşler meydana gelmekte. Benzer bir durum ZKP (Sıfır Bilgi Kanıtı) doğrulama maliyetlerinde de yaşanıyor. Özetle, blok zincir ağları daha verimli hale gelirken bilinirlikleri de artıyor diyebiliriz. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.

2024 Kripto Durum Raporu Bizlere Neler Söylüyor? - Bölüm 2

Gamze Müge Kan

Anonim şirketler için <a href="https://www.coindeskturkiye.com/kripto-para" rel="noopener noreferrer" target="_blank">kripto varlıkların&nbsp;</a>sermaye olarak kabul edilebilirliği ve uygulanabilirliği tartışılmaya değer bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Kripto varlıklar üzerine kurulan şirketler, yalnızca finansal işlemlerde değil, aynı zamanda sermaye olarak kullanılabilme potansiyeliyle de geleneksel ticaret hayatına farklı bir soluk getiriyor. Peki, bu yeni nesil varlıkların, özellikle anonim şirketler için sermaye olarak kullanılması mümkün mü? Gelin bu sorunun cevabını, çeşitli yasal düzenlemeler ve finansal yaklaşımlar ışığında inceleyelim. <h1>Blokzincir Sistemi ve Kripto Varlıklar: Yeni Nesil Dijital Ekonomi</h1>Kripto varlıkların ardındaki blokzincir (blockchain) teknolojisi, geleneksel merkeziyetçi sistemlerin aksine, kullanıcıların doğrudan işlem yapabilmesine olanak tanıyor. Blokzincir, tüm işlemlerin kaydedildiği ve dağıtıldığı, şeffaf bir veri tabanı sistemi olarak tanımlanabilir. Örneğin; Bitcoin gibi dijital paraların transfer edilmesi ya da saklanması, merkezî bir otoriteye ihtiyaç duymadan gerçekleşebiliyor. Bu, sermaye şirketleri için yeni bir finansal modelin kapılarını aralıyor. Bitcoin, blokzincirin en popüler kullanımlarından biri olsa da Ethereum gibi akıllı sözleşmelere imkân tanıyan sistemler de şirketlerin operasyonel süreçlerinde yeni çözümler sunuyor. Böylece, finans dünyasında yavaş yavaş yer bulan bu varlıkların anonim şirketlerde sermaye olarak kullanılması da gündeme geliyor. <h1>Türkiye’de Kripto Varlıklara İlişkin Yasal Düzenlemeler</h1>Kripto varlıkların Türkiye'de sermaye olarak kabul edilebilirliği, Türk Ticaret Kanunu (TTK) ve <a href="https://www.coindeskturkiye.com/yazarlar/umut-bakanogullari/kripto-kanunu-avantaj-mi-dezavantaj-mi-6405" rel="noopener noreferrer" target="_blank">Sermaye Piyasası Kanunu (SerPK)</a> gibi düzenlemelerle ilişkilendiriliyor. 2021 yılında çıkan yönetmeliklerle, kripto varlıkların ödeme aracı olarak kullanılması yasaklanmış durumda. Ancak, kripto varlıkların dijital varlık olarak tanımlanması ve gayri maddi hak olarak kabul edilmesi, bu varlıkların sermaye olarak kullanılabilme ihtimalini açık bırakıyor. Örneğin, Sermaye Piyasası Kanunu'nda cüzdan, kripto varlık, kripto varlık saklama hizmeti gibi tanımların yapılmış olması, bu varlıkların tanımlanabilir bir değere sahip olduğunu gösteriyor. <h1>Türk Ticaret Kanunu ve Ayni Sermaye Kavramı</h1>Türk Ticaret Kanunu, sermaye şirketlerinde ayni sermaye olarak kabul edilebilecek mal varlıklarını sıralıyor. Ayni sermaye, taşınır ve taşınmaz değerlerin yanı sıra ticari itibar, fikri mülkiyet hakları gibi ekonomik değeri olan varlıkları kapsıyor. Bu bağlamda, nakden değerlendirilebilen, devredilebilen ve bir mülkiyet hakkına konu olabilen değerlerin anonim şirketlerde sermaye olarak kullanılabileceği belirtiliyor. Bu çerçevede, kripto varlıkların ayni sermaye olarak değerlendirilebilmesi için gerekli olan devredilebilirlik ve nakit değerleme özelliklerine sahip olması, onları bu sürecin bir parçası haline getiriyor. <h1>Kripto Varlıkların Sermaye Olarak Kabul Edilebilirliği ve Pratik Zorluklar</h1>Kripto varlıkların anonim şirketlerde sermaye olarak kullanılabilirliği, yasal düzenlemelere rağmen bazı pratik engellerle karşılaşıyor. Bunlardan ilki, kripto varlıkların değerinin sürekli değişken olması yani volatilite sorunu. Kripto varlıklar, geleneksel para birimleri kadar istikrarlı olmadığından, değerleme sürecinde dalgalanmalar yaşanabiliyor. İsviçre gibi bazı ülkelerde bu sorun haftalık değer ortalamaları ile aşılmaya çalışılsa da Türkiye’de henüz bu konuda net bir yöntem belirlenmiş değil.Bir diğer zorluk, sermayeye konulan kripto varlığın şirket tarafından efektif olarak kullanılabilir olması. Kripto varlıkların saklandığı cüzdanın şirket adına transfer edilmesi ve muhasebeleştirilebilmesi, anonim şirketlerin finansal yapısına farklı bir prosedür getiriyor. Bu bağlamda, şirketin kripto cüzdanları yönetebilmesi için uygun altyapı ve yasal düzenlemelere sahip olması gerekiyor. <h1>Kripto Varlıkların Muhasebeleştirilmesi ve Hukuki Engeller</h1>SerPK, kripto varlıkları gayri maddi varlık olarak tanımladığından bu varlıkların muhasebeleştirilmesi mümkün. Ancak, ticaret sicil müdürlüklerinin kripto varlıkları ayni sermaye olarak kabul etmesi konusunda halen yasal bir dayanak eksikliği bulunuyor. Tescil sürecinde kripto varlıkların ayni sermaye olarak kabulü yönünde açık düzenlemelere ihtiyaç duyuluyor. <h1>Gelecek Perspektifi: Kripto Varlıkların Sermaye Olarak Kullanımı</h1>Kripto varlıkların ayni sermaye olarak anonim şirketlere konulabilmesi, mevcut yasal düzenlemelere göre teorik olarak mümkün gözükse de pratik engeller, uygulamanın önündeki en büyük zorluk olarak öne çıkıyor. Kripto varlıkların sermaye olarak kullanımı, ticaret sicil müdürlüklerinin yaklaşımı ve maliye politikaları ile şekillenecek gibi görünüyor. Bu süreçte, ticaret dünyasında kripto varlıkların getireceği yeniliklere uyum sağlamak için daha esnek ve belirleyici düzenlemelere ihtiyaç duyuluyor. Kripto varlıkların sermaye olarak kullanımı, gelecekte yasal ve finansal sistemlerin daha entegre bir hale gelmesine katkı sağlayabilir. Bu bağlamda, Türk hukuk sistemi ve şirketler, dijital ekonomi ve blokzincir tabanlı varlıkların kullanımını etkin bir şekilde ele alarak finansal sistemin dönüşümüne öncülük edebilir.

Kripto Varlıkların Anonim Şirket Sermayesi Olarak Kullanımı Mümkün mü?

Ali İhsan Altıparmakoğlu

ABD'de yapılan başkanlık seçimleri, piyasalarda genellikle önemli değişikliklere yol açmıştır. Seçim dönemleri, belirsizliklerin zirveye ulaştığı dönemlerdir ve bu durum yatırımcıların ruh halini ve davranışlarını büyük ölçüde etkiler.&nbsp; Belirsizliğin hüküm sürdüğü dönemlerde, yatırımcılar risk almakta tereddüt edebilirler ve hatta genel olarak ederler de. Keza son birkaç gündür hem hisse senetleri hem de kripto piyasalarında ciddi düşüşler gözlemliyoruz. Ancak seçimlerin sonuçlanmasıyla birlikte, belirsizliklerin azalması ve geleceğe dair bir öngörü elde edilmesi yatırımcıların daha güvenli bir ortamda hareket etmelerini sağlıyor. Bu güven ortamı, piyasalardaki dalgalanmaları stabilize etme eğiliminde olup, başta Nasdaq ve SP500 gibi finans piyasaları olmak üzere özellikle kripto para piyasalarında olumlu bir hava yaratır. Yatırım psikolojisi açısından, belirsizlikler azaldığında hem kurumsal hem de bireysel yatırımcılar doğal olarak daha cesur hamlelerde bulunma eğiliminde bulunurlar.&nbsp; Bu durum, özellikle kripto paraların volatilitesi göz önüne alındığında, yatırımcıların kararlarını etkileyen önemli bir faktör haline gelir ve ciddi fiyat dalgalanmaları oluşur. 2016 ve 2020 seçimleri sonrası Bitcoin ve ether gibi dijital varlıklarda kaydedilen büyük artışlar, bu güvenin ve belirsizliklerin azalmış olmasının bir yansımasıdır. Ancak özellikle bu seçim özelinde seçilecek yeni başkanın uygulayacağı politikalar, kripto varlıkların geleceği üzerinde doğrudan etkili olacak gibi görünüyor. Bu konuya aşağıda biraz daha değineceğiz ancak kripto rallilerinde etkili olduğu düşündüğüm iki konuya daha dikkat çekmek istiyorum: Global para arzı ve altın rallileri. Öncelikle global para arzı ile başlayalım. Makroekonomide para arzı M1 ve M2 denen 2 araçla ölçülür. M1 (Money 1) ekonomideki nakit para, vadesiz mevduat ve çeklerin toplamıdır. M2 (Money 2) ise M1'e ek olarak tasarruf ve kısa dönem vadeli mevduatların toplamıdır.&nbsp; Merkez bankalarının uyguladığı para politikaları piyasa dinamikleri açısından kritik bir faktördür. M2 para arzındaki artış (Parasal genişleme), piyasada daha fazla likiditenin dolaşmasına ve yatırımcıların risk alma iştahlarının artmasına neden olur. Özellikle Bitcoin boğa sezonlarının, M2 para arzının artışıyla yüksek korelasyon sergilediği görülüyor. Daha fazla fiat para arzı, yatırımcıların daha fazla yatırım yapma isteğiyle birleştiğinde, başta emtialar ve hisse senedi piyasaları olmak üzere kripto paralar üzerindeki talebi de artırıyor. Bunun yanı sıra, genişlemeci para politikaları, enflasyon beklentilerini artırarak kripto paralara olan ilgiyi de yükseltiyor.&nbsp; Yatırımcılar, genişlemeci para politikalarının kripto para piyasalarındaki yansımalarını izleyerek stratejilerini belirlemekte, bu da Bitcoin’in fiyatlarının yükselmesine katkıda bulunmaktadır. Dolayısıyla, merkez bankalarının para politikaları ve M2 para arzındaki artış, kripto para piyasalarının yükselişinde önemli bir rol oynuyor diyebiliriz.&nbsp; Aşağıdaki Macromicro grafiğinde M2 arzının kripto rallileriyle olan korelasyonu açık bir şekilde görülüyor. <span style="font-size:11pt;font-family:Arial,sans-serif;color:#000000;background-color:transparent;font-weight:400;font-style:normal;font-variant:normal;text-decoration:none;vertical-align:baseline;white-space:pre;white-space:pre-wrap;"><img src="https://cdn.coindeskturkiye.com/storage/uploads/0/0/0/6728c4e653740-1730725094.png" class="fr-fic fr-dii" data-uploadid="9859" data-responsetext="https://cdn.coindeskturkiye.com/storage/uploads/0/0/0/6728c4e653740-1730725094.png" data-location="https://cdn.coindeskturkiye.com/storage/uploads/0/0/0/6728c4e653740-1730725094.png" data-url="https://cdn.coindeskturkiye.com/storage/uploads/0/0/0/6728c4e653740-1730725094.png" style="width: 600px;"> Yukarıda değindiğimiz gibi diğer bir önemli konu da adayların yaklaşımı. Özellikle önümüzdeki seçimlerde adayların kripto paralara bakış açıları da yatırımcılar için kritik bir değerlendirme unsuru.&nbsp; Donald Trump, kripto paraları destekleyen bir tutum sergilemişken, Kamala Harris daha temkinli bir yaklaşım benimsiyor. Trump’ın önceki başkanlık dönemi boyunca uyguladığı daha liberal politikalar, kripto yatırımcıları arasında olumlu bir hava yaratmış ve fiyatların yükselmesine katkıda bulunmuştu. Harris’in daha katı düzenleyici duruşu ise belirsizlik yaratabilir ve bu durum yatırımcıların stratejilerini etkileyebilir.&nbsp; Bu noktada, hangi adayın seçileceği sadece mevcut durumla değil, aynı zamanda gelecekteki olası düzenlemelerle de doğrudan bağlantılı. Eğer Trump gibi bir lider göreve gelirse, kripto paralar üzerindeki olumlu etki devam edebilir ve bu da yatırımcıların piyasalara olan güvenini artırabilir. Ancak Harris’in yönetiminde, kripto paraların daha fazla denetime tabi tutulması, Gary Gensler’in Hazina Bakanı olması ve düzenleyici engellerin artması ihtimali, yatırımcıların risk algısını olumsuz yönde etkileyebilir. Sistem gereği parasal genişlemenin kaçınılmaz olduğu düşünülürse ralli beklentisi aday bağımsız beklenti dahilinde ancak rallinin uzunluğu ve büyüklüğü adaya oldukça bağlı görünüyor. <ul><li>İlginizi çekebilir: <a href="https://www.coindeskturkiye.com/piyasalar/bakir-altin-oranindaki-istikrarli-dusus-bitcoini-nasil-etkiliyor-6999" rel="noopener noreferrer" target="_blank">Bakır-Altın Oranındaki İstikrarlı Düşüş Bitcoin’i Nasıl Etkiliyor?</a></li></ul> Son olarak ise ons altın konusuna bir göz atalım. Altın, uzun yıllardır en güvenilir yatırım araçlarından biri olarak kabul ediliyor. Buna ek olarak son yıllarda Bitcoin'in de "dijital altın" olarak anılması, bu iki varlık arasındaki ilişkiyi daha da derinleştiriyor. 2021 ve 2024 başındaki kripto rallilerinde, altın fiyatlarının artışı Bitcoin için de benzer bir ivme sağlamıştı. Buna paralel olarak son üç dört aydır altın fiyatlarının yeni rekor seviyelere ulaşması, Bitcoin’in fiyat hareketlerini izlememiz gerektiğini gösteriyor. Bu ilişki, özellikle enflasyonist baskıların arttığı dönemlerde daha belirgin hale geliyor. Altın, geleneksel olarak enflasyona karşı koruma sağlayan bir varlık olarak görülürken, Bitcoin’in de benzer bir işlevi üstlenmesi yatırımcılar için ilgi çekici bir alternatif sunuyor.&nbsp; Altın fiyatlarının yükselmesi, yatırımcıların Bitcoin'e olan talebini artırabilir, bu da Bitcoin’in fiyatını etkileyebilir. Ayrıca, altın ve Bitcoin arasındaki bu karşılıklı etkileşim, her iki varlığın da nasıl değerlendirildiğine dair bize yeni perspektifler sunuyor. Dolayısıyla, yatırımcılar altın fiyatlarındaki dalgalanmaları dikkatle izlemeli ve bu bağlamda Bitcoin’in olası yönelimlerini incelemelidir. Sonuç olarak, ABD başkanlık seçimlerinin kripto piyasaları üzerindeki etkisi büyük ancak tek başına bir tetikleyici değil. Seçim sonrası belirsizliklerin azalması, M2 para arzındaki artış, adayların kripto paralara bakış açıları ve Altın ile Bitcoin arasındaki ilişki, mutlaka dikkate alınması gereken faktörler. Tarih tekerrür edecek mi ve seçim sonrası diğer faktörlerinde etkisi ile yeniden bir ralli yaşanacak mı hep birlikte yaşayıp göreceğiz.

Kripto Rallisinin İşaret Fişeği ABD Seçimleri mi Olacak?

Bitcoin’de volatilitenin yüksek olduğu bir haftayı geride bırakıyoruz. 68 bin dolar ile açtığımız haftayı 73 bin seviyelerini görmemize rağmen 68 bin dolar seviyelerinde kapatıyoruz. Trump’ın kazanma ihtimaline önemli ölçüde duyarlı bitcoin fiyatı, haftaya rekor heyecanıyla başladı ancak hafta sonuna doğru düşüş gösterdi. (Bitcoin’in tahta derinliği düşük bazı borsalarda dolar bazında yeni fiyat rekorunu kırdığını söyleyeyim.) Hareketli geçen haftayı yatay seviyelerde kapatan bitcoin, dominansını artırarak %60’ın üzerine çıkardı, altcoinler’de çift hanelere varan kayıplar yaşandı. Bu hafta da piyasaların belirsizlikten hoşlanmadığını net bir şekilde görmüş olduk. Bu hafta Spot Bitcoin ETF’lerine 2 milyar dolara yakın pozitif giriş görüldü. Salı ve çarşamba günü toplamda 870 ve 893 milyon dolarlık girişlerin rekor seviyelere yakın olduğunu söyleyeyim. Özellikle BlackRock tarafında dikkat çekici bir hacim ve para girişi görülüyor. Haftanın geneline baktığımızda; yalnızca cuma günü toplamda 55 milyon dolar gibi hatrı sayılmayacak bir çıkış yaşandı; ancak BlackRock fonlarından herhangi bir çıkış olmadığını vurgulamalıyım. Dolayısıyla pazartesi günü piyasaların açılmasıyla birlikte Spot Bitcoin ETF’lerine yapılacak giriş/çıkış hareketleri hafta başlangıcının da volatil geçmesine sebep olabilir. Spot Ethereum ETF’lerine neredeyse hiç hareket olmadığı için değinmiyorum ancak perşembe günü BlacRock fonuna yapılan yaklaşık 50 milyon dolarlık pozitif girişin dikkatimi çektiğini söylemeden geçemeyeceğim. Gelelim seçimlere; Amerika’da başkanlık seçimlerinin sonuçlanmasına az bir süre kaldı. Anketlere göre daha başa baş giden seçim bahis sitelerindeki oranlara baktığımızda ise Trump’ın önde olduğunu gösteriyordu. Kripto dostu olduğunu belirten Trump’ın anketlerde önde çıkması, bitcoin ve kripto piyasalarını olumlu etkiliyor. En büyük hacimli bahis sitelerinden Polymarket üzerinde bu hafta; Trump’ın kazanacağına dair beklenti Harris’e karşı 67’e 33 olacak kadar farkı açarken bitcoin fiyatı da yeni rekorunu kırmak üzereydi. Bahis sitelerinde manipülasyon yapıldığı iddialarıyla fark kapanmaya başladı. Analist Miles Deutscher’in <a href="https://x.com/milesdeutscher/status/1852984089860841567" rel="noopener noreferrer" target="_blank">tweet’inde</a> kullandığı aşağıdaki görsel Trump’ın kazanma olasılığının artması ile bitcoin fiyatının artışındaki korelasyonu net bir şekilde gösteriyor. <img src="https://cdn.coindeskturkiye.com/storage/uploads/0/0/0/6728be5324c8d-1730723411.png" style="width: 600px;" class="fr-fic fr-dib" data-uploadid="9855" data-responsetext="https://cdn.coindeskturkiye.com/storage/uploads/0/0/0/6728be5324c8d-1730723411.png" data-location="https://cdn.coindeskturkiye.com/storage/uploads/0/0/0/6728be5324c8d-1730723411.png" data-url="https://cdn.coindeskturkiye.com/storage/uploads/0/0/0/6728be5324c8d-1730723411.png"><img src="https://cdn.coindeskturkiye.com/storage/uploads/0/0/0/6728be683666e-1730723432.png" style="width: 600px;" class="fr-fic fr-dib" data-uploadid="9856" data-responsetext="https://cdn.coindeskturkiye.com/storage/uploads/0/0/0/6728be683666e-1730723432.png" data-location="https://cdn.coindeskturkiye.com/storage/uploads/0/0/0/6728be683666e-1730723432.png" data-url="https://cdn.coindeskturkiye.com/storage/uploads/0/0/0/6728be683666e-1730723432.png">Üst: Trump’ın kazanma ihtimalindeki artışAlt: Bitcoin fiyat hareketi&nbsp;Ether ve altcoinleri de yorumlamadan geçmeyelim. Yazının başında değindiğim bitcoin dominansı arttıkça ether başta olmak üzere tüm altcoinler bitcoin’in fiyat hareketinin baskısını üzerinde hissediyor. Belirsizliğin hâkim olduğu piyasalarda daha riskli olan varlıklardan daha az riskli olan varlıklara doğru geçiş hep olacaktır. Bu da kripto para piyasalarında artık rüştünü ispatlamış ve sorgulanacak günlerini geride bırakmış bitcoin lehine işler. Ether ve diğer altcoin piyasalarında bir canlanma yaşanabilmesi için seçim, kriz, jeopolitik gerilimler gibi konuların mümkün olduğunca ortadan kalkması ve öngörülebilir bir ortamın oluşması şart. Uluslararası politik ve ekonomik gelişmeleri birlikte takip etmeye devam edeceğiz ama seçim bu belirsizlikler arasında çözülenlerden ilki olacak. Seçimi kimin kazanacağını öngörmek zor, ancak Ethereum üzerinde kendi NFT serisi olan, çocuklarının merkeziyetsiz finans dünyasına Ethereum üzerinde proje çıkararak adım attığı başkanın seçilmesinin ether ve diğer altcoinler için çok daha pozitif karşılanacağını düşünüyorum.

Alp Mete Şirin

Son Yazılar

Yazarlardan

SS
Semih Sercan Erkul

BA
Berkay Aybey

BA
Berkay Aybey

Alp Mete Şirin

Son Yazılar

Yazarlardan

BABerkay Aybey

BA
Berkay Aybey